CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Özgecan Aslan’ın katledilmesiyle ilgili, "Tarsus’ta vahşice öldürülen bir üniversiteli kızımı hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. İnsanlıktan nasip alamayan kişiler gencecik bir kızımızı katlettiler" dedi.

CHP Parti Meclisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplandı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, Mersin’in Tarsus ilçesinde yakılarak öldürülen 20 yaşındaki üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın katledilmesiyle ilgili düşüncülerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, "Belki de bizim demokrasi tarihinde dönüm noktası olabilecek toplantılardan birini yapacağız. Demokrasinin ahlaki olarak ve hukuk olarak kan kaybettiği süreçte CHP olarak demokrasiye, halkın iradesine sahip çıkacağız. O iradenin parlamentonda sağlıklı tecelli etmesini sağlayacağız, onun mücadelesini vereceğiz" dedi.

"Kuşkusuz Türkiye’de her gün yeni bir olayla, acı olaylarla karşılaşıyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "Tarsus’ta vahşice öldürülen bir üniversiteli kızımı hepimizin yüreğinde derin yaralar açtı. İnsanlıktan nasip alamayan kişiler gencecik bir kızımızı katlettiler. Bu çok acı ve çok bir yara. Bütün kadınlar ayakta, vicdanı sızlayan herkes ayakta. Nasıl olur da bir üniversite öğrencisi bu kadar acımasızca, vahşice katledilir. 21. yüzyılın dünyasındayız. İnsana saygının gösterilmesi gerektiğini herkesin kabul ettiği bir dünyadayız. Kalkıyorsunuz bir üniversite öğrencisini katlediyorsunuz. Dün annesi ve babasıyla konuştum. Biz ne kadar vicdan azabı çeksek de ne kadar üzülsek de sonuçta ateş düştüğü yeri yakıyor. O anneyi düşündüm, ne umutlarla doğurdu çocuklarını, ne beklentileri vardı, üniversiteye göndermişti, kızının nasıl yetiştiğini gözleriyle görüyor, elleriyle dokunuyordu ama şimdi o derin acılar yaşıyor. Bu tür travmalar aslına bir toplumu kendisine geri getirmesi gerekir. Ne oluyor Türkiye’de, neler oluyor Türkiye’de" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "AKP, ’manevi değerlerimiz büyük yaralar aldı’ diyerek iktidara geldi. Manevi değerlerimizi, ahlaki temellerimizi güçlendireceklerdi. Toplumun kendi içinde kaynaşmış, düşüncelere saygı gösteren, mutlu bir yapıda olmasını sağlamak için iktidar oldular. Bu tür yüzlerce vaatte bulundular. ’Geçmiş iktidarların toplumda ahlak çöküntüsüne yol açtığını söylediler. Ahlakı güçlendireceğiz’ dediler. Bu sloganlarla, söylemlerle iktidar oldular" şeklinde konuştu.