Mesut Yılmaz'dan yeni oluşum
Eski Başbakan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, kurmayı planladığı yeni partinin Japonya'da uygulanan siteme bağlı olarak farklı fikirleri birleştirici bir yapıya sahip olacağını söyledi. Bir nikah törenine katılmak üzere memleketi Rize'ye gelen es
Eski Başbakan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, kurmayı planladığı yeni partinin Japonya'da uygulanan siteme bağlı olarak farklı fikirleri birleştirici bir yapıya sahip olacağını söyledi.
Bir nikah törenine katılmak üzere memleketi Rize'ye gelen eski başbakan Rize Bağımsız Milletvekili Mesut Yılmaz, Çavuşoğlu Otel'de yaptığı açıklamada, Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmasıyla ilgili eleştirileri cevapladı. Yılmaz, Türkiye'de bölünme ve anti laik tehlike olduğu sürece parti kapatılması gerektiğini savunarak, "Bizde 1960'dan bu yana 20 küsur parti kapatılmıştır. Bunlara bakarsanız hepsi iki sebepten kapatılmıştır.
Birincisi bölücülük sebebiyle yani ülke bütünlüğünün tehdit edilmesi.
İkincisi laiklik ilkesini çiğnemek ve devletin laik özelliğini tehlikeye atmaktan dolayı. Bütün kapatılan partiler bu iki sebepten dolayı kapatılmıştır. Bu iki tehlike Türkiye için henüz ortadan kalkmadığı için bence bu müeyyidenin mutlaka korunması gerekir. Benim söylemek istediğim husus bu tehlikeler Türkiye için halen geçerlidir. Bu tehlikeler devam ettiği sürece parti kapatılma sürecinin muhafaza edilmesi doğaldır" şeklinde konuştu.
Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmasının basın tarafından çarpıtıldığını söyleyen Yılmaz, darbeleri savunmadığını belirterek, "Samimiyetle söylüyorum Türkiye'de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ülkeyi yönetme gibi bir arzusu ve hedefi yoktur. Ama Silahlı Kuvvetlerin hiçbir zaman vazgeçemeyeceği iki tane görevi vardır. Bunlardan birincisi ülkenin bölünmez bütünlüğünün korunmasıdır. Bu konuda hiç toleransları yoktur. İkincisi de devletin laik niteliğinin korunmasıdır. Yani din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Türkiye'nin bir din devletine, mollalar devletine dönüşmesinin engellenmesidir.
Ordu bu konuda hassastır. Eğer Türkiye'de siyasi iktidarlar bu konuda halka güvence verirlerse, halkı bu konuda tehlike olmadığı yönünde ikna ederlerse ordu hiçbir zaman siyasete karışmaz, kışlasından çıkmaz. Ama bu konuda soru işaretleri yaratırlarsa o zaman sadece ordu da değil, Türkiye'de gördüğünüz gibi yüksek yargı organları da, üniversitelerde bu işten rahatsızlık duyarlar. Türkiye'de iktidara yaranma hevesi içinde olan bazı yayın organları benim söylediklerimi tersinden okumuşlar. Sanki ben Türkiye'de askeri darbeyi savunuyormuşum gibi bir hava yaratmaya çalışıyorlar. Bunlar tamamen asılsızdır" dedi.
Yılmaz, hazırlıklarını sürdürdüğü yeni oluşumun farklı düşünceleri uzlaştırıcı bir yapıya sahip olacağını belirterek, şunları söyledi:
"Bana göre Türkiye'de büyük bir siyasi boşluk vardır. Kitleler son zamanlarda ekonomide yaşanan olumsuzluklarında eskisiyle yeni bir siyasi hareketi arzulamaktadır. Bizim bütün mücadelemiz demokrasi içindedir ve demokrasiyi koruyan bir mücadele olması gerekmektedir. O iktidar organı bazı televizyon ve gazetelerin yazdıkları tamamen kendi yakıştırmalarıdır. Benim söylediklerimle uzaktan yakından ilişkisi yoktur.
Anavatan Partisi Türkiye'de çok büyük hizmetler yaptığı, çağ atlattığı halde, Türkiye'de insanların kafa yapısını değiştirdiği halde mağlup bugün ki yönetimde sadece bir tabela partisi haline gelmiştir. Ama bütün bunlar Anavatan Partisi'nin o gün getirdiği felsefenin Türkiye için doğru bin anlayış olduğu gerçeğini değiştirmez.
Bugün Türkiye her zamankinden daha fazla uzlaşmaya dayalı, kesin hatlarıyla solcu, sağcı ve muhafazakar değil bütün bunları birleştiren bir partiye o zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır. Japonya'da olduğu gibi bu eğilimleri temsil eden insanları uzlaştıran bir parti yapısıyla gerçekleştirelim. Parti içinde ayrı ayrı gruplar olsun. Bu gurupların temsilcileri olsun. Bu liderler otursun partinin merkez yönetiminde uzlaşmaya dayalı yeni bir parti yapısını oluştursunlar. Böylece bu partideki süreklilik, devamlılık partinin yapısından kaynaklanan bir karakter kazansın.
Sadece gelip geçen liderlerin gücüne bağlı kalmasın. Bu konuda Japon örneğini inceledik. Türkiye'de bunu sağlayacak kişilerle görüşmeye başladık. Belli mutabakatları sağladık. Eylül ayında bu konuyu kamuoyuna açıklayacak konuma geleceğiz.