Kılıçdaroğlu ile Baykal el ele
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 300 bin öğretmenin öğrencinin olduğu yerlere atanacağını belirterek, yurtsuz üniversite öğrencisi kalmayacağını da kaydetti. Kılıçdaroğlu ile Baykal, sahneden el ele tutuşarak birlik ve beraberlik mesajı verdi.Seçim m
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 300 bin öğretmenin öğrencinin olduğu yerlere atanacağını belirterek, yurtsuz üniversite öğrencisi kalmayacağını da kaydetti. Kılıçdaroğlu ile Baykal, sahneden el ele tutuşarak birlik ve beraberlik mesajı verdi.
Seçim mitingleri kapsamında Antalya'da bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son ilçe mitingini en batı ilçelerinden biri olan Kumluca Cumhuriyet Meydanı'nda yaptı. Kılıçdaroğlu, diğer iki ilçede yaptığı gibi kalabalığa parti otobüsü üzerinden değil, hazırlanan platform üzerinden hitap etti.
Platforma eşi Selvi Kılıçdaroğlu ve milletvekili adayları ile çıkan Kemal Kılıçdaroğlu, kalabalığı selamladı. Milletvekili adaylarının tanıtıldığı mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, karşısında büyük bir genç kitlesi görünce konuşmasında gençlere de ağırlık verdi. Gençleri siyaset yapmaya davet eden Kılıçdaroğlu, "Gençler siyasete ilgi gösterin. Bu ülkenin geleceğisiniz. AK Parti 13 yılda önünüze sadece işsizlik konuldu. Her 4 öğrenciden birisi işsiz. Her 5 gençten biri işsiz. İşsizliği ve yoksulluğu bitirmektir. Herkesin işi ve aşı olsun. İşsiz olan evde huzur yoktur. Bunlar 13 yılda kendilerini ve çocuklarını düşündüler. Gençlerin bütün sorunlarına kilitleneceğim. Benim size sözüm var. Sizin sorunlarınızı çözeceğim" diye konuştu.
"SLOGAN GÜZEL"
Konuşması, "Başbakan Kemal" sloganıyla kesilmesi üzerine Kılıçdaroğlu, "Slogan fena değil, "Başbakan Kemal" güzel. Nasıl yapacağız bunu sandığa giderek. Antalya'da 7 Haziran seçimlerinden sandığa gitmeyen seçmen sayısı 230 bindir. Komşunuzu, arkadaşınızı ikna edin. Memlekette huzur yok. Size düşen bir görev var, sandığı gidip oyunuzu kullanacaksınız. Bu seçimlerde bir şeyi oyluyoruz, demokrasiyi, kadın erkek eşitliğini, yoksulluğu, köylünün esnafın kazanmasını mı yoksa icra dairesinde sürünmesi mi? Bunu oyluyoruz. Antalya'nın 50 milyonluk tarım ürünü ihracatının 30 milyonunu Kumluca gerçekleştiriyor. Kumluca'da icra dairesinde dosyası olan vatandaş sayısı 15 bin kişi. Düne kadar ekonomi iyi diyorlardı. Neden icralık sayısı iki katına çıktı. Ve oyumuzu kullanacağız bunları düşünerek. CHP'ye oy istiyorum sizden" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN ÖNCELİĞİ VARDIR"
7 Haziran" seçimlerini en iyi okuyan parti olduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "13 yıldır eleştirdiğimiz AKP ile bir araya geldik. Ülkenin bu kadar sorunu varken biz seçimi düşünmeyiz. Biz başka bir seçimi düşünmüyoruz. Önce kendimizi çocuklarımız, ailemiz demiyoruz. Türkiye'nin her şeyden önceliği vardır. Koalisyon görüşmeleri olumlu olmadı. Neden olmadığını bende biliyorum, siz de biliyorsunuz saraydan müdahale. 1 Kasım'da seçime, oy kullanmaya gidecek vatandaşlarıma şunu söylemek isterim, bir kişiye yetki verilip o kişi yetkisini kullanamayıp hükümeti kuramıyorsa o kişi sarayın vesayetinden kendisini kurtaramıyorsa, onun ne kendine ne memleketine faydası olmaz. İradesini başka birine ipotek eden birisinden bu ülkeye hayır gelmez. Senin iraden olmalı başkasının değil. Biz onu kurtaracaktık oradan, daha rahat görev yapacaktı. Müdahale edildi ve gerçekleşmedi" dedi.
"BU ÜLKENİN ÇİMENTOSU CHP'DİR"
MHP'yi de eleştiren Kılıçdaroğlu, "İkinci parti onlar da her şeye itiraz ediyorlar. Bunların hiçbiri olmuyorsa sen neden seçime giriyorsun. Girme seçime. Koalisyon görüşmeleri devam ederken MHP ve HDP asla geçinemiyorlar. İkisi de koalisyon içinde CHP olmalı diyorlar. Neden, onlar da biliyor ki, bu ülkenin çimentosu CHP'dir. Biz ayrılık gayrılık yapmayız. Kutsal olan değerler vatan millet, bayrak gibi. Herkesi onun etrafında toplarız. CHP avukat bürolarında değil, savaş meydanlarında Kuvayi Milliye ruhuyla kurulmuştur. Diyorlar ki kim kurtaracak ülkeyi bu bataktan CHP kurtarır. Bunu gittiğiniz her yerde söyleyebilirsiniz. Biz siyaseti zenginleşme aracı olarak içinde değil, köşeyi dönmek için değil, ceplerimizi doldurmak için yapmıyoruz. Biz siyaseti halkın çıkarlarını savunmak için yapıyoruz. Halk kazanacak ki ülkeye bereket gelsin. Bu ülkeyi içinde bulunduğu durumdan CHP çıkarır" ifadelerine yer verdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Esnafın, çiftçinin, işsizin durumunu biliyorum. Seçim bildirgemiz örnek alındı. Alsınlar canları sağ olsun. Neden aldınız demeyiz. Kendimize güveniyoruz. Ülkeyi içindeki çıkmazdan CHP çıkarır. Biz sizin için çalışıyoruz".
"İKTİDARDAN İNDİRMEK LAZIM"
Hükümetin ne zaman sıkışsa bir başkasını suçladığını savunan Kılıçdaroğlu, "Rüşvet olayları çıktı vay efendim paralelciler bizi kandırdı. Sen çocuk musun kardeşim ülkeyi yönetiyorsun. Ergenekon, Balyoz oldu,itiraz ettik. Yanlış yapıyorsun. Bir sürü insanı hapislere attınız, doğruyu yapıyoruz dediler. Sonunda orduya kumpas kuruldu. Bizi de kandırdılar, sen çocuk musun. Güneydoğu'da çözüm sürecinin sonunun çözümsüzlük olduğunu söyledim. Bunun sonu çözümsüzlüktür. Türkiye'yi batağa sürüklüyorsunuz, yol haritasını verdim. 3,5 sayfa verdim. Bu sorun bu harita ile çözülür dedim. Hayır efendim siz bilmezsiniz. Sonunda ne dediler PKK bizi kandırdı dediler. Herkes kandırıyorsa bunları artık iktidardan indirmek lazım. Başka seçeneğimiz yok" dedi.
"KAYNAĞI HALKA VERECEĞİM"
"CHP'nin 7 Haziran'da iktidar olsaydı neler olacaktı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Emekli maaşını almıştı, asgari ücret bin 500 TL olmuştu, taşeronlar kadroya geçmişti, borç batağındaki vatandaşın faizin yüzde 80'nini silmiş olacaktık. 1 Kasım'dan sonra bunların tamamını gerçekleştireceğiz. Koalisyonda bunları söyledik. Olmazsa olmazlarımızdır. Kaynak yok. O zaman Maliye Bakanlığı'nı bize bırakacaksın. Bak kaynak var mı? Saraya kaynak var, emekliye işçiye kaynak yok. Sana kaynak yok, emekliye işçiye vereceğim, gençlere vereceğim. Hepsini yapacağım" diye konuştu.
"CHP HEM YERLİ HEM MİLLİDİR"
Bu kültürü rahmetli Bülent Ecevit'ten aldığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Rahmetli Ecevit bize bu kültürü verdi. Diyorlar ki yerli ve milli istiyorum. Hem yerli hem milli Türkiye'de tek parti var onun adı CHP'dir. Hem yerli hem millidir. Ecevit derdi ki, biz milliyetçiliği Kıbrıs'ın 5 Parmak dağlarına yazdık. Biz çıkarlarımızı savunmak zorundayız. Orta Doğu kan gölüne çevrildi. Siz bilmezsiniz, biz Suriye politikasını çok iyi yapıyoruz, dediler. Sanki kendi çocuklarımıza iş bulduk 2 milyon 225 bin Suriyeliye iş bulacağız. Nasıl bulacağız. Şimdi Rusya, Amerika'da girdi oraya. Bizimki koltuklarına oturuyor. Efendim yanlış yaptılar. Dış politikanın çıkarları olur. Dış politikanın milli olması lazım. Bu ülke yanlışa gidiyor diyorsan sandığa gitmen lazım. Sandığa git oyunu kullan" ifadelerine yer verdi.
"ATANAMAYAN ÖĞRETMEN KALMAYACAK"
Eğitimin tam bir felaket olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Size sözüm söz, öğretmen kardeşlerime sözüm söz, sizi toplumun lideri ve önderi yapmak benim boynumun borcudur. Çocuklarımızın teslim ettiğiniz tek kişi var oda öğretmendir. Atanamayan öğretmen kavramı olmayacak. Taşımalı sistem sona erecek. Nerede öğrenci varsa, öğretmen orada olacak. 300 bin atanamayan öğretmeni nerede öğrenci varsa oraya göndereceğiz. CHP imam hatipe karşı diyorlar. CHP imam hatipi kuran parti, neden kapatsın? Oradaki çocuklarında kaliteli eğitim almasını istiyoruz. Üniversitelerin başında YÖK denen bir bela, nasıl baskı aracı olduğunu bilmesi gerekir. Yurt sorununuzu bir yıl içinde çözeceğim. Bir yıl içinde çözeceğim. Hiçbir öğrenci yurdum yok demeyecek. İnternet bedava olacak. İki kişili odalarda kalacaklar, sıcak suyu olacak. Gençler izin için yasak olmayacak. Arada bir aşırılıklarınız olabilir. Biz ona tahammül edeceğiz. Yaptığınızı esprilerle bir diktatöre diz çöktürdünüz. Biz gençlerimize gurur duyuyoruz" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını diğer ilçelerde olduğu gibi, "Davutoğlu saray için, Kılıçdaroğlu halk için çalışır" diyerek tamamladı.
"BAYKAL, KILIÇDAROĞLU EL ELE"
Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu, milletvekili adayları ile el ele birlik ve beraberlik mesajı verdi. Kılıçdaroğlu'nun sahneden milletvekilleriyle yaptığı selamlamaya bu kez eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal da katıldı. Kılıçdaroğlu, kalabalığa karanfil dağıttıktan sonra alandan ayrıldı.