MHP liderinden çözüm önerileri
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesi ile ilgili yaptığı konuşmada, savaş ihtimalinin en son seçenek olarak düşünülmesi ve küresel güçlerin telkin ve tahrikine gelinmemesi gerektiğini b
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesi ile ilgili yaptığı konuşmada, savaş ihtimalinin en son seçenek olarak düşünülmesi ve küresel güçlerin telkin ve tahrikine gelinmemesi gerektiğini belirterek, “Türkiye onun bunun dikleneceği, önüne gelenin mütecaviz eğilimlerine maruz kalacağı yeni yetme bir devlet değildir. Hakkı yerde kalacak, kaideleri görmeden gelinecek kırmızı çizgileri aşındırılacak çadır devleti değildir”
Düşürülen uçakta bulunan pilotların biran önce bulunmasını istediklerini belirten Bahçeli, “Geçen Cuma günü Malatya’dan keşif görevi amacıyla havalanan RF-4E Fantom tipi eğitim uçağımız, Doğu Akdeniz üzerinden rotasını takip ederken Suriye tarafından vurulmuş ve düşürülmüştür. Bizi asıl üzen konulardan birisi de uçakta bulunan iki pilotumuzdan hala haber alınamamasıdır. Uçağımız ve pilotlarımızla ilgili arama ve kurtarma çalışmalarının devam ettiği yapılan açıklamalarla somutluk kazanmıştır. Pilotlarımızın ailelerine bu vesileyle sabır ve metanet diliyorum. AK Parti Hükümetinden öncelikle beklentimiz, pilotlarımızın durumunu netleştirerek bir an önce bulunmalarının temin etmesidir. Suriye’nin hasmane nitelikli bu saldırısını kınıyor ve Cenab-ı Allah’tan pilotlarımızın sağ sağlim bulunmalarını niyaz ediyorum” dedi.
“ŞAM YÖNETİMİ BUNUN HESABINI VERMELİ”
Türk uçağının silahsız bir şekilde Suriye hava sahasının dışında uçtuğu, füze isabetinden sonra parçalarının bir bölümünün Suriye sınırlarına düştüğünün kamuoyuna açıklandığını hatırlatan Bahçeli, “Ne var ki Dışişleri Bakanı’nın beyanatlarından, uçağımızın kendi kadar üssümüzün uyarısı üzerine yapılan kısa ihlalden sonra tekrar Türk hava sahasına döndüğü anlaşılmaktadır. Keşif uçağımızın şayet Suriye hava sahasına girmişse, normal prosedür olarak ihlal ettiği hava sahasından çıkması veya hava sahasını terk etmesi için askeri zorlamaların yapılarak inişe mecburi bırakılması akla gelen başlıca tedbirlerden bazıları olarak karşımızdadır. Edindiğimiz izlenimler Suriye tarafından uçağımıza hiçbir ikazın yapılmadığı yönündedir. Her hangi bir uyarı yapılmadan, Suriye hava sahasına girdiği iddiasıyla direkt uçağımızın hedef alınması kabul edilemeyecek düşmanca bir harekettir. Şam yönetimi elbette bunun hesabını vermeli ve bu tavrının karşılıksız kalmayacağını bilmelidir” diye konuştu.
“TÜRKİYE YENİ YETME BİR DEVLET DEĞİL”
Suriye yönetiminin tansiyonu arttırıcı mesajlarının gerilimi tırmandırıcı sözlerinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini kaydeden Bahçeli, “Türkiye onun bunun dikleneceği, önüne gelenin mütecaviz eğilimlerine maruz kalacağı yeni yetme bir devlet değildir. Hakkı yerde kalacak, kaideleri görmeden gelinecek kırmızı çizgileri aşındırılacak çadır devleti değildir” dedi.
AK Parti hükümetinin meselenin üstüne kararlılıkla gitmesini gerektiğini ve Türk milletine yapılacak kötü muamelenin cevapsız bırakılmamasını sağlaması gerektiğini belirten Bahçeli, Suriye’ye net ve doyurucu nitelikli özgür ve tazminat talep edilmesi konusunda ısrarcı olunması gerektiğini söyledi.
“SAVAŞ İHTİMALİ EN SON SEÇENEK”
“Diplomasinin tüm yollarının kullanılması ve mesele uluslararası alana taşınması gerektiğini ifade eden Bahçeli konuşmasında şunları kaydetti:
“BM, Suriye - Türkiye gerginliğine müdahil olmalı ve ülkemize yapılan saldırıyla ilgili gerekli tedbirleri alacak ortamı oluşturmalıdır. Bu konu her şeyden önce milli bir mesele olup hepimizi doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Böylesine önemli sorunun bizim siyasete malzeme yapmamız, hükümet eleştirisine yönelmemiz düşünülemeyecektir. Başbakan Erdoğan’ın diplomatik katılımı sağlamak amacıyla, bizim de adalarında bulunduğumuz muhalefet partilerini davet edip görüşlerimizi alması ve devletin en yetkili isimleri tarafından brifing verilmesi olumlu bir gelişme olup bizim açımızdan memnuniyet verici olmuştur. Bu süreçte MHP konuyu hassasiyetle eğilecek ve hükümet tarafında alınacak kararların yanında ve destekçisi olacaktır.
Ancak dikkat edilmesi gereken husus, savaş ihtimalinin en son seçenek olarak düşünülmesi ve küresel güçlerin telkin ve tahrikine gelinmemesidir. Türkiye Uçağın düşürülmesi üzerine Suriye’ye nota verdiği gibi, 4. Madde dahilinde NATO’dan daimi temsilciler düzeyinde bir toplantı talep etmiştir. Dileğimiz bugünkü NATO toplantısından çıkacak kararın, milli menfaatlerimize ve sağduyuya hizmet etmesidir. Geldiğimiz bu aşamada savaş baronlarının, silah lobilerinin ve emperyalist zihniyetin kışkırtmalarına karşı uyanık olunmalı, aklı selimin çizgisinden uzaklaşılmamalıdır. Suriye-Türkiye krizinin çözümü diplomasinin imkanlarıyla sağlanmalı ve acilen de hayata geçirilmelidir.”
Uçak düşürülme hadisesini muhtemel bir savaş için gerekçe olarak görenlere veya aklından geçirenlere fırsat verilmemesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, yanlışı teşvik edecek tercihlerden mutlaka kaçınılması gerektiğini söyledi.
Her olayda medyada yer bulup konuşma hakkının herkesten önce kendisinde görenlerin Türkiye’yi savaşa sokmak için Suriye’ye bazı hedeflerin vurulmasını önermelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Bu şahsiyetlerin açık yada kapalı kimliklerin hizmetine yönelik faaliyet gösterdiklerini de MHP gayet iyi bilmektedir. Her şeye rağmen, Türk milletine aleni ve kasti saldırılar gerçekleşir ve meydan okumalar geri dönülmeyecek bir noktaya gelirse, bilinsin ki karşımızda kim olursa olsun milletçe haddini bildirecek azim ve kahramanlığımız fazlasıyla vardır. Uçak düşürülmesiyle ilgili konuda AK Parti hükümetine Suriye’den gerekli hesabı sormasını ve meseleyi olgunluk dairesinde makul bir çizgiye getirmesini istiyor ve parti olarak da bunu bekliyor ve destekliyoruz” diye konuştu.
TERÖRE KARŞI 9 ÇÖZÜM
“Silahları ağır, sayıları fazla” ifadeleriyle bölücü terör saldırılarına teslim olanlar, yangının gittikçe büyüdüğünü görmeli ve Kandil’de tufan gibi esecek cesaret ve iradeyi bir an önce göstermelidir.
Bu aşamada bölücü teröre karşı çözüm olarak sunacağım öneriler şimdilik şu ana başlıklardan ibaret olacaktır:
1- Hükümet Meclis’ten aldığı sınır ötesi harekât iznini devreye sokmalı ve Kandil’i dümdüz etmelidir.
2- PKK terör örgütü ön şartsız ve hiçbir mazeret ileri sürmeden silahlarını bırakmalı ve teslim olmalıdır.
Veya militanlar son ferdine kadar teslim alınmalıdır.
3- Türk adaleti bölücü örgüt üyeleri hakkında gereğini yapmalı ve PKK’lılar verilecek cezaları çekmelidir.
4- KCK davasıyla birleştirilerek kapsamlı ve çok yönlü bir bölücülük soruşturması açılmalıdır.
5- Kürt kökenli kardeşlerimiz kesinlikle terör örgütüyle ilişkilendirilmemeli, bireysel nitelikli haklarıyla ilgili çalışma ve girişimler ülkemizin diğer yörelerinde olduğu gibi hayata geçirilmelidir.
6- Türk kimliğinin birleştirici, kapsayıcı ve yapıştırıcı özelliğine sahip çıkılmalı, Türkiyelilik zırvasından vazgeçilmelidir.
7- Doğu ve Güneydoğu’nun sosyo ekonomik ölçekteki kalkınması için hemen harekete geçilmeli, Kürt kökenli kardeşlerimizin işsizlik ve yoksulluk sorunları kökünden bitirilmelidir.
8- Irak merkezi yönetimi kendi topraklarındaki terör yuvalarını ya def etmeli ya da Türkiye’nin müdahalesine saygı göstermelidir.
9- Üçlü mekanizmalarla vakit kaybedilmemeli, ABD’den insansız hava araçları değil, kararlı ve sonuç alıcı hamleler talep edilmeli ve bu konuda tavizsiz olunmalıdır.
Ve analarımızın gözyaşı ancak bunları hayata geçirerek dinebilecek ve dökülen kanların hesabı bu yollarla sorulabilecektir.