HSYK'da şok 'cunta' yorumu!

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ‘17 Aralık Operasyonu’na yönelik tavrı ve siyasete müdahale eden açıklamaları ‘yeni vesayet’ ve ‘cunta’ yorumlarını da beraberinde getirdi.HSYK’nın 13 üyesinin hukuk dışı soruşturmalarla sivil iradeye operasyo

HSYK'da şok 'cunta' yorumu!

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ‘17 Aralık Operasyonu’na yönelik tavrı ve siyasete müdahale eden açıklamaları ‘yeni vesayet’ ve ‘cunta’ yorumlarını da beraberinde getirdi.

HSYK’nın 13 üyesinin hukuk dışı soruşturmalarla sivil iradeye operasyon yapan savcılardan ‘taraf’ olduğunu ortaya koyan bildiri yayınlaması ‘Yargı cuntası’ tartışması başlattı. Hukukçular, HSYK’nın bu yapısıyla yasama ve yürütmenin de üzerinde bir ‘iktidar kurucu güç’ haline geldiğini; bildiri yayınlayan HSYK üyelerinin istifa etmesini ve Kurul’un da yeniden yapılandırılmasını istedi.

SİYASİ OPERASYON GÜCÜ VAR

Prof. Dr. Osman Can: “Görünen tabloya ‘yargı cuntası’ denilmesi şaşırtıcı değil. Yargının içinde örgütlü bir yapı önce HSYK’da pozisyon kazandı, ardından diğer yargı kurumlarına yayıldı. Yargı sisteminin kilit noktası HSYK’dır. Oraya hakim olan grup, yargı kurumlarının seçimini de yapıyor. Böylece yargı üzerinden hukukun verdiği yetkileri kullanarak her türlü siyasi operasyonu yapabiliyorlar. Ve onlara hesap soracak herhangi bir merci yok! Daha da önemli olan, bu HSYK üyeleri Yargıtay ve Danıştay üyelerini seçiyor; bu iki kurum da Yüksek Seçim Kurulu üyelerini. Ve YSK’nın yetkisinde yapılacak üç seçim geliyor... HSYK’nın bildiri yayınlayan ve ‘taraf’ olduğunu ihsas eden çoğunluk üyelerinin istifa etmesi gerekir. Bu süreçte yargı sistemi demokratik ilkelere göre düzenlenmeli, hiç bir grubun veya partinin yönlendiremeyeceği bir yapıya kavuşturulmalı.”

Doç. Dr. Levent Korkut: “Eski HSYK’da içe kapalı, birbirlerini seçen kısır döngü vardı. Bu 2010 referandumuyla aşılmaya çalışıldı, ancak öngörülen seçim sistemi Anayasa Mahkemesi kararıyla değişince yeni HSYK’da da gruplar hakim olmaya çalıştı. Hükümetin çıkardığı bir yönetmeliğin hukuka aykırı olduğunu tespit etme, bunu yargıyı da etkileyebilecek tarzda açıklama yetkisi HSYK’nın değildir. Bu kuvvetlerin birbirine müdahalesidir. Çözüm TBMM’dedir. Siyasi partiler bir ‘diyalog grubu’ kurabilir. Bütün yargıyla ilgili bir araştırma komisyonu kurmak gerekir.”

Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem: “HSYK, idari bir kurumdur. Böyle idari bir kurumun yasama organının tasarrufta bulunduğu bir aşamada açıklama yapması doğru değildir. Yasama organı, her zaman için her istediği konuda bir tasarrufta bulunur. Bunun önünde bir engel yok. ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da yasama onların HSYK’ları hakkında bir yasa çıkartacağı zaman oralarda HSYK bir açıklama yapmaz. Ama bizde eski Türkiye alışkanlıkları sürüyor. Parlamento bir düzenlemede bulunur, bu anayasaya aykırıysa Anayasa Mahkemesi’ne gidilir.”

YARGIDAKI YAPILANMA ‘ORDU’NUN YERİNE GEÇTİ

Demokrat Yargı Üyesi hakim Faruk Özsu: “Yargı bugün, eski ordunun yerine geçmiş ve iktidar kurucu bir unsur haline gelmiştir” dedi. Özsu, Agos gazetesine verdiği röportajda şöyle konuştu: “Bugün yargı denen şey HSYK da dahil, yönetim katmanı ile cemaattir. Hükümet işte bu yapıya politik bir müdahalede bulunmaya çalışmaktadır, yargıya değil. Yargı bugün, geçmişteki ordunun yerine geçmiş ve iktidar kurucu bir unsur haline gelmiştir. Bu yüzden de yargı sorunu yolsuzluk meselesinden bile çok daha acil ve ölümcüldür. Siyasi iktidar, sadece kendisinin değil, bundan sonra hiç bir hükümetin iktidar olmasına izin vermeyecek bu yapılanmayı yok etmeli; sağlıklı ve meşru bir yargının kurulması için çalışmaya başlamalıdır. Bu sorun iktidar adayı tüm siyasi partilerin en önemli sorunudur.”

HSYK BALANS AYARI YAPMAYA ÇALIŞIYOR

Şeref Malkoç (Eski Milletvekili, hukukçu): “HSYK 13 üyesiyle anayasal sınırları aşan, anayasayı çiğneyen tutum gösterdi. Danıştay’daki bir davaya ilişkin açıklama yapması görülmüş şey değil. Bugün de TBMM’deki yasama faaliyetine ilişkin açıklama yapıyor. 28 Şubat ile benzerlik var. Askeri vesayet bitti, polisin içindeki bir kısım yapılanma yargıdaki yapılanma ile anayasaya uymayan ilişki içinde. TBMM elbette HSYK kanunu ve Anayasa değişikliği yapar, görevi bu. Eskiden demokrasiye balans ayarını tankla yapıyorlardı, şimdi başka şekilde balans ayarı yapmaya çalışıyorlar.”

HUKUK İSTİSMARIYLA YENİ VESAYET ÇABASI

Ömer Bolat (AK Parti MKYK üyesi): “Türkiye’de başından beri yargı vesayeti üzerinden muhalifler susturulmaya çalışıldı. Partiler kapatıldı, siyasi yasaklar getirildi. Menderes ve arkadaşları idam edildi. Yargı vesayetinin yetmediği durumda askeri muhtıralar verildi. 2010 Anayasa referandumundan önce bir başka yargı vesayeti vardı, onun yerine bugün paralel yapılanma kaynaklı yargı vesayeti oluştu. Milli iradeye karşı, yasama ve yürütmeye karşı hukukun istismar edilerek cunta oluşturuluyor.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler