CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu’nda ergen psikolojisi hissettim. Ergenlikte bir babaya ve anneye öykünme olur, ’Aile bütçesi bende olsa istediğimi yaparım’ der ergenler. Bizim hayata geçirdiğimiz projeleri sunuyorlar vaat olarak" dedi.

 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde (TOBB) düzenlenen ekonomi şurasında yaptığı konuşmada, 12 yıl içinde Türkiye’nin yapısal bir değişim yaşadığını belirterek, "12 yıl içinde biz niye her seçimi kazandık biliyor musunuz? Çünkü yapamayacağımız hiçbir şeyi vaat etmedik, vaat ettiğimiz her şeyi de yaptık. Bu sebeple itibar, güven ve istikrar ortamı oluştu. Sizlerin ve bizlerin omuz omuza çalışması gerekiyor. 12 yıl içinde dünya ekonomisi küçülürken Türk ekonomisi büyümüşse siyasi karar alıcıların, yani bizlerin daha önceki dönemde, bizlerin temel ilkesinin toplumun her kesimiyle istişare etmek, toplumu motive etmek, hedef koymak ve hedefe gidecek adımları da rasyonel şekilde planlamaktır. Ekonomide en büyük tehlike akıl dışılık, mantık dışılıktır. Hesaba gelmemezliktir. Hedefiniz ve vizyonunuz büyük olacak. İddia sahibi olacaksınız ama kesinlikle bu iddia bir tür hayalperestliğe dönüşmeyecek. İddia sahibi olduğumuz için çok kötü şartlardaki kara yollarını duble yollara dönüştürdük. Bütün ana aksları önümüzdeki dönemde otobanlara çevireceğiz. Yine, çökmüş bir demiryolu ağına sahipken önce rehabilite ettik, sonra hızlı trene geçtik, şimdi yüksek hızlı trene geçiyoruz. İstanbul-Ankara’yı 1,5 saate indirmek. Hedefleriniz olacak aynen sizin iş dünyanızda yaptığınız gibi ama hedefler fizibiliteye dayanacak. Olabilir hedeflere dönük olarak da planlamalar yapılacak, hesap yapılacak ve ülkenin makro gelişmesi, vatandaşlarımızın kendi dünyalarındaki alanlarının gelişmesi icap edecek" ifadelerini kullandı.

 

1915 OLAYLARI

 

Toplumsal nabızla ekonominin nabzının aynı frekansta atmasını sağlamaya çalıştıklarını anlatan Davutoğlu, "Bir taraftan kampanya hazırlıklarını yürütürken, bir taraftan da şeytan taşlarken tabiri caizse, bugün dahil 1915 olayları dahil birçok telefon diplomasisi yapacağız. Türkiye’ye yönelen o haksız ve hepimizi isyana teşvik eden gönüllerimizden gelen seslerle tepki vermemize yol açan bu haksız ithamlar ve Türkiye’yi kıskaca alma çabalarına karşı mücadele ediyoruz ama bu kampanya ve uluslararası mücadelenin arasında vakit bulup sizlerle, sektör temsilcileri ile buluşuyoruz. Çünkü, biliyoruz ki Türkiye’ye kıskaca almaya çalışan bu çevrelere karşı en büyük direncimiz tarihimize, kültürümüze olan bağlılığımız ve sağlam ekonomimizdir. 2002’de hem bizimle ilgili kararlar alırlardı bu şekilde, 2001’de Fransa başta olmak üzere ama sonra Türkiye’de siyaset yapımcıları, milletimizi tahkir eden, milletimize hakaret eden çevrelerle oturup IMF müzakereleri yapmak zorunda kalırdı. Eğer biz tarihimizi milli onurumuzu korurken ayakları üstünde sağlam şekilde bunu koruma çabası içinde olabiliyorsak artık sağlam bir ekonomi olduğundandır" dedi.

 

Sağlam ekonominin olmaması durumunda milli onurun da korunamaz hale geleceğine dikkati çeken Davutoğlu, sektör temsilcileri ile yaptığı buluşmanın önemine işaret etti.

 

"Biz güçlü olursa ve sağlam güçlü irade sergilersek sizler dünyada rekabetçi şekilde yarışa katılabilirsiniz" diyen Davutoğlu, "Biz, hep birlikte Türkiye’yiz. Bütün vatandaşlarımızla birlikte. Biz, reel ekonomiyi harekete geçirmek için tedbirler aldık. Yeni bir atılımın işaret fişeği olarak o programları hazırladık" ifadelerini kullandı.

 

"DÜN AKŞAM İLK MİLLİ BÖLGESEL UÇAĞIMIZ İLE İLGİLİ BRİFİNG ALDIM"

 

Her sektörde yeni, ulaşılabilir ve iddialı hedeflerin konulacağını anlatan Davutoğlu, Ar-Ge, tasarım ve markalaşmanın teşvik edileceğini dile getirdi. Sürümden değil nitelikten kazanmak istediklerini söyleyen Davutoğlu, önümüzdeki dönemde de sayısı artırılacak milli projelerin olduğunu ifade etti. Dün akşam geç bir vakitte Türkiye’nin ilk milli bölgesel uçağı ile ilgili çalışmalar hakkında brifing aldığını belirten Davutoğlu, ilk test uçusunun 2019’da olduğunu açıkladı.

 

"TÜRKİYE’NİN, EN AZ YÜZDE 5 KALKINMAYI GERÇEKLEŞTİRMESİ LAZIM"

 

Açıklanan sektörel dönüşüm programlarını hatırlatan Davutoğlu, "Sektör bazında destek istediğiniz alanlar olursa bunları bana söyleyin. Hep beraber dünya ekonomisin daraldığı dönemde Türkiye’nin en az yüzde 5 kalkınmayı gerçekleştirmesi lazım. bunu yakalayabilmemiz lazım ki rekabetçi ortamda öne çıktı" dedi.

 

"İNCE NAKIŞ NAKIŞ HESAPLAR YAPTIK"

 

"8 Haziran günü o suyu da kaynağı da kullanacak olan biziz" diyen Davutoğlu, "En etkin şekilde onu kullanma planı da olmamız lazım. O sebeple ciddi sosyal destekler verdik. Tarım kesimine şu anda bir kuruş borcumuz yok. Bütün tarım destek ödemelerini yaptık. 10 milyarı aşacak rakamlara geldik. Karayolları ve diğer yerlerde yürütülen çalışmalarda da kimseye borcumuz yok. Bütün bunları sağladık. Kobilerimize, KOSGEB çerçevesinde çok değişik. ama bütçe disiplinini hiç bozmadık. İnce nakış nakış hesaplar yaptık. Şu anda bütçe disiplini açısından Türkiye Avrupa’nın en iyisidir" ifadelerini kullandı.

 

Ne olursa olsun seçim ekonomisi uygulamadıklarını anlatan Davutoğlu, gelecek nesillerin sermayesini bugünden harcamayacaklarına dikkati çekti.

 

Başbakan Davutoğlu, "1990’lı yıllarda yapılanları biz yapmayacağız. İki anahtar vereceğiz dediler iktidara öyle geldiler, eldeki anahtarları da kaybetti herkes. Genç Parti diye bir parti vradı, şimdi unuttunuz çünkü olgunlaşamadan öldü. Neden öldü, gençliğinden değil çünkü istismarı sebebiyle. Proje olarak çıkartıldı, ama AK Parti 12-13 yıllık iktidarını sürdürüyor ama böyle proje olanlar kısa zamanda siyasi çöplüğe girdiler. Biz, bunu yapmadık yapmayacağız" dedi.

 

CHP’NİN SEÇİM BİLDİRGESİ

 

CHP Genel Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı seçim bildirgesine değinen Davutoğlu, "Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı pakete baktığımızda, aslında arkadaşlarla değerlendirirken bir bakıma iyi gösterge oldu. Eski Türkiye, Yeni Türkiye diye. Biz Eski Türkiye diye bahsettiğimizde kimsenin aklında tam canlandıramıyordu. Çünkü 12 yıllık iktidardan sonra herkes eski Türkiye’deki alışkanlıkları unutmaya başlamıştı. Kılıçdaroğlu herkese eski Türkiye alışkanlıklarını hatırlattı. Nedir bu eski Türkiye alışkanlıkları, sahip olmadığın kaynakları dağıtacaksın. Söz vereceksin ama yapmayacaksın. Yarın ne olur diye bakmayacaksın, bugünü kurtaracaksın. Olabilecek en geniş koalisyon cepheleri oluşturmaya çalışıp bir şekilde iktidara tutunmaya çalışacaksın. Arkadaşlarımız Kılıçdaroğlu’na gerekli cevapları tek tek alanlarında verecekler. Ama bir genel bir bakışla söylemek istediğim birkaç husus var. Birincisi eğer bu söylenen vaatler maliyeti hesaplansa 150 milyar TL. Kılıçdaroğlu’nun bu dediği şeyler yapmaya kalkılsa tekrar bütçe açığı 10 misli artıp yüzde 10’lara çıkacak. Yani Türkiye 2001’e geri dönmüş olacak. Kemal Derviş’le niye konuştuğunu daha iyi anlıyoruz. Çünkü bizim biriktirdiğimiz hazineyi boşaltacak sonra da Kemal Derviş’i çağırıp IMF önünde nasıl borç dileneceğimizin hesabını da onunla yapacak. Biliyor başına geleceğini, iktidara gelemez ya. Şimdilerde birileri koalisyon hazırlığına girmeyi düşünüyorlar, Türkiye’nin yükselişini engellemek için. Sadece, yüzde 35 ifadesi bile Türkiye’de iktidara gelemeyeceği düşüncesini ortaya koyuyor. Bu millet bu tarihin testinden, sınavından çok geçti. O bakımdan bütünüyle bu seçim bildirgesine baktığımda, gençlerimize saygımız sonsuz ama ben şöyle bir psikoloji hissettim, Sayın Kılıçdaroğlu’nda ’ergen psikolojisi’. Neden biliyor musunuz? Ergenlik çağına gelindiğinde genel olarak şöyle bir temayül ortaya çıkar. Bir, babaya ve anneye öykünme. İkincisi, ah şu aile bütçesi elimde olsa ben güzel idare ederim veya isteklerimi yaparım gibi bir kanaatle yaklaşma. Baktığınızda seçim bildirgesine önemli bir kısmı madde madde incelendiğinde bizim daha önce hayata geçirdiğimiz projelerden ibaret. Özellikle sosyal yardımlar konusunda. Verilen sosyal yardımları daha önce sadaka kültürü deyip hafife alacaksınız hem de daha sonra verilen sosyal yardımların ötesine giden sosyal yardım mantığı getireceksiniz, taklit mantığıyla. Aile sosyal destek projesinden alınmış kes yapıştır usulu bizim programdan yansıtılan bazı hususlar var" ifadelerini kullandı.

 

"SAYIN KILIÇDAROĞLU ÖNCE MALİYE BAKANINDAN HESAP YAPMAYI ÖĞRENECEK"

 

"İkinci kısım ise karşılıksız kaynağı olmayan vaatlere karşı ülke ekonomisini çökertme çabaları" diyen Davutoğlu, "Halkımız bunlara kanmayacaktır. Kendisinin hesap uzmanı olduğunu söylüyor. Sayın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, dün bazı hesaplarla gerçekleri ortaya koyduğunda, Maliye Bakanlığı’nda Mehmet Bey’in altında çok sayıda hesap uzmanı çalışıyor ama Maliye Bakanımızdan önce hesap yapmayı öğrenecek ondan sonra uzman olmadığını test edeceğiz, önce hesabı öğrenecek. Onun için, ben kendisini maliye bakanımıza havale ediyorum. Bütün o vaatlerle ilgili yansımaları tek tek ele alacak. Bizim meselemiz muhalefet partileri ile bir tür ekonomik yarışa çıkmak değil. Bizim meselemiz, büyük makro hedeflere sizlerle beraber yürümek. Bu gündemler geçer ama tarihi yazanlar seçimlerden sonra iktidarı hakkıyla ve milletin hukukunu koruyarak gözetenlerdir. Geçmişte büyük ekonomik hamleler yapılan dönemlere bakıldığında istikrarla kurulan hükümetlerin, güven ve itibar ortamında politikalar yürüttüğü görülür" şeklinde konuştu.

 

2023 hedefleri doğrultusunda kim ne derse desin, biz AK Parti iktidarları olarak sizlerle birlikte reel ekonominin gereğini yapmaya devam edeceğiz. Size özellikle de bulunduğunuz sektörlere güvenimiz tamdır" diyen Davutoğlu, "Türkiye’nin genel ekonomik performansının büyük kapasiteye ulaşacağına eminiz. Bütçe disiplini, sağlam finanssal altyapı, sizin güvenebileceğiniz ortamı hazırlıyor. Türkiye’de markalaşma zinciri üzerinde dünyada rekabet eden üretim sektörüne dayalı sektörlerimiz gelişecek. gelişmiş ülkelerle arayı kapatarak dünyanın ekonomi öncüleri arasına gireceğiz" dedi.