Meclis’te "Tahir Elçi" gerginliği
HDP, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünün araştırılmasına yönelik grup önerisi verdi. HDP Adana Milletvekili Meral Daniş Beştaş, Tahir Elçi'nin öldürülmesinde delillerin toplanmadığını iddia ederek, Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili olarak 4
HDP, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin ölümünün araştırılmasına yönelik grup önerisi verdi. HDP Adana Milletvekili Meral Daniş Beştaş, Tahir Elçi'nin öldürülmesinde delillerin toplanmadığını iddia ederek, Tahir Elçi'nin öldürülmesiyle ilgili olarak 43 numaralı delilin olay yerinden alındığını ama diğer delillerin alınmadığını savundu.
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç da, Tahir Elçi'nin öldürülmesini kınayarak, "Tahir Elçi'ye yapılan saldırı, milletimizin birlik ve beraberliğine yapılan bir saldırıdır. Bölgenin huzura kavuşmasını istemeyen teröristlerin amacına hizmet eden bir saldırıdır. Tahir Elçi'nin öldürülmesi hepimizi derinden üzmüştür. Çünkü Tahir Elçi, Diyarbakır Barosu Başkanı olarak yaptığı açıklamalarla şiddetin çözüm olmadığını hep savunmuştur" şeklinde konuştu.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Barosu 28 Kasım 2015 tarihinde tarihinin en ağır bedelini Tahir Elçi'yi vererek ödediğini belirterek, "Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır bölgesi, insanlık tarihi birçok bedel vermişti ama Tahir de kendi bedelini ödedi. Şimdi, ona en çok kimler seviniyor biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Tahir bütün hayatını tırnaklarıyla kazımış, kendisini yetiştirmiş, büyük bedeller ödemiş, gençliğinde, öğrenciliğinde büyük bedeller ödemiş, avukatlığında büyük bedeller ödemiş bir avukattı, insan hakları savunucusuydu" şeklinde konuştu.
Tanrıkulu hükümeti eleştirince, AK Parti Grup Başkanvekili Coşkun Çakır, söz aldı. Çakır, "Sizin on dakikalık konuşmanızın dörtte 3'ünde konuştuğunuzda keyifle, zevkle dinlerken son üç dakikasında böyle konuşursanız ne yapacağız, dut yemiş bülbül gibi susacak mıyız? Yani hangisi hezeyan. Eğer değerli arkadaşlar, hezeyan arıyorsak bu konuşmanın son çeyreğinde yapılan, özellikle yapılan, kastı mahsusla yapılan bir tahriktir. Asıl hezeyan budur" diye konuştu.
Ayrıca, Tanrıkulu, delillerin tam olarak toplanmadığını iddia etti.