Kılıçdaroğlu'ndan Başbakana yanıt
Başbakan Erdoğan'a yanıt veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kılıçdaroğlu da teröristtir' diyor. Sevsinler seni. Akıl var, mantık var" dedi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı'nın sorumluluğunda yürütülen "Eğitici
Yayınlanma:
Başbakan Erdoğan'a yanıt veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Kılıçdaroğlu da teröristtir' diyor. Sevsinler seni. Akıl var, mantık var" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı'nın sorumluluğunda yürütülen "Eğitici Eğitimi"ne katılan bin 900'ü aşkın üye için ATO Congresium Kongre Merkezi'nde düzenlenen katılım belgesi dağıtım töreninde konuştu. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın kendisine ve partisine yönelik itham ve eleştirilerine yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet tarihinin hangi dönemini alırsanız alın, bırakın genel başkanı, hiçbir CHP'li hiç kimsenin önünde diz çökmemiştir" dedi.
Hiçbir ortamda kendilerini kullandırtmadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Biz halka adanmışlığın, siyasetin özü olduğuna inanan bir siyasal partiyiz. Bireysel çıkarlar için yola çıkmadık, yakınımız, eşimiz, dostumuz, kardeşimiz köşeyi dönsün diye yola çıkmadık. Siyasal gücümüzü kullanıp çocuklarımız gemi sahibi olsun diye yola çıkmadık, yakınlarımız kardeşlerimiz ihale alsınlar, halkı soysunlar diye yola çıkmadık. Milletin en temiz duygularını inancını sömürerek yola çıkmadık, halkın inancına da kimliğine de saygı gösterdik. Bizim aldığımız eğitim budur" diye konuştu.
İnsanların inançları, kimliği üzerinden siyaset yapmadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, siyaseti, "bu ülkede insanların karnı nasıl doyar" diye yaptıklarını kaydetti. Gelinen noktayı tüm CHP'lilerin iyi anlatması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi kan gölüne döndürdüler. Biz tarihin her döneminde her zaman barıştan yana olduk. Çünkü biz biliyoruz ki Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Yurtta barış, dünyada barış' sözleri sadece Türkiye için, insanlık için söylenmiştir" dedi.
"Savaş alanına sokmak için adeta yarışıyorlar"
Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Suriye'de yanlış yaptıklarını söyleyen tek parti var, CHP. Bizi eleştiriyorlar, 'Neden Suriye politikamızı eleştiriyorsunuz?' diyorlar. Artık bu ülkenin Dışişleri Bakanı da bu ülkenin sözüm ona Başbakanı da bütün dünyada alay konusu oluyorlar. Ayakları yere basmayan politikalarla Türkiye'yi tehlikeye sokuyorlar. Bu ülkenin gencecik evlatlarını savaş alanına sokmak için adeta yarışıyorlar. Meraklıysan, önce kendi çocuklarını göndereceksin askere, adam gibi göndereceksin."
"Valiler AKP'nin tezgahından geçmiş gibi duruyor"
Konuşmasında çok partili yaşamdan neredeyse tek partili yaşama geçildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Valiler, diğer bürokratlar, emniyet müdürleri, kaymakamlar, tamamen neredeyse AKP'nin tezgahından geçmiş, oralara oturtulmuş kişiler gibi duruyorlar. Dün açıklama yapıyor, sözüm ona Türk büyüğümüz, neymiş, efendim Çanakkale'ye Diyarbakır'dan gitmişler, AKP Kadın Kolları ile valilerin işbirliği ile. Bu valiler ne zamandan beri siyasi partilerle işbirliği yapmaya başladılar. Devletin geleneğinde böyle bir şey var mı? O valilere söylüyorum, acaba CHP'li gençlik kolları veya kadın kollarıyla da işbirliği yapmaya hazır mısınız? Devleti ne hale getirdiler. Yeniden Cumhuriyeti kurmak, yeniden mücadele etmek, kararlılığımızı sürdürmek, çok partili yaşamı sürdürmek hepimizin görevidir" şeklinde konuştu.
"Parti kültüründe dedikodu yoktur"
CHP'lilere seslenen Kılıçdaroğlu, "Eski parti kültürünü bırakacağız" dedi ve "Bu parti kültüründe dedikodu yoktur, bir birlerinin açıklarını arama yoktur" diye ekledi.
"12 Eylül'de başlatılan sürek avı devam ediyor"
Halktan yana, mazlumdan yana yeni bir ruha ihtiyaçları olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, mazlumların sesi olacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"21'nci yüzyılın Türkiyesinde 1940'ların toplama kampları kuruluyorsa, ona karşı mücadele edecek tek parti vardır, o da CHP'dir. Sıkıyönetim dönemlerinde bile bunlar yaşanmadı. Bilim insanları, yazarlar, avukatlar, milletvekilleri, askerler... Nerede bunlar? Toplama kamplarındalar. 12 Eylül döneminde aydınlar ve demokratlar için başlatılan sürek avı, 2011-2012-2013 Türkiye'sinde aynen devam ediyor, sadece bunların apoletleri yok. Bütün dünyada AKP iktidarının maskesini indirdik artık. Bütün dünya artık gerçekleri görüyor. Türkiye'de de maskesini indirmek için çaba harcayacağız. Maskeyi indirmek için sakın medyaya güvenmeyin, biz ayaklarımıza ve aklımıza güveneceğiz. Enerjimize güveneceğiz, sokak sokak, cadde cadde, mahalle mahalle gezeceğiz."
"Bırakın demokrasiyi adalet kalmadı"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin güllük gülistanlık gösterildiğini ifade ederek, "Demokrasi var diyorlar Türkiye'de hangi demokrasiden söz ediyorlar? Gazetecilerin, bilim insanlarının, yazarların hapiste olduğu bir Türkiye'deki demokrasiden mi? Bırakın demokrasiyi bu ülkede adalet kalmadı" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Güçler ayrılığı ilkesi ayak bağıdır" dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Demokrasiden şikayet eden bir Başbakan olabilir mi? Eleştiriye tahammülü olmayan bir kişiden Başbakan olabilir mi? 'Konuşmayın susun, hep beni alkışlayın' diyor. Hep beni alkışlayın derseniz ruhsal yapıda bir sorun vardır" dedi.
Hiçbir koşul ve ortamda halka yalan söylemeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Biz nasıl inançları, etnik kimleri siyasete alet etmiyorsak halka yalan da söylemeyeceğiz. Ama bu ülkenin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan yalan söylemede dünya rekorunu kıran bir liderdir. Kendisine 'yürüyen yalan makinası' demiştim, 'Evet yalan makinasıyım' diye kendisi itiraf etti. Ne söyleyeyim başka. Arkadaşlara talimat verdim, Recep Bey'in yalanlarıyla ilgili bir ansiklopedi hazırlayacaklar. Adı da 'Recep larousse' olacak. Bugün söylediğini yarın inkar ediyor. Hepinizin çok iyi bildiği bir örnek, 'Siz terör örgütüyle bir masaya oturdunuz, görüşüyorsunuz' dendiğinde 'Bunu söyleyen şerefsizdir' demişti. Olay ortaya çıktı, ben bir cümle kullandım, 'Şimdi kim şerefsiz?' diye. Cevap geldi mi? Cevabı bekliyorum. Mademki benim her eleştirime yanıt veriyor bunu da cevaplasın."
"Akıl var mantık var"
Başbakan'ın Suriye konusunda "CHP farklı, Sosyalist Enternasyonal farklı konuşuyor" yönünde eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Samimi söylüyorum okumayı hadi yeteri kadar beceremiyor, çünkü aynaya bakıyor konuşuyor. Malum en son Grup Yorum'un şiirini okudu. O şiirin Grup Yorum'a ait olduğunu bilmiyordur. Yazmışlar, koymuşlar oraya, oradan okuyor. Şimdi Grup Yorum'un olduğu ortaya çıkınca, büyük ihtimalle o şiiri oraya koyanlara fırça çekecek, 'siz niye beni bu duruma düşürdünüz' diye. Ama Sayın Başbakan merak etme sen, okuduğun şiir fena değil, güzel. Her ne kadar onu yazanları, okuyanları terörist ilan ettin ama... Bu, sözde Türk büyüğü, bana da 'Bu Kılıçdaroğlu da teröristtir' diyor. Sevsinler seni. Akıl var, mantık var elimize silah almış değiliz. Akıl var, mantık var, düşünce özgürlüğünü savunuyoruz. Akıl var, mantık var, biz insanımıza kinle değil, sevgiyle yaklaşıyoruz. Bizim yüreğimiz ne diyorsa dilimiz de onu söylüyor. Biz iki yüzlü değiliz, bir yüzümüz var bizim. Cam gibiyiz, buradan bakarsınız, öbür taraf görünür."
"Senin zaten yeteri kadar şakşakcın var"
CHP'nin anamuhalefet partisi olduğunu ve bu nedenle de yanlışları dile getirmenin görevleri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Senin zaten yeteri kadar şakşakcın var. Aç televizyonları, gazeteleri her gün sana övgüler düzüyorlar. Müsaade et demokraside eleştiri görevini de biz yerine getirmiş olalım" dedi.
"İstanbul Barosu'na sahip çıkacaksınız"
Türkiye'de yeni bir sürecin başlaması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, adalet kavramının yara aldığını ileri sürdü. Türkiye'de hiç kimsenin adaletin tecelli edeceğine inanmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Düşünebiliyor musunuz, bir ülkenin Başbakanı çıkacak 'yargıya talimat verdim' diyecek ve koskoca ülkede CHP dışında kimsenin sesi çıkmayacak" ifadelerini kullandı.
İstanbul Barosu'nun dünyanın en büyük barolarından olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Avukatların elinden savunma haklarının alınmasına karşı çıkıyor, seni misin karşı çıkan, cezalandırılmak isteniyor. Dünyanın bütün barolarına çağrı yapıyorum, eğer savunma hakkı kutsalsa İstanbul Barosu'na sahip çıkacaksınız" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, Başbakana yönelik bir televizyon kanalında karşılıklı olarak tartışma davetini de yineledi.
Öte yandan tören öncesi gazetecilere açıklamada bulunan Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, Başbakanın dün kendisi hakkında bazı sözler söylediğini belirterek, "Ettiği lafları kulakları duydu mu, bilmiyorum. Onurumuzun, insafımızın, izanımızın olmadığını iddia etmiş. Ne ayıp laflar. Bir başbakana bu üslup yakışıyor mu? Sayın Başbakan bu ülkenin, bu milletin tarihinde başka bir ülkeyi birbirine kırdırmak yok. Sayın Başbakan, Cilvegözü'nde patlayan bombanın ardındaki gerçek faillerden birini görmek istiyorsan, aynaya bak onu çok iyi göreceksin" dedi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.