Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopterin enkazından bazı parçaların köylülerin ahırında bulunduğu ortaya çıktı.

Bu iddiayı, soruşturma kapsamında gözaltına alınan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nde görevli Kaza İnceleme Kurulu Başkanı Ferudun Seren, geçen yıl alınan savcılık ifadesinde ileri sürdü.

Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili Malatya Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği'nin yürüttüğü soruşturmada önceki gün gözaltına alınan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nde görevli Kaza İnceleme Kurulu Başkanı Feridun Seren, geçen yıl K.Maraş Savcılığı'na olayla ilgili "tanık" sıfatıyla ifade verdi.

Seren, ifadesinde kaza haberi geldikten hemen sonra aynı gün Kaza İnceleme Kurulu üyesi arkadaşları Mehmet S. ve Kerem M. ile birlikte hareket ederek K. Maraş'a gittiklerini, ancak 28 Mart 2009'da İçişleri Bakanlığı'na bağlı bir helikopterle enkaz alanına gitmeye çalıştıklarını ancak iniş yapamadıklarını söyledi.

Ertesi gün Türk Silahlı Kuvvetler'e ait helikopterle özel harekat birlikleri eşliğinde enkaza ulaştıklarını belirten Seren, hava koşulları nedeniyle kendilerine enkaz yerinde en fazla 1 saat kalınabileceğinin söylendiğini anlattı.

Seren, kokpit panelini neden yanlarına almadıkları sorusuna karşılık "Yerde yaklaşık 1.5 metre kar vardı. Ayrıca ben de biraz rahatsızlanmıştım. Dolayısıyla enkaz alanına geldiğimizde cihazları ve kokpit panelinin hepsini alıp götürme imkanımız yoktu" dedi.

"GPS CİHAZI YOKTU"
Enkaz yerine üçüncü defa 31 Mart'ta gittiklerini söyleyen Seren 29'unda fotoğrafladıkları GPS cihazının olay yerinde olmadığını tespit ettiklerini ve bunu da fotoğrafladıklarını ve tutanak tuttuklarını belirtti.

Seren, cihazların karın içerisinde kaybolmuş olabileceği ve enkaz kaldırıldığında kayıp cihazlara ulaşabilecekleri düşüncesiyle tutanağı sadece kendisinin imzaladığını, arkadaşlarının imzalamadığını söyledi.

Enkazın 15 Mayıs'ta kaldırılmasından sonra da kayıp cihazlara ulaşılamayınca arkadaşlarının tutanağa 20 Mayıs tarihinde imza attıklarını ifade etti.

Seren, kayıp cihazların kimin tarafından alındığını bilmediğini belirtirken şu ilginç ifadeyi verdi:

"Jandarma da olay yerinde gerekli güvenlik önlemlerini aldıklarını söylüyordu. Ancak olay yerinin yerleşim yerlerinden oldukça uzakta, karla kaplı zeminde ve tipi ortamında jandarmanın gerekli güvenlik önlemlerini aldığı konusunda endişelerim vardı. Zira biz enkazları kaldırdıktan sonra Kızılöz köyünde bir şahsın evinin ahırında Göksun Jandarma Komutanı'nın da huzurunda enkaz parçaları olduğunu gördük.

Bunların delil olduğunu söyleyince de şahıs bunları bize teslim etti. Zira komutan kendisine elindeki parça ne varsa ver diye talimat vermiş. Zannedersem oturduğu köyün çocukları enkaz alanından parçaları getirmiş, o da güvenlik nedeniyle alıp kendi ahırına bırakmış."