AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Milli Birlik Projesini sadece bir bölge için değil Türkiye'de yaşayan 72 milyon kişi için getirdiklerini belirterek, "İster başı kapalı, ister açık, ister roman olsun ayrımcılığa uğrayan herkes hakkını arayacak." dedi.

Demokratik açılım sürecinde muhalefetin desteğini beklediklerini ifade eden AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan da muhalefetten, destek vermek istemiyorlarsa yıkıcı tavır içine girmemelerini ve görüşlerini söylemelerini istedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletvekillerini 'Demokratik Açılım'ı teşkilatlara anlatmak üzere görevlendirmesinin ardından AK Parti Trabzon Milletvekili Asım Aykan, Adapazarı'nda parti teşkilatına 'Milli Birlik Projesi'ni anlattı. Aykan, Adapazarı Kültür Merkezi Tiyatro Salonu'nda gerçekleştirilen ve AK Parti Sakarya milletvekillerinin de katıldığı İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda partili belediye başkanları, il ve ilçe yönetimi, kadın kolları ile gençlik kolları üyelerine hükümetin açılımla ilgili yasa çalışmalarını anlattı.

Basına kapalı yapılan bilgilendirme toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını cevaplandıran milletvekili Aykan, Başbakan Erdoğan'ın demokratik açılım programını parti teşkilatına izah etmek üzere kendilerini görevlendirdiğini belirtti. Milletvekillerinin ve MYK üyelerinin dün ve ağırlıklı olarak bugün Türkiye'nin her yerinde teşkilatların genişletilmiş il kurulu toplantılarına katılarak bilgilendirme yaptığını kaydeden Aykan, 'Milli Birlik' projesinin ülke meselesi ve devlet politikası olduğunu ifade etti. Aykan, demokratik açılımın kısa, orta ve uzun vadeli bir süreç olduğunu kaydetti. Muhalefetin proje ile ilgili tepkilerine de değinen Aykan, Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu ve herkesin görüşünü söyleyebileceğini dile getirdi.

Kırıcı ve yıkıcı muhalefet yapılmaması gerektiğini vurgulayan Aykan, "Muhalefetin de söyleyecekleri vardır. Bu doğaldır. Biz bunları hazmeden bir yapıdayız. Ancak kırıcı olmamak, yıkıcı muhalefet yapmamak gerekir. Bu proje Türkiye'nin meselesidir ve devlet politikasıdır. Geçmişte muhalefetimizin de bölgedeki problemlere yönelik açıklamaları var. O açıklamalar da elimizde duruyor. Önemli olan söyleneni uygulamaktır. Bugün AK Parti bunu uyguluyor. Biz muhalefetin de desteğini bekliyoruz. Destek vermeyeceklerse de hiç olmazsa yıkıcı tavır içine girmesinler, görüşlerini söylesinler. Biz bundan rahatsız değiliz. Programı açıklayalım, iş bitsin diye bir şey yok. Zaman içinde adım adım sonuçlandırılacak olan bir süreç." şeklinde konuştu.

"YILLARDIR KRONİKLEŞMİŞ SORUNUN ÜZERİNE CESARETLE GİDİYORUZ"

Toplantının açılışında konuşan AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, 2001 yılında kurulan ve bir yıl sonra iktidara gelen AK Parti'nin reformist bir parti ve hükümet olduğunu söyledi. Partinin devletin kronikleşen onlarca sorununun üzerine cesaretle gittiğini kaydeden Üstün, şunları söyledi:

"Meclisimiz sabahlara kadar çalışmış, çıkardığı kanun ve reformlarla demokratikleşmeyi yerleştirmek için çaba göstermiştir. Hükümetimiz ve teşkilatlarımız aynı kararlılıkla çalışmıştır. Bugün kritik bir noktadayız. Yıllardan beri kronikleşmiş bir sorunun üzerine cesaretle gidiyoruz. Adını demokratikleşme, milli birlik ve beraberlik projesi olarak ifade etmişizdir. Bazılarının dediği gibi Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlılar ile savaşmışız, ama Yunanlılar ile yeri gelmiş sirtaki oynamışız. Birilerinin aramıza fitne soktuğu bir ortamda kardeşlerimizi niye kucaklayamayalım? Bizi bundan kim mahrum edebilir? Bu, milli birlik ve beraberlik projesinin ta kendisidir. Ülkemizin daha güçlü şekilde ilerleyebilmesi için attığımız adımlardan bir tanesidir."

AK Parti'nin hiçbir zaman gizli kapaklı iş yapmadığını, her şeyini milletin önünde gün ışığında siyaset yapma vaadiyle ortaya koyduğunu ve her şeyi açık şekilde konuştuğunu anlatan Üstün, "Yurdumuzu işgal etmiş olan Yunanlılara gösterdiğimiz hoşgörüyü kendi kardeşlerimize de göstermek zorundayız." dedi.

Milli Birlik Projesi'ni sadece bir bölge için değil Türkiye'de yaşayan 72 milyon kişi için getirdiklerini ifade eden Üstün, şöyle devam etti: "Herkes hayatında mutlaka ayrımcılığa uğramıştır. Kimisi başörtü taktığı için, kimi mini etek giydiği için ayrımcılığa uğramıştır. Onun için ayrımcılıkla mücadele için bir sistem kuruyoruz. Bu toplumda kim ayrımcılığa maruz kaldığını söylerse müracaat edecek, hakkını arayacak. İster başı kapalı, ister açık, ister roman vatandaşımız olsun. Ayrımcılıktan dolayı sağlık, eğitim, belediye hizmetini alamadığını söylüyorsa müracaat edecek ve hakkını alacaktır."