Gauck, densizlik yaptı, haddini bildirdik

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, TGRT Haber'de yayınlanan ‘Neler Oluyor' programına konuk oldu. İşler, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın yaptığı programda, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, Türk

Gauck, densizlik yaptı, haddini bildirdik
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, TGRT Haber'de yayınlanan ‘Neler Oluyor' programına konuk oldu. İşler, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın yaptığı programda, İhlas Medya Ankara Grup Başkanı Nuri Elibol, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilci Yardımcısı Ercan Gürses'in sorularını cevapladı ve gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
 
İşler, Alman Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarıyla ilgili olarak, "Alman Cumhurbaşkanı'nın nezaket kurallarını aşarak, içişlerimize karışır tarzda konuşması tahammül edilebilir bir durum değil. Buna gerekli tepkiyi Başbakanımız verdi. Doğrudan bizim içişlerimize müdahale eder tarzda konuşuyor. Ve bunu, Türkiye'nin Başkenti Ankara'da yapıyor. Bu, yapmaması gereken ve diplomasi kurallarını aşan bir durum. ‘Bunu niye yaptı?' Sorusunu sormak lazım. Olayları biraz geriye götürdüğünüz zaman, gezi olaylarına ve sonrasına baktığınız zaman, Türkiye üzerinde bir siyaset mühendisliği yapıldığı görülüyor. Gezi olayları yaşandı. Ardından 17 Aralık olayları yaşandı. Gezi olayları, Türkiye'nin imajını zedelemek, AK Parti'yi ve Türkiye'yi bitirmek için planlanan bir organizasyondu. Ama başaramadılar. Sayın Başbakanımızın bu kadar kararlı durumunu hesap edemediler. Eski siyasetçilerle karıştırdılar ve orada baltayı taşa vurdular. Başbakanımızın kararlı durumu Gezi olaylarını boşa çıkardı. Aynı zamanda Brezilya'da olaylar çıktı. Brezilya Devlet Başkanı çıktı özür diledi ama netice beklediği gibi olmadı. Aynı şey Ukrayna'da da oldu" ifadelerini kullandı.
 
Sosyal medyanın son yıllarda silah olarak kullanıldığını söyleyen Başbakan Yardımcısı İşler, "Sosyal medya, meydanında önüne geçti. Belli ülkelerde sosyal medya aracılığıyla toplum mühendisliği yapılıyor. Bu Türkiye'de de yapılıyor. Gezi olaylarına baktığınız zaman bu kadar hızlı bir şekilde organize olmaları hep Twitter üzerinden oldu, Facebook üzerinden oldu. Bundan bizim sosyal medyaya karşı olduğumuz anlamı çıkmasın. Biz, bu ülkede özgürlüklerin dairesini bugüne kadar genişlettik ve bundan sonra da genişleteceğiz. Bizim kadromuz, kararlıdır, dirayetlidir ve inşallah dediğimiz değişimlerin, dönüşümlerin hepsini gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
 
 
"MERKEL GELSEYDİ, BÖYLE BİR KONUŞMA YAPAMAZDI"
 
Almanya Cumhurbaşkanı'nın sembolik bir makamı temsil eden birisi olduğunu, Almanya'da çok etkisi olan birisi olmadığını belirten İşler, "Mesela, sorumluluk sahibi biri olsaydı, Merkel gelseydi, burada böyle bir konuşma yapmazdı. Daha doğrusu yapamazdı. Yapmak da istemezdi. Çünkü bunun nereye gideceğini çok iyi hesaplardı. Eskiden bunlar gelirdi konuşurlardı. Eskiden, devlet başkanları gelip bunları gelip konuşmaya tenezzül etmezlerdi. Bir tane memurlarını gönderirlerdi, onlar konuşurdu. Türkiye'yi aşağılarlardı, ondan sonra kimsenin sesi çıkmazdı. Şimdi bu şekilde bir densizliği yaptı ve en şiddetli şekilde ülkemizin Başbakanı'ndan gerekli cevabı aldı. Eğer siz haddi aşarsanız, karşılığını misliyle alırsınız" şeklinde konuştu.
 
"ÖLEN MÜSLÜMAN OLDUĞU ZAMAN KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR"
 
"Almanya Cumhurbaşkanı'nın konuştuğu gün, dünyada çok önemli olaylar oldu" diyen İşler şunları kaydetti:
"Avrupa, kendisini demokrasinin beşiği olarak görüyor. Mısır'da 680 tane idam kararı çıktı ve bizim Sayın Cumhurbaşkanımız, bunun kabul edilemez olduğunu, Mısır'a yazık olduğunu diplomatik bir dille söyledi. Almanya'nın Cumhurbaşkanı o konuda hiçbir şey söylemedi. Daha önce de idam cezaları çıktı, yine bir şey demediler. Daha önce darbe yapıldı, oylarına sahip çıkanlara katliam yapıldı, çıkıp bir şey demediler. Bunun adı çifte standarttır. Suriye konusu da var. Batı'nın çifte standardı var. Batı, yeri geliyor hayvan hakları konusunda dünyayı ayağa kaldırıyor. Ama ölen Müslüman olduğu zaman hiç kimsenin sesi çıkmıyor."
 
 
"HAŞİM KILIÇ, ÇEVİK BİR GİBİ FİNALİ KÖTÜ YAPTI "
 
Emrullah İşler, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın siyasi açıklamaları için, "Emekliliği yaklaşıyor; yeni heyecanı, farklı hevesleri olabilir. Ama hatırlayın; 28 Şubat'ın dirayetli komutanı, generali Çevik Bir'in de benzer bir hevesi vardı. Can Dündar'ın programında işi bitti. Bir soru soruldu, bir cevap verdi ve kendini bitirdi. Siyaset yapmak böyle bir şey... Haddinizi bileceksiniz, boyunuzu bileceksiniz. Haşim Kılıç da, verdiği kararlar, kullandığı oylar, kritik zamanda durduğu yer bakımından sevilen, takdir edilen birisiydi. Ama finali kötü yaptı" diye konuştu.
 
"BİZİM İÇİN BU MUHALEFET BİR HANDİKAP"
 
17 Aralık sürecinde yaşananlara da değinen İşler, "Halk, atılan iftiraları gördü. Seçimde sandığa gömüldüler; ama hala aynı argümanları kullanıyorlar. Bu, bunların bitmiş olduğunun göstergesi. Muhalefetin dağarcığı boş. Muhalefet, yerel seçim kampanyasını kutu üzerinden yaptı. Millet de onları o kutuya hapsetti. Hala aynı kutunun içinde hapsoldukları için başka bir şey göremiyorlar maalesef. Muhalefete sesleniyorum; artık o kutunun içinden çıkın, bunun için bir çaba sarf edin de bu millete yeni bir şeyler söyleyin. Türkiye'nin en büyük eksikliği muhalefetin olmaması. Vizyonsuz, iddiasız bir muhalefet söz konusu. Bu biz iktidar partisi için de bir handikap" dedi.
 
"ÜLKENİN FİİLİ OLARAK YA BAŞKANLIK YA DA YARI BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMESİ LAZIM"
 
İşler, Cumhurbaşkanlığı Seçimleri konusunda şöyle konuştu: "Darbe Anayasası'nın değişmesi için, yeni bir anayasa yapmak için, aslında heyecanlı olması gereken muhalefet, önümüze takozlar koyuyor. Bunlara karşı çıkarken de, Başbakan'ın kişiliği üzerinden eleştiriler yapıyorlar. Siz bu ülkede sivil, modern, çağdaş bir anayasa yapacaksınız; bu olmasın diye de, bunu Başbakan'ın kişiliği üzerinden tartışacaksınız. Böyle şey olamaz! Muhalefetin durumu bu... Şunu anlamıyorlar; yahu biz faniyiz, Recep Tayyip Erdoğan bugün var, yarın hiçbirimiz olmayabiliriz. Bu makamlar geçici... Gelin birlikte bu sistemi doğru, düzgün kuralım. Şimdi doğrudan halkın seçeceği bir Cumhurbaşkanı olacak. Peki; milletin seçmiş olduğu cumhurbaşkanı, parlamentonun yetkileri ile oturur mu orada... Dolayısıyla ülkenin fiili olarak ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine geçmesi lazım."
 
"PARALEL YAPI, DEVLETTEN SÖKÜP ATILACAK"
 
'Vatansever yargıçlara ihtiyacımız var' diyen Emrullah İşler, "Fethullah Gülen'in Türkiye'ye iadesi konusunda Amerika Birleşik Devletleri'nden şimdilik herhangi bir yasal girişimimiz olmadı. Ancak böyle bir adım atarsak, karşı tarafın gerekeni yapacağını da biliyoruz. Fethullah Gülen'e nasıl bir isnat edileceğine yargı karar verecek. Bizim onlara, 'şu yönde bir ithamda bulunulsun' deme irademiz yok. Hukuki şartlar oluştuğunda, yargının çağrısıyla sonuç alınır. Bu yapı ile mücadele sonuna kadar yapılacak ve bu örgüt devlette bitirilecek. Şu ana kadar büyük güç kaybettiler" ifadelerini kullandı.
 
"AMAÇ BAYRAMSA, HER YER TAKSİM'DİR"
 
Başbakan'ın gece 12.00'den önce evine gitmediğini, günde 18 saat mesai yaptığını, devletine gönülden ve milletine aşk derecesinde bağlı olduğunu anlatan İşler, "Sendikaların Taksim ısrarı, iyi niyetli değil. Gelişmiş ülkelerde, isteyen istediği yerde gösteri yapamaz. Kanunlar ne derse, yönetenler nereyi gösterirse orada miting yapılır. Burası bu iş için uygun değil. Bunlar gerilim istiyor. Sokakları, terörize etmek istiyorlar. Şehrin göbeğini çatışma alanına çevirmek niyetindeler. Amaç bayramsa her yer Taksim'dir. Şimdi Taksim için güvenlik güçleri ile çatışmaya girecekler, sonra 'baskıydı, şiddetti, diktatördü' olayı buralara getirmek isteyecekler. Birileri toplumu germek istiyor. Çatışmaya, gözyaşına, yaralanmaya artık vaktimiz yok. Ülkenin ilerlemesini yavaşlatıyorlar; bunlara artık müsaade etmeyin" çağrısı yaptı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler