Erdoğan'dan HDP'lilere: "Terörist gibi davranırsanız..."
Erdoğan sert açıklamalarda bulundu
Yayınlanma:
Batı’nın terör konusundaki ikiyüzlü tavrını sert biçimde eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Terör örgütünü destekledikleri için ifadeye çağrılan milletvekilleri konusunda feveranları da açıkçası umurumuzda değil.”
Üsküdar Sağlık Bilimleri Üniversitesinde kendisi için düzenlenen fahri doktora töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yargı kararlarını hiçe sayanlara müsamaha edilemeyeceğini belirten Erdoğan, “Kendilerini ifade vermek üzere davet eden yargı mensuplarını hiçe sayanlara müsamaha gösterilmesi söz konusu olamaz. Meclisin karar verdiği, anayasa mahkemesinin hukuka uygun bulduğu, yargının hareket geçtiği bir konuda birilerini çıkıp ‘biz sizi tanımıyoruz’ demesi, aslında ‘bunun için bize yapılacak her muameleyi kabul ediyoruz’ anlamına gelir. Hukukun usulü bellidir, ifade vermeye gitmezsen zorla götürülürsün. Önceki gün yapılan işlem, tam anlamıyla budur. Hukukun işletilmesidir. Bu ülkede kimse layüsel değildir. Elbette yargının her kararını kayıtsız şartsız doğru kabul etmek diye bir şey olamaz, o ayrı mesele. Benim de geçmişten beri yargının tenkit ettiğim pek çok uygulaması vardır, fakat kimse yargının tarafsızlığına, yargı sürecinde müdahale edemez. Benim dahi böyle bir yetkim yoktur. Bunların kimini paylaştığım oluyor ama ben ‘asla bu kararı tanımıyorum, sıkıysa zorla uygulayın’ demedim. 1999 yılında hakkımdaki hapis kararı kesinleştiğinde kuzu kuzu gidip Pınarhisar’da cezamızı çektik. Koskoca İstanbul Belediye Başkanıydım. Bağırıp çağırıp şov yapmadık. Ne oldu gittik yattık çıktık. Millet ne dedi, başka şey söyledi. Dedi ki ‘partini kur yola çık, sizi farklı yerde görmek istiyoruz.’ Milletin söylediğine kulak vereceğiz” diye konuştu.
“EĞER SİZ MİLLETVEKİLİ GİBİ DEĞİL TERÖRİST GİBİ DAVRANIRSANIZ, TERÖRİST MUAMELESİ GÖRÜRSÜNÜZ”
HDP milletvekillerine yöneltilen suçlamalara da dikkat çeken Erdoğan, “Bu ceza bize, ülkeye, millete ihanet ettiğimiz veya terör örgütü desteklediğimiz için verilmedi. Sadece talim terbiyenin tavsiye ettiği bir şiirden dolayı bu cezaya muhatap olduk. İfadeye çağrılan malum parti milletvekillerine yönelik suçlamalara baktığınızda arabası ile silah taşımaktan, terörist nakline, sırtını terör örgütüne dayadığını ilan etmeye kadar her şey var. Suçlamaların hiçbiri milletvekili sıfatı ile ilgili değil. Eğer siz milletvekili gibi değil terörist gibi davranırsanız, terörist muamelesi görürsünüz. Bir fikri savunmak ile terör eylemlerini savunmak farklıdır. Bizim her türlü fikre katılmasak da saygımız var. Ancak konu milletin birliği olduğunda kimse kusura bakmasın gözümüz kimseyi görmez. Sıfatı ne olursa olsun kendi ülkesine ihanet içinde olanların yargıya hesap vermesini sağlamak, gereken altyapıyı oluşturmak bizlerin en başta gelen görevidir. Bu görevimizi yerine getirmezse milletimizin yüzüne bakamayız. Bizim yaptığımız yargının görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekten ibarettir. Diğer tüm işlemler yargı ve emniyet mensubu tasarruflarıdır. Bu tasarrufları da yerinde buluyorum. Türkiye’yi kimsenin suç işleme imtiyazının olmadığı, doğrudan hiçbir terör örgütün faaliyet göstermediği bir ülke haline getirmekle mükellefiz” şeklinde konuştu.
“OBAMA BENZETMELERİNE ÇOK GÜLDÜM”
Batı ülkelerinden operasyonla ilgili gelen tepkileri de eleştiren Erdoğan, “Rahatsız olanlar mı, kaygılı olanlar mı ararsınız. Ankara’nın anlayacağı güçte hareket etmekten bahsedenler mi ararsınız. Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştırıldığını ifade edenler mi ararsınız. Hoşgörülebilir seviyenin ilerisine geçtiğimizi söyleyen mi ararsınız. Batı’nın siyasetçileri böyle söyler de medyası geri kalır mı. Özellikle tutuklanan eşbaşkanlardan biri ile ilgili yapılan Obama benzetmelerine çok güldüğümü ifade etmek isterim. Bu siyasetçi ve medya kuruluşlarının gerçek yüzlerini görmek çok kolay. Mesela aynı kişilerin Cuma sabahı Diyarbakır’da patlayan bomba ile, şehit edilen 11 kardeşimizle ilgili rahatsızlık ve kaygı ifadelerini duyan var mı? Bunların hepsi 15 Temmuz’da zaten sınıfta kaldılar. Kalkıp ‘bir darbe girişimi oldu bir ziyaret edelim, bir geçmiş olsun diyelim’ olmadı. Türkiye eşine ender rastlanacak çapta bir darbe girişiminin üstesinden gelirken bunlardan çıt çıkmadı. Çoğu bırakın olay ardından gelip destek vermeyi, laf olsun kabilinden ‘geçmiş olsun’ ifadesini dahi kullanmadı” dedi.
“2015’TEN BU YANA 5 BİN 500 SİLAH, 650 BİN MERMİ, 142 TON PATLAYICI, 15 BİNE YAKIN BOMA ELE GEÇİRİLDİ”
Batı ülkelerine Türkiye’nin PKK ile yıllardır süren mücadelesini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“2015’den bu yana PKK 787 güvenlik görevlimizi, 312 sivil vatandaşımızı şehit etti. Bu eylemlerde 4 bin üzerinde güvenlik görevimiz, 2 bin üzerinde vatandaşımız yaralandı. 5 bin 500 silah, 650 bin mermi, 142 ton patlayıcı, 15 bine yakın boma ele geçirildi. Ey Batı bunları duy bakalım. Türkiye terör örgütüne karşı pek çok Batı ülkesinin 2. Dünya Savaşı’ndan beri görmediği mücadeleyi sadece bir yılda verdi. Bunların silahları var ya hepsi Batı’nın silahları. Artık ağır silahlar da kullanmaya başladılar. Bahaneler hazır. ‘Irak’taki koalisyon güçlerine vermiştik. Herhalde bunlardan geçti.’ Kimi uyutuyorsunuz ya, bunları direkt veriyorsunuz. Aynı şey Suriye’de. Bulunan silahlar ve patlayıcılar karşısında batı ülkelerinde siyasetçi ve medya kuruluşlarının bir kaygı ifadelerine rastlamadık. Terör saldırılarına bu kadar ilgisiz, kör olanlar, hadise terör örgütleri ve onlara destek verenler olunca birden ortaya dökülüyorlar. Hal böyle olunca bu olayların müsebbibi olan terör örgütün destekledikleri için ifadeye çağrılan milletvekilleri konusunda feveranları da açıkçası umurumuzda değil.”
“BELÇİKA MAHKEMESİ AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARMIŞ”
Son bir yılda AK Parti yöneticilerine yönelik saldırıları da hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
“1 yılı aşkın süredir bir siyasi partinin çok sayıda mensubu bölücü terör örgütü üyeleri tarafından katledildi. Aralarında milletvekili adayları var, ilçe başkanları var. Her kademeden siyasetçi var. Pekiyi bunlar öldürülürken aynı çevrelerin en küçük kaygılarını görmedik, duymadık. Bu parti iktidar partisi. İktidar partisinin il başkan yardımcıları, gençlik kolu başkanları öldürülüyor. Nerede Batı? Şu anda en az 30’a yakın kaçırdıkları mühendis, öğretmen, subay var. Nerede sesiniz? Batı bu konularda da sessiz. Ötekiler siyasetçi, bunlar siyasetçi değil mi? 14-15 yaşındaki Yasin Börü’yü binanın 3. katından attılar. Üstünden arabayla geçtiler. Ses var mı yok. Bütün bunları söylerken elbette karşımızdakilerin gerçek niyetlerini bilmiyor değiliz. Belçika’daki bir mahkeme nihayet ağzındaki baklayı çıkarmış. AB’nin terör örgütü listesindeki PKK eylemlerini terör suçu değil, silahlı mücadele kapsamında gördüğünü ifade etmiş. Bunların ben aklını neyle yediklerini bilemiyorum. Ülkenizde tüm yöneticilerinin cirit attığı PKK’nın nasıl bu kadar rahat hareket ettiğini anlamış oldu. Sorulması gereken şu; ‘yarın Avrupa ülkelerinde terör eylemi düzenleyen bir örgütün cinayetlerini biz veya başka devlet silahlı mücadele kapsamında görmeye kalkarsa ne olacak?’ Diyelim bizim bir mahkememiz çıktı, Avrupa’da bir ülkede bir yılda 700 güvenlik görevlisini katletmiş bir örgütü böyle vasıflandırdı. Bu yaklaşım beraberinde örgüt üyelerinin ülkede rahatlıkla seyahat edeceği rahatlığı da getiriyor. Bu durumda Batı ülkelerinin tepkilerini tahmin edebiliriz. Yarın ülkemde yakalanmış bunların aradığı bir terörist olursa ve bunu da bizden isterlerse, o zaman bizim vereceğimiz cevap ne olacak. Onu da onlar düşünsün. Bütün bu tepkiler karşısında bizim yapacağımız, demokrasi, hoşgörü gibi ifadeleri sıralayıp ardından Avrupa’nın aksi yöndeki uygulamaları ile ilgili endişelerimiz idile getirmek olur. Çünkü şu anda gördüğümüz muamele budur. Açıkçası Batı dünyası bir süredir kendi eliyle kendi sonunu hazırlayacak uygulamalar içindedir. Bumerang gibi dönüp bir gün onları da vuracak. Terör örgütleri karşısında ikircikli, riyakar tutum bunların başında geliyor.”
Üsküdar Sağlık Bilimleri Üniversitesinde kendisi için düzenlenen fahri doktora töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de yargı kararlarını hiçe sayanlara müsamaha edilemeyeceğini belirten Erdoğan, “Kendilerini ifade vermek üzere davet eden yargı mensuplarını hiçe sayanlara müsamaha gösterilmesi söz konusu olamaz. Meclisin karar verdiği, anayasa mahkemesinin hukuka uygun bulduğu, yargının hareket geçtiği bir konuda birilerini çıkıp ‘biz sizi tanımıyoruz’ demesi, aslında ‘bunun için bize yapılacak her muameleyi kabul ediyoruz’ anlamına gelir. Hukukun usulü bellidir, ifade vermeye gitmezsen zorla götürülürsün. Önceki gün yapılan işlem, tam anlamıyla budur. Hukukun işletilmesidir. Bu ülkede kimse layüsel değildir. Elbette yargının her kararını kayıtsız şartsız doğru kabul etmek diye bir şey olamaz, o ayrı mesele. Benim de geçmişten beri yargının tenkit ettiğim pek çok uygulaması vardır, fakat kimse yargının tarafsızlığına, yargı sürecinde müdahale edemez. Benim dahi böyle bir yetkim yoktur. Bunların kimini paylaştığım oluyor ama ben ‘asla bu kararı tanımıyorum, sıkıysa zorla uygulayın’ demedim. 1999 yılında hakkımdaki hapis kararı kesinleştiğinde kuzu kuzu gidip Pınarhisar’da cezamızı çektik. Koskoca İstanbul Belediye Başkanıydım. Bağırıp çağırıp şov yapmadık. Ne oldu gittik yattık çıktık. Millet ne dedi, başka şey söyledi. Dedi ki ‘partini kur yola çık, sizi farklı yerde görmek istiyoruz.’ Milletin söylediğine kulak vereceğiz” diye konuştu.
“EĞER SİZ MİLLETVEKİLİ GİBİ DEĞİL TERÖRİST GİBİ DAVRANIRSANIZ, TERÖRİST MUAMELESİ GÖRÜRSÜNÜZ”
HDP milletvekillerine yöneltilen suçlamalara da dikkat çeken Erdoğan, “Bu ceza bize, ülkeye, millete ihanet ettiğimiz veya terör örgütü desteklediğimiz için verilmedi. Sadece talim terbiyenin tavsiye ettiği bir şiirden dolayı bu cezaya muhatap olduk. İfadeye çağrılan malum parti milletvekillerine yönelik suçlamalara baktığınızda arabası ile silah taşımaktan, terörist nakline, sırtını terör örgütüne dayadığını ilan etmeye kadar her şey var. Suçlamaların hiçbiri milletvekili sıfatı ile ilgili değil. Eğer siz milletvekili gibi değil terörist gibi davranırsanız, terörist muamelesi görürsünüz. Bir fikri savunmak ile terör eylemlerini savunmak farklıdır. Bizim her türlü fikre katılmasak da saygımız var. Ancak konu milletin birliği olduğunda kimse kusura bakmasın gözümüz kimseyi görmez. Sıfatı ne olursa olsun kendi ülkesine ihanet içinde olanların yargıya hesap vermesini sağlamak, gereken altyapıyı oluşturmak bizlerin en başta gelen görevidir. Bu görevimizi yerine getirmezse milletimizin yüzüne bakamayız. Bizim yaptığımız yargının görevini layıkıyla yerine getirebilmesi için gereken desteği vermekten ibarettir. Diğer tüm işlemler yargı ve emniyet mensubu tasarruflarıdır. Bu tasarrufları da yerinde buluyorum. Türkiye’yi kimsenin suç işleme imtiyazının olmadığı, doğrudan hiçbir terör örgütün faaliyet göstermediği bir ülke haline getirmekle mükellefiz” şeklinde konuştu.
“OBAMA BENZETMELERİNE ÇOK GÜLDÜM”
Batı ülkelerinden operasyonla ilgili gelen tepkileri de eleştiren Erdoğan, “Rahatsız olanlar mı, kaygılı olanlar mı ararsınız. Ankara’nın anlayacağı güçte hareket etmekten bahsedenler mi ararsınız. Türkiye’nin demokrasiden uzaklaştırıldığını ifade edenler mi ararsınız. Hoşgörülebilir seviyenin ilerisine geçtiğimizi söyleyen mi ararsınız. Batı’nın siyasetçileri böyle söyler de medyası geri kalır mı. Özellikle tutuklanan eşbaşkanlardan biri ile ilgili yapılan Obama benzetmelerine çok güldüğümü ifade etmek isterim. Bu siyasetçi ve medya kuruluşlarının gerçek yüzlerini görmek çok kolay. Mesela aynı kişilerin Cuma sabahı Diyarbakır’da patlayan bomba ile, şehit edilen 11 kardeşimizle ilgili rahatsızlık ve kaygı ifadelerini duyan var mı? Bunların hepsi 15 Temmuz’da zaten sınıfta kaldılar. Kalkıp ‘bir darbe girişimi oldu bir ziyaret edelim, bir geçmiş olsun diyelim’ olmadı. Türkiye eşine ender rastlanacak çapta bir darbe girişiminin üstesinden gelirken bunlardan çıt çıkmadı. Çoğu bırakın olay ardından gelip destek vermeyi, laf olsun kabilinden ‘geçmiş olsun’ ifadesini dahi kullanmadı” dedi.
“2015’TEN BU YANA 5 BİN 500 SİLAH, 650 BİN MERMİ, 142 TON PATLAYICI, 15 BİNE YAKIN BOMA ELE GEÇİRİLDİ”
Batı ülkelerine Türkiye’nin PKK ile yıllardır süren mücadelesini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
“2015’den bu yana PKK 787 güvenlik görevlimizi, 312 sivil vatandaşımızı şehit etti. Bu eylemlerde 4 bin üzerinde güvenlik görevimiz, 2 bin üzerinde vatandaşımız yaralandı. 5 bin 500 silah, 650 bin mermi, 142 ton patlayıcı, 15 bine yakın boma ele geçirildi. Ey Batı bunları duy bakalım. Türkiye terör örgütüne karşı pek çok Batı ülkesinin 2. Dünya Savaşı’ndan beri görmediği mücadeleyi sadece bir yılda verdi. Bunların silahları var ya hepsi Batı’nın silahları. Artık ağır silahlar da kullanmaya başladılar. Bahaneler hazır. ‘Irak’taki koalisyon güçlerine vermiştik. Herhalde bunlardan geçti.’ Kimi uyutuyorsunuz ya, bunları direkt veriyorsunuz. Aynı şey Suriye’de. Bulunan silahlar ve patlayıcılar karşısında batı ülkelerinde siyasetçi ve medya kuruluşlarının bir kaygı ifadelerine rastlamadık. Terör saldırılarına bu kadar ilgisiz, kör olanlar, hadise terör örgütleri ve onlara destek verenler olunca birden ortaya dökülüyorlar. Hal böyle olunca bu olayların müsebbibi olan terör örgütün destekledikleri için ifadeye çağrılan milletvekilleri konusunda feveranları da açıkçası umurumuzda değil.”
“BELÇİKA MAHKEMESİ AĞZINDAKİ BAKLAYI ÇIKARMIŞ”
Son bir yılda AK Parti yöneticilerine yönelik saldırıları da hatırlatan Erdoğan şunları söyledi:
“1 yılı aşkın süredir bir siyasi partinin çok sayıda mensubu bölücü terör örgütü üyeleri tarafından katledildi. Aralarında milletvekili adayları var, ilçe başkanları var. Her kademeden siyasetçi var. Pekiyi bunlar öldürülürken aynı çevrelerin en küçük kaygılarını görmedik, duymadık. Bu parti iktidar partisi. İktidar partisinin il başkan yardımcıları, gençlik kolu başkanları öldürülüyor. Nerede Batı? Şu anda en az 30’a yakın kaçırdıkları mühendis, öğretmen, subay var. Nerede sesiniz? Batı bu konularda da sessiz. Ötekiler siyasetçi, bunlar siyasetçi değil mi? 14-15 yaşındaki Yasin Börü’yü binanın 3. katından attılar. Üstünden arabayla geçtiler. Ses var mı yok. Bütün bunları söylerken elbette karşımızdakilerin gerçek niyetlerini bilmiyor değiliz. Belçika’daki bir mahkeme nihayet ağzındaki baklayı çıkarmış. AB’nin terör örgütü listesindeki PKK eylemlerini terör suçu değil, silahlı mücadele kapsamında gördüğünü ifade etmiş. Bunların ben aklını neyle yediklerini bilemiyorum. Ülkenizde tüm yöneticilerinin cirit attığı PKK’nın nasıl bu kadar rahat hareket ettiğini anlamış oldu. Sorulması gereken şu; ‘yarın Avrupa ülkelerinde terör eylemi düzenleyen bir örgütün cinayetlerini biz veya başka devlet silahlı mücadele kapsamında görmeye kalkarsa ne olacak?’ Diyelim bizim bir mahkememiz çıktı, Avrupa’da bir ülkede bir yılda 700 güvenlik görevlisini katletmiş bir örgütü böyle vasıflandırdı. Bu yaklaşım beraberinde örgüt üyelerinin ülkede rahatlıkla seyahat edeceği rahatlığı da getiriyor. Bu durumda Batı ülkelerinin tepkilerini tahmin edebiliriz. Yarın ülkemde yakalanmış bunların aradığı bir terörist olursa ve bunu da bizden isterlerse, o zaman bizim vereceğimiz cevap ne olacak. Onu da onlar düşünsün. Bütün bu tepkiler karşısında bizim yapacağımız, demokrasi, hoşgörü gibi ifadeleri sıralayıp ardından Avrupa’nın aksi yöndeki uygulamaları ile ilgili endişelerimiz idile getirmek olur. Çünkü şu anda gördüğümüz muamele budur. Açıkçası Batı dünyası bir süredir kendi eliyle kendi sonunu hazırlayacak uygulamalar içindedir. Bumerang gibi dönüp bir gün onları da vuracak. Terör örgütleri karşısında ikircikli, riyakar tutum bunların başında geliyor.”
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.