Kurtulmuş, bu meselenin çözümüne ilişkin siyasetin riskten korkmaması gerektiğini belirterek, 'Buradan rant elde etme telaşı içerisinde olunmamalıdır. Burada bir rant yok. Buradan terör meselesi çözülsün, üç-beş puan alırız diye kimse düşünmemelidir. Ya da eğer biz burada adım atarsak siyasi bir takım rantlar olur diye düşünmemelidir ki Hükümet ve Başbakan da öyle düşünüyor' dedi.

 

'Bir kere hepimiz şu soruya cevap vermemiz lazım' diyen Kurtulmuş şunları dile getirdi:

 

Biz gerçekten bu sorunun bitmesi, terörün sonlandırılması, Türkiye'de huzur ve sükunetin sağlanması, bütün ülkenin bir esenlik yurdu haline gelmesini istiyor muyuz istemiyor muyuz? Herkes iç dünyasında kendi cevabını versin.

 

 

Biran evvel Türkiye'nin bir esenlik yurdu haline gelmesi için ne lazım gelirse onun yapılmasını istiyoruz. Bu konuda kararlıyız. Türkiye'de 30 seneden fazla devam eden terör meselesinin sona erdirilmesi.

 

Bütün yurttaşlarımızın bu ülkenin bu devletin sahibi benim diyeceği büyük bir motivasyonla Türkiye'ye sahip çıkacağı bir sürecin başlatılmasını istiyoruz. Bunun tabiî ki en önemli ayaklarından birisi terör örgütünün silah bırakarak bu süreçte bir barış ortamının sağlanmasıdır. Bir esenlik ortamının sağlanmasıdır.

 

 

Çünkü bir kişinin ölmesinden daha büyük risk olamaz. Eğer biz bir kişinin bile ölmesini önleyecek adımlar atıyorsak bu gerçekten millete karşı yapılmış olan önemli bir sorumluluktur. Hizmettir. Bu çerçevede baktığımızda bu meselenin çözümü ile ilgili hangi adımların atılacağı da bellidir. Burada siyasi bir kararla sonucun elde edilmesi Türkiye'de esenliğin sulhun sağlanması gerekir.

 

 

Bu iş böyle devam etsin diyenler mutlaka olacaktır. İşte Fransa'da 3 tane PKK'lının öldürülmesi. Belki önümüzdeki günlerde başka provokasyonlara da kalkışanlar olacaktır. Türkiye'nin ayaklarına pranga vurup bağlamak isteyen uluslararası güçler de provokasyonlar yapabilir. Buna karşı uyanık olmamız lazım.

 

 

Bu süreçten umutluyum. Endişelerimiz yok değil. Bir takım provokasyonlardan da endişe etmiyor değiliz. Türkiye'de ilk defa bir Başbakan bu kadar açık yüreklilikle bedeli ne olursa olsun biz bu sorunu çözmeye hazırız ve niyetliyiz görüşünü dile getirmiştir. İnşallah 2009 Habur süreçlerinden ortaya çıkan provokasyonlar olmaz. Türkiye bu süreci inşallah başarı ile sonuçlandırır diye düşünüyorum.

 

Bu noktada bütün siyasetçilere görev düşüyor. Herkes dilini bir kere düzeltmeli. Eğer bir görüşme uzlaşma barış esenlik süreci yaparsak herkes dilinde huzur ve barışın aktığı bir dil kullanmalı.