CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Kılıçdaroğlu iftar yemeği sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlarken, kendisine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kredi kartı kullanımı ile ilgili söylediği sözlerin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Kendisinin fotoğrafları yayınlandı cebi kredi kartı dolu. Örnek olacaksan önce sen kullanma. Kaldı ki kredi artı çağdaş bir ödeme aracıdır. Siz de biliyorsunuz ben de biliyorum. Ayrıca kayıt dışı ekonomiyle mücadelede de çok önemli bir araçtır. Çünkü bütün ödemeler bancılık sisteminden geçiyor. Hem kayıt dışı ekonomiden şikayet edeceksiniz, hem kredi kartı kullanmayı diyeceksiniz. Bu nedir biliyor musunuz? Ekonomiyi bilmemektir, bankacılığı bilmemektir."

 

Başbakan Erdoğan'a yönelik, “Mursi senin cumhurbaşkanınsa o zaman git Mısır'a yerleş kardeşm“ diyen Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: “Türkiye, Suriye politikasıyla başlayan kırılmayı daha ileri bir noktaya taşıdı. Bir ülkenin başbakanı Mısır gerçeğini bilmeden, Mısır'ın bölgedeki ağırlığını iyi kavramadan, Mısır ile ilişkilerimizin tarihi derinliğini bilmeden, ‘Mursi benim cumhurbaşkanımdır' diye çıkarsa meydana bizim ona söyleyeceğimiz bir şey var; Mursi senin cumhurbaşkanınsa o zaman git Mısır'a yerleş kardeşim. Olsa şunu söyleyebilirdik biz; biz bütün ülkelerde demokrasi, özgürlük isteriz, Mısır dahil. Bir an önce sandığın kurulmasını ve seçimlerin yapılmasını isteyebilirdik. Mısır ile ilişkilerimizin önemine vurgu yapabilirdik. Ama biz Mısır'ı baştan düşman ilan ettik ve bugün geldiğimiz çıkmaz nokta bu."

 

Üçüncü köprüye ihtiyaç olmadığını, üçüncü tüp geçide ihtiyaç olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sabiha Gökçen Havaalanı biraz daha genişletilirse İstanbul'un havaalanı sorununun çözülebileceğini uzmanlar söylüyor. Üçüncü köprüye ihtiyaç yok, üçüncü tüp geçide ihtiyacımız var, iki taneye daha ihtiyacımız var. Yerin altını kullanmak varken, yerin üstündeki ağacı niye kesiyoruz? Boğazın altından tüp geçit yapın. İki tane yapı, üç tane yapın, dört tane yapın. Neden doğayı tahrip ediyoruz. Bunu yaptığımız zaman İstanbul'u yok ediyoruz” dedi.

 

Kendisine sorulan hamile kadınların sokağa çıkmaması tartışmalarını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Doğrusunu isterseniz bunu söyleyen bir kişinin nasıl bir eğitim aldığını anlakta zorlanıyorum. Tasavvuf diyor. Tasavvuf farklı bir şeydir. Tsavvuf düşüncenin yoğunlaşmasıdır, insanın yüreğinde insan sevgisinin yoğunlaşmasıdır. Siz tasavvufu nasıl olur da böyle kullabilirsiniz? Emin olun onun tasavvufu bildiği konusunda bile endişelerim var. En azından bir doktor arkadaşına sorması gerekirdi. Nasıl olur da dünyaya çocuk getirecek bir kadının sokağa çıkmasını uygun görmüyorsunuz? Hem diyeceksiniz ki, ‘cennet anaların ayakları altındadır' ham de diyeceksiniz ki, ‘sakın sokağa çıkma hamileyken.'” diye konuştu.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, “Ben dört dörtlük Aleviyim” sözü üle ilgili olarak da konuşan Kılıçdaroğlu, “Ben de dört dörtlük bir insan olmaya çalışıyorum” diyerek şunları söyledi: “Benim söyleceğim bu. Kişilerin inancıyla oynamak, kişilerin inancı üzerine yorum yapmak doğru bir şey değil. Kişinin Alevi olması Sünni olması, Hristiyan olması Musevi olması önemli değil, ben ona insan olarak bakarım. Siz hastaneye giden bir kişinin kimliğini sorabilir misiniz? Hangi inaçtansınız diye sorabilir misiniz? Her inan saygı göstermemiz gerekiyor, her kimliğe de saygı göstermemiz gerekiyor"