Obama'ya 'one minute' sorusu

ABD Başkanı Obama, Başbakan'ın Erdoğan'ın Davos'taki "one minute" tepkisiyle ilgili olarak yöneltilen soruyu "Başbakan Erdoğan'a büyük saygı duyuyorum. Başbakan'ın tepkisini ele almam doğru olmaz. Sonuçta ben orada değildim" diye yanıtladı. ABD Başkanı Ob

Obama'ya 'one minute' sorusu
ABD Başkanı Obama, Başbakan'ın Erdoğan'ın Davos'taki "one minute" tepkisiyle ilgili olarak yöneltilen soruyu "Başbakan Erdoğan'a büyük saygı duyuyorum. Başbakan'ın tepkisini ele almam doğru olmaz. Sonuçta ben orada değildim" diye yanıtladı.

ABD Başkanı Obama'nın İstanbul ziyareti kapsamında son durağı Tophane-i Amire oldu. Obama, yoğun güvenlik önlemleri kapsamında bir jiple Tophane-i Amire'ye geldi. Kısa ziyaretinin ardından konferans salonuna geçen Obama, kendisini bekleyen üniversite öğrencileriyle tokalaştı. Kısa konuşmasının ardından soruları yanıtladı.

"DAVOS'TA DEĞİLDİM, DEĞERLENDİRMEM DOĞRU OLMAZ"

Obama, toplantının sonuna doğru kendisine yöneltilen, "Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Siz de aynı durumda olsanız, aynı tutumu sergiler miydiniz?" şeklindeki soruyu şöyle yanıtladı: "Başbakan Erdoğan'a büyük saygı duyuyorum. Türkiye'de çeşitli temaslarımız oldu, onun iyi bir insan olduğunu ve bölgede barışın ilerlemesinde çok çaba sarf eden biri olduğunu düşünüyorum. İsrail ve komşular arasında çaba sarf etmekten de çok büyük gurur duyduğunu söylebilirim. Sayın Başbakan'ın tepkisini ele almam doğru olmaz. Sonuçta ben orada değildiim. İnanıyorum ki Ortadoğu'da barış mümkündür. Bir Filistin devleti ve bir Yahudi devleti. Bunun başarılabilmesi için her iki tarafın da uzlaşmasması gerek. Ne ABD'nin ne de Türkiye'nin insanlara ne yapmalarını söylemesi mümkün, Sadece cesaretlendirebilir ve iyi birer dost olabilirler. Hem Filistinli hem de İsrailli anneler aynı şeyi düşünüyor. Çocukları otobüse bindiğinde bomba endişesi duymamalılar. Geçmişi değil geleceği düşünerek, barış sürecinin ilerlemesi mümkün olacaktır. Oradaki duruma bakarsanız, sürdürülebilir bir durum değil. Geçmişte çok fazla öfke güvensizlik ve nefret olmuştur ve bu nefretin giderilmesi yönünde çok fazla atıldı. İyi bire dost olmak mümkün."

"TÜRKİYE VE ABD'NİN DOSTLUĞU ÇOK ESKİYE DAYANIYOR"

Obama; Türkiye'ye, ABD ve Türkiye'nin ortaklığını yinelemek için geldiğini ifade ederek, "Türkiye'nin bölgede ve dünyada çok kritik önem taşıyan bir rol oynadığına inandığım için geldim. ABD ve Müslüman dünyasındaki halklar arasında karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkiyi yeniden inşa etmek için geldim. Türkiye ve ABD'nin dostluğu çok eskiye dayanıyor. Eğitimde, araştırmada ve ticarette derin bağlarımız var. Amerika'da Türk kökenli insanların sayesinde ülkemizin daha başarılı kılınmasından dolayı gurur duyuyoruz" dedi. Geçmiş yıllarda yaşanan zorlukların bilincinde olduğunu belirten Obama, bazı politika konularında spesifik farklılıklar oluştuğunu ve zaman zaman ortak değerlerin unutulduğunu söyledi. ABD Başkanı Obama, "Dostluğumuza hizmet edecek ortak umutlarımızın olduğunu unutmamamız gerekiyor. TBMM'yi ziyaret ettim. Çok olumlu görüşmelerim oldu Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan'la. İnsanlarla doğrudan konuşmaktan çok keyif alıyorum, özellikle gençlerle konuşmaktan keyif alıyorum. Açık, dürüst, canlı ve karşılıklı saygı kökenli bir diyaloğumuzun olabileceğine inanıyorum. Kişisel olarak Amerikan temaslarının yeni dönemine bağlılığımı ifade etmek istiyorum. Birbirimizi dikkatlice dinlemememiz, bakışlarımıza saygı duymamız gerekiyor, fikir birliği olmadığı zamanlarda bile" diye konuştu.

Dünya genelinde Amerika hakkında kalıplaşmış düşünceler olduğunu belirten ABD Başkanı Obama, bunların bir çoğunun doğrudan diyalogdan değil, televizyon ve filmlerden, yanlış bilgilerden kaynaklandığını söyledi. Obama, ülkesi hakkındaki görüşlerin yer yer farklılıklar gösterdiğini ifade ederek, "ABD'nin bazen bencilleştiği ve kabalaştığı, bizim ötemizdeki dünyaya önem vermediğimiz gibi bir algılayış olabilir. Dünyadaki her ülke gibi Amerika da hata yapmıştır ve mükemmel değildir. Ama büyük fedakarlıklarla çabalar sarf ettik. Daha yüce bir iyiliğe ulaşmak için çaba sarf ettik. İlişkilerimizde ortak zemin bulmalıyız. Farklı kökenlerden, ırklardan ve dinlerden ortak idealar etrafında birleşen bir milletiz. Böyle bir gerçek olmazsa, Barack Hüseyin Obama olan biri başkan seçilemezdi. Tanımlamanızı istediğim konu bu. Niyetimiz Türkiye'deki insanlar ve Müslüman dünyasındaki insanlarla bir ortaklık kurmaktan geçiyor. Ekonomik krizin etkilediği ülkeler var. 1 trilyon dolardan daha fazla bir katkıda bulunarak IMF'ye gıda güvenliğine büyük yatırımlar yaparak bu konuyu ele aldık" açıklamasında bulundu.

"REFAHI PAYLAŞALIM"

ABD Başkanı Obama, bütün ülkelerin içinde yoksulluk yaşandığına dikkat çekti. Gençlerin ihtiyacı olan eğitimi alabilmeleri için yeterince fırsatlar sunulmadığının altını çizen Obama, şunları söyledi:
"Bu, dünyanın her yerindeki bir gerçektir. Biz insanlar hayallerini nasıl gerçekleştirebilirler, bunun için çalışıyoruz. Daha müreffeh bir dünya için nasıl çalışabiliriz bunlara değinmemiz gerekiyor. Daha fazla çocuğa eğitim verebilmek için neler yapabiliriz. Yeni nesil; hem dramatik hem zor olan değişikliklerin gerçekleştiği bir dünyada yaşıyor. Bilgi ve icraatlara karşı emsali olmayan bir gelişimiz var. Ciddi zorluklar var karşınızda. Değişmekte olan bir küresel ekonomi, iklim değişikliği, yeni silahların olduğu bir dünyadasınız. Amerika'da yeni bir sorumluluk var. Ne zaman yurt dışına çıksam, bu konuya değiniyorum. Başkan sıfatıyla genç Amerikalıları dünyanın çeşitli yerlerindeki yaşıtlarıyla bir araya getirmenin yollarını arıyorum. Yeni diller ve yeni eğitimler alabilmeleri için yollar arıyorum. Bu her zaman Amerika'nın dünyayla temasa geçmesinde önemli olmuştur. Babamın Havai'ye gelip annemle tanışmasının altında da bu vardır. Çok basit değişim programları aramızdaki duvarları yıkabilir. ABD'de yeni bir sorumluluk ruhu var. Dünya sizin yarattığınız dünya olacaktır. Yeni köprüler inşa edebilirsiniz, yeni duvarlar inşa etmek yerine. Ortak paylaşılan bir refah oluşturabilirsiniz."

EZAN HASSASİYETİ

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayacağını belirten ABD Başkanı Obama, "Ezandan önce programı bitirmeyi umut ediyorum. Yaklaşık yarım saatimiz var" dedi.

KYOTA YERİNE KOPENHAG

Bilgi Üniversitesi'nden Güler Çalışkan isimli öğrencinin '"Amerika; Kyoto Protokolünü ne zaman imzalayacak?" sorusu üzerine Obama, "Bilim bize diyor ki, dünya ısınıyor. Bunun karbon gazlarından kaynaklandığını biliyoruz. Biz, çok yakın gelecekte bunun önüne geçmek için adım atmazsak, 3-4-5 derece gibi, okyanusların yükseleceği, İstanbul'un güzelliğine ne olur düşünemeyiz. Değişen hava durumları çok aşırı sonuçlar gösterebilir. İnsan medeniyetine çok büyük bir darbe bulabilir. Bizim bunu ele almamız gerekiyor. Kyoto Protokolü konulduğu zaman Amerika ve Çin imzalamamaya karar verdi ama ben bunun hatalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü Amerika en büyük karbon üreticisi oldu. Şu anda Çin nüfusunun artması nedeniyle bu sıfata çok yaklaştı. Yakın gelecekte bir uluslararası anlaşmayı bir araya getirmemiz gerekiyor. Şu anda Amerika'nın imzalaması çok anlamlı değil çünkü bitmek üzere. Bunun yerine Kopenhag anlaşması için hazırlanıyoruz" dedi.

"SAF DEĞİLİM, BÜTÜN BUNLAR ZOR TABİ"

Obama, Amerika'da uluslararası çalışabilecekleri bir gündem hazırlamak istediklerini söyledi. Enerji verimliliği anlamında daha başarılı olunması gerektiğini belirten Obama, kullanılan enerji miktarını azaltmanın kritik bir çözüm olacağını söyledi. Obama, "Yalan söylemek istemiyorum. Sanırım bütün ülkelerde bu işin politikası çok zor olacaktır" diye konuştu.

ABD Başkanı Obama, 'Yurtta sulh, cihanda sulh ifadesini Anıtkabir'de kullandıktan sonra ne gibi hareketlerde bulunacaksınız, ne gibi eylemlerde bulunacaksınız. Türk gençleri olarak biz bu amacınızda size nasıl yardımcı olabiliriz?' sorusu üzerine şunları söyledi: "Bazıları çok idealist olduğumu söylerler, bazıları böyle olmadığını düşünür. İranlılara niye el uzatıyorsunuz. Amerika ile İran hiçbir zaman fikir birliğine varamayacaktır diyorlar. Ben saf değilim, bütün bunlar zor tabi. Kolay olsaydı başkası bunu başarırdı zaten. Çaba sarf etmezsek, yüksekleri hedeflemezsek o zaman hiç ilerleme kaydetmeyeceğiz. Kaydedebileceğimiz çok fazla ilerleme olduğuna inanıyorum. Başlamamız gereken en önemli nokta diyalogdur. Farklı kültürlerden gelen insanlarla tanışma fırsatınız olduğu zaman, farklı bir dil konuşsanız bile, farklı bir dini inancınız olsa bile ümitleriniz var, kariyer hedefiniz var, temennileriniz var. Bütün bunlar, dünyanın her tarafında paylaşılan değerler. Bu, başlangıç için çok önemli bir nokta. Gençlerin burada çok yararlı olabileceğine inanıyorum. İnsanlar yaşlanınca, yaşlılar alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyorlar. Gençler eski şüphelerden arınabilirler, bu önemli. Sadece birbirimizi anlamak önemli değil, çalışmak da gerekiyor.
İlişkilerde en önemli nokta diyalog."

Nükleer silahlar konusuna değinen Obama, "Hava kirliliğini biz üretiyorsak, bizim adım atmamız gerekiyor. İran'a nükleer silah geliştirmeyin, bölgede siz bunu yaparsanız herkes isteyecek, tehlikeli olacak dersek biz aynı zamanda kendi nükleer silahlarımızı azaltacağız diyebilmeliyiz. Bu iddialarımızda en azından ahlaki bir adım atmış oluruz. Ülkelere çok samimi olarak onların da halklarının iyi olmasına önem veriyoruz diyorsak, destek programlarımızın da anlamlı olmasına dikkat etmeliyiz. Ana fikir temeli oluşturmak, zamanla küçük çabalar sarf ederseniz, bunlar toplanıp büyük çabalar haline dönüşüyor. Bizim daha fazla barış ve refah için yaklaşımımız bu olmalı dünya çapında" dedi.

"TÜRKİYE NATO ÜYESİ OLABİLİYORSA, NİYE AVRUPA'YA KAYISI SATAMASIN"

ABD Başkanı Barack Obama, Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki destek veren açıklamaları, bu açıklamalarına karşılık Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'nin ifadelerinin hatırlatılması üzerine, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini yineledi. Ülkesinin, AB üyesi olmadığını belirten Obama, "Dolayısıyla bu bizim kararımız da değildir ama bu da benim fikir sahibi olmamı önlemiyor. Avrupalılar da Amerika politikaları konusunda uzun zamandır fikir sahibiler, bunu göstermekte hiçbir zaman kaçınmadılar. Ben de bunun karşılığını göstermekte yanlışlık olduğunu düşünmüyorum. Dostlar böyle yapar. Ben Türkiye'nin AB'ye katılmasının doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. Türkiye NATO üyesi olabiliyorsa, askerlerini müttefiklerini korumak için ve desteklemek için gönderebiliyorsa, onların hayatlarını tehlikeye atabiliyorsa o zaman niye Avrupa'ya kayısı satamasın. Seyahat ve dolaşım özgürlüğü neden olmasın. Bunun doğru bir şey olduğunu düşünüyorum. Avrupa'nın çeşitli olduğunu gösteren güçlü bir işaret olacağına inanıyorum. Bu bir güç kaynağıdır. Sarkozy iyi bir dostum. Dostlar bazen fikir ayrılıklarına düşebilir. Ümit ediyorum ki, zamanla bu sonuçta gerçekleşecektir. Sarkozy muhalefetinin Ermeni konusuyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Kendisinin, Türkiye'nin entegre olması konusunda güvensizlik yaşadığını düşünüyorum" dedi.

"TÜRKİYE BÖLÜNEMEZ"

Obama, "Kuzey Irak'ta bir Kürt devletine izin verir misiniz?" sorusu üzerine, "Türkiye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili biz çok net ve açığız. Türkiye bizim müttefikimiz ve NATO müttefiklerinin yaptığı şeyin bir parçası. Türkiye'nin parçalara bölünmesine olan herhangi bir şeye karşı oluruz, olmaya devam edeceğiz. Türkiye'deki Kürt azınlığının bu toplumda özgür bırakılmasına, eşit fırsatlara erişebilmelerine, fırsatlar konusunda eşit olacaklarına; Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanın da bu konuya bağlı olduğunu düşünüyorum. Azınlıkların Toplum bütününün bir parçası olmalarının sağlanması gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.

"IRAK SAVAŞI'NIN KÖTÜ BİR FİKİR OLDUĞUNU SÖYLEDİM"

ABD'nin bir önceki başkanı Bush ile arasındaki fark sorulması üzerine Obama şunları söyledi: "Ben farklı bir sima da olsam Sayın Bush'tan, politikalar aynı olacak. Dolayısıyla çok fark beklenmiyor. Bunun zamanla sınanacağını düşünüyorum. Devlet mekanizmasını ilerletmek yavaş bir süreçtir. Büyük tankerler gibidirler. Küçük manevrası kolay araçlar değiller, yavaş yavaş hareket ederler, zamanla çok farklı bir yerde buluyorsunuz kendinizi. Irak'taki savaşa karşı çıktım. Kötü bir fikir olduğunu düşünüyordum. Şu anda orada olduğumuz için, oradan askerlerimizi çektikçe bunu dikkatlice yapmamızı, şiddete dönüşebilecek bir çöküntü görmememiz için dikkatli davranmamız gerektiğini düşünüyorum. Bazıları niye hemen çekmiyorsun diyebilir ama başlangıçta karşı çıktığım için, bu sorumsuz davranmamıza izin var demek değil. İklim değişikliğine George Bush'tan çok fazla önem veriyorum. Bu; seçildiğim gün ışıkların hepsi kapanacak, kimse araba kullanmayacak anlamına gelmiyor. Bu da, politikaları zamanla harekete geçirmeye başlayabilirim demektir. Bazı alanlarda Amerika'daki arkadaşlarımızın, muhalif arkadaşlarımızın bazılarıyla fikir birliğinde olduğumuzu söyleyebilirim."

AFGANİSTAN'I SAVUNDU

ABD Başkanı Obama, El Kaide'nin sadece Amerika için değil, bütün dünyaya büyük tehdit oluşturduğunu söyledi. Masum insanları siyasi amaçla havaya uçurmayı kabul edemediğini belirten Obama, bunun doğru bir yöntem olmadığını söyledi. Obama, ABD ve NATO müttefiklerinin El Kaide tehdidini yok etmek için gerekeni yapması gerektiğine inandığını belirterek, "Bunu sadece askeri yöntemlerle yapmayı değil, Pakistan'da, Afganistan'da insanlara eğitim fırsatı sunabilmek asönemli, Politikalarım farklı olabilir ama bu çabayı devam ettirmek, bombaların patlaması veya uçakların binaya çarpması ve masum insanların hayatlarını almanın önlenmesine yönelik çabalarımız sürecektir. Ben bunun için özür dilemeyeceğim. 4 yıl sonra 8 yıl sonra ardınıza baktığınız zaman yaptığı şeyler farklı değil dersiniz belki ama bütün bu konularda ilerleme kaydetmiş olurum" şeklinde konuştu.

"İLİŞKİLERİMİZ AB'YE BAĞLI DEĞİL"

Obama bir soru üzerine, Amerika'nın Türkiye ile olan dostluğunun, AB üyeliğine bağlı bir şey olmadığını söyledi. Türkiye AB üyesi olmasa bile Amerika ile ikili ilişkilerinin güçlenmeye devam edeceğini belirten Obama, "Çok önemli bir ölçüde ticareti artırabiliriz ama Türk Amerikan ilişkilerinde geleneksel anlamda odak noktası daima askeri olmuştur. Buradaki gelişmelerin çok önemli olacağına düşünüyorum. Öyle düşünüyorum benim seçilmem, insanlara Amerika'nın halen fırsatlar ülkesi olduğunu hissettiriyor. Bir etnik azınlıktan geliyorum. İsmim çok farklı ABD için. Mükemmel olmasak da, toplumumuzun ırk ayırımcılığı azaltılmıştır, eğitim fırsatları herkes için hala vardır. Yurt dışında yaşamış olan bir insan olarak ailesinde Müslümanlar olan bir insan olarak, benim dünyanın çeşitli yerlerinde köprü inşa etmekte yardımcı olacağımı düşündüklerine inanıyorum" dedi.

"GERİYE DEĞİL İLERİYE BAKALIM"

Obama, Amerikan halkının umut dolu ve çok iyimser bir millet olduğunu söyledi. "Aklımıza koyduğumuz her şeyin imkanı olduğunu düşünen bir halkız. Dünya da bunu takdir ediyor sanırım" diyen Obama, medeniyetlerin tarihine bakıldığında, Amerika'nın hala çok yeni olduğunu söyledi. Obama, "Yeterince gerçekçi değiliz, dünyanın nasıl çalıştığına dair. Tarihe bakmadan dünyayı yeniden yaratabileceğimizi düşündüğümüzü düşünüyorlar. Değişimlerin, hayatlarımızı iyileştirebilecek şeylerin bir gecede gerçekleşebileceğini düşünen bir millet olduğumuz düşünülüyor. Bazen bizim de sabra ihtiyacımız oluyor. Eski iddialarla kalmak zorunda değiliz. Avrupa'yı gezdiğimiz zaman ülkeler arasında bazı tartışmalar var, 100 yıllık, bin yıllık tartışmalar. Çok çok uzun bir zaman önce olan şeylerden dolayı insanlar hala kızgın, ülkeler hala kırgın birbirlerine. Amerika'nın sunacağı şey; ileriye bakmak" açıklamasında bulundu.

"GEÇMİŞ ÖFKE VE NEFRET DOLU, GELECEĞE BAKALIM"

Obama, barış sürecinin ilerlemesinin, geçmişi değil, geleceği düşünme ruhuyla mümkün olacağını söyledi. Sıkıntılı durumun sürdürülebilecek bir durum olmadığının da altını çizen ABD Başkanı Obama, "Nüfuslar arttıkça İsrail'e karşı, bu İsrail'in daha az güvenli bir yer olması anlamına geliyor. Filistinliler için de aynı şekilde. Artan nüfusla birlikte insanların yaşam kaliteleri için gerekli çözümü üretemiyor. Bu yolun gidilmemesi gereken bir yol olduğunu düşünüyorum. Yeni bir yöne gidilmesi gerekiyor.

Geçmişte çok fazla güvensizlik, öfke ve nefret olmuştur. Bu nefretin giderilmesi yönünde çok fazla adım atıldı. Çaba göstermeyi istiyorsanız her şey mümkün. Gençlerin yeni fırsatlara açık olması gerekiyor. Müslüman dünyasında her şeyin İsraillilerin suçu olduğu düşüncesi dengesiz. Her sorunun iki yönü vardır. Bu, hata yapan tarafın kınanmaması anlamına da gelmiyor. Yahudi arkadaşlarıma da aynı şeyi söylüyorum. Filistinlilerin bakış açısını görmeniz gerekiyor. Başkasının yerinde durmayı bilmek, onların açısından bakmayı öğrenmek; barış böyle temin ediliyor" diye konuştu.

Obama konuşmasının ardından öğrencilerle tek tek tokalaşarak Tophane-i Amire'den ayrıldı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler