Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "500 yıl önce İspanya'dan kovulan Yahudilere sahip çıktıysa dedelerimiz bugün de biz Filistinlilere sahip çıkıyoruz. Batılılar Musevilere kovarken biz sahip çıktık. Bugün de Filistin için sesimizi yükseltiyoruz. Gazze için yüreğimizi ortaya koyuyoruz. 1566'da İstanbul'a Endonezya'dan mektup geliyor. Açe Sultanı Osmanlı Sultanı'na "Yardım elinizi uzatmazsanız mahvoluruz. Açe sizin köylerinizden biri, ben de sizin hizmetkarınızım" diyor. Sultan Selim geçmiyor, 22 gemi yola çıkıyor. O gün yapılan yardım bugün bizim Endonezya ile bağımız. bugün de o ruhla hareket ediyor, yeryüzünde sadece barış istiyoruz. Herkes Gazze'ye sırtını dönebilir ama Türkiye terk edemez.

Eğer yaşananlara göz yumarsak o zaman ben Rize'ye gelemem. Rizeli kardeşlerinin önüne alnımız ak çıkamayız, hesap veremeyiz.

Televizyonları izliyorum, insanın çıldırası geliyor. Birisi çıkıyor, Başbakan konuştu, daha bu konuyu konuşmaya gerek yok diyor. Dünya susmuyor, monşerler televizyonda bize diplomasi dersi vermeye kalkıyor, siz onlara bir şey diyemiyorsunuz bize sus diyorsunuz.

BİZ ONLAR GİBİ RAHAT DEĞİLİZ. YÜREĞİMİZ KAN AĞLIYOR. 

Türkiye'nin ekseni kayıyormuş, Batı'dan kopuyormuş. İsrail destekli basına, yurtiçindeki taşeronlarına da sesleniyorum. Türkiye başka ülkelere benzemez, AK Parti başka partilere benzemez. Neyle tehdit ederseniz edin, dik duracağız, onurumuzla oynatmayacağız. Türkiye köksüz bir ülke değildir. O kara propagandalarınız Türkiye'ye sökmez. Bizim barış için nasıl mücadele ettiğimizi herkes biliyor. Milletim Türkiye'nin mazlumların sesi olmasından ülkesiyle artık daha güçlü bir şekilde gurur duyuyor. Babaocağında söylüyorum, bu ülkenin başını eğdirmedik, asla eğdirmeyeceğiz. Şehitlerimize mahcup olmadık olmayacağız. Dış politika Türkiye'nin ekonomisiyle doğrudan ilgilidir. Bu ilgiyi umanlar Türkiye'yi yoksulluğa mahkum etmek, statükoya bağlı kılmak istiyor.

Mazlum olmayanlar deva veremez.  İmkanları olsa yapılan duble yolları rulo yapıp koltuklarının altına alarak Anayasa Mahkemesi'ne gidecekler."

Erdoğan, “Ben hiç bir yerde çay fiyatı telaffuz etmemişimdir. Çayla ilgili yeni bir kanun çalışması gündemimizde yok. Bunların hepsi yalandır. Ülkemizin lehine olan bir şey varsa bunun adımını tüm hemşerilerimizle birlikte atarız.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMASI

Bakın önümüzde referandum var. Sonra 2011 ortalarında seçime gideceğiz.  Şimdi çıkmış diyorlar erken seçim erken seçim. Aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış. Bizim 16 ayda bir seçim yapmak gibi bir derdimiz yok. ilan edildiği tarihte yapılacak seçimler. Milletimiz hayır derse başımız gözümüz üstüne. Biz milletin hayır dediğine evet demeyiz. Ama millet evet derse kimse ona hayır diyemez. Biz üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü hakim kılmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

SAHİL YOLUNU BİZ BİTİRDİK

Çıkmış bir tanesi Rize’de yerel televizyonlarda konuşuyor; “Ne yaptılar ki” diyor. Eline diline dursun. Ne yaptılar ki. 14-15 yılda bitiremediğiniz şu sahil yolunu biz geldik söz verdik bitirdik.

"TEMELLERİNİZ YARIM YAMALAKTI"

Afedersiniz attığınız temeller yarım yamalaktı, onları sağlama bindirerek şu devlet hastanesini biz bitirdik. Yetmedi şimdi ikinci devlet hastanesini bitiriyoruz. İlköğretim okullarından Fen Liselerine, Anadolu Liselerine kadar, hamdolsun Rize’mizi eğitim alanında sıçramalarla çok farklı bir noktaya taşıdık.

BAŞBAKAN OLDULAR AMA ÜNİVERSİTE BİZE NASİP OLDU

Öbür tarafta Rizespor’umuzu tesisleriyle beraber farklı bir noktaya getirdik. Yıllar yılı siyasette hep makam devşirdiler, sürekli bakanlık yaptılar. Başbakan oldular ama Rize’ye bir üniversite kazandıramadılar o da bize nasip oldu.

KARANLIK İLİŞKİLER İÇİNDE

Farklı yerlerde, kapalı kapıların arkasında, ardında çeşitli oyunların içerisinde, hep farklı karanlık oyunların içerisinde, ilişkilerin içerisinde oldular. AK Parti iktidarıyla oynayacaklar. Geç o oyunları geç. Nerede olduğunun farkında olacaksın. Önce Rize’ye ne verdin onu konuş. Rize’ye ne verdik onu konuşalım. Onu da hemşerilerime özellikle hatırlatıyorum. Ben inanıyorum ki, benim Rizeli hemşerim kadir kıymet bilir. Daha da adil olmasını istiyorum.