"Gerizekâlı desem adama hakaret etmiş olurum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı'ya sert tepki göstererek, "Hani gerizekâlı desem adama hakaret etmiş olurum. Çünkü gerizekalılığın da bir düzeyi var" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçda
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bülent Arı'ya sert tepki göstererek, "Hani gerizekâlı desem adama hakaret etmiş olurum. Çünkü gerizekalılığın da bir düzeyi var" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TBMM'deki Grup Toplantısında yaptığı konuşmada, il başkanlarının suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, "Şimdi yürekli namuslu, ülkesini seven bir savcı arıyoruz. Unvanında Cumhuriyet olan ve Cumhuriyetin hakkını veren bir savcı arıyoruz. Teröre yardım ve yataklık yapmaktan fezleke düzenleyecek biz namuslu arıyoruz. Yürekli savcı arıyoruz. Çocuklarına ve Türkiye'ye gençlerimize iyi bir miras bırakacak bir savcı arıyoruz. O kadar ileri gittiler ki bunların bakanı "Öcalan'ın düşünceleri bizim de düşüncemizdir" diyor. Düşünün bunu bir CHP'li söylese kıyamet kopar. Türkiye Cumhuriyeti Devletini kendisiyle hesaplaştırdık. Böyle bir ifade olabilir mi? Aklın ve mantığın alacağı bir şey değil. Şu soruyu vatandaşlarımız sorabilir. Bu kadar yanlış yaptılar bunları TBMM'de uyaran bir Allah'ın kulu çıkmadı, uyarmadınız mı, neden şimdi konuşuyorsunuz diye vatandaş soru sorabilir. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, daha olayın başlangıcında yapılan hataları tek tek söyledik. Bu yöntemle terör olayı çözülmez dedik. Biz haklı çıktık. Şimdi faturayı kim ödüyor? Ankara'daki beyler mi ödüyor? Hayır. Onların çocukları mı ödüyor? Hayır. Kim ödüyor? Bu ülkenin gariban aileleri ödüyor. Yoksul anneler ağlıyor. Onlar şehit olarak geliyor. Bu Ankara'daki beyler de üst perdeden konuşuyorlar. Yaptıkları hiçbir iş yok. Türkiye'yi kan gölüne çevirdiler" ifadelerini kullandı.
"BU TERÖR OLAYLARININ TEK SORUMLUSU VARDIR. AKP HÜKÜMETİDİR"
"PKK belası vardı. Bir de IŞİD belası getirdiler" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Yanlış yapıyorsunuz durup dururken senin Suriye'de ne işin var arkadaş? Durup dururken bir sabah kalktık Suriye baş düşman olmuş. Ne diyor, dönemin Başbakanı şimdinin Cumhurbaşkanı, "Suriye bizim iç meselemizdir" diyor. Türkiye Cumhuriyeti Suriye'de neden darbe yapsın. Ortadoğu'nun bütün dengelerini alt üst ettiler. Türkiye kan gölüne döndü. Sadece Türkiye mi hayır, Brüksel'de patlayan bombalarda öyle, Paris'te patlayan bombalarda öyle. Tek sorumlusu vardır. AKP hükümetidir. Bütün bu terör olaylarının tek sorumlusu vardır. AKP hükümetidir. TIR'larla silah gönderildi, kardeş kardeşe kırdırıldı. Suriye kan gölüne döndü. Neden hangi gerekçeyle? Bu da yetmedi. IŞİD'e 70 ilden katılım oldu Türkiye'den. Bunlar seyrettiler."
"GERİZEKALILIĞIN DA BİR DÜZEYİ VAR"
Akademisyenlerin tutuklanmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Yargı satılık insanların alanı değildir. Dürüst ve namuslu insanların alanıdır. Yargı bütün baskılara rağmen doğruların arkasında duran kişidir yargıç. Ama bunun yanında AKP'ye çok yakın olan akademisyenler de var. Dün bunlardan birisini gördük. Sebahattin Zaim Üniversitesi'nden rektör yardımcısı bir profesör adını anmak istemiyorum, şöyle diyor; "Ülkeyi ayakta tutacak olanlar ilkokul bile okumamış cahil kesimdir. Türkiye'nin okumuş kesimi, profesörlerden başlayarak geriye doğru en tehlikeli olanlar üniversite mezunları. Olayları en rahat okuyanlar da ilkokul mezunları. Çünkü zihinleri berrak. Üniversite ve sonrası çok vahim. Çünkü gidişatı okuyamıyorlar, zihinleri bulanık" diyor. Şimdi Sebahattin Zaim Üniversitesi'nin yöneticilerine sesleniyoruz. Lütfen, eğer bu adamı burada tutacaksanız üniversiteyi kapatın. Kimseyi okutmayın. Niye üniversite açtınız? Hangi gerekçeyle üniversite açtınız? Bu adam birilerine yalakalık yapsın diye mi siz oraya getirdiniz? Bu adamın bilgi çağından haberi yok. Nasıl okumuş, nasıl profesör olmuş. Nasıl o koltuğa oturmuş. Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Hani gerizekâlı desem adama hakaret etmiş olurum. Çünkü gerizekalılığın da bir düzeyi var" değerlendirmesinde bulundu.
"TERÖR OLAYLARINA TBMM BAŞKANLIĞININ EL KOYMASI LAZIM"
Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Sorun nasıl çözülür? Bir, Türkiye kurucu ayarlarına dönmek zorundadır. Ülkenin çıkarları ve barış eksenli bir politikaya dönmek zorundadır. Dış politikayı 180 derece değiştirmek zorundadır. Kavgadan yana değil, barıştan yana dış politika izlemek zorundadır. Irak, Suriye, Libya, Mısır, İsrail, Rusya niye kavga ettik? Bu ülkelerle Türkiye'nin çıkarları bağlamında sorunu çözecek parti hangi partidir? Emin olun, samimi olarak kendinize sorun, aklınıza önce CHP gelecektir. Bu sorunları çözmek zorundayız. Eğer kavgadan besleneceğiz diyorsanız, ülkeyi kan gölüne döndürürsünüz. Geldiğimiz noktada da budur. Yeni bir barış iklimi yaratmak istiyorsak bunların gitmesi lazım. Terör olaylarına TBMM Başkanlığının el koyması lazım. Bir hükümette birisi kalkıp siyasi sorumluluğu üstlenmiyorsa o erdemi ahlakı göstermiyorsa hükümet bitmiştir. Sıcak koltuğuna oturacak, her gün şehit haberleri gelecek ve sorumluluk üstlenmeyecek. Bombalar patlayacak terörü lanetliyoruz diyecek sıcak koltuğunda oturacak. Eğer ahlak varsa bunların yerlerinden ayrılmaları lazım. Devlette liyakat sisteminin derhal gelmesi lazım. Adama göre makam olur mu? Konuyu bilen adamı getireceksin o işin başına. Bunların aşılması lazım."
"TÜRKİYE BİR MÜLTECİ BAKIM EVİ OLMAMALIDIR"
AB ile mülteci konusunda bir anlaşma imzalandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Büyük havalarla gittiler oraya. Birinci gerçek şu, Türkiye bir mülteci bakım evidir ve bu sözleşmenin altına Davutoğlu imzasını atmıştır. Türkiye bir mülteci bakım evi olmamalıdır. Türkiye mülteciler açısından tampon bir ülke olmamalıdır. Ama gittiler altına imza attılar. Hangi gerekçeyle biz mültecilere bakacağız. Baktığımız kadar baktık zaten. Gidiyorlarsa gitsinler. Sorun bizim değil ki onların sorunu. Burada durmak istemiyor oraya gitmek istiyor. Çıkıp şu yürekliliği gösteremediler, "6 milyar Avroyu ben size vereyim. Tamamına siz bakın yarın bunlar ne olacak? 2 milyon 700 bin Suriyeli ne olacak? Türkiye başına nasıl bir bela aldığının farkında mı? Bir felaketi devralıyoruz. Bu insanlara nasıl bakılacak? Bir insana yapılan en büyük saygısızlık. Geri gönderecekler. İçlerinden mühendisleri, avukatları alacaklar. Döküntüler sizde kalacak. Bir insana böyle bakılır mı? Kişi ölümü göze alarak oraya gitmiş. Suriye kan gölüne dönerken ağzını bıçak açmıyordu. Ne zaman mülteciler gitti başladın ağlamaya. Avrupa'nın nüfusu 500 milyon. Kişi başına gelir 27 bin dolar. Türkiye'ye bakıyoruz. 78 milyon nüfusumuz var. Siz bakın diyorlar. Bu Türkiye'yi aşağılamaktır. Bunlar da gittiler paşa paşa imza attılar. Adına da Kayseri pazarlığı diyorlar. Yahu bari Kayserililere hakaret etmeyin. 72 şartı yerine getirince bize vize hakkı verecekler" açıklamasında bulundu.
"EMİNİM ÇOĞUNUN GÖZÜNE BU AKŞAM UYKU GİRMEYECEK"
Rıza Sarraf'ın Amerika'da tutuklanmasına da değinen Kılıçdaroğlu, "Ben eminim çoğunun gözüne bu akşam uyku girmeyecek. Yataklarında uyuyamayacaklar. FBI bölge direktörü ne diyor. Bu suçlamaların gerçek ortaklara bir mesaj olduğunu söylüyor. Rıza Sarraf gerçek ortak değil. Rıza Sarraf orada konuşacaktır. Bütün kirli çamaşırlar ortaya çıkacaktır. Böylece biz 4 bakanla ilgili bütün gerçekleri ayrıntılarıyla öğrenmiş olacağız" dedi.