Erdoğan'a güvenimiz tam
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, 2007 yılında tüm dünya ülkeleri arasında en çok küresel sermaye çeken 16. ülke, gelişmekte olan ülkeler arasında ise 5. ülke olduğunu belirterek, "Bazı kesimlerde küresel sermayeye yönelik zaman zaman nükseden alerjiyi doğru
Yayınlanma:
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, 2007 yılında tüm dünya ülkeleri arasında en çok küresel sermaye çeken 16. ülke, gelişmekte olan ülkeler arasında ise 5. ülke olduğunu belirterek, "Bazı kesimlerde küresel sermayeye yönelik zaman zaman nükseden alerjiyi doğrusu biz de samimi bulmuyoruz, makul de bulmuyoruz, ülkemizin yararına da bulmuyoruz" dedi.
İstanbul - Son 6 yıldaki güçlü büyüme performansı sayesinde Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla açısından dünyada 17., Avrupa'nın 6. Büyük ekonomisi haline geldiği belirtilen bildiride, şöyle devam edildi:
"Bugünkü toplantıda IMF Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky ve Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Graeme Wheeler, enflasyon ve risk primlerinin düşürülmesi için makroekonomik disiplini sağlamaya yönelik başarılı stratejinin devam ettirilmesinin ve bu çerçevede verimliliği ve büyümeyi artıracak mikroekonomik reformların devamlılığının önemini ifade etmişlerdir.
Bu kapsamda, ihtiyatlı para politikasının ve bütçe disiplininin korunmasının ve sıkı maliye uygulamasına geçilmesinin önemini vurgulamışlardır. Ayrıca süreli istihdam uygulamalarına imkan veren düzenlemelerle iş gücü piyasası esnekliğinin ve eğitim kalitesinin artırılmasının ve iş ortamının iyileştirici reformların öneminin altını çizmişlerdir. Bu görüşlere tamamen katılıyoruz.
Türkiye'de halen hayata geçirilmeyi bekleyen büyük bir yatırım potansiyeli olduğuna inanmaktayız ve bizler de kendi faaliyet alanımız ile ilgili potansiyeli değerlendirmekte kararlıyız."
Geçen yıl hükümete yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik bazı tavsiyelerde bulunulduğu anımsatılan bildiride, "2008 Yatırım Danışma Konseyi İlerleme Raporuna yansıtıldığı üzere, bu hususların büyük ölçüde gerçekleştirildiğini görmekten memnuniyet duymaktayız" denildi.
Son toplantıdan bu yana kaydedilen gelişmelere değinilen bildiride, AR-GE, sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası, sigortacılık kanunları ile İstihdam paketinin bu anlamdaki önemli gelişmeler olduğu kaydedildi.
Bu reformların Türkiye'nin AB müktesebatına uyum konusunda ilerleme sağlanmasını desteklediği kaydedilen bildiride, bu süreci devam ettirmenin Türkiye'nin en üst düzeyde yararına olacağına kuvvetle inanıldığı vurgulandı.
Bildiride, "Tüm bu alanlarda kaydedilen ilerlemeleri takip etmeyi arzu etmekteyiz. Bununla birlikte enflasyonist baskıları sınırlayacak ve cari işlemler açığını azaltacak makroekonomik politikaların güçlendirilerek devamının sağlanması önem taşımaktadır" denildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, 2007 yılında tüm dünya ülkeleri arasında en çok küresel sermaye çeken 16. ülke, gelişmekte olan ülkeler arasında ise 5. ülke olduğunu belirterek, "Bazı kesimlerde küresel sermayeye yönelik zaman zaman nükseden alerjiyi doğrusu biz de samimi bulmuyoruz, makul de bulmuyoruz, ülkemizin yararına da bulmuyoruz" dedi.
Erdoğan, Yatırım Danışma Konseyinin, Ortaköy'deki Four Seasons Oteli'nde düzenlenen toplantısı sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Yatırım Danışma Konseyinin 5. toplantısının başarıyla tamamlandığını ifade eden Erdoğan, toplantıda Konsey üyelerinin, Türkiye'nin güçlenen ekonomik yapısının, özellikle bu güçlenen yapı sayesinde küresel dalgalanmalardan en az düzeyde etkilendiğini belirtmelerinin memnuniyet verici olduğunu, Türkiye'nin küresel krize rağmen büyüme eğilimini sürdürdüğünü vurguladı.
Türkiye'nin bugün dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi durumuna yükseldiğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bugün dünyanın tüm ülkeleri küresel yatırımları çekmek konusunda kıyasıya rekabet içerisindedir. Türkiye de özellikle 1950'lerden itibaren bu yarışın içerisine girmiştir. Bu noktada tüm hükümetler ciddi çabalar sarf etmiştir ancak hükümetimizin samimi, kararlı, özverili ve cesur çalışmaları neticesinde Türkiye, bu alanda tarihi bir başarı elde etmiştir."
"Türkiye'nin ve dünyanın bu hakikatine rağmen küresel sermaye düşmanlığına soyunmak, kusura bakmayın akla da mantığa da aykırıdır" diyen Erdoğan, Türkiye'nin 2005-2007 yılları arasında 50 milyar doların üzerinde uluslararası sermaye girişi yakaladığını anımsattı.
Erdoğan, bu 50 milyar doların Türkiye'de üretime, büyümeye, istihdama ve ihracata yansıdığını vurgulayarak, "Eğer bu bizim 5,5 yılda gösterdiğimiz kararlılık, cesaret, samimiyet, önceki hükümetler döneminde gösterilebilseydi, Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Geç olmuştur ancak Türkiye, nihayet bu sürece girmiş ve bu süreci yürütmektedir" diye konuştu.
Erdoğan, "AK Parti'nin kapatılmasına yönelik dava toplantıda gündeme geldi mi? Parti'nin kapatılması halinde Türk ekonomisine son 5 yılda 50 milyar dolar yatırım yapmış olan yabancı sermayenin Türkiye tercihinde bir akamet olabileceğine ilişkin sinyaller aldınız mı?" sorusu üzerine, "Biz de kendi işimizi yapıyoruz. Çünkü bizim bu tür dalgalardan zarar görme gibi bir anlayışımız yok. Kararlılıkla toplantılarımızı sürdürmekte, çalışmalarımızı sürdürmekte ahdimiz var" diye konuştu.
Erdoğan, IMF ile bundan sonraki sürecin ne olacağına ilişkin bir soruya da "Arkadaşlarımız şimdi teknik boyutta çalışmaları yapacaklar. Bu teknik çalışmalardan sonra da atılacak adımı açıklayacağız. Bugün ben, Bakan arkadaşım, Hazine Müsteşarımız hep birlikte Sayın Lipsky ile oturduk, konuyu görüştük ve teknik çalışmadan sonra da kısa zamanda zannediyorum neticeyi açıklarız" yanıtını verdi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.