Millet İttifakı'nda YSK değerlendirmesi

YSK'nın İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararını almasının ardından Millet İttifakı'nda kritik görüşmeler yaşandı.

Millet İttifakı'nda YSK değerlendirmesi

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul seçimlerini yenileme kararı siyasette taşların yeniden oynamasına neden oldu. AK Parti ve MHP Genel Merkezleri karara hazırlıklıydı, ilk andan itibaren yenilecek seçime hazırlıklar başladı. Cumhur İttifakı, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin "mitili atacağım" dediği İstanbul için stratejik adımları atmaya başladı. MHP 250 binden fazla nüfusu İstanbul’da yaşayan 15 ilden başlayarak tüm il başkanlarını genel merkeze çağırıp Anadolu'yu İstanbul'a "yığma" harekatını başlattı.

Peki, Millet İttifakı cephesinde karar öncesi ve sonrasında neler yaşandı? Öncelikle CHP ve İYİ Parti liderleri kararın "iptal" yönünde çıkmayacağı görüşünü dile getiriyordu. Kurmaylarla değerlendirmeler yapıldı, beklentinin bu yönde olduğu teyit edildi.

İYİ PARTİ’DE "YA İPTAL OLURSA" TOPLANTISI

Ancak İYİ Parti’de Akşener’in bazı kurmaylarıyla dar kapsamlı bir değerlendirme toplantısı yapıldı, tecrübeli isimler, “Seçimler yenilenmez, ancak yenilenmesi kararı çıkarsa buna hazırlıklı olmalıyız. Böyle bir karar demokrasinin, sandığın ortadan kalktığı anlamına gelir. Eyleme geçmeliyiz’ görüşünü savundu. Bu konuda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile karar öncesi ön teati yapılması görüşü benimsendi.

KRİTİK GÖRÜŞME

Bunun üzerine Akşener’e yakın bir isim CHP Genel Merkezi'ne gitti. Kılıçdaroğlu MYK toplantısından çıktıktan sonra bu isimle görüştü. Değerlendirme yapıldı, İYİ Parti'nin görüşü önerileri aktarıldı. İptal kararına hazırlık için öneriler üzerinde duruldu. 
İYİ Parti, seçimin boykot edilmesi, genel ve yerel seçimlerin tekrar edilmesi, gerekirse sine-i millete dönülmesi gibi önerilerin değerlendirilebileceğini bildirdi. İptal kararının demokrasiye darbe anlamına geleceği görüşünde hemfikir kalınan görüşmede, Saadet Partisi ile birlikte ortak tavır alınması kararlaştırıldı.

İKİ KRİTİK TELEFON

İptal kararının çıkmasının ardından her iki partinin genel merkezinde de durum değerlendirmesi yapıldı. CHP genel merkezinde "katılalım, katılmayalım" görüşleri değerlendirildi, "katılalım" görüşü öne çıktı. Bu arada İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasında iki kritik telefon görüşmesi yapıldı. Bu görüşmelerde, boykottan sine-i millete tüm seçeneklerin değerlendirilmesi gerektiği üzerinde duruldu.

BOYKOT VE SİNE-İ MİLLET FORMÜLLERİ

İlk etapta, seçimlerin boykot edilmesi, bu arada Meclis'te muhalefetin hiçbir oturuma katılmaması AK Parti ile MHP’nin yalnız bırakılması, daha sonraki seçenek olarak da tüm vekillerin istifa edip sine-i millete dönülmesi, genel seçimin böylece yenilenmesi formülleri değerlendirildi.

Bu konuda iki partinin geniş kapsamlı değerlendirmeleriyle formüller üzerinde karara varılması, Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti ve Saadet Partisi ziyaretleriyle nabız yoklayıp, yetkili kurullarına önerileri götürmesi benimsendi.

Bu formül arayışlarının gerekçeleri de; “Türkiye’de sandık darbesi yapıldığı, demokrasinin rafa kaldırıldığı, İstanbul seçimleri değil bir demokrasi mücadelesi yapıldığı, sözün bittiği yerde eyleme geçmek gerektiği, ancak eylemlerin demokrasi içinde, demokratik araçlarla yapılması gerektiği, bütün dünyaya Türkiye’de artık demokrasi ve sandığın işlemez hale geldiğini göstermek için etkili bir eylem gerektiği" şeklinde sıralandı.

İMAMOĞLU HAMLESİ

Her iki genel merkez arasında bu görüşeler ve değerlendirmeler yapılırken Ekrem İmamoğlu’nun kürsüye çıkıp, kollarını sıvayıp "yeniden seçime gideceğini" ilan etmesi ise İYİ Parti’de şok etkisi yarattı. Bu konuda iki partinin birlikte karar vermesi beklenirken İmamoğlu, olası bir boykot kararına karşı da ön aldı, sandığa gideceğini ilan etti.

Bu durumda İYİ Parti kaynakları her ne kadar İmamoğlu'nun aceleci davrandığını, böylece iki partinin ortak bir boykot kararı almasının önüne geçtiğini siyasi acemilik yaptığını söylese de, bu aşamadan sonra "aday sandığa gitmek istiyorsa partilerin kararı buna uymak olur" yorumuyla yeni yol haritasının "sandığa gitmek" şeklinde olacağını vurguluyor.

Bu aşamada artık "boykot" formülünün iyiden iyiye geri plana düştüğünü belirten kaynaklar, sandığın İstanbul’da yeniden kurulacak olmasını; “AK Parti ‘kaybedeceği’ bir seçim için sandık kurdurmaz. Seçimi kazanacakları yolun taşlarını döşüyorlar. Bu ortamda seçime gidilecek olması ne demokrasi mücadelesine ne de Millet İttifakı'nın adayı olarak Ekrem İmamoğlu’na arzu edilen bir fayda sağlamayacaktır” yorumu yapıyorlar.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler