'Reis'ten o işkenceler için yazı
Helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül döneminde işkencecilerin cezalandırılması talebiyle Mamak Cezaevi'nden yazdığı dilekçe 31 yıl sonra gün ışığına çıktı.MHP, 12 Eylül Darbesi'nin ardından gözaltına alınan MHP
Helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu'nun 12 Eylül döneminde işkencecilerin cezalandırılması talebiyle Mamak Cezaevi'nden yazdığı dilekçe 31 yıl sonra gün ışığına çıktı.
MHP, 12 Eylül Darbesi'nin ardından gözaltına alınan MHP yöneticileri ve ülkücülere sistematik işkence uygulamakla suçladığı 38 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Başvuruyu MHP adına Avukat Yücel Bulut yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin talimatıyla, devlet arşivleri taranarak gün yüzüne çıkartılan ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dün teslim edilen suç duyurusuna eklenen iki sayfalık dilekçeye ulaşıldı.
Darbeden sonra tutuklanıp Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderilen dönemin MHP Genel Başkan Müşaviri Muhsin Yazıcıoğlu'nun imzasını taşıyan 31 yıllık belge, bir dönemin utancının kanıtı niteliğinde.
Yazıcıoğlu'nun, el yazısıyla Mamak Cezaevi 5- Blok 5'inci Koğuşu'nda kaleme aldığı 19 Şubat 1981 tarihli dilekçe, Ankara Sıkıyönetim Askeri Savcılığı'na hitaben yazılmış.
Yazıcıoğlu, o dönemdeki uygulama gereği 5 liralık damga pulu yapıştırıp imzaladığı dilekçede, gözaltına alındığı 28 Ocak 1981 gününden itibaren kendisine uygulanan işkenceleri anlatıyor ve işkenceciler hakkında dava açılmasını istiyor.
Ankara 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen '12 Eylül' davası dosyasına eklenecek olan 'Yazıcıoğlu' imzalı, 'Şahsıma Yapılan İşkence' başlıklı dilekçedeki tüyler ürpertici satırlar şöyle:
KALASA SARIP YUKARIYA ASTILAR
Selanik Caddesi'nde bulunan evimden emniyet mensuplarınca alındım. Mamak Askeri Cezaevi'ne yaklaştığımızda gözlerim kaşkolumla bağlandı ve arabanın içinde dövülmeye başladım. Soyum sülalem de katılarak sözle de her türlü hakarete maruz kaldım. Mamak'ta getirildiğim yerde, seslerinden tanıyorum, aynı kişiler hiçbir şey sormadan tartakladı.
Kafam yarıldı, burnumdan ve ağzımdan kanlar akarken, yere yatırılıp cereyana tabi tutuldum. Sonra da kollarımın üstüne konan bir kalasa sarılarak yukarı asıldım. Belden aşağı soyundurularak el ve tenasül uzvumdan cereyan verildi. Yumruklandım.
BAŞKALARINI SUÇLAMAM İÇİN İŞKENCE YAPILDI
Yaralarım iyileşene kadar bekletildim. İşkence yapılmadan ifadem alınabilirdi. Ama hırs ve kinle işkence yapıldı. Bu kişiler şerefli Türk ordusunun da adını kullanarak eylemlerine ordumuz ve Devlet Başkanımızın da adını karıştırmıştır. Şahsımın işlemiş veya işleme muhtemeli olan suçlarımın itirafı için değil, başkalarını suçlamam için özellikle işkence yapıldı. Şahsıma da kin ve garezle, hakaretle darp yapıldı.
SAVCI İŞKENCE İDDİAMI İFADEME ALMADI
İsteğim: kanunlarımıza göre suç olan işkenceyi, yapanlar hakkında davacıyım. Sorguda savcı, belirtmeme rağmen kayda geçmemiş ve ifademin içinde işkence iddiama yer vermemiştir. Şikayetimin sonradan yapılması istenmiştir. Aradan 13 gün geçmesine rağmen dış belirtiler cezaevi doktoru tarafından tespit edilmiştir. Gereken işlemin yapılarak dava açılmasını saygılarımla arz ederim. 19.2.1981 Muhsin Yazıcıoğlu. Mamak Askeri Cezaevi B - Blok 5. Koğuş.
'TÜRKEŞ CİNAYET EMİRLERİNİ VERDİ' TEHDİDİ
Bana başkalarının yerini söylemem, Alparslan Türkeş başta olmak üzere bazı kişilerin cinayet emirleri verdiğini söylememi yoksa asılı olduğum yerden inmeyeceğim tehditleri yapılıyordu.
İşkenceyi bizzat Milli Güvenlik Konseyi'nin istediğini, işkence anında savcının yanlarında bulunduğunu söylüyorlardı. İlk 6 gün boyunca bu muameleler yapılırken, su verilmedi, yemek verilmedi ve duvarda kollarımdan kelepçeli tutuldum.