Koruma personelinin uçaklara silahlarıyla binmesinin ne kadar büyük tehlikeler içerdiğini TBMM kürsüsünden defalarca gündeme getirdiklerini hatırlatan Pekşen, “Bu konudaki ısrarlı uyarılarımız sonuç verdi. TBMM’de kabul edilen torba yasa ile uçaklarda silahlı güvenlik görevlisi bulunması yasalaştırıldı.” dedi. 

Uzun zamandır gerek TBMM kürsüsünden gerekse çeşitli yollarla yaptıkları ısrarlı uyarılar sonucunda Türk Sivil Havacılık Kanunu'nun "Güvenlik tedbirleri"  başlıklı maddesinin, "Milli Sivil Havacılık Güvenlik Kurulu ve Havacılık Güvenliği"  adıyla yeniden düzenlendiğini belirten Pekşen, “Yapılan bu değişiklikle uçuş güvenliği konusunda önemli bir adım atılmıştır. Olması gereken yasal düzenleme nihayet yapılmıştır. Bundan böyle silahıyla uçağa binen kişinin kim olduğu, hangi koltukta oturduğu bilinmeyecek. Silah taşıdığı ya da silah bulundurduğu da fark edilmeyecek. Bu görevli kişi sivil kıyafetli olarak seyahat edecek. Üzerinde silah olup olmadığını hiç kimse bilmeyecek. Bu personelin kimliği de hiç kimse tarafından bilinmeyecek. Böylelikle artık uçaklara bu konuda özel olarak görevlendirilmiş personel dışında kimse silahla binemeyecektir.” ifadelerini kullandı.

Dünyada gelişmiş ülkelerinde uygulamanın bu yönde olduğunu söyleyen Pekşen, “Hem ICAO Sözleşmesi hem de Chicago Sözleşmesi'ne göre uçaklara silahla binilmez. Dünyada uçağa binen bakan korumasının kim olduğunu ve nerede oturduğunu hiç kimse bilmez. Niye? Çünkü uçaklarda en büyük saldırılar silahlar üzerine yapılır. Bu konuyla ilgili olarak uyarıda bulunup, bu konunun ne derece büyük bir tehlike içerdiğini söylediğimizde bize sataşanlardan herhangi bir özür beklemiyoruz. Bu kişiler olması gerekenleri yani bütün gelişmiş ülkelerde yapılan uygulamaları yapsınlar yeterlidir. Bizim gayemiz doğruların yapılması yönünde çalışmaktır. Bu konuyu birçok kez gündeme getirdik ve bu gayretlerimizin sonuç vermesinden de memnuniyet duyuyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Trabzon’un en güzel seyir terasına sahip olan Boztepe’ye, bütün mimari ve estetik ilkelere aykırı bir şekilde yapılan bu ucube bina, rant hırsı peşinde koşanların gözlerinin nasıl karardığını göstermektedir.” diye konuşan Pekşen, “Ancak Trabzon’da yaşanan bu yağma ve talana seyirci kalmayacağız. Gençlerimizin spor yaptığı bu alana yapılan ucube bina için Trabzon Büyükşehir Belediyesi aleyhine Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu tarafından açılan davaya Trabzon Milletvekili olarak ben ve bütün Trabzon İl ve İlçe Örgütlerimiz müdahil olacağız. Ayrıca Trabzon’da ve Türkiye’deki çevre konusunda duyarlı vatandaşları da bu davaya müdahil olmaya çağırıyoruz.” şeklinde sürdürdü. 

“Bu bina Trabzon’un bağrına saplanmış bir hançer ve Trabzon’a yapılan ihanetin simgesidir. Trabzon’da yaşanan bu çevre katliamına seyirci kalmayacağız.” diyen Pekşen AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a da çağrı yaparak şunları söyledi: “AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘şehirleri katlettik’ diyor. Şehirlere ihanet ettik diyenler buyursun, ihanet burada, gözlerinin önünde duruyor. Buradan çağrı yapıyoruz. Eğer bu söylemlerinde samimiyseler bu katliamı durdursunlar. Trabzonluların vicdanında ağır bir yara açan bu ihaneti ortadan kaldırsınlar. Beton yığınına dur desinler. Trabzon’da rant sağlayanlar dışında bu binalara itiraz etmeyen kimse yoktur. Bu bina her siyasi görüşten Trabzonlunun vicdanını yaralamaktadır. Sayın Erdoğan’ı davet ediyoruz, gelsin ve bu ucube inşaatı durdursun o zaman.”