Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, görevinde 5 yılı geride bıraktığını belirterek, 'Bu, bir 6 yıl daha sürmez. Kesin olarak, yani 2014, 2015 seçim ne zamansa, benim görev sürem en fazla orada doluyor. Bakanlık olarak bir üçüncü dönem daha düşünmüyorum' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, görevinde 5 yılı geride bıraktığını belirterek, ''Bu, bir 6 yıl daha sürmez. Kesin olarak, yani 2014, 2015 seçim ne zamansa, benim görev sürem en fazla orada doluyor. Bakanlık olarak bir üçüncü dönem daha düşünmüyorum'' dedi.

Günay, Topkapı Sarayı Seferli Koğuşu'nun Restorasyonu, Padişah Elbiseleri ve Tekstil Eserlerinin Teşhiri, Tanzimi ve Depo Düzenlemesiyle İlgili Protokol imza töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
 
Siyasetten hiçbir zaman emekli olunmayacağını ifade eden Günay, görevinde 5 yılın dolduğunu hatırlatarak, ''Bu, bir 6 yıl daha sürmez. Kesin olarak, yani 2014, 2015 seçim ne zamansa, benim görev sürem en fazla orada doluyor. Bakanlık olarak bir üçüncü dönem daha düşünmüyorum'' diye konuştu.
 
Günay, bugünlerde herkesin böyle çarpıcı açıklamalar yaptığını dile getirerek, ''Bakanlık olarak düşünmüyorum. Bu dönem bu görevi sürdüreceksem, bu işler bitsin istiyorum. Geçen dönem arkadaşlarımızla birlikte Topkapı Sarayı'nda önemli işler yaptık. Saray avlusundan gecekondu çıkarmaktan Milli Savunma Deposu çıkarmaya kadar burada radikal adımlar attık. Şimdi ne yapacağımızı biliyoruz'' ifadelerini kullandı.
 
Bir gazetecinin ''Niye bakanlık düşünmüyorsunuz?'' sorusu üzerine Günay, ikinci dönemin başında olduğunu, ikinci dönemin sonunun yettiğini belirterek, yerel yönetime geçmeyi asla düşünmediğini kaydetti.
 
Günay, ''Tamamen tarihle, kültürle, arkeolojiyle ilgili özel meraklarıma dönük işler yapmak istiyorum'' dedi.
 
TELİF HAKLARI
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, telif hakları konusunda yasa hazırlıkları olduğunu belirterek, ''Sanıyorum ekim ayı başında, oyuncuların haklarını eski yasadan daha fazla koruyacak biçimde yeni bir düzenlemeyi Başbakanlığa sunacağız'' dedi.
 
Topkapı Sarayı Seferli Koğuşu'nun Restorasyonu, Padişah Elbiseleri ve Tekstil Eserlerinin Teşhiri, Tanzimi ve Depo Düzenlemesiyle İlgili Protokol imza töreninde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, bugün Gülhane Parkı kapısından girerken bir saraya girdiğini hissedemediğini ifade etti.
 
Günay, ''Bunların yazıları derhal yazılacak. Sarayın avlusuna girerken, bir otoparka girdiğinizi hissetmemeniz gerekir. Bu özensizlik hala sürüyor. Buradan bir dolu kurumu çıkardık, hala insanlar araçlarını sarayın avlusunda bir yere park etmeye çalışıyor. Böyle bir şey yoktur. Bu mekanı bütünüyle, içeriden ve dışarıdan saray olduğunun hissedileceği bir hale getirmeye çalışıyoruz'' şeklinde konuştu.
 
Seferli Koğuşu'ndaki ve Harem'deki çalışmalardan sonra Milli Savunma Bakanlığı'ndan aldıkları depoları kumaşlar, kaftanlar, Kabe örtüleri ve çeşitli objeler için sergi mekanı haline getireceklerini belirten Günay, Alay Köşkü'nün yanında yer alan ve dışındaki betonlar yıkıldığında ortaya çıkacak Telgrafhane Binası'nı da hat ve kitap müzesi yapmayı düşündüklerini söyledi.
 
''Burayı bütünüyle bir müzeler adası haline getirmeye çalışıyoruz'' diyen Günay, bu dönemde de aynı hızla gitmeleri halinde, dünya çapında iftihar edilecek bir kültür merkezini, bir imparatorluk kültürünün merkezini görmüş olacaklarını kaydetti.
 
-''Telif hakları konusunda yasa hazırlığımız var''-
Ertuğrul Günay, Kemal Sunal'ın filmlerine ilişkin telif kararının hatırlatılarak, ''Yeşilçam'ın diğer isimleri de dava açmaya hazırlanıyor. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?'' sorusu üzerine, Danıştay'ın, televizyon filmiyle ilgili söz konusu yasal boşluğu oyuncu adına olumlu bir karara bağladığını ifade etti.
 
Bunun doğru bir karar olduğunu düşündüğünü dile getiren Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
''Bizim de telif hakları konusunda yasa hazırlığımız var. Sinema konusundaki yasa hazırlığını Bakanlar Kurulu'na geçen hafta gönderdik. Telif hakları konusunda da görüşleri topluyoruz. Sanıyorum ki ekim ayı başında, bu konuyu da kapsayacak şekilde, yani oyuncuların haklarını eski yasadan daha fazla koruyacak biçimde yeni bir düzenlemeyi Başbakanlığa sunacağız.''
 
Günay, Mecidiye Köşkü ile ilgili restorasyon projesi olduğunu, köşkü bütünüyle restore edeceklerini anlatarak, bugün imzalanan protokolün süresini de 350 güne çekeceklerini söyledi.
 
İmparatorluğun Dolmabahçe'den önce ikinci yönetim merkezi olan Yıldız Sarayı içinde bir opera binası bulunduğunu hatırlatan Günay, ''Şimdi orada çalışıyoruz. İnşallah bu yeni dönem için Yıldız'ı da İstanbul'da ziyaret edilmek istenen, 'Ne zaman bitiyor?' diye sorgulanacağımız bir mekan haline dönüştüreceğiz'' diye konuştu.
 
Günay, birçok Avrupa sarayında Anadolu'da dokunmuş halı, kumaş, Osmanlı motifleriyle süslenmiş giysi, çadır malzemeleri ya da koşum takımları olduğunu belirterek, ''Çünkü Osmanlı o dönemin Amerikası'' dedi.
 
Göreve geldiğinde Kutsal Emanetler Bölümü'ndeki restorasyon çalışmalarının başladığını hatırlatan Günay, ''Bu, iyi olmuş diye düşündük. Geçen yıl ise silah seksiyonunu açtık. Silah seksiyonunu açtıktan sonra Topkapı'da bütün eski teşhirler bana eskimiş geliyor. Biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz. Müzelerimiz de öyle. Keyifle söyleyeyim. Avrupa müzeleri de eskimiş geliyor. Son zamanlarda bizim bilgimiz, uygulamamız gittikçe gelişiyor'' ifadelerini kullandı.