CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Suriye'deki olayları protesto eylemlerini değerlendirirken, "Bütün yurttaşlarımı sağduyuya sükunete davet ediyorum" dedi. Kılıçdaroğlu, "Hükümete de 'şapkanı al önüne koy' diyoruz. Türkiye Ortadoğu bataklığını kendi ülkesinin içine çekti. Yani bir anlamda bataklığa saplandı" diye konuştu.

 

Kemal Kılıçdaroğlu Manisa'nin Salihli İlçesi'nde yapacağı üretici mitingi için geldiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu dün IŞİD'in Kobani'ye saldırısını protesto için yurt genelinde yapılan eylemlerde ölenlerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine şu açıklamayı yaptı:

 

"Bütün yurttaşlarımı sağduyuya sükunete davet ediyorum. Türkiye büyük bir ülkedir. Kendi sorunlarını aşabilecek kapasitesi vardır. Ancak yurtaşlarımdan şunu da düşünmelerini istiyorum. 12 yıldır bu ülkeyi kim yönetiyor? 12 yıl sonra bu ülke bu hale niye geldi? Yanlış dış politikanın iç barışımızı bozduğunu defalarca söyledik. Ben sadece bunları söylemek istiyorum ve bütün vatandaşlarıma aynı çağrıda bulunuyorum. 'Sakin olun. Türkiye büyük bir ülkedir. Bunu aşabiliriz, aşabilecek kapasitemiz, büyüklüğümüz vardır. Sadece ve sadece düşünerek kendi sorunlarımızı aşabiliriz.' Bu ülkeyi 12 yıldır kim yönetiyordu ve ülke 12 yılda nasıl bu hale geldi. Yeniden adete sıkıyönetim ilan edildi. Hükümete çağrım şu, 'Dış politakını yeniden gözden geçir.' Yanlış dış politakının içeride huzursuzluk yaratacağını defalarca dile getirdik. Ama her seferinde bunu duymazlıktan geldiler. CHP'yi suçladılar. Oysa bizim her söylediğimiz doğruydu ve doğru söylemeyi sürdürdük. 'Bu dış politika Türkiye'ye yarar getirmez' dedik. 'Ortadoğu bataklığına Türkiye sürükleniyor, sakın Türkiye'yi Ortadoğu bataklığına sürüklemeyin' dedik. 'Ortadoğu bataklık değil' diye cevap verdiler. Bugün geldiğimiz nokta gerçekten acı dolu bir noktadır. Türkiye Ortadoğu bataklığını kendi ülkesinin içine çekti. Yani bir anlamda bataklığa saplandı. Yani herşeye rağmen insanlarımı sağduyuya davet ediyorum. Biz büyük ve güçlü bir ülkeyiz, sorunlarınızı aşabiliriz."

 

İçişleri Bakanı Efgan Ala'nın 'Şiddete misliyle karşılık verileceği' sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu şu değerlendirmeyi yaptı: 

 

"Şiddeti misliyle karşılık verme ifadesi son derece tehlikelidir. Şiddetin şiddeti doğurduğunu, devleti yönetenlerin bilmesi gerekir. Biz nasıl ana muhalefet partisi olarak vatandaşı sükunete davet ediyorsak, iktidarın da vatandaşı sağduyuya davet etmesi lazım. Ben şiddeti misliyle bastırırım dediğiniz andan itibaren Türkiye'de kargaşaya başlatırsınız, daha tehlikeli sonuçların doğmasına neden olursunuz." 

 

 

Kılıçdaroğlu, sıkıyönetim koşullarının devam ettiği, bu koşulların sona ermesi için önerilerinin ne olduğu sorusuna da şu yanıtı verdi:

 

"Şiddet çözüm değildir. Vatandaşları sağduyuya davet ederken şunun da altını çizmek istiyorum. Bir toplumun ortak değerleri vardır. Bu değerlerin birincisi bayraktır. Bayrağına saygı duymayan insan olmaz. Bayrağına saygı duymayan insan bu topraklarda yaşamamalıdır. Bayrak bizim ortak değerimizdir ve ona saygı duymak zorundayız. Mustafa Kemal Atatürk, düşmanlarının bile saygı duyduğu bir liderdir. Bu toprakların yetiştirdiği bir liderdir. Ona saygı duymayan bir insanın bu topraklarda yeri yoktur. Hepimiz bayrağımıza, Atatürk'e saygı duyacağız. Kendi aramızda tartışma olabilir. Benim düşüncelerimi birileri beğenmiyor olabilir, beni bağenmeyebilir. Ama Bayrak ve Atatürk bu toprakların ortak değeridir. Hepimizin ortak değeridir. Kargaşa çıkarmanın hiçbir şekilde mazeret gösterilecek bir yanı yok. Kargaşaya hepimiz karşı çıkmalıyız. Hükümetin yanlış politikalarını buluyoruz. Bu politikanın Türkiye'yi kaosa sürüklediğini biliyoruz ve bundan ciddi endişe duyuyoruz. Ama bütün bunlara rağmen ülkesini seven bir siyasal partinin genel başkanı olarak vatandaşlarımızı sağduyuya ve sukünete davet ediyorum. Hükümete de 'şapkanı al önüne koy' diyoruz. 'Ortadoğu bataklığına defalarca bu ülkeyi sürüklüyorsun. O bataklıkta bu ülkenin yeri yoktur' dedik. Türkiye'nin yönü çağdaş uygarlıktır, batı uygarlığıdır, biz yönümüzi yüzyıllardır batıya dönen bir toplumuz. Neden bizi Ortadoğu bataklığının içine sürüklediniz. Hala o kavgayı sürdürüyorlar. Devlet intikamla yönetilmez, hırsla yönetilmez. Şiddetle yönetilmez. Devlet akılla yönetilir, mantıkla yönetilir. Devleti yöneten kişide önce aklı egemen kılacak bir iradenin olması gerekir. Kavga olur mu? Efendim 'şiddet misliyle şiddet görecektir, bu yanlış bir anlayıştır. Hiçbir taraftan da kabul gören bir anlayış değidir."