Soylu, geçen yıl dağa çıkanların sayısının 650’nin üzerinde, 3 yıl önce de 4 bin 500 olduğunu vurgulayarak, son bir yılda dağa çıkan terörist sayısının 106 olduğuna dikkat çekti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti Batman Merkez İlçe Kongresine katıldı. Bir düğün salonunda yapılan kongrede konuşan Soylu, Türkiye’nin 40 yıldır terörle mücadele ettiğini belirterek, “Bu iş bitmeden dağlardan inmeyeceğimizi bilmenizi istiyorum. Bizim kararlılığımız tam anlamıyla budur. Türkiye terörle mücadelede ipi asla gevşetmeyecektir. Gerek kalkınma meselesinde, gerekse terörle mücadelede nihai hedefimiz şudur; Türkiye’nin doğusunda yaşayan bir vatandaşımızın yaşam standardı İstanbul’da yaşayan vatandaşımızla eşit olana kadar durmak yok hep birlikte yola devam edeceğiz. Teröristle yakalanınca işimiz bitmiyor. Nihai hedefimiz bölgemizin gelişmişlik farklarını tamamen ortadan kaldırmaktır. Bunu sağlayamadığımız müddetçe muasır medeniyetler seviyesine ulaşmamız mümkün değildir” dedi.

“DBP’li belediyeler halkın parasını gasp ettiler”

Kayyum atanan Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) belediyelerine de dikkat çeken Soylu, “35,8 milyon borç ödemesi sadece Batman’da. Bırakın halka hizmet etmeyi halkın parasını, malını gasp etmişler, iş yapmamışlar parasını vermemişler. 90-100 tane belediyede toplam esnafa ödenen para 650 milyonun üzerindedir. Bu belediyeler kayyuma alınmalarından en çok istifade edenler bu bölgelerde ticaret yapanlar, hizmetlerini satın aldıktan sonra parasını alamayan ve mağdur olan esnafımızdır. Bu 93 belediyede teröre destek olarak harcanan paralar şimdi millete gitmektedir. 1,5 liraya yapılan bir iş geçmişte 5 liraya yapılıyordu, bunu çok net ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

“13-14 yaşlarındaki kızların dağa çıkması beni kahrediyor”

Son bir yılda dağa çıkan terörist sayısının 106 olduğuna dikkat çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Geçen sene 650’nin üzerindeydi. Bundan 3 yıl önce 4 bin 500’dü. Gittiğim her yerde anlatıyorum. Ben de bir kız çocuğu babasıyım. 13-14 yaşlarındaki kızların dağa çıkması beni kahrediyor ve bu memleketle ilgili bütün düşüncelerimi allak bullak ediyordu. Bizim üzerimize düşecek işler de var. O kızlarımızın yeri dağda ellerinde silah tutma yeri değildir. O kızlarımızın yeri hemşire olmaktır, anasının dizinin dibinde anasının başının okşanmasıdır. Biz sadece terörle mücadele etmiyoruz. Biz o çocuklarımızın geleceğini, umutlarını hep birlikte ortaya koymaya çalışıyoruz. Bunu başaracağımıza inanın.”