‘Erken’ değil ‘tekrar seçim’ olur
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1. Avrupa Oyunları’nın açılışı için gittiği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den dönerken uçakta, gazete genel yayın yönetmenleri ile sohbet etti. Bakü’deki temaslara dair değerlendirmelerin ardından konu iç politikaya geldi:‘YÜZD
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1. Avrupa Oyunları’nın açılışı için gittiği Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den dönerken uçakta, gazete genel yayın yönetmenleri ile sohbet etti. Bakü’deki temaslara dair değerlendirmelerin ardından konu iç politikaya geldi:
‘YÜZDE 52’YE DE SAYGI’
(7 Haziran sonrası...) “Milli irade sandıkta tecelli etti. Milli iradenin tecellisine şu anda bütün siyasi partiler zaten saygı gösteriyor. Sonuçlara hep beraber saygı duymak durumundayız. Ancak bir Cumhurbaş- kanı olarak bazılarının farklı spekülasyonlar içerisine girmeye çalışmalarını doğru bulmadığımı da belirtmek isterim. Halkın yüzde 52’sinin oyuyla seçilmiş bir Cumhurbaşkanı’nın, Cumhurbaşkanlığı makamının tartışma konusu yapılmasını doğru bulmam. Bu milli iradeye saygı- sızlık olur. Milli iradeye saygı, yüzde 52’ye de saygı göstermeyi gerektirir. Zira Cumhurbaş- kanı’na bu görevi de bizzat millet vermiştir.”
‘RAKAMLAR ORTADA’
“Rakamlar ortada. Bu seçimin birincisi bellidir; ikincisi, üçüncüsü ve dördüncüsü bellidir. En küçüğü en büyük gösterme gayreti siyasi acemiliktir. Ayrıca ülkenin geleceği açısından da müspet bir yaklaşım değildir. Ben öteden beri çoğunluğun azınlığa tahakkümünü doğru bulmadım, hakeza azınlığın çoğunluğa tahakkü- münü de doğru bulmadım. Seçimden sonra, bazılarının azınlığın çoğunluğa tahakkümünü teşvik eder bir tutum sergilemesini yanlış buluyorum. Buna ulusal ve uluslararası düzeyde bazı medya kuruluşları da dahil. Bu milli iradeye de ülkemize de saygısızlık olur. Bundan kaçınmak lazım.”
BAYKAL İLE GÖRÜŞME
“Görüşmenin içeriği genel hatlarıyla zaten basına da yansıdı. Kendisini davet etmemin sebebi, en yaşlı üye sıfatıyla TBMM’nin açılışını yönetecek olması. Ayrıca gerek parlamento gerekse koalisyonlar konusunda kendisinin ciddi tecrübeleri... Konuştuk ve tüm bu hususlarda kanaatlerimizi paylaştık. Herkes sandıktan çıkan milli iradenin çizdiği istikamette adımlar atmalı. Kimse süreci farklı istikamette zorlamamalı. Temennim odur ki aklıselim hâkim olur, egolar bir tarafa bırakılır, ülkemiz için neler yapılabileceği en iyi şekilde karara bağlanır.” (Gül ile telefon görüşmesi) “Sayın Gül seçim günü aramıştı, seçimden sonra da tekrar aradı. Kısaca süreci konuştuk. Bir an önce hükümetin kurulmasının iyi olacağını ifade etti. Ben de aynı kanaatte olduğumu belirttim.”
‘HERKESLE GÖRÜŞÜRÜM’
“Bu hususta görüşmem gereken, söyleyecek sözü olan, istifade edilebilecek herkesle tabii ki görüşürüm. Yemin törenleri sanırım ayın 24’ü-25’i gibi biter. Meclis Başkanlık Divanı’nın belirlenmesi akabinde görevlendirme yapılır. Net söyleyeyim, siyasi ahlakım gereği, en fazla oyu olan siyasi partinin genel başkanını görevlendiririm. Gelişmeleri hep beraber göreceğiz. O kuramaz ise yine siyasi ahlakım gereği, görevi bu kez de en fazla oy almış ikinci partinin genel başkanına veririm. Malum o noktada 45 günlük bir süreç var. İnşallah uzamaz. Sandık koalisyonu işaret etmiş, herhangi bir partinin tek başına iktidar olabilmesine izin vermemiştir.”
‘KOALİSYON PROBLEM OLMAZ’
“Her şey tabii mecrasında cereyan ederse, koalisyon yapılırsa, problem olmaz. Ama diyelim ki seçimlerden birinci çıkan parti bunu başaramadı, ikinci çıkan da hükümeti kuramadı... Böyle bir durumda, Anayasa gereği, tekrar sandığa gitmek kaçınılmaz olur. Ben buna ‘erken seçim’ değil, ‘tekrar seçim’ diyorum. Zira ülkenin hükümetsiz kalması düşünülemez. Ülkemizin yatırımlarının, uluslararası ilişkilerimizin kesintiye uğramaması açı- sından da belirsizlik uzun sürmemeli; hükümet bir an önce kurulmalı.”
SEÇİM BARAJI
“Başbakanlığım dönemimde, bu konudaki düşüncelerimi çok açık söyledim. Barajın yüzde 5’e düşürülüp daraltılmış bölge sistemine geçilebileceğini ya da barajın tamamen kaldı- rılıp dar bölge sisteminin benimsenebileceğini belirttim. Mesela mevcut sistemde, Ankara’da 116 bin oyla bir milletvekili seçilirken, Bayburt’ta ise 27 bin oyla, Tunceli’de 32 bin oyla bir milletvekili seçiliyor. Manisa’da 112 bin oy, Kilis’te 39 bin oy yeterli olabiliyor milletvekili seçilmek için. Dolayısıyla mevcut sistemin de tümüyle adil olduğu söylenemez.”
LİDERLERLE GÖRÜŞME
“Görevlendirmeyi yapmadan önce liderlerle görüşmek gibi bir planım var. Her birini ayrı ayrı davet edip sürece ilişkin görüşlerini almak istiyorum. Programıma bakacağım. Bu görüşmelere yemin töreninden önce de başlayabilirim. Dolayısıyla, kendilerini önümüzdeki hafta davet edebilirim.”
"SURİYE İLE İLGİLİ TAKVİMİ BELİRLEDİK TALİMATLARI VERDİK"
“Bakü’den ayrılmadan önce Rusya Federasyonu Başkanı Putin ile de yaklaşık 2 saat süren bir ikili görüşmemiz oldu. Önce beraberimizdeki bakanlarımızla birlikte, ardından baş başa görüştük. Ağırlıklı olarak Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkileri ele aldık. Bunların başında da nükleer santral ve Türk Akımı konuları geliyor. Türk Akımı’nda Türkiye’nin ihtiyacı olan bir hat söz konusu ama bunun hedefi 4 hat olacak. Diğer hatlar Avrupa ülkeleri için gerekli. Bu hükü- metler arası bir anlaşma olarak yürütüleceği için belirsizlik dönemi hızla geride bırakılıp gerekli adımların tamamlanması gerekiyor. Devlette devamlılık esastır. Aynı şey nükleer enerji konusunda da geçerli. Rusya’nın nükleer enerji için yapacağı yatırım 22 milyar dolardır. Yaklaşık 450 megavatlık yatırım yapılması ve Türkiye’nin bu imkâna kavuşması demektir. İlerideki sıkıntılarımızı aşma noktasında bizi ciddi manada rahatlatacaktır. Daha ucuz enerjiye kavuşacağız. Hele Sinop’taki de tamamlandığında Türkiye sıkıntıarını aşmış konuma gelecektir.
Sayın Putin’le ulaşımda kotalar ve serbest ticaret konularını da ele aldık. Bir diğer konu özelikle Kırım Tatarlarıydı. Kırım’a gönderdiğimiz bir heyet vardı. Bu heyetin raporunu Rusça olarak teslim ettik. Tatar Türklerinin endişelerinin oldu- ğunu, akıbetleri noktasındaki sıkıntıları dile getirdik. O da ‘Bundan sonraki süreç Kırım Tatarları açı- sından çok daha güven ve teminat altında olacaktır. Kırım Tatarca’yı resmi dil olarak tanıdık. Ayrıca medya kuruluşları ile ilgili herhangi bir sıkıntı olmayacak, prosedürler de bir an önce halledilecek’ dedi. 1915 olaylarıyla ilgili konuları görüştük. Bununla ilgili daha önce Sovyet Rusya zamanında kendi bünyelerinde bu konuya yönelik oraya atıfta bulunulan bir ifade kullanıldığını söyledi. DUMA Başkanı’nı da Türkiye’ye göndermesinin bu konudaki hassasiyetinin göstergesi olduğunu ifade etti. Dayanışmanın aynı kararlılıkla sürmesini istedi. Yukarı Karabağ konusunda ‘Elimden gelen her şeyi yapıyorum ve yapacağım’ dedi. Ayrıca Suriye konusunu görüştük. Suriye ile ilgili takvimi belirledik ve gerekli talimatları verdik. Dışişleri bakanlarımız sürecin takipçisi olacak.”
‘PEK HAYRA ALAMET DEĞİL’
“Suriye’de Telabyad bölgesinde, Araplar ile Türkmenlerin hedef alındığı gibi bir hava var. Yaklaşık 15 bin Arap ve Türkmen Türkiye tarafına geçti. Onların boşalttığı yerlere, PYD ve PKK yerleştiriliyor. Bu pek hayra alamet değil. Zira bu, sınırımızı tehdit edecek bir yapı oluşmasına yol açılması demek. Bu konudaki hassasiyetlerimizi herkesin göz önünde bulundurması lazım.”
‘PUTİN ‘SİZ VARSINIZ’ DEDİ’
“Azerbaycan’ı ziyaret nedenimiz malum, 1. Avrupa Oyunları’nın açılış törenine katılmak. Güzel ve başarılı bir organizasyon yapmış- lar. Ancak Avrupa Olimpiyatları olmasına karşın, AB ülkelerinden Bulgaristan ve Romanya dışında başbakan veya devlet başkanı düzeyinde katılan kimseyi göremedim. Bunu Sayın Aliyev de doğruladı. Putin, bana ‘Siz varsı- nız?’ biçiminde bir nükte yaptı. Ben de kendisine bizim henüz AB’ye üyelik için müzakere sürecinde olduğumuzu belirttim. Ziyaret vesilesiyle Aliyev’le birçok konuda ikili görüşme yaptık. Çok daha güçlü adımlar atacağımızı, sadakatimizi ve dayanışmamızı da aynı kararlı- lıkla sürdüreceğimizi vurguladık. Türkmenistan Devlet Başkanı Berdimuhammedov ile de bir ikili görüşme yaptım. İnşallah bu yılın son ayı içerisinde, Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan arasındaki üçlü görüşmeyi de yapacağız. Bu toplantıyı Türkmenistan’da gerçekleştireceğiz.”