Süleyman Soylu’nun veda mesajını nasıl değerlendirdiler?
Ali Öztürk ve Hasan Kurt, Soylu'nun mesajını değerlendirdi.
Yayınlanma:
Haber61/Haber Servisi
Günebakış Gazetesi sahibi Ali Öztürk ve Kuzey Ekspres Gazetesi sahibi Hasan Kurt, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mesajını değerlendirdi.
Ali Öztürk başyazısında şunları kaleme aldı;
Soylu’nun mesajı…
Trabzon Belediye hizmetlerini ortak akıldan uzak bir biçimde yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı O. Fevzi Gümrükçüoğlu son 3 yıldır Bakan Süleyman Soylu’yu dikkate almadı. Bilakis duruma göre aleyhindeki organizasyonlara bile katıldı. Toplum önünde ve bürokratik toplantılarda bakana karşı saygılı davranırken diğer zamanlarda her türlü varyasyonda bulundu. En sonunda Bakan Soylu araya mesafe koydu.
Sayıştay raporunun ortaya çıkmasından sonra devreye giren İçişleri Bakanlığı Müfettişleri Gümrükçüoğlu’na görevden alınma korkusu yaşatınca Başkan Gümrükçüoğlu araya aracılar koyarak önce Bakan Soylu’ya ulaştı. Bakan Soylu bu saatten sonra Gümrükçüoğlu ile yan yana siyaset yapılamayacağına karar vermiş olmalı ki Gümrükçüoğlu’nu dikkate almadı. Soylu’dan ret cevabı alan Gümrükçüoğlu yeni aracılar bularak Cumhurbaşkanı’na ulaştı. İddialara göre bu aracılar Aşkale Çimento’nun talebiyle harekete geçen Recep Akdağ ve hatta Başbakan Binali Yıldırım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gümrükçüoğlu’nu tam 1,5 saat dinlemiş! Bu dinleyişin ardından Gümrükçüoğlu’nu Bakan Süleyman Soylu’ya göndermiş. Aslında Gümrükçüoğlu Soylu’ya gitmektense istifa etmeliydi (!). Ama o gitti. Cumhurbaşkanı’nın Gümrükçüoğlu’nu 1,5 saat dinlemesi ve ardından Bakan Soylu’ya göndermesi aynı zamanda Bakan Soylu aleyhindeki söylemleri dinleyip önemsememesi anlamına da gelmişti. Bu da Soylu için yaralayıcı bir durum demekti. Gümrükçüoğlu, Cumhurbaşkanı’na konuşurken elbette ki sokağa döktüğü Araklı halkının infialini, 18. madde mağdurlarının yerlerini Aşkale’den kurtarma mücadelesini, Avrasya Pazarı, Kadınlar Pazarı, Oto Galericiler esnafının durumunu anlatmadı. El altından Avni Aker için planladıklarını Sayıştay raporunda iç edilen milyonları da anlatmadı. STK’ları yanından nasıl uzaklaştırdığını, yerine göre onları nasıl aşağıladığını, İlçe Belediye Başkanlarıyla kavgalarını da anlatmadı. Trabzon’da her şeyin toz pembe olduğunu ama Bakan Soylu’nun bu huzuru bozduğunu(!) anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan inandı veya inanmadı. Gümrükçüoğlu’nu görevine göndererek Trabzon sorunlarını kapatma kararı aldı. Aslında bu karar sorunların odağını görevinin başına gönderip Soylu’yu yargılamaktı. Bize göre burada masaya yatırılmak istenen Bakan Süleyman Soylu idi. Yani Cumhurbaşkanı’nın Trabzon milletvekillerini Bakanla aynı toplantıya çağırıp 2 saat dinlemesi Soylu’ya mesaj anlamı taşıyordu. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce de Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu’nu dinlemişti. Edindiğimiz bilgilere göre Trabzon Milletvekili Salih Cora toplantıda gerçekleri konuşmamış olsaydı o toplantıda belki de bazı milletvekilleri Soylu’yu yargılamaya kalkışacaktı. (Nitekim Ayşe Sula Köseoğlu, Gümrükçüoğlu’na toz kondurmamış)Hem de Cumhurbaşkanı’nın huzurunda... Belki de toplantı bunun için yapılmıştı. Bize göre Soylu bu toplantıda hiç konuşmayarak ve mesajını düne bırakarak kararını vermişti.
Cumhurbaşkanı toplantının sonunda “Kimse dışarda konuşmasın” demiş. Ardından Trabzon’da kesinlikle huzur istediğini ilave etmiş. Bakan Süleyman Soylu da bu söyleme istifa mesajıyla destek verdi. Demek istiyor ki huzursuzluğun kaynağı bensem Allah’a ısmarladık. Lakin huzursuzluğun kaynağı milletvekilleri veya basın veya STK’lar veya vatandaş değil ki... Araklı halkını medya sokağa dökmedi. 18. madde uygulamasını STK’lar önermedi. Planı iki kişi yaptı ve kimseyi dinlemedi. Avrasya Pazarı’nın önünü de basın mensupları da eşmedi. Pazarcıları sokağa vatandaş dökmedi. Kadınlar Pazarı sorunu da aynı. Peki, huzur nasıl sağlanacak? Kendi aklını üstün gören... Tüm önerilerle alay eden... Mühendislik projesi deyip mühendislik raporlarını dinlemeyen bir anlayışla nasıl huzur sağlanacak?
Bakan Soylu’ya diyecek hiçbir şeyimiz yok. Onun vicdanına kefiliz. İnsan için onurundan daha yüce bir değer olamaz. Soylu onursal bir çıkış yaptı.
Hasan Kurt başyazısında şunları kaleme aldı;
Süleyman Soylu’nun veda mesajı!
AKP Hükümetlerinin en başarılı bakanlarından biri tartışmasız Süleyman Soylu’dur. Soylu’nun; özellikle İçişleri Bakanlığı döneminde terör örgütlerine göz açtırılmadığı gibi neredeyse kökü de kazındı. Soylu, DP genel başkanı olduğu yıllarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır eleştiriler getirmişti. Sonra, Erdoğan’ın daveti ile eleştirdiği partiye katıldı. Teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcılığına ve ardından İçişleri gibi kritik bir bakanlığına getirildi.
Hükümetin bu denli başarılı bir bakanı dün, çokları gibi bizleri de şok eden bir konuşma yaptı. Soylu’nun açıklaması bir veda mesajı idi.Süleyman Soylu, şöyle dedi: ‘Allah şahittir kalbimizde hiç fesat ve eğrilik olmadı. Beni hatırlayacağınız zaman Süleyman Soylu ‘Bu dergâha eğri odun yanlış odun taşımaz’ diye hatırlayın. Biz ahlaklı adamlarız. Siyasetin de ne olduğunu iyi bilen kardeşlerinizden bir tanesiyim. Çocukluğumuzdan beri bu işlerin içindeyiz. Bilmenizi isterim, nefsim için, kişiliğim için, bir büyük davanın bir çapağı olsam bilin ki, kendimi yok ederim. Çok net ve açıktır. Bugün İçişleri bakanıyız, yarın belki değiliz. Buradan gideriz, belki bir daha gelişimiz olmaz. Ama şunu net ve açık şekilde söylüyorum. AK Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davetinden beri yaptığım bütün çalışmalarda bu davaya olan sadakatimden, anlayışımdan bir nebze olsun ödün vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz… Geri çekilmek de bir erdemdir. Geri adım atmak da bir erdemdir. Bu kongre benim hayatımda da önemli bir kongre olacaktır. Sadece bende şunu hatırlayın; Trabzon’u çok seviyorum. Trabzon bana hayatımın en önemli ve şerefli görevini verdi. En önemli görev Trabzon Milletvekilliğidir. En çok özlediğim kızım ve oğlumdur. Allah inşallah çok yakın bir zaman içerisinde onlarla daha çok sık birlik ve beraber olmak nasip eder. Bu vesileyle bana ve çoluğuma çocuğuma vermiş olduğunuz bu asaletten dolayı size, kıymetli Cumhurbaşkanıma, her birine ayrı ayrı hürmet ve minnetlerimi ifade ediyor, hakkınızı helal etmenizi diliyorum”
***
Soylu’nun söylemleri, sitemkar ve birilerine gönderme ile dolu…Soylu; kime, kimlere sitem ediyor? Neden, ‘Kalbimizde fesatlık ve eğrilik olmadı’ deme ihtiyacı duyuyor. Yoksa parti içerisinde birileri kendisini kapı arkalarında bu şekilde mi eleştiriyor… ‘Biz ahlaklı adamlarız’ derken birilerine yine mesaj veriyor...Cumhurbaşkanına ve davaya bağlılığını vurguluyor ve ardından ‘geri adım atmak da bir erdemdir. Trabzon bana hayatımın en önemli ve şerefli görevini verdi. En çok özlediğim kızım ve oğlumdur. Hakkınızı helal etmenizi diliyorum’ diyor. Soylu’nun bu konuşması açık ve net bir veda mesajıdır. Siyaseti noktalama söylemidir.Soylu, bu söylemden sonra geri adım atar mı? Mesela Cumhurbaşkanı, müdahale eder mi? Bunu zaman gösterecek!
***
Soylu’nun bu kararı almasını kimileri, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Gümrükçüoğlu ile olan kavgasına bağlıyor. Orhan Gümrükçoğlu’nun eleştirilen icraatı saymakla bitmez. Mesela; Akoluk ve Düzyurt mahallelerindeki 18. Madde uygulaması. Gümrükçoğlu’nun bu uygulamaya onay vermesi ile Aşkale Çimento’ya menfaat sağladığı iddiası. Bu arada Aşkale Çimento’nun Erzurumlu vekillerle Başbakana kadar çıkması ve destek isteme iddiaları. Büyükşehir’e İçişleri Bakanlığının müfettiş göndermesi ve daha sonra müfettişlerin geri çekilmesi. Soylu; Büyükşehir Belediye Başkanının bu icraatına karşı çıkmasına rağmen farklı nedenlerle zirveden destek görmedi. Trabzon milletvekilleri Gümrükçüoğlu-Soylu kavgasında ikiye bölündü… Ankara’daki toplantıda, Ayşe Sula Köseoğlu ve Muhammet Balta, Gümrükçoğlu’nun yanında yer aldı. Salih Cora olan biten her şeyi açık ve net olarak anlattı. Gümrükçoğlu’nun görevden alınmaması, Soylu’nun kararının bir nedeni olabilir.
***
Soylu’nun böyle bir açıklama yapmasının başka nedenleri de var. Soylu’nun bakanlıktaki başarısı, partide kimilerinin uykusunu kaçırdı. Soylu, ‘kalbimizde hiç fesat ve eğrilik olmadı’ derken, işte bu kesime de göndermede bulunuyor. Soylu, AKP’nin nüvesini oluşturan milli görüş ve tarikat eksenli guruplara yakın dursa da bu ekip Soylu’yu içlerine sindiremedi... Ve bilmediğimiz başka nedenler! Soylu’nun veda mesajını kan uyuşmazlığına da bağlayanlar yok değil! Süleyman Soylu, AKP hükümetinin üstün performans gösteren bir bakanı olmasının yanısıra, partinin milli görüş eksenini merkezle birleştiren isimlerden biri idi. Soylu’nun vedasının, AKP için önemli bir kayıp olacağını söyleyebilirim.
Günebakış Gazetesi sahibi Ali Öztürk ve Kuzey Ekspres Gazetesi sahibi Hasan Kurt, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun mesajını değerlendirdi.
Ali Öztürk başyazısında şunları kaleme aldı;
Soylu’nun mesajı…
Trabzon Belediye hizmetlerini ortak akıldan uzak bir biçimde yöneten Büyükşehir Belediye Başkanı O. Fevzi Gümrükçüoğlu son 3 yıldır Bakan Süleyman Soylu’yu dikkate almadı. Bilakis duruma göre aleyhindeki organizasyonlara bile katıldı. Toplum önünde ve bürokratik toplantılarda bakana karşı saygılı davranırken diğer zamanlarda her türlü varyasyonda bulundu. En sonunda Bakan Soylu araya mesafe koydu.
Sayıştay raporunun ortaya çıkmasından sonra devreye giren İçişleri Bakanlığı Müfettişleri Gümrükçüoğlu’na görevden alınma korkusu yaşatınca Başkan Gümrükçüoğlu araya aracılar koyarak önce Bakan Soylu’ya ulaştı. Bakan Soylu bu saatten sonra Gümrükçüoğlu ile yan yana siyaset yapılamayacağına karar vermiş olmalı ki Gümrükçüoğlu’nu dikkate almadı. Soylu’dan ret cevabı alan Gümrükçüoğlu yeni aracılar bularak Cumhurbaşkanı’na ulaştı. İddialara göre bu aracılar Aşkale Çimento’nun talebiyle harekete geçen Recep Akdağ ve hatta Başbakan Binali Yıldırım...
Cumhurbaşkanı Erdoğan Gümrükçüoğlu’nu tam 1,5 saat dinlemiş! Bu dinleyişin ardından Gümrükçüoğlu’nu Bakan Süleyman Soylu’ya göndermiş. Aslında Gümrükçüoğlu Soylu’ya gitmektense istifa etmeliydi (!). Ama o gitti. Cumhurbaşkanı’nın Gümrükçüoğlu’nu 1,5 saat dinlemesi ve ardından Bakan Soylu’ya göndermesi aynı zamanda Bakan Soylu aleyhindeki söylemleri dinleyip önemsememesi anlamına da gelmişti. Bu da Soylu için yaralayıcı bir durum demekti. Gümrükçüoğlu, Cumhurbaşkanı’na konuşurken elbette ki sokağa döktüğü Araklı halkının infialini, 18. madde mağdurlarının yerlerini Aşkale’den kurtarma mücadelesini, Avrasya Pazarı, Kadınlar Pazarı, Oto Galericiler esnafının durumunu anlatmadı. El altından Avni Aker için planladıklarını Sayıştay raporunda iç edilen milyonları da anlatmadı. STK’ları yanından nasıl uzaklaştırdığını, yerine göre onları nasıl aşağıladığını, İlçe Belediye Başkanlarıyla kavgalarını da anlatmadı. Trabzon’da her şeyin toz pembe olduğunu ama Bakan Soylu’nun bu huzuru bozduğunu(!) anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan inandı veya inanmadı. Gümrükçüoğlu’nu görevine göndererek Trabzon sorunlarını kapatma kararı aldı. Aslında bu karar sorunların odağını görevinin başına gönderip Soylu’yu yargılamaktı. Bize göre burada masaya yatırılmak istenen Bakan Süleyman Soylu idi. Yani Cumhurbaşkanı’nın Trabzon milletvekillerini Bakanla aynı toplantıya çağırıp 2 saat dinlemesi Soylu’ya mesaj anlamı taşıyordu. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süre önce de Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu’nu dinlemişti. Edindiğimiz bilgilere göre Trabzon Milletvekili Salih Cora toplantıda gerçekleri konuşmamış olsaydı o toplantıda belki de bazı milletvekilleri Soylu’yu yargılamaya kalkışacaktı. (Nitekim Ayşe Sula Köseoğlu, Gümrükçüoğlu’na toz kondurmamış)Hem de Cumhurbaşkanı’nın huzurunda... Belki de toplantı bunun için yapılmıştı. Bize göre Soylu bu toplantıda hiç konuşmayarak ve mesajını düne bırakarak kararını vermişti.Cumhurbaşkanı toplantının sonunda “Kimse dışarda konuşmasın” demiş. Ardından Trabzon’da kesinlikle huzur istediğini ilave etmiş. Bakan Süleyman Soylu da bu söyleme istifa mesajıyla destek verdi. Demek istiyor ki huzursuzluğun kaynağı bensem Allah’a ısmarladık. Lakin huzursuzluğun kaynağı milletvekilleri veya basın veya STK’lar veya vatandaş değil ki... Araklı halkını medya sokağa dökmedi. 18. madde uygulamasını STK’lar önermedi. Planı iki kişi yaptı ve kimseyi dinlemedi. Avrasya Pazarı’nın önünü de basın mensupları da eşmedi. Pazarcıları sokağa vatandaş dökmedi. Kadınlar Pazarı sorunu da aynı. Peki, huzur nasıl sağlanacak? Kendi aklını üstün gören... Tüm önerilerle alay eden... Mühendislik projesi deyip mühendislik raporlarını dinlemeyen bir anlayışla nasıl huzur sağlanacak?
Bakan Soylu’ya diyecek hiçbir şeyimiz yok. Onun vicdanına kefiliz. İnsan için onurundan daha yüce bir değer olamaz. Soylu onursal bir çıkış yaptı.
Hasan Kurt başyazısında şunları kaleme aldı;
Süleyman Soylu’nun veda mesajı!
AKP Hükümetlerinin en başarılı bakanlarından biri tartışmasız Süleyman Soylu’dur. Soylu’nun; özellikle İçişleri Bakanlığı döneminde terör örgütlerine göz açtırılmadığı gibi neredeyse kökü de kazındı. Soylu, DP genel başkanı olduğu yıllarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır eleştiriler getirmişti. Sonra, Erdoğan’ın daveti ile eleştirdiği partiye katıldı. Teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcılığına ve ardından İçişleri gibi kritik bir bakanlığına getirildi.
Hükümetin bu denli başarılı bir bakanı dün, çokları gibi bizleri de şok eden bir konuşma yaptı. Soylu’nun açıklaması bir veda mesajı idi.Süleyman Soylu, şöyle dedi: ‘Allah şahittir kalbimizde hiç fesat ve eğrilik olmadı. Beni hatırlayacağınız zaman Süleyman Soylu ‘Bu dergâha eğri odun yanlış odun taşımaz’ diye hatırlayın. Biz ahlaklı adamlarız. Siyasetin de ne olduğunu iyi bilen kardeşlerinizden bir tanesiyim. Çocukluğumuzdan beri bu işlerin içindeyiz. Bilmenizi isterim, nefsim için, kişiliğim için, bir büyük davanın bir çapağı olsam bilin ki, kendimi yok ederim. Çok net ve açıktır. Bugün İçişleri bakanıyız, yarın belki değiliz. Buradan gideriz, belki bir daha gelişimiz olmaz. Ama şunu net ve açık şekilde söylüyorum. AK Parti’ye Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın davetinden beri yaptığım bütün çalışmalarda bu davaya olan sadakatimden, anlayışımdan bir nebze olsun ödün vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz… Geri çekilmek de bir erdemdir. Geri adım atmak da bir erdemdir. Bu kongre benim hayatımda da önemli bir kongre olacaktır. Sadece bende şunu hatırlayın; Trabzon’u çok seviyorum. Trabzon bana hayatımın en önemli ve şerefli görevini verdi. En önemli görev Trabzon Milletvekilliğidir. En çok özlediğim kızım ve oğlumdur. Allah inşallah çok yakın bir zaman içerisinde onlarla daha çok sık birlik ve beraber olmak nasip eder. Bu vesileyle bana ve çoluğuma çocuğuma vermiş olduğunuz bu asaletten dolayı size, kıymetli Cumhurbaşkanıma, her birine ayrı ayrı hürmet ve minnetlerimi ifade ediyor, hakkınızı helal etmenizi diliyorum”***
Soylu’nun söylemleri, sitemkar ve birilerine gönderme ile dolu…Soylu; kime, kimlere sitem ediyor? Neden, ‘Kalbimizde fesatlık ve eğrilik olmadı’ deme ihtiyacı duyuyor. Yoksa parti içerisinde birileri kendisini kapı arkalarında bu şekilde mi eleştiriyor… ‘Biz ahlaklı adamlarız’ derken birilerine yine mesaj veriyor...Cumhurbaşkanına ve davaya bağlılığını vurguluyor ve ardından ‘geri adım atmak da bir erdemdir. Trabzon bana hayatımın en önemli ve şerefli görevini verdi. En çok özlediğim kızım ve oğlumdur. Hakkınızı helal etmenizi diliyorum’ diyor. Soylu’nun bu konuşması açık ve net bir veda mesajıdır. Siyaseti noktalama söylemidir.Soylu, bu söylemden sonra geri adım atar mı? Mesela Cumhurbaşkanı, müdahale eder mi? Bunu zaman gösterecek!
***
Soylu’nun bu kararı almasını kimileri, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Gümrükçüoğlu ile olan kavgasına bağlıyor. Orhan Gümrükçoğlu’nun eleştirilen icraatı saymakla bitmez. Mesela; Akoluk ve Düzyurt mahallelerindeki 18. Madde uygulaması. Gümrükçoğlu’nun bu uygulamaya onay vermesi ile Aşkale Çimento’ya menfaat sağladığı iddiası. Bu arada Aşkale Çimento’nun Erzurumlu vekillerle Başbakana kadar çıkması ve destek isteme iddiaları. Büyükşehir’e İçişleri Bakanlığının müfettiş göndermesi ve daha sonra müfettişlerin geri çekilmesi. Soylu; Büyükşehir Belediye Başkanının bu icraatına karşı çıkmasına rağmen farklı nedenlerle zirveden destek görmedi. Trabzon milletvekilleri Gümrükçüoğlu-Soylu kavgasında ikiye bölündü… Ankara’daki toplantıda, Ayşe Sula Köseoğlu ve Muhammet Balta, Gümrükçoğlu’nun yanında yer aldı. Salih Cora olan biten her şeyi açık ve net olarak anlattı. Gümrükçoğlu’nun görevden alınmaması, Soylu’nun kararının bir nedeni olabilir.
***
Soylu’nun böyle bir açıklama yapmasının başka nedenleri de var. Soylu’nun bakanlıktaki başarısı, partide kimilerinin uykusunu kaçırdı. Soylu, ‘kalbimizde hiç fesat ve eğrilik olmadı’ derken, işte bu kesime de göndermede bulunuyor. Soylu, AKP’nin nüvesini oluşturan milli görüş ve tarikat eksenli guruplara yakın dursa da bu ekip Soylu’yu içlerine sindiremedi... Ve bilmediğimiz başka nedenler! Soylu’nun veda mesajını kan uyuşmazlığına da bağlayanlar yok değil! Süleyman Soylu, AKP hükümetinin üstün performans gösteren bir bakanı olmasının yanısıra, partinin milli görüş eksenini merkezle birleştiren isimlerden biri idi. Soylu’nun vedasının, AKP için önemli bir kayıp olacağını söyleyebilirim.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
