Kılıçdaroğlu: "Partilere sesleniyorum..."
Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu.
Yayınlanma:
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yapıyor.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 5.1 şiddetinde deprem oldu, 39 yaralımız var. Herkese geçmiş olsun."
"Dün 23 Nisan'dı, TBMM'nin açıldığı tarihti. Ben açılış konuşmasını yaparken iktidar kanadı rahatsız oldu, neden rahatsız oldular.? Ben Meclis'i savunuyorum, onlar tek adamı savunuyorlar. Ondan rahatsız oluyorlar. Birlikte yaşama hevesi olan herkesi davet etmiştir Meclis'e Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Ben de aynısını savundum. 20 Temmuz'da sivil darbe yapmanın kötü olduğunu söyledim, kızdılar. Neden söyledin diyorlar? Söylemeyim mi? Ben görevimi yerine getirmiş olmam. 15 Temmuz'a nasıl karşı çıktıysak, 20 Temmuz'a da karşı çıkacağız. Bu seçimler kişisel koltuk arayışı seçimleri değildir. Bu seçimler söz konusu vatansa gerisi teferruaatır seçimidir. Hiçbir beklentim yok. Mütevazi bir evim var, çocuklar büyüdü. Benim derdim ülkem. Geniş bir ittifakı sağlamalıyız. Herkes bir şekliyle parlamentoda yerini almalıdır. Biz cumhuriyetin kuruluşunda hangi değerler söz konusu ise 24 Haziran'da onu savunacağız. Aramızda ömür boyu hapis verilen erlerin aileleri var. Komutan değil, er, er. Dönem a partisi, b partisi dönemi değil, birlikte hareket ederek devleti kurtarmanın zamanıdır. Bütün partilere sesleniyorum, CHP olarak her türlü özveride bulunmaya hazırız."
"Haziran ayında hepimize görev düşüyor. Bugün hava güzel eğlenelim, tatile gidelim öyle bir lüksümüz yok. Vatanını, bayrağını savunan herkes sandığa gidecek. Ben Gazi'nin kurduğu bu devleti korumak için onurumla, gururumla oyumu verdim diyecek. Haziran ayı kiraz ayıdır, aydınlığın çok olduğu bir aydır. Haziran ayı beklentilerin gerçekleşeceği aydır, diktatörleri gönderip demokrasiyi getireceğimiz aydır, Haziran'a çok iyi hazırlanacağız."
"İhsan Eliaçık 3 aşağı 5 yukarı tanırız. Adaleti, hakkı, hukuku savunur. İnançların sömürülmesine karşıdır. Çanakkale Adalet Çalıştayı'mıza geldiğinde şöyle söyledi, 'Evimizde çıkan yangını söndürürsek değil, komşuda çıkan yangını söndürürsek adaleti savunmuş oluruz.' İhsan Eliaçık her zaman demokrasiden yana olmuştur. Pasaportunu aldılar, İstanbul dışına çıkamazsın dediler. İmza atacaksın dediler. Biz de demokrasi var diyorlar. Recep Bey sen bunu bana değil, külahıma anlatacaksın"
"Meclis'teki konuşmalarıma istinaden Özgür Özel'in sözlerine yanıt verdiler. Bay Recep yukarıda olmasam ağzının payını vermekle kalmazdım dedi. Senin yerin orası değil, aşağısı zaten. Aşağı geleceksin aşağı."
"Yörüklerin çalıştayına katıldım. Keşkelerini ikram ettiler, hepsi haklarını helal etsinler. Yörük Türkmenlerle olmak benim için onur ve gururdur. Yörük Türkmenler sadece Anadolu ve Trakyadan gelmediler. Kuzey Irak'tan da, Kıbrıs'tan da geldiler. O çadırlarda türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Küçüklere masallar, hikayelr anlatılır. O çadırlar zalime karşıdır, zulme direnirler. O çadırlar Kuvayı Milliyecilerin çadırlarıdır. Bay Recep diyor ki, Kılıçdaroğlu orada konuştu. Evet konuştum. Yörüklere zulm yapılmış, evet yapılmış. Sen tarih bilmiyorsan ne yapayım? Sana tarih kitabı göndereyim oku. Dadaloğlu şiirini bana söylemiyor herhalde. Bolu Beyi zulm etmesi Köroğlu çıkar mıydı? Padişah zulm etmese Dadaloğlu çıkar mıydı? Sen tarih bilmiyorsan ben ne yapıyım? Kılıçdaroğlu olarak ben de her türlü zulme karşı çıkacağım. Yörük çadırında duman tütüyorsa mesele bitmiştir diyor Gazi Mustafa Kemal. Biz Musa'yı baş tacı yaparız, onlar Firavuu baş tacı ederler."
"Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İYİ Parti'ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapactacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık? Tarihsel süreçteki CHP'nin rolünü o zat öğrensin diye anlatıyorum. Kimse siyasi yasaklı olmasın. Beyefendi unutmuş herhalde. Ben muhtar olamazdım diyordu, sana o yolu kim açtı. CHP açtı, seni sevdi için değil, demokrasi için açtı. Ahmet Davutoğlu'nu kapının önüne koydular kim savundu, biz savunduk. Yüzde 49.5 alan bir partinin lideri kapının önüne konulamaz. Bizden başka savunan olmadı. Recep Bey sanıyor ki ben konuşursam CHP'de korkar. Recep Bey sen anlamadın mı, biz Kuvayı Milliye'den geldik. 15 arkadaşımı da gözlerinden öpüyorum. 450 kilometre yürüdüm, niye yürüyorsun dediler. Adalet var diyemediler."
"Bu ülkenin ülkücü, muhafazakar, liberal demokratlarına sesleniyorum; gelin yeniden cumhuriyeti inşa edelim, birlikte mücadele edelim. Kişisel beklentimiz yok, söz konusu vatansa gerisi teferruattır. 15 arkaşımızı görevlendirdik, toplumda büyük sevinç oldu. Birilerinin rengi attı, bizi anlayamazlar. Demokrasi tranway gibidir istediğim yerde inerim diyen adam bizi anlayamaz. Bizim liderimiz Allah'ın bütün vasıflarını toplamıştır diyenler bizi anlayamazlar. Bizim liderimiz ikinci peygamberimizdir diyenler bizi anlayamazlar. Kula kulluk etmeyin dedik, siz bizi anlayamazsınız dediler. Demokrasi hukuka uygun kafa ister, sizde bu yoksa ben ne yapıyım?"
"Referandumda ne diyorlardı, 'evet' çıkarsa ekonomi depara kalkacak dediler. Ne oldu, dolar şaha kalktı, euro şaha kalktı. Vatandaşın 250 gramlık ekmeği 200 grama düştü. Bugün Denizli'de bir inşaat ustası intihar etmiş. Cebinden borç ihtarnamesi çıkmış. Ben bu Recep'e nasıl sormayayım, sen badem sütü ile beslenirken bu vatandaş intihar ediyor. Vallahi de billahi de yatacak yeriniz yok. 150 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. Sürekli konuşuyorsun, 'Ey Kılıçdaroğlu biz bunu ödemedik' desene. Türkiye Cumhuriyeti en yüksek faizle borçlanıyor. Buna rağmen para bulamıyor."
Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Adıyaman'ın Samsat ilçesinde 5.1 şiddetinde deprem oldu, 39 yaralımız var. Herkese geçmiş olsun."
"Dün 23 Nisan'dı, TBMM'nin açıldığı tarihti. Ben açılış konuşmasını yaparken iktidar kanadı rahatsız oldu, neden rahatsız oldular.? Ben Meclis'i savunuyorum, onlar tek adamı savunuyorlar. Ondan rahatsız oluyorlar. Birlikte yaşama hevesi olan herkesi davet etmiştir Meclis'e Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Ben de aynısını savundum. 20 Temmuz'da sivil darbe yapmanın kötü olduğunu söyledim, kızdılar. Neden söyledin diyorlar? Söylemeyim mi? Ben görevimi yerine getirmiş olmam. 15 Temmuz'a nasıl karşı çıktıysak, 20 Temmuz'a da karşı çıkacağız. Bu seçimler kişisel koltuk arayışı seçimleri değildir. Bu seçimler söz konusu vatansa gerisi teferruaatır seçimidir. Hiçbir beklentim yok. Mütevazi bir evim var, çocuklar büyüdü. Benim derdim ülkem. Geniş bir ittifakı sağlamalıyız. Herkes bir şekliyle parlamentoda yerini almalıdır. Biz cumhuriyetin kuruluşunda hangi değerler söz konusu ise 24 Haziran'da onu savunacağız. Aramızda ömür boyu hapis verilen erlerin aileleri var. Komutan değil, er, er. Dönem a partisi, b partisi dönemi değil, birlikte hareket ederek devleti kurtarmanın zamanıdır. Bütün partilere sesleniyorum, CHP olarak her türlü özveride bulunmaya hazırız."
"Haziran ayında hepimize görev düşüyor. Bugün hava güzel eğlenelim, tatile gidelim öyle bir lüksümüz yok. Vatanını, bayrağını savunan herkes sandığa gidecek. Ben Gazi'nin kurduğu bu devleti korumak için onurumla, gururumla oyumu verdim diyecek. Haziran ayı kiraz ayıdır, aydınlığın çok olduğu bir aydır. Haziran ayı beklentilerin gerçekleşeceği aydır, diktatörleri gönderip demokrasiyi getireceğimiz aydır, Haziran'a çok iyi hazırlanacağız."
"İhsan Eliaçık 3 aşağı 5 yukarı tanırız. Adaleti, hakkı, hukuku savunur. İnançların sömürülmesine karşıdır. Çanakkale Adalet Çalıştayı'mıza geldiğinde şöyle söyledi, 'Evimizde çıkan yangını söndürürsek değil, komşuda çıkan yangını söndürürsek adaleti savunmuş oluruz.' İhsan Eliaçık her zaman demokrasiden yana olmuştur. Pasaportunu aldılar, İstanbul dışına çıkamazsın dediler. İmza atacaksın dediler. Biz de demokrasi var diyorlar. Recep Bey sen bunu bana değil, külahıma anlatacaksın"
"Meclis'teki konuşmalarıma istinaden Özgür Özel'in sözlerine yanıt verdiler. Bay Recep yukarıda olmasam ağzının payını vermekle kalmazdım dedi. Senin yerin orası değil, aşağısı zaten. Aşağı geleceksin aşağı."
"Yörüklerin çalıştayına katıldım. Keşkelerini ikram ettiler, hepsi haklarını helal etsinler. Yörük Türkmenlerle olmak benim için onur ve gururdur. Yörük Türkmenler sadece Anadolu ve Trakyadan gelmediler. Kuzey Irak'tan da, Kıbrıs'tan da geldiler. O çadırlarda türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Küçüklere masallar, hikayelr anlatılır. O çadırlar zalime karşıdır, zulme direnirler. O çadırlar Kuvayı Milliyecilerin çadırlarıdır. Bay Recep diyor ki, Kılıçdaroğlu orada konuştu. Evet konuştum. Yörüklere zulm yapılmış, evet yapılmış. Sen tarih bilmiyorsan ne yapayım? Sana tarih kitabı göndereyim oku. Dadaloğlu şiirini bana söylemiyor herhalde. Bolu Beyi zulm etmesi Köroğlu çıkar mıydı? Padişah zulm etmese Dadaloğlu çıkar mıydı? Sen tarih bilmiyorsan ben ne yapıyım? Kılıçdaroğlu olarak ben de her türlü zulme karşı çıkacağım. Yörük çadırında duman tütüyorsa mesele bitmiştir diyor Gazi Mustafa Kemal. Biz Musa'yı baş tacı yaparız, onlar Firavuu baş tacı ederler."
"Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İYİ Parti'ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapactacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık? Tarihsel süreçteki CHP'nin rolünü o zat öğrensin diye anlatıyorum. Kimse siyasi yasaklı olmasın. Beyefendi unutmuş herhalde. Ben muhtar olamazdım diyordu, sana o yolu kim açtı. CHP açtı, seni sevdi için değil, demokrasi için açtı. Ahmet Davutoğlu'nu kapının önüne koydular kim savundu, biz savunduk. Yüzde 49.5 alan bir partinin lideri kapının önüne konulamaz. Bizden başka savunan olmadı. Recep Bey sanıyor ki ben konuşursam CHP'de korkar. Recep Bey sen anlamadın mı, biz Kuvayı Milliye'den geldik. 15 arkadaşımı da gözlerinden öpüyorum. 450 kilometre yürüdüm, niye yürüyorsun dediler. Adalet var diyemediler."
"Bu ülkenin ülkücü, muhafazakar, liberal demokratlarına sesleniyorum; gelin yeniden cumhuriyeti inşa edelim, birlikte mücadele edelim. Kişisel beklentimiz yok, söz konusu vatansa gerisi teferruattır. 15 arkaşımızı görevlendirdik, toplumda büyük sevinç oldu. Birilerinin rengi attı, bizi anlayamazlar. Demokrasi tranway gibidir istediğim yerde inerim diyen adam bizi anlayamaz. Bizim liderimiz Allah'ın bütün vasıflarını toplamıştır diyenler bizi anlayamazlar. Bizim liderimiz ikinci peygamberimizdir diyenler bizi anlayamazlar. Kula kulluk etmeyin dedik, siz bizi anlayamazsınız dediler. Demokrasi hukuka uygun kafa ister, sizde bu yoksa ben ne yapıyım?"
"Referandumda ne diyorlardı, 'evet' çıkarsa ekonomi depara kalkacak dediler. Ne oldu, dolar şaha kalktı, euro şaha kalktı. Vatandaşın 250 gramlık ekmeği 200 grama düştü. Bugün Denizli'de bir inşaat ustası intihar etmiş. Cebinden borç ihtarnamesi çıkmış. Ben bu Recep'e nasıl sormayayım, sen badem sütü ile beslenirken bu vatandaş intihar ediyor. Vallahi de billahi de yatacak yeriniz yok. 150 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. Sürekli konuşuyorsun, 'Ey Kılıçdaroğlu biz bunu ödemedik' desene. Türkiye Cumhuriyeti en yüksek faizle borçlanıyor. Buna rağmen para bulamıyor."
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.