'Laiklik' rapordan çıkarıldı!
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda Türkiye raporu büyük oy çoğunluğuyla onaylanırken, kabul edilen değişiklik önergeleriyle ordunun laik yapısına vurgudan vazgeçildi. AP Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından
Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda Türkiye raporu büyük oy çoğunluğuyla onaylanırken, kabul edilen değişiklik önergeleriyle ordunun laik yapısına vurgudan vazgeçildi.
AP Türkiye Raportörü Hollandalı Hristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan Türkiye raporunun oylamasında terör örgütü PKK'nın Zaman gazetesinin Avrupa'daki bürolarına yönelik saldırıları da şiddetle kınanarak, Avrupa ülkelerine eşgüdümlü soruşturma çağrısı yapıldı.
Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle, dün Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, Türkiye rapor taslağında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin “laik bütünlüğüne” vurgu yapan paragrafın yanlış anlamalara izin vermemek için değiştirilmesini istemişti.
Bugünkü oylamayla laiklik vurgusundan vazgeçilen söz konusu paragrafta, ordu üzerindeki sivil denetimi güçlendirme çabaları memnuniyetle karşılanarak askeri harcamaların bütünüyle yargı denetimine açılması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivil yargıya tabi olması ve jandarmanın ombudsmanın görev alanına dahil edilmesi çağrısı yapıldı.
'YENİ ANAYASA' VURGUSU
Bağlayıcı niteliği olmayan AP raporunda, yeni anayasa çağrısı güçlendirilirken Türkiye'den bu süreçte tüm etnik grupları tanıması ve anadil haklarını güvence altına alması talep edildi.
Raporda Türkiye'ye “gerçek anayasal reform için yakalanan bu emsalsiz fırsatı kaçırmaması” çağrısı yapılarak yeni anayasanın demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, temel hak ve özgürlükleri, çoğulculuğu, kapsayıcılığı, iyi yönetimi, şeffaflığı ve Türk toplumunun birliğini güçlendirecek şekilde kaleme alınması ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'yle tam uyumlu olması istendi.
Raporda, bütün siyasi partiler ve ilgili aktörlere yeni anayasa müzakerelerinde müspet ve yapıcı tutum takınmaları çağrısı yapıldı.
AP raporunda yeni anayasanın Türkiye'deki tüm fert ve grupların haklarını teminat altına alması, güçler ayrılığına ve yargının bağımsızlık ve tarafsızlığına güvence getirmesi, ordu üzerinde tam sivil kontrolü garanti altına alması ve kapsayıcı Türk vatandaşlığını teşvik etmesi gereği vurgulandı.
AP'DEN BDP'YE: PKK'YLA ARANIZDAKİ BAĞI KOPARIN
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten, BDP’ye ”terör örgütü PKK’yle bağınızı kesin” çağrısında bulundu.
Kaleme aldığı Türkiye raporunun AP genel kurulunda kabul edilmesinin ardından basın toplantısı düzenleyen Oomen-Ruijten, AB terör örgütleri listesinde bulunan PKK’nın saldırılarını şiddetle kınadı. Oomen-Ruijten, ”BDP üyelerine iyi bir tavsiyede bulunmama izin verilirse ’terör örgütü PKK’yla aranızdaki bağı kesin’ diyeceğim. Keserseniz çok memnun olurum” ifadesini kullandı.
Laiklik vurgusunun çıkarılması
Hollandalı Hristiyan Demokrat AP Üyesi Oomen-Ruijten, rapordan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ”laik bütünlüğüne” vurgunun çıkarılmasını değerlendirirken, ”AP Dış İlişkiler Komitesi’ndeki oylamada rapora ’ordunun laik
bütünlüğünün güvence altına alınması’ şeklinde bir ifade girmişti. Tekrar okuduğumda bunun ne anlama geldiğini sordum. Türkiye’de tüm kurumlar laik, çünkü devlet laik. Yani orduya alınan bir askerin bir dini olamaz mı demek istiyoruz? Bunu açıklamak çok zordu, o nedenle bu ifadenin çıkarılması için verilen değişiklik önergesini destekledik” dedi.
Oomen-Ruijten, Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinde yargı ve temel haklarla adalet, özgürlük ve güvenlik fasıllarının açılması çağrısında da bulundu.
Raportör Oomen-Ruijten, ”Eğer Türkiye’ye temel hak ve özgürlüklerle ilgili eleştiriler yöneltiyorsak (fasılları açarak) bu dosyaları inceleyecek cesaretimiz de olmalıdır” ifadesini kullandı.
”Türkiye, AB için kilit bir ülke. Güvenliğimiz ve refahımız için birbirimize ihtiyacımız var” diyen Oomen-Ruijten, ”AB güçlü Türk ekonomisine olumlu yatırım yaptı ve AB ekonomisine önemli geri dönüşler ve olumlu beklentiler
kazandırdı. Fakat Türkiye ve AB dış politika, enerji güvenliği ve terörle mücadele gibi alanlarda işbirliğini yoğunlaştırarak kazançlı çıkabilir. Türkiye ve AB arasındaki karşılıklı bağımlılık sadece karşılıklı taahhütle olumlu
sonuçlar doğurabilir” diye konuştu.