İki farklı vekil, iki farklı yorum
CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Türkiye'de ekonomide ciddi bir kriz olduğunu ve bu krizin sadece ABD'de ortaya çıkan krize bağlanarak çözülmesinin imkansız olduğunu ileri sürerken, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, otomobilde ÖTV'nin in
CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, Türkiye'de ekonomide ciddi bir kriz olduğunu ve bu krizin sadece ABD'de ortaya çıkan krize bağlanarak çözülmesinin imkansız olduğunu ileri sürerken, AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, otomobilde ÖTV'nin indirilmesiyle sektörde yaşanan canlılığı örnek vererek krizi anlamakta zorluk çektiğini söyledi.
Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısına katılan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi ile AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl, genel kurul toplantısında yaptıkları konuşmalarda ekonomik krizle ilgili farklı yorumlarda bulundular.
İlk olarak kürsüye çıkan CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, dünyada yaşanan ekonomik krizin Türkiye'yi derinden etkilediğini ve ekonomide bu çerçevede çok zor günler yaşandığını söyledi.
Hükümetlerin ekonomideki tablolarla gelip yine ekonomideki tablolarla gittiğini kaydeden Hamzaçebi, 2001 yılında yaşanan krizin bunun en önemli örneklerinden birisi olduğunu hatırlattı.
2001 yılında yaşanan ekonomik krizin Türkiye Cumhuriyite tarihinde yaşanan en ağır krizlerden birisi olduğunu ifade eden Hamzaçebi, Savaş yıllarını hariç tutarsak 1950'li yıllardan bu yana en büyük küçülme, 2001 yılında yaşandı. 2001 krizi, 2002 seçimlerinde o hükümetin kaybetmesine neden oldu. Vatandaş o hükümeti cezalandırdı ve hükümeti oluşturan siyasi partiler barajın altında kaldılar. O günlerin tablosu başka bir hükümeti işbaşına getirdi. Yaklaşık 7 yıldır işbaşında olan bu siyasi partinin uyguladığı bir ekonomik program var. Bu program, 2001 krizi sonrasında güçlü ekonomiye geçiş için IMF destekli olarak uygulanmaya başlandı. 2001 yılında yüzde 65 olan enflasyon 2002'den itibaren düşmeye başladı ancak 2008'de tekrar çift haneye ulaştı. Eğer bugün yaşadığımız krizi, sıkıntıyı, sadece ABD'de ortaya çıkan krize bağlarsak doğruları görmemiş oluruz dedi.
TÜRKİYE'DEKİ DENGELER 2006'DAN İTİBAREN BOZULMAYA BAŞLAMIŞTIR
Bizim yaşadığımız kriz, ekonomideki dengelerin bozulmasıyla, gerçekte 2006'dan itibaren başladı diyen Hamzaçebi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
2001'den sonra, 2002'den itibaren dünyada olağanüstü bir büyüme yaşandı. 2001 yılı, bütün dünyanın küçülme yaşadığı veya çok küçük büyüme oranlarının yaşandığı yıldır. 11 Eylül saldırılarının yarattığı ortam, bütün dünyada ekonomik tablonun kötü olmasına yol açmıştır. Ancak 2002'den itibaren uluslararası sermayenin Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yönelmesi, bütün dünya ekonomilerinde bir patlamaya yol açmıştır ve dünyada gezen uluslararası sermaye 2007'de 900 milyar dolar olmuştur. Bu para bugün 160 milyar dolara inmiştir. Yani para, gelişen ekonomilerden çekiliyor ve bizim ekonomimizde de 2006'dan itibaren büyüme oranları düşmeye başladı. Bu bir alarmdı, ancak bütçe dengelerinde 2006'dan itibaren bozulma başladı. Bu çerçevede 2001 krizi sonrasında uygulamaya konulan programın hiçbir değişiklik yapılmaksızın aynen sürdürülmesi, bugün ülkede yaşanılan kötü tablonun ortaya çıkmasının nedenlerinden birisi olmuştur.
UCUZ DOLAR SAHTE BİR BOLLUK YAŞANMASINA YOL AÇARAK İTHALATI PATLATTI
Uygulanan kur politikasını eleştiren Hamzaçebi, ucuz doların ithalatı patlattığını ve fabrikaların kapanmasına yol açarak sanayii çökerttiğini savunarak şunları kaydetti:
Kur politikası sanayiin içini boşaltmıştır. Düşük kurdan ucuz dolar, sahte bir bolluk yaşanmasına sebep olmuştur. İthalatı patlatmıştır. Dolarla borçlananın işine gelmiştir. Sanayii çökertmiş, esnafı çökertmiştir. Artan ithalat demek bizim Çin'deki fabrikaları çalıştırmamız, Türkiye'deki fabrikaları kapatmamız demektir. Her tarafta Çin malları olması iyi bir şey değildir. Esnaf hem alandır, hem satandır. Esnafın durumu iyi değilse ekonomide işler iyi değildir. İstatistiklere bakmaya gerek yoktur. Eğer kira ödenemiyorsa, eğer elektrik faturasının ödenmesinde zorluk çekiliyorsa, ciddi bir problem var demektir. Bu problemi sadece ABD'deki krize bağlarsak doğruları görmemiş oluruz, yanlış gideriz.
TÜRKİYE'NİN CİDDİ BİR EKONOMİK PROGRAMA İHTİYACI VARDIR
Türkiye'nin ciddi bir ekonomik programa ihtiyacı bulunduğunu öne süren Hamzaçebi, Türkiye'nin ciddi bir ekonomik programa ihtiyacı vardır. Yapılan vergi indirimleri belli sektörlerde canlılık yaratmıştır ama bu canlılık indirimin sona erdiği tarihten sonra bu sektörlere olacak talebin öne çekilmesiyle sonuçlanabilir endişesindeyim. O tarihten sonra yeni bir durgunluk yaşanabileceği endişesini taşıyorum. Türkiye'de, topluma, dünyaya, ekonominin bütün kesimlerine güven veren bir ekonomik programa ihtiyaç vardır şeklinde konuştu.
ERDÖL: ÜÇ KURUŞLUK VERGİ İNDİRİMİYLE OTOMOBİL PİYASASI ŞAHLANDI, BU NASIL KRİZDİR ANLAYAMIYORUM
Hamzaçebi'nin ardından kürsüye gelen AK Parti Trabzon Milletvekili Cevdet Erdöl ise ekonomik kriz tartışmalarına farklı bir yorum getirdi. Vatandaşta para bulunduğunu ancak bu paraların yastık altında olduğunu belirten Milletvekili Erdöl, otomobilde ÖTV'nin kaldırılmasının ardından yaşananları örnek göstererek şöyle konuştu:
Türkiye'de kriz var, kriz var, deniliyor, bunu anlayamıyorum. Ama otomobilde ÖTV kaldırılınca insanlar sıraya giriyor ve üç ay sonrasına gün veriliyor. Bu nasıl bir kriz onu anlamakta zorluk çekiyorum. Vatandaşlarımızda demek ki para var ama yastığın altına koymuş. Bunu biraz da piyasaya çıkarsa canlılık olur. Üç kuruşluk vergi indiriminde gördük ki araba piyasası şahlandı, gitti. Bunu başka sektörlerde de hükümetimizin yapmasını bekliyoruz. Bu konuda da gayretler var.
Esnaf ve sanatkarın da kendilerini yeni durumlara uyarlamaya ve bunun için bilgilenmeye ihtiyacı olduğunu dile getiren Erdöl, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın rekabet öncesi işbirliği çerçevesinde, üniversiteler ile yapılacak işbirlikleri çerçevesinde çok ciddi destekler var. Ben, bunları anlatsın diye Sanayi Bakanlığından 4 kez uzman getirdim buraya. Ama maalesef bu salondakilerin onda biri kadar insan gelip dinlemedi. Biraz da bu konuda, sektörde nasıl bir değişikliğe kendimizi hazırlamamız gerektiğiyle ilgili kendimizi sorgulamalıyız dedi.