Hükümet '19 Mayıs'ta kararlı
Milli Eğitim Bakanı Dinçer: '(Danıştay'ın '19 Mayıs Genelgesi'nin yürütmesini durdurması kararı) Bundan sonra Türkiye'de bütün bayramları modern dünyanın anlayışına göre ve yeni bir paradigmayla, yeni bir yaklaşım tarzıyla kutlamaya ihtiyaç var'''Bu sebe
Milli Eğitim Bakanı Dinçer: '(Danıştay'ın '19 Mayıs Genelgesi'nin yürütmesini durdurması kararı) Bundan sonra Türkiye'de bütün bayramları modern dünyanın anlayışına göre ve yeni bir paradigmayla, yeni bir yaklaşım tarzıyla kutlamaya ihtiyaç var'
''Bu sebeple biz çok kapsamlı bir yönetmelik çıkarıyoruz. Bayramları nasıl kutlayacağımıza dair bir genel çerçeve oluşturacağız. Ama bu çerçevenin esas özü, bu kutlamayı yerel yönetimlere ve vatandaşlara bırakan bir yaklaşım tarzında olacak''
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Danıştay'ın 19 Mayıs Genelgesi'nin yürütmesini durdurması kararına ilişkin, ''Bundan sonra Türkiye'de bütün bayramları modern dünyanın anlayışına göre ve yeni bir paradigmayla, yeni bir yaklaşım tarzıyla kutlamaya ihtiyaç var. Bu sebeple biz çok kapsamlı bir yönetmelik çıkarıyoruz'' dedi.
İstanbul Ağrı İli Derneği'nin, Ağrı'nın düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü dolayısıyla Holiday Inn Otel'de düzenlediği ''Ağrılılar Gecesi''ne, Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AK Parti milletvekilleri Fatma Salman Kotan, Mehmet Kerim Yıldız ve Ekrem Çelebi, Ağrı Valisi Ali Yerlikaya, Ağrı Belediye Başkanı Hasan Arslan ve İstanbul'da yaşayan Ağrılılar katıldı.
Gecede konuşan Bakan Dinçer, Danıştay'ın kararının, bakanlığının çıkardığı genelgenin yürütmesinin durdurulmasıyla ilgili bir karar olduğunu hatırlatarak, normal şartlarda bugünkü 19 Mayıs'ı kutlama etkinliklerinin hiçbir genelgede ve hukuki düzenlemede yer almadığını söyledi.
Dinçer, 1980'den sonra, 19 Mayıs bayramının 5 yılda bir illaki düzenleneceğine dair bir yönetmeliğin getirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
''Ama hangi ara ve nasıl düzenleneceğine dair bir şey yoktur. Ara yıllarda da 19 Mayıs kutlamalarına ilişkin yapılmış bir şey yok. Daha sonraki yıllarda 5 yılda bir yapılacak bu kutlamayı her yıl yapmaya başlamışız. Her geçen yıl kutlamaların üzerine farklı gerekçelerle bir şeyler eklenerek genişletilmiştir. Ancak bu kutlamanın şekline bakıldığı zaman uygulamada bazı sorunlar ve belirsizlikler var.
Bir kere 1940'lı yıllarda daha otoriter devletlerin diğer toplumlara karşı kendi gücünü göstermek ve otoriter rejimlerini halkın nezdinde meşrulaştırmak için yaptığı bir uygulamadır. Bunu icat eden Almanya ve İtalya gibi ülkeler. Aslında bu uygulamalarını 1960-1970'li yıllarda değiştirmişler, hatta 1980'li yıllarda tamamıyla bırakmışlardır. Biz onları örnek aldığımız halde hala devam ettiriyoruz. Daha sonra SSCB'ye bağlı ülkeler de bu uygulamayı 1992'den itibaren terk ediyorlar.''
Dinçer, Türkiye'de bu uygulamanın aslında 1980'li yıllardan önce gözden geçirilmesi gerektiğini kaydederek, ''Bu yöntem, halkın belirlediği değil de yukarıdan nasıl, ne şekilde kutlanacağının belirlendiği bir yöntem. Bunu yaptığınız zaman vatandaşlar bunu benimsemiyor, içselleştiremiyor, dolayısıyla da etkili bir şekilde uygulayamıyorlar'' diye konuştu.
Bayramların, halkın tümüyle katıldığı ve coşkuyla kutladığı bayramlar haline getirilmesi gerektiğini vurgulayan Dinçer, ''Sadece devlet protokolünün yer aldığı katılımlarla sönük geçen bir bayram olmaktan çıkarmalıyız'' dedi.
Dinçer, getirdikleri yönetmeliğin, şimdiki uygulamalardan daha modern uygulamaları kapsadığını dile getirerek, şöyle konuştu:
''Zaman içerisinde genişleyen bu tür uygulamaları biz modern bir şekle getiriyoruz. Valiliklere gönderdiğimiz genelgeyle yönetmeliğe uyulmasını istedik. Başka bir şey demedik. Bugün Danıştay'ın iptal kararı hakikaten çok garip, tuhaf bir karar. Genelgenin yürütmesinin durdurma kararını verirken 'üst hukuk normunda her şey ayrıntısıyla belirlenmiş, bunun için bir idari düzen tesis etmeye gerek yok' diyor. Çok doğru. Zaten biz de bunu yaptık. 'Yönetmeliğin gereğine uyun' dedik. Aynı şeyi söylüyorum, yönetmeliğin gereğine uyulmalıdır. Madem ki Danıştay böyle bir karar verdi, biz şimdiye kadar sadece 19 Mayıs'ı gözden geçiren bir düzenleme yapmıştık, çünkü 23 Nisan ile ilgili hazırlıklar bitmek üzereydi, o kadar hazırlık heba olsun istemedik. Öyleyse bundan sonra Türkiye'de bütün bayramları modern dünyanın anlayışına göre ve yeni bir paradigmayla, yeni bir yaklaşım tarzıyla kutlamaya ihtiyaç var. Bu sebeple biz çok kapsamlı bir yönetmelik çıkarıyoruz. O yönetmelikle artık sadece 19 Mayıs'ı değil, 23 Nisan'ı, 30 Ağustos'u ve 29 Ekim'i nasıl kutlayacağımıza dair bir genel çerçeve oluşturacağız. Ama bu çerçevenin esas özü, bu kutlamayı yerel yönetimlere ve vatandaşlara bırakan bir yaklaşım tarzında olacak. Artık vatandaşlar, öğrenciler, veliler ve öğretmenler nasıl istiyorlarsa öyle kutlama yapacaklar, devletin emrettiği şekilde değil.''
Dinçer, kutlamalar nedeniyle yaklaşık 200 bin öğrencinin okuldan ayrı kaldığını ifade ederek, ülke olarak eğitimin niteliğinin, çocukların ulusal ve uluslararası başarılarının artırılması isteniyorsa, eğitimin etkin şekilde uygulanmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Bakan Dinçer, ''Bunu ısrarla söylüyorum, Türkiye olarak biz eğitimin niteliğini geliştirmek zorundayız'' dedi.
-DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU-
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da 2010'da Ağrı'ya ziyarette bulunduğunu ve Ağrılılarla beraber olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu belirterek, ''Ağrı'nın bizim dünyamızda özel bir yeri var. Ağrı bizim maddi ve manevi zirvemizin şehridir'' dedi.
Ağrı'nın birçok açıdan Türkiye'nin o engin kültürünün küçük bir numunesi olduğunu ifade eden Davutoğlu, ''İnşallah Ağrı, hem Türkiye'nin hem de Doğu Anadolu'nun yükselen yıldızı olacaktır'' diye konuştu