Haber61 – Haber Servisi – Trabzon’da bir süredir tartışma konusu olan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili adayı Hüseyin Taka, Haber Muhabirimiz Şükrü Üçüncü’ye konuştu. Taka, konuşmasında çarpıcı açıklamalarda bulunurken Trabzonlulara “ Bizi bir kez dinleyin.” dedi. Trabzonlunun merak ettiği soruları Haber61 sordu, Taka cevapladı.

İşte o çarpıcı röportaj;

Haber Muhabirimiz: Zor bir bölgede zor bir partiden aday oldunuz. Neden HDP’den Trabzon adayı oldunuz?

Taka, “ Zor bir bölge olduğu doğrudur ama partimiz zor bir parti değildir. Ön yargıları çok güçlü, milliyetçi tabanı çok güçlü, Manipülasyonun çok yoğun olduğu ve devletin de en örgütlü olduğu bölge burası. Dolayısıyla siyasetin gelgit olduğu yer oluyor. Örneğin Sayın Cumhurbaşkanımız geçenlerde geldi. Trabzon’dan mesajlar vererek gitti. Genelde böyle olur, devlet erkânı gelir buradan Karadeniz’e ilişkin mesajlarını verirler. Bunun birçok nedeni var. Trabzon’un Karadeniz’de çok özel bir yeri var. Üniversiteleriyle ulaşımı ile tarihsel birikimi ile kültürü ile sanatı ile bu anlamda çok genç bir yapıya sahip bu da önemini artırıyor. Trabzon’da gençlerin HDP gelirse biz biteriz anlayışı nasıl geliştirildi bilemiyoruz ama burada devletinde bir rolünün olduğunu düşünüyorum. Trabzon’un özel bir yerde durması siyasete de yansıdı. Özellikle Milliyetçi arkadaşlarımız HDP’ye karşı çok büyük bir tepkideler. Biz bunları normal karşılıyoruz. HDP’yi devlet, yada hükümet diyelim çok yanlış tanıtmış. Biz kendimizi doğru bir yerden anlatmaya geldik. Fırsat, verilir ise bu çerçevede iyi şeyler anlatmaya barış ve demokrasi anlamında kendimiz ortaya koymaya devam edeceğiz. Biz geçici değiliz sadece bu seçim için buraya gelmedik. Seçim sonrasında da burada yaşayan vatandaşların sorunlarını dile getirerek yeni bir toplumsal süreci nasıl inşa ederiz bu süreci tartışmaya geldik. Burada toplumda ciddi bir iletişimsizlik var. Yani iletişim kurmakta zorlanıyoruz. Ben Ofluyum uzun yıllardır Ankara’da yaşıyorum. Sendikacılık yaptığım için 5 yıl ceza evinde yattım ve çıktım. İşte Kenan Evren, hayatını kaybetti. Bu dünyada hiçbir şey ile hesaplaşmadan gitti. İnşallah öbür dünyada hesabını verir. Ben 12 Eylül mağduruyum. Ne hırsızlık yaptım nede birinin hakkını yedim sadece sosyalist biri olduğum için ceza aldım. Benim yaşadıklarımı ilerleyen dönemlerde tekrara yaşamayalım. Kenan Evren öldü ama onun anayasası yaşıyor. Bunun bir an önce değişmesi gerekli. Yani bir anayasa ile hakların hukukların yeniden ele alındığı bir anayasa istiyoruz. Bunu yaparsak huzurda olacaktır. Bu bakımda Trabzon’da görev aldım. Kardeşliği anlatmak için geldim. Bunu en iyi anlatacak olan kişi benim. Çünkü Trabzonluyum Of’luyum. Burayı çok iyi biliyorum.”

Haber Muhabirimiz; Size gösterilen tepkileri nasıl karşılıyorsunuz?

Taka, “ Bu konuda sabırla çalışıyorum. Buradaki milliyetçi arkadaşların yapmış oldukları birçok şeyi normal karşılıyorum. Türk bayrakları ile göstermiş olduğu tepkiyi hepsine saygı duyuyorum. Bir tek şiddete karşıyım. Biz bundan uzak kalmamız gerek. Bu ülkede milliyetçi görüşlerde olacaktır, sosyalist görüşlerde olacaktır, İslami görüşlerde olacaktır. Her şey olacaktır burada fikirler yarışsın. Ortadoğu’da güçlü bir ülkeyiz ama kullanamıyoruz. Kürt meselesinin bitmesi gerek. Demokratik bir şekilde çözülmesi gerek.”

Haber Muhabirimiz: Peki neden iletişim kuramıyorsunuz? Nedir bunu engelleyen, bakıyoruz bir türlü kendinizi Trabzon’a anlatamıyorsunuz. Bir yerde bir eksik var bu neden kaynaklanıyor?

Taka: “ Bu iletişimsizlik sadece bizim ile birlikte toplum arasında değil. Genelde burada siyasetin de iletişim sorunu var yani toplum bastırılmış kapalı bir toplum haline getirilmiş. Bu olay akşamdan sabaha gelmiş bir olay değil. Bunun öncesi de var sonrası da var. Toplum sokağa çıkarak kendisini anlatmaktan çekiniyor. Bunu anlatmaya çalışıyorum. Daha çok birilerini anladığı şekli ile tanımaya çalışıyor ve oyunu veriyor. İtiraz kültürü yok sorgulama kültürü yok, yargılama kültürü yok. Hani derler ya, “ Yaylada inekler yabani otları yemez, ayırır.” Zengin toplumlarda zararlı düşüncelerin ayrıştırılması zor oluyor. AKP’nin bu bölgede ciddi yalanlar yaydığını düşünüyorum. Bizim burada çok kötü tanıtımımız var. Bize karşı kara bir propaganda var ve bunun kurbanı oluyoruz. Bizim PKK ile eşit olduğumuzu, bir terör örgütü olduğumuzu söylüyorlar. Toplumun huzurunu bozmak için geldiğimizi söylüyorlar bu tamamen yanlıştır.”

Haber Muhabirimiz: Sayın Taka, PKK ile bağlantınız var mı? Sizce PKK terör örgütü müdür?

Taka, “ Bizim hiçbir şekilde  PKK ile organik bağımız yoktur. Ama şu da bir gerçek, biz öyle bir partiyiz ki, bizde Abdullah Öcalan’ı sevende var, Hz Peygamberimizi sevende var, Atatürk’ü sevende var, Marks’ı da seven var. Biz bütün anlayışları eşit özgür, adil olarak bir araya getirerek yeni bir Türkiye’yi nasıl kurarız diyoruz. PKK ve İmralı’da ki Öcalan çözüm sürecine hazır olduklarını söylediler. Biz de aracı olduk. Bizim suçlanmamızın tek nedeni budur, bizler aracı olduğumuz için. Bu nedenle bize PKK ile bir bağlatınız var diyorlar. Asla böyle bir şey yok. Bu ateşten bir gömlektir. Hiçbir parti bu gömleği giymedi. Çünkü oy kaygısı yaşadılar, bizim oy kaygımız yok. İmralı ve örgüt arasında köprü olamaya çalıştık biz. İnanıyoruz, bu savaş bitmelidir. Bu zamana kadar 500 Milyar dolar gitti oraya burada nemalananlar var. Savaş sektörü oluşmuş birileri buradan para götürüyor ve bu kardeş kavgasının bitmesini istemiyor. Bunun bitirilmesi gerekli, bu da yapılırken Kürtlerinde haklarının verilmesi gereklidir. Birileri siyasi getiri kazanacak diye, kara propaganda ile konuşması doğru değildir.”

Devamı 2.sayfada

Haber Muhabiri: Sizi sürekli PKK ile özdeşleştiriyorlar, diyorlar ki “bunlar Kürt Milliyetçileridir.” Bunu kabul ediyor musunuz siz Kürt Milliyetçisi misiniz?

Taka, “ Asla değiliz,”

Haber Muhabirimiz: Nasıl anlatacaksınız kendinizi?

Taka, “ Siz gazetecisiniz Sinop’tan Artvin’e kadar 40 tane adayımız var bir tane Kürt yok aralarında. Kaldı ki olabilirde. Laz da olur Türk de olur Kürt de olur. Bu mesele siyasilerin ortaya attığı bizi baskı altına almak için yapılan bir söylem. Bunu  Cumhurbaşkanı da başbakan da çok iyi biliyor, diğerleri de biliyor. Bu aşamada oy kaybetmemek için bizim de oy almamamız için bu tür söylemlerde bulunuyorlar. PKK bir örgüttür. İhtilalci bir örgüttür. Kendini koymuş zaten ortaya. Ama şu var. Nasıl bizim şehit askerlerimiz varsa, orada da ölen insanlar var. Bu insanların HDP’de birkaç kişi ile duygusal bağı olabilir.”

Haber Muhabirimiz: HDP’de birkaç kişi ola bilir diyorsunuz biraz acarsak PKK bir silahlı örgüttür diye bilir miyiz?

Taka, “ Evet olabilir ama PKK’nın bizimle alakası yok. Bizde Atatürk de seven var Peygamberimizi sevende, bunları bir arada yaşatmamız gerekli. Evet; PKK silahlı bir örgüttür. İhtilalci bir örgüttür. Bunların düşüncesi, dünyada 40 milyon olup da devlet kuramayan tek millet Kürtlerdir olgusudur. Bunların da ayaklanması Kenan Evren’in yapmış olduğu darbeden sonra olmuştur. Silahlanarak çıktılar meydana. 94’de de Türkiye Cumhuriyetini yenemeyeceklerini,yenseler bile bir devlet kuramayacaklarını anladılar. Tüm yaşantısı ile birlikte birbirine karıştıklarını gördüler ve Misakı milli sınırları içerisinde anayasal hakla ortak vatanda eşitlik alanda yaşamak istediler. Şimdi bunlar hükümetin alacağı resmi kararı bekliyorlar alsınlar bu kararı silahı bırakacaklar. Devlet resmen Öcalan ile görüşüyor. Hükümet bir an önce karar alsın ve PKK silah bıraksın.”

Haber Muhabiri: HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Trabzon için ne düşünüyor. Görüşüyor musunuz?

Taka, “Selahattin Başkan buradaki her şeyi biliyor. Bize şunları söyledi, “ Gerekirse bir adım geri adın. Sakın ha hiçbir şekilde karşılık vermeyin. Biz demokratik siyasi zeminde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bizim tek düşüncemiz barış ve demokrasidir. Bu konuda yapa bileceğiniz tüm diyalogları sürdürün. Bu konuda asla yanlış yapmayın. Provokasyonlara düşmeyin.”söyledi. Ben HDP parti meclis üyesiyim. Burada ben aday olmadan önce buranın tüm hassasiyetlerini konuştuk da geldik. Bizim çizgimiz Selahattin Demirtaş çizgisidir. O insanların yüreği ile kalbiyle konuşmayı bilir. Bizim esas çizgimiz budur. Evet, biz Trabzon’da baskı altındayız doğrudur. Bir çemberin içindeyiz. Keşke 1 Mayıs ta alanlara girseydi. Bize bölücü diyorlar. Buradan komünist çıkar hain çıkmaz diyorlar. Ben bu söylemi kabul etmiyorum. Ben hain değilim, bu söylemi çok kolay kullanıyorlar. ” 

Haber Muhabiri: Sizce Trabzon’daki sorun ne, nasıl görüyorsunuz?

Taka, “ Gençlerimizin şöyle bir yanı var, Trabzon’da yüzde 30 işsizlik sorunu var bu sorun partiler üstü bir sorundur, bunu çözmemiz gerekli. Trabzon’da en fazla değer verilen şey Trabzonspor’dur. İnsanlar spor üzerinden itirazlarını isyanlarını dile getiriyorlar ben bu gençleri anlıyorum. Başarıya susamışlar. Bunların önünü açmamız gerekli, iyi örnekler var. Mesela Erdoğdu Lisesi var dünya şampiyonu bu büyük bir başarıdır. Gençlerimizi kurtaracak sorunlar var alkol sorunu uyuşturucu sorunu var. Bunu MHP, CHP ve AK Parti ile konuşmak istiyoruz. Trabzon’da Milliyetçi gençlere bir çağrım var. Şu söylemi terk edin. HDP, Trabzon’a gelirse biteriz. Hayır bitmezsiniz. Ne MHP biter ne başkası biter. Milliyetçilik ikiye ayrılır pozitif milliyetçilik ve negatif milliyetçilik. Bu ülkede başkaları da yaşıyor. Biz hepimiz Allah’ın kuluyuz biri köprü olmalıdır. Trabzon düşecek bir kale değildir. Hiçbir zamanda düşmez, buna inanın her yönüyle bir kaledir sanatıyla kültürü ile bizi sadece dinleyin. ”

Haber Muhabiri: Trabzon’da can güvenliğiniz tehlikede mi?

Taka, “ Şöyle söyleyeyim. Bu soruya kolay kolay cevap vermek kolay değil. Allah’tan başka kimseden korkumuz yok. Biz siyasete korkmak için gelmedik. Kaderde ne yazılmışsa çekeriz bunu. Bana gençlerimizden çekiniyor musunuz deseniz evet çekiniyorum. Çünkü çok kararlılar. Hiçbir zaman çıkıpta rest çekmek gibi kelime söylemem, onlarında görüşlerini değerli buluyorum. Bizim için bunlar buraya gelemez diyenlere sesleniyorum ben, böyle bir söyleme hakkınız yok, ne hukuki olarak nede ahlaki olarak. İnsanları öldürmek çözüm değil. Bunun arkasında olanları bilmek gerek ben saf milliyetçi duygulara saygım var. Biz kimseyi kışkırtmıyoruz. Burada yer bulamadık seyyar parti gibi çalışıyoruz. Meydan'da da kışkırtma olur diye bildiri dağıtmadık, otobüsü sokaklara çıkarmadık. 4 bin 500 seçmenin var onların bir talebi var. Toplamda 20 bin kişi var ne diyeceksiniz gidin mi buradan diyecekseniz. Eğer ben bir yanlış yapıyorsam çıksın eleştirsinler beni, ben nasıl onları eleştiriyorsam. Ben çıkıyorum AK Parti’nin kötü yanlarını protesto ediyorum onlarda beni etsin eğer yanlışım varsa. Ama can ve güvenliğe kast edilerek değil. “

Haber Muhabiri: Son sözleriniz neler olur?

Taka, “ Biz çok yakinen takip ediliyoruz. Sayın Demirtaş’ın bahsetmiş olduğu dille de karşılık buluyoruz. Çünkü herkeste bir gelecek kaygısı var. AK Parti’nin dağıtmış olduğu yardımlar ile belki sadece bugün fukara halkın sorunlarını geçici olarak çözülebiliyor. Ama bunun bugünü var yarını var. Yarın çocuklarımız ve torunlarımız hep böylemi yaşayacak. Hiç istihdama dönük bir proje olmayacak mı? Üretimin olduğu yerde zenginlik olmaz. Ne kadar büyük problem varsa bunları halkımız ile çözmek için yola çıktık. Biz hiçbir zaman vaat etmedik. Vaat etmiyoruz. Bütün sorunları beraber çözelim. İşte bu halklaşmadır. Toplumun karar vermesi budur. Bunu yerel yönetime sağlarsak örneğin bir HES yapacaksak bunu giderek o köylüye sormalıyız. Hükümet buna karar vermemeli, Aşağıdan yukarıya demokrasi yapılmalı.”