Namuslu bir genel başkan açıklar

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Odatv Muhabiri İklim Ayfer Kaleli Bayraktar ile yaptığı görüşmeye ilişkin sözlerini değerlendirirken, “Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi ahlaka sahipse bu konularda etik düşü

Namuslu bir genel başkan açıklar

AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Odatv Muhabiri İklim Ayfer Kaleli Bayraktar ile yaptığı görüşmeye ilişkin sözlerini değerlendirirken, “Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi ahlaka sahipse bu konularda etik düşünüyorsa, bu toplumun değerlerine saygı duyuyorsa başkalarını töhmet altında bırakmaktan vazgeçmeli, aslı neyse kamuoyuna açıklamalı” dedi.

Bozdağ, TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, “İklim Bayraktar hakkında suç duyurusunda bulunmayı  düşünüyor musunuz? Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde üst düzey Ak Parti'li bir  yöneticiden söz ediyor” sorusu üzerine Bozdağ, “CHP içinde dönen oyunlara bizim  aklımız pek ermiyor işin doğrusu. Dönen dolaplara baktığınız zaman insanın,  'Bizans oyunları bile az kalır' diyesi geliyor. O nedenle partinin içine dönük  bir değerlendirme yapmak istemem” diye konuştu.

“Hayretle ve ibretle izliyoruz bunu” diyen Bozdağ, sözlerini şöyle  sürdürdü:

“Türkiye'de iktidara talip olduğunu söyleyen bir yapının, siyasi  organizasyonun içinde bulunduğu ahlaki yapı tümüyle Türk milletinin gözü önünde  cereyan ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na düşen şey şu; 'Aramızda böyle bir konuşma  var' dediğine göre başka birilerine çamur atarak, işin içinden sıyrılmasın.  Buradan sesleniyorum; hiç kimseyi töhmet altında bırakmayın Sayın Kılıçdaroğlu.  Sayın Kılıçdaroğlu'nun, soru sorarak, 'Siz şu camdan baktınız mı bakmadınız mı  söyleyin' diyerek, pek çok namuslu, haysiyetli insana çamur attığını bir sürü  örnekle ortaya koyduk. Eğer Sayın Kılıçdaroğlu, siyasi ahlaka sahipse, bu  konularda etik düşünüyorsa, bu toplumun değerlerine saygı duyuyorsa başkalarını  töhmet altında bırakmaktan vazgeçmeli, aslı neyse kamuoyuna açıklamalı. Eğer bir  Ak Parti'linin ismi geçiyorsa onu da buyursun kamuoyuna açıklasın, tüm kamuoyu  bilsin.

Kılıçdaroğlu, bir yandan, 'Silivri'de devam eden yargılamalar alenidir.  Yassıada bile radyodan canlı verildi' diye açıklama yaparken, böylesi Türk  siyasetinde üzücü olayların, ahlaki açıdan düşüklüklerin yaşandığı bir ortamda,  başkalarını töhmet altında bırakacak bir duruşla kurtulamaz.”

 

İnsanları töhmet altına bırakmanın, Anamuhalefet Genel Başkanı'na yakışır  bir duruş olmadığını belirten Bozdağ, toplumun bu tür ahlaki zafiyetleri kabul  etmeyeceğini söyledi. Bozdağ, “Herkes çıksın kamuoyu önünde gerçeği söylesin.  Bizimle ilgili olmayan bir olay. İşin içerisine başkalarını çekmeye çalışmak...  Namuslu, haysiyetli bir genel başkana düşen, böyle bir bilgi varsa tüm kamuoyu  ile paylaşmaktır. Ahlaklı bir duruş sergilemek istiyorsa Sayın Kılıçdaroğlu  paylaşsın aksi halde kimsenin namusunu, şerefini diline dolamasın. Bir genel  başkan aklına estiği gibi konuşamaz” şeklinde konuştu.

12 MART VE 12 EYLÜL'DE TSK'DAN İLİŞİĞİ KESİLENLER

Bekir Bozdağ, bir başka gazetecinin, “YAŞ kararıyla ihraç edilenlere  ilişkin Ak Parti'nin bir çalışması vardı ancak kapsamda bir daraltılma söz konusu  anladığımız kadarıyla. Gelinen son aşama nedir?” sorusuna, “Hayır, kapsamda bir  daraltma yok” yanıtını verdi. YAŞ kararlarıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK)  ilişiği kesilenlerle ilgili hükümet tasarısının TBMM'ye geldiğini anımsatan  Bozdağ, şunları kaydetti:

“Bu tasarı, Sözleşmeli Er Yasa Tasarısı ile birleştirildi, şu anda  parlamentoda görüşülüyor. Bunun içerisinde sadece YAŞ kararlarıyla TSK'dan  ilişiği kesilen personel için düzenleme vardı. Bizim hazırlayıp TBMM Başkanlığına  sunduğumuz bir öneriyle bunun kapsamını genişletiyoruz. Yani, YAŞ kararıyla  ilişiği kesilenlerin tamamını kapsama alan bir değişiklik önergesi verdik.

12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde TSK'dan ilişiği kesilenler bu kapsamda  yok. Zaten tasarıda yoktu ama biz bunun kapsama alınmasıyla ilgili 'ne  yapabiliriz' diye baktığımızda konunun çalışılmaya muhtaç olduğunu gördük. Çünkü  bunlarla ilgili sağlıklı veriler şu anda yok. O nedenle hazırlık çalışmasına  ihtiyaç olduğu için şu anda kapsama dahil edilemedi.”

YSK'YA ELEŞTİRİ

Bozdağ, TBMM kulisinde gazetecilerin YSK'nın son kararıyla ilgili  sorularını da yanıtlarken, şunları söyledi:

“Kanunun YSK'ya verdiği görevin yapılamamış olması nedeniyle yurt  dışındaki vatandaşların bulundukları ülkelerde oy kullanma haklarının ileri bir  tarihe bırakılmış olması, YSK'nın, kendine kanunun verdiği görevi, kanuna uygun  bir şekilde yerine getirmediğinin ilanıdır. YSK'nın görevi, kanuna uymak ve  kanuna uyulmasını sağlamaktır. Yoksa kanuna aykırı karar vermek, kanuna aykırı  davranmak YSK'nın görev ve yetki alanında yoktur. Kanuna uygun görevini yerine  getirmeyerek vatandaşın oy hakkının kullanılmasına engel olmak da doğru bir  yaklaşım değildir.

YSK, bu kararıyla oy kullanmayı engellerken, esasında bu sonucu CHP'nin  Anayasa Mahkemesine yaptığı müracaat doğurmuştur. Eğer bugün oy kullanma hakkı  bulunan yurt dışındaki vatandaşlarımız oy kullanamıyorlarsa, bunun birinci  müsebbibi, yasayı Anayasa Mahkemesine götürerek mektupla ve elektronik ortamla  daha rahat, daha güvenli şekilde oy kullanma imkanı getiren düzenlemelerin  Anayasa Mahkemesinde iptal ettirilmesini sağlayan CHP'dir. Eğer CHP bu yola  tevessül etmeseydi bugün pek çok batı ülkesinde kullanıldığı gibi mektupla oy  kullanma veya elektronik bir imkanla oy kullanma hakkı yasayla verilmişti. YSK,  bunlardan birisini devreye sokup uygulayabilirdi. Maalesef bu imkanı da CHP'nin  teşebbüsü ortadan kaldırmıştır.”

Gazetecilerin, “iki tane müsebbibi mi var birisi CHP, birisi YSK”  sorusuna Bozdağ, “evet öyle” karşılığını verdi.

YSK'nın görevine aykırı davrandığını ileri süren Bozdağ, “Kanunu,  kanunun emrettiği biçimde uygulamamıştır. Uygulamadığı için de kanuna aykırı  hareket etmiştir. Kanuna aykırı hareket etme gibi bir yetkisi ve görevi yoktur”  dedi. Bozdağ, şöyle devam etti:

“Tabii böyle olunca insan şunu da sormadan edemiyor; acaba yurt  dışındaki seçmenlerin oylarının rengi, bu kararda etkili oldu mu, olmadı mı? Bu  soruları kamuoyu da soracaktır çünkü bu kanun çıkalı 3 yıl oldu. 3 yıl önce  çıkmış bir kanuna göre hazırlık yapılmaz mı, çalışma yapılmaz mı, altyapı  oluşturulmaz mı? Dışişleri Bakanlığı ile ilgili irtibat söylendi, Bakanlık  yalanladı. O zaman bu kadar vatandaşın daha rahat, daha kolay oy kullanmasına  mani olunmasının anlamını nasıl izah edeceğiz? Herkes bir yorum yapıyor. Bazıları  da soruyor, acaba yurt dışındaki seçmenlerin eğiliminin Ak Parti'den yana olması,  kararın böyle çıkmasında etkili oldu mu olmadı mı? Ben de soruyorum; etkisi var  mı, yok mu açıklarlarsa memnun olurum.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler