Eski devrimci "evet" diyecek
Güney Hollanda eski Eyalet Milletvekili ve Halkevleri Doğu Karadeniz eski bölge sorumlusu Bekir Cebeci, Türkiye’de darbelerin, muhtıraların ve cuntaların tekrar yaşanmaması için referandumda “evet” oyu vereceğini açıkladı.İlginç bir hayat hikayesi olan ve
Güney Hollanda eski Eyalet Milletvekili ve Halkevleri Doğu Karadeniz eski bölge sorumlusu Bekir Cebeci, Türkiye’de darbelerin, muhtıraların ve cuntaların tekrar yaşanmaması için referandumda “evet” oyu vereceğini açıkladı.
İlginç bir hayat hikayesi olan ve kendisini eski bir devrimci mücadelenin önderi olarak tanımlayan Cebeci, memleketi Gümüşhane’de gazetecilere yaptığı açıklamada Türkiye’deki sosyal demokratlık ile Avrupa’daki sosyal demokratlığın birbirine zıt olduğunu belirtti. Gümüşhane öğretmen lisesini bitirdikten sonra ülkenin çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptıktan sonra Trabzon’a gelen ve burada görevinin yanı sıra TÖBDER Başkanlığı, TÖBDER öncülüğünde 27 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu platform başkanlığı ve halk evlerinin Doğu Karadeniz Bölge başkanlığını yapan Cebeci, 1980 darbesi öncesinde can güvenliği gerekçesi ile Hollanda’da bulunan kız kardeşinin yanına gitti.
Hollanda’ya gittikten sonra 11 yıl boyunca Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142. maddeleri nedeniyle Türkiye’ye dönemeyen Cebeci, dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın TCK’dan ilgili maddeleri kaldırması ile birlikte vatan hasretinin sona erdirerek ülkesine ve insanlarına kavuştuğunu söyledi. O dönemde yaptığı bütün mücadelenin yasal ve demokratik bir mücadele olduğuna vurgu yapan Cebeci, yaşadığı darbe günlerini şöyle anlattı:
“Ben gittikten sonra 12 Eylül 1980 darbesi oldu. Ondan sonra Türkiye’yi unutmamız gerekiyordu, çünkü gelemiyorduk. Tam 11 yıl vatan hasreti çektim. Hiçbir suçumuz olmadığı halde Türkiye’ye gelemedik. Fikirlerimiz o gün suç değildi fakat 12 Eylül’den sonra suç oldu. Rahmetli Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Türk Ceza Kanunu’nun 141 ve 142.maddelerinin kaldırılmasının ardından çok sevdiğim ülkeme ve insanlarına kavuştum.”
1 MİLYON İNSAN 80 İHTİLALİNDE REJİMİN KURBANI OLDU
Açıklamasında, “Devrimci bir mücadelenin sonucunda bir bedel ödedik. Bizim bedel ödememiz o kadar önemli değil ama 1 milyona yakın insan 12 Eylül rejiminin kurbanı oldu” diyen Cebeci, “Bu insanlar için önlerine tarihi bir fırsat çıkmaktadır. Bu fırsatta 12 Eylül anayasasını değiştiren, onun değişilemez sanılan, tabu sanılan 15.maddesini değiştiren yeni bir anayasa taslağı referanduma sunuluyor. Ben bu referandumda, eski bir devrimci mücadelenin önderi olarak ‘evet’ diyorum” diye konuştu.
30 yıldır kaldığı Hollanda’da 4 yıl Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nden Güney Hollanda Eyalet Milletvekilliği yaptığını ifade eden Cebeci, “Devrimciler ve demokratlar ülkelerinin bağımsızlığı ve saygınlığı için dünyanın her yerinde mücadele veriyorlar. Ama bunları askeri rejimler vatan haini olarak lanse ediyorlar. Önümüzde tekrardan darbelerin, muhtıraların ve cuntaların gelmemesi için anayasanın değişimine ‘evet’ diyorum. Avrupa’da muhtıra, darbe, cunta gibi kavramlar yoktur, olması da mümkün değildir. Çünkü orada sivil rejimler, sivil hükümetler hakimdir. Ne yargı, ne de asker hükümetin önünü ve gücünü kesemez. Onun kestiği yerde demokrasiden söz edilemez.” dedi.
Sivil, özgür, demokratik bir anayasa için, kesintisiz demokrasi, tam demokrasi için 12 Eylül’de “evet” oyu vereceğini belirten Cebeci, bütün liberallerin, sosyal demokratların, muhafazakar demokratların ve ülkücü demokratların da evet diyeceklerine inandığını söyledi.
“EVET” OYUNA KARŞI MAHALLE BASKISI
Referandumda “evet” oyu vereceği için “Mahalle baskısı gördünüz mü?” şeklindeki soruya “Çoook” diyerek cevap veren Cebeci, “Devletçi zihniyetin dışında kalan sivil sosyal demokrat düşünceye sahip olanlar Türkiye’de bir baskı altındadır. Devletçi bir partinin mensubu olanlar ‘evet’ düşüncesine karşı demokratik sistemde karşı olabilirisiniz ama bu karşı kin ve öfkeye kadar götürmelerinin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu zihniyetin değişmesi lazımdır. Bugün Türkiye’de bir zihniyet devrimi yaşıyoruz. Kaldı ki referandumda ‘evet ya da hayır’ bir parti mücadelesi değildir partiler üstü, Türkiye’nin demokrasisinin ve özgürlüğünün önünün açılması mücadelesidir. Ben evet dediğim zaman bir partiye ‘evet’ demiş olmuyorum. ‘Hayır’ dediğim zaman da bir partiyi desteklemiş olmuyorum. ‘Evet’ dediğim zaman sivil, demokratik bir anayasanın önünü açmış oluyorum” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin önünde CHP, Ordu ve Yargı’nın engel olarak durduğunu ifade eden Cebeci, 27 Mayıs darbesini Gümüşhane’de yaşadığını, aynı gün hem ağlayanı hem güleni gördüğünü belirterek, “700 bin kişilik ordu bir iş yaptığı zaman neden milletin yarısı ağlıyor, yarısı gülüyor” diye serzenişte bulunarak bu duruma anlam veremediğini söyledi.
Sosyal Demokrat politikalara inanmış biri olarak, anayasa değişikliği paketinde kadınlara, çocuklara, şehit ailelerine yapılacak pozitif ayrımcılık maddesinin kendisini çok etkilediğine de değinen Cebeci, “Bu kelimenin tam anlamı ile sosyal demokrat politikadır. Avrupa’daki sosyalist kesim AK Parti’yi kendilerine çok yakın, sosyal demokrat bir parti olarak görmektedirler. Avrupa’dan bakıldığında AK Parti’den başka sivil, devlete mesafeli, halkın sözcülüğünü yapacak bir parti olmadığı için gerçek sosyal demokratların AK Parti’yi desteklemelerini öneriyorum” dedi.