Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

Biz tutuklu vekiller yargılanmasın demiyoruz. Onları halk seçti. Gelip TBMM'de görevlerini yapsınlar. Onların durumu düzeltilmedikçe sizin demokrasi karnenizde hep kırık olur.

"BU YAPI SAĞLIKLI BİR YAPI DEĞİL"

Çocuk işçilikle mücadelemiz yok. 3 milyona yakın çocuğumuz çalışmak zorunda. Çalışan çocukların yüzde 64'ü kazandığı parayı ailesine teslim ediyor. Bu yapı sağlıklı bir yapı değil.

Geçen hafta bir yol haritası önerdik. Bu öneri hem yurtiçinde hem yurtdışında büyük etki uyandırdı. Hangi şehit ailesine gitsem kullandıkları ortak bir cümle var 'İnşallah bu son olur, başkasının çocuğu ölmez.' Çözelim bu sorunu. Biz siyaset kurumuyuz. Bu sorunu çözmek bizim görevimiz. Bu sorun 30 yıldır çözülmüyorsa bunun sorumluluğu birilerindedir.

"GÖREVİMİZ TOPLUMU AYRIŞTIRMAK DEĞİL"

Siyasetçinin görevi toplumu ayrıştırmak değildir. Bir arada, özgürce yaşamayı sağlamalıdır siyasetçi. Her zaman her yerde bir sorun varsa buna en sağlıklı çözümü üreten Cumhuriyet Halk Partisi olmuştur. Biz M. Kemal'in şu sözünü hiç unutmadık 'Benim naçiz bedenim elbet bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olacaktır.'

"SEN HANGİ TABANDAN YANASIN"

Testi kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur. Biz testi kırılmadan yol gösterdik. Bizim önerimiz belli. Gelin bir araya konuşalım dedik. Bir şeyi hafızalardan silmeyeceğiz. Uludere'de 34 kişi öldü 2 AKP'li taban tabana açıklama yaptı. Başbakan'a sesleniyorum. Sen hangi tabandan yanasın.

BAHÇELİ'YE SESLENDİ

Partinizin çıkarlarını değil, ülkenin çıkarlarını düşüneceksiniz. Bizim istediğimiz budur. Gelin konuşalım demek suç mudur. Ne zamandan beri konuşmak suç oldu. ÜĞlkede terör var, sorun var. Biz konuşmayacağızda kim konuşacak. Hiçbirzaman gelin benim projem var demedik. Oturacağız beraber herkes dağarcığındaki bilgileri dökecek ortaya. Eğer siz meşru zeminde bir araya gelmezseniz bu Türkiye'nin geleceği için iyi bir gelişme değildir. Nerde konuşalım diyoruz biz. Milli iradenin temeli olan TBMM çatısı altında konuşalım. Toplumsal rızayı sağlamak zorundayız. Toplumsal rıza çok önemlidir. Bunu yaptığımız zaman bu ülekede barışı getirmiş olacağız. Parlemantonun çatısı altında dışardan gazel okumak iyi değildir. Sorunun kaynağı hep baskılardan geldi. Totaliter rejimler çözüm üretemez. Dayatmayla değil dinlemeyle çözüm üretilir.

DARBEDEN NEMALANDILAR

Sorumuz şu 'biz toplumsal barış istiyor muyuz?' Kime sorarsanız sorun herkes bu ülkede barış istediğini söyleyecektir. Kaç çocuk yapacağımıza karar veren rejime demokrasi mi denir. Üniversite öğrencileri içerde buna demokrasi mi denir. Milletvekilleri içerde buna demokrasi mi denir. Bunlar demokrasi değil. 12 Eylül darbesinden nemalananlardır.

ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Sorunu çözmek için bir araya gelmiyorlarsa yetki halkımızdadır. Başbakan'a da çağrı yapıyorum. Kırıcı konuşma. Kimseye 'morg kapısında bekliyosun deme', 'ölü seviciler' deme. Biz kavga ediyoruz arkamızdan şehit haberi geliyor. Bu sorumluluğun vebali vardır. 30 yıldır çözülemeyen sorunları biz çözeceğiz diyorsak bu umudu yeşertmek lazım. Yazık günahtır bu ülkenin insanlarına. Yazık günahtır analara. Bir araya gelirsek sorunlar çözülür.