Romney: Türklerle çalışabiliriz
ABD'de Cumhuriyetçi başkan adayı Romney: Suriye içerisinde aklı başında, ılımlı, El Kaide ya da cihatçı bir gruba ait olmayan kesimleri saptamak için özellikle Türkler ve Suudilerle birlikte çalışabiliriz.ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt R
ABD'de Cumhuriyetçi başkan adayı Romney: Suriye içerisinde aklı başında, ılımlı, El Kaide ya da cihatçı bir gruba ait olmayan kesimleri saptamak için özellikle Türkler ve Suudilerle birlikte çalışabiliriz.
ABD'de Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney, başkan seçilmesi halinde, Suriye içerisinde ''aklı başında, ılımlı, El Kaide ya da cihatçı bir gruba ait olmayan'' kesimleri saptamak için özellikle Suudiler ve Türklerle birlikte çalışabileceğini söyledi.
Romney, ''Bu kesimleri bir araya getirip, onlara belki fon sağlayabiliriz. Diğer destek türleri arasında silahlar da olabilir, böylece kendilerini savunabilirler. Bu silahlar Türkler'den ya da Suudiler'den gelebilir'' dedi.
Özellikle geçen haftaki ''güçlü'' performans gösterdiği münazaranın ardından son anketlerde ABD Başkanı Barack Obama'yı geçmeyi başaran Cumhuriyetçi aday, CNN'de Wolf Blitzer'ın sorularını yanıtladı.
Dış politika konusunda önceki günkü konuşmasında ''Suriye muhalefetine silah desteğine'' dair sözleri hatırlatılarak, ''Bu silahların teröristlerin ya da El Kaide'nin eline geçmemesini nasıl sağlayacaksınız?'' şeklindeki bir soruya cevaben Romney, ABD'nin, kendisini olayların insafına bırakmak yerine, olayları biçimlendirmesi gereğine vurgu yaparak, ''Bu, istihbarat kaynaklarına sahip olacağız anlamına geliyor'' ifadesini kullandı.
Romney, ''Aynı zamanda, Suriye konusuyla çok yakın ilgili olan bölgedeki dostlarımızla, özellikle Suudiler ve Türklerle birlikte çalışabiliriz. Suriye içerisinde aklı başında, ılımlı, El Kaide ya da cihatçı bir gruba ait olmayan kesimleri saptamak için onlarla birlikte çalışabiliriz. Bu kesimleri bir araya getirip onlara belki fon sağlayabiliriz. Diğer destek türleri arasında, sizin de işaret ettiğiniz gibi, silahlar olabilir, böylece kendilerini savunabilirler. Bu silahlar Türkler'den ya da Suudiler'den gelebilir'' diye konuştu.
Buradaki kilit nokta, ''sadece oturup, işlerin iyi gitmesini ummak'' yerine, İran'ın Suriye'de büyük bir rol oynadığının farkında olmak olduğunu kaydeden Romney, ''Bizim ve bölgedeki dostlarımızın da Suriye'deki gelişmelerin biçimlendirilmesine, Esed'den kurtulmamız ve onun yerini kaosun ya da onun kadar kötü, hatta daha da kötü bir yapılanma türünün almamasını sağlamaya yardım etmede rol oynamamız gerekiyor'' dedi.
-İran-
Romney, sunucu Blitzer'ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'un İran'ın nükleer programı konusunda ''kırmızı çizgi'' çektiğini hatırlatarak, bu konuda kendisi ve Netanyahu arasında fikir ayrılığı olup olmadığına dair soru üzerine, ''ABD ile İsrail arasında hiçbir ayrılık yok. Çıkarlarımız aynı. Değerler paylaşıyoruz. Ve ikimiz de kesinlikle İran'ın nükleer silah edinmesini önlemeye kararlıyız'' diye konuştu.
İran'ın nükleer silah üretme kapasitesine sahip olmaması gerektiğini ve Netanyahu'nun da bu düşünceyi paylaştığını vurgulayan Romney, ''Bu konuda Başkan (Obama) adına konuşamam, ama İran'ın geçemeyeceği sınırların bulunduğunun bilinmesi gerektiğini düşünüyorum'' ifadesini kullandı.
Romney, askeri harekata gerek duyulabilmesinden önce alınması gereken daha çok yol olduğunu söyleyerek, ''Umarım buna (askeri harekata) hiçbir zaman gerek kalmaz. Umarım aşırı sert yaptırımlar ve diplomatik adımlar yoluyla, İran'ın bu çizgiyi geçmesine uzanacak yolu seçmesini önleyebiliriz'' dedi.
''İsrail, İran'ın nükleer tesislerine askeri harekat düzenlerse ve siz de o sırada ABD Başkanıysanız, İsrail'i destekler miydiniz?'' sorusu üzerine Romney, ''Hem BM'de hem de askeri olarak İsrail'in arkasındayız. Başkan olduğum takdirde, İsrail'in attığı adımların bana sürpriz olmayacağını düşünüyorum. Başbakan Netanyahu ile konuşurdum. Başkan olduğum takdirde ilk ziyaretimi İsrail'e düzenleyeceğimi söylemiştim. Dolayısıyla orada olacaklar, benim açımdan şok edici bir durum yaratmayacaktır'' diye konuştu.
Romney, yaptırımların İran ekonomisi ve kamuoyu üzerinde etkili olduğunu belirterek, ''İran'ı nükleer yoldan caydırmak için büyük bir umut var. Ama bu, ABD tarafında ciddi bir gücü, aynı zamanda da bizim ve İsrail'in arasında hiçbir fikir ayrılığı olmadığını göstermemizi gerektiriyor. İran'ın aramızı bozamayacağını, ikimizin de kesinlikle nükleer kapasiteye sahip bir İran'ı içermeyen bir dünya istediğimizi bilmesi gerekiyor'' dedi.