Türkiye gündemine bomba gibi düşen 'Rüşvet ve Yolsuzluk Opersyonu' hakkında 3 partinin il başkanları haber61.net'e konuştu. İşte o açıklamalar:

CHP TRABZON İL BAŞKANI YAVUZ KARAN

Şimdi şunu söyleyeyim Ak Parti ağzına kadar yolsuzluğa batmıştı. Türkiye'ye yoksulluk ve yolsuzluk ile mücadele için gelenler için biz bunu hep söylüyorduk. Bütün yolsuzluk hortumlarını kendi evlerine genel merkezlerine bağlamışlar. Bu çok ayıp bir şey. bu devlette tüyü bitmemiş yetimin hakkını kimler çalıyorsa şerefsizdir. İster Başbakan çocuğu ister bakan çocuğu olsun.

BUNUN TRABZON AYAĞI MERAK KONUSU

Bunun birde Trabzon ayağı var. Asıl düşündürücü ve üzücü yeri burası. Burada ramazanda millete 40 bin koli dağıtanların bu kolileri nasıl dağıttığı bellidir. Trabzon'da 20 Milyon dolar harcayanların kimin parası ile seçildiklerini çok rahat biçimde gördük. kendilerini saflığa vurup milletin kanını emen bu vampirler adam olsa hemen istifa ederdiler. Başbakan bunları korumaya devam ettiği sürece Başbakan bu işin ortağıdır diye düşünüyorum. İnsanlar hata yapmış olabilir.

Başbakan'ın bunları görevden alması gerekirken bu işi açığa çıkaran polis müdürlerini açığa alması ayrı bir düşündürücü olaydır. Ama ben bu işlerin bir yerel gazetede röportajımda Sadık Soylu ismi ile Bakan Bayraktar'ın oğlunun bu kirli işler içerisinde olduğunu çok söylemiştim. Ogün söylediklerim tabi bazı kesimler tarafından yayınlatılmadı. Ama bu gelinen nokta şudur. Şu bir gerçektir.

BAKANLARIN ÇOCUKLARI ÇOK YETENEKLİ ÇIKTI!

Bakanların ve kabinenin çocukları çok yetekli çıktılar. Cumhuriyet tarihinin en yetenekli çocukları bunlar. Bir devlet nasıl soyulur bunun en güzel örneğini gösterdiler. Ama bu ülkede 600-700 Lira ile emekli maaşı ile yaşamaya çalışan insanlar var. üniversite okuduktan sonra atanmayı bekleyen devletin parası yok diye atanamayan insanların hakkını er yada geç ödeyecektir. İnşallah umuyoruz bekliyoruz ki yargı anlamında siyaset bu yargıya müdahale etmesin. Ama şuandaki izlenim bunu göstermiyor. Türkiye adına utanç verici bir durumdur. Özellikle devleti yönetmeye talim insanların bunu yapması da ayrı bir konu.  Asli görevleri devleti yönetmekken devleti soymaları doğru değildir.

Bunun Trabzon ayağını da merak ediyorum. Bu olay az daha derinleşirse Trabzon ayakları olacağını da düşünüyorum."

MHP TRABZON İL BAŞKANI MUAMMER DEMELİ 2. Sayfada

MHP TRABZON İL BAŞKANI MUAMMER DEMELİ

"Valla ben bunun için öncelikle üzücü bir olay derim. Türk milletinin haketmediği yetiminde yoksulunda tırnağının değdiği Türkiye'ye verilen bir zarar olarak görüyorum.  Yalnız biz bu olayların olacağını yıllar öncesinden söylüyorduk. Biz diyorduk ki AKP hükümeti dini istismar ederek  dini kullanrak çok büyük vurgunlar yapıyor. Yıllardır söyledik. Bunların araştırılması gerektiğini söyledik. Yasamayı eline geçirdiler yargıyı ellerine geçirmek için uğraşıyorlardı. Bunlar Türkiye'yi temelden yıkabilmenin peşindeydiler.  Sonuçta biz bunu zamanında Abdulkadir Aksu'nun oğlunun yaptıklarını söylediğimiz zaman kimse bize inanmadı. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlunun da aynı bu işler içinde olduğunu söylediğimizde kimse bize inanmadı. Biz bar bar bağırdık AKP'ye oy verenlere bunu inandıramadık.

Bugün Allah tecelli etti. Şimdi kendi çıkardıkları kanunlara muhalefet yapıyorlar. Diceksiniz ki nasıl? 2006'da çıkardıkları bir kanunda bir savcıya soruşturma müdürüne şube müdürüne kimsenin karışamayacağını kimsenin bir üstüne bilgi vermesi için zorlama yapamayacağını kendileri getirdiler. böyle bir görevle görev yapan savcı ve emniyet müdürlerini soruşturmaya aldılar.

Bu adamlar nerede yanlış yaptılar? Bu adamlar bir soruşturma yapmadılar mı yaptıkları soruşturma yanlışmıydı. Niye tecil edilmeden bu adamları görevden aldın? Bu adamlar yanlış mı yaptı devleti zarara mı uğrattı. Bu yargıya ve demokrasiye bir müdahaledir. Dün 2 tane daha savcı  görevlendirildi yardım etsin diye. Bu yanlış. Burada onların yaptığı soruşturma yürüten savcının her yaptığını öğrenmektir. Bu tamamen yargıya müdahaledir.  Dün Adalet Bakanlığı İstanbul Savıcısını ziyaret ne demektir? Yargıya müdahale demektir. Yani görüyormusunuz nerede bir yolsuzluk var altından AKP çıkıyor. Yani bu yolsuzluğun ilerlememesi için yolsuzluktaki sonuca gidilememesi  için bu emniyet müdürleri değişti.

AK PARTİ ALDIĞI OYLARA GÜVENREK BUNLARI YAPTI

Şimdi bu emniyet müdürlerini değiştiren kim? İçişleri Bakanı. İçişleri Bakanı kim? Rüşvet ve Yolsuzluk Davasında yargılanan bir kişinin babası. Ya böyle bir adaletsizlik böyle bir haksızlık olur mu. İşte Türkiye'deki AKP'nin yargı yasama yürütme anlayışı bu. Biz buna karşıyız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak diyoruzki bu işin sonu nereye giderse  gitsin sonuna kadar gidilecektir ve takipcisi olacağız.Ben buradan AKPye oy verenlere sesleniyorum. Dün size Türk değilsiniz diyenler bugün size verdiğiniz oyların gücüyle yolsuzluk yapacağız, kara para aklayacağız, adaletin terazisini şaşırtacağız diyen bir AKP. Ama bu AKP'ye ders verme zamanı 30 Mart'tır. İnşallah bu Türk Milleti AKP'ye gerekli cevabı bir şamar atarak verecektir.

Ben şunu söylüyorum yine ne yazık ki rahmetli Başbuğumuzn söylediği bir laf vardı. Ona bir yemekte din ile ilgili muhabir şu soruyu sordu:

Başbuğ niye dini hiç konuşmuyorsunuz?

Başbuğ'un cevabı ise kısa ne netti.

Bari bırakında o temiz kalsın!

Başbakan bakanları yolsuzlukla para aklama ile suçlanırken yine Allah kelimesi kullanıp milletin beynini karıştırıp bu işten kurtulmak istiyor. "

AK PARTİ TRABZON İL BAŞKANI ADNAN GÜNNAR 3. Sayfada

AK PARTİ TRABZON İL BAŞKANI ADNAN GÜNNAR

"Bu konu adli mercilerce takip edilmektedir. Bu süreç devam ederken bir şey söylemem doğru olmayacaktır. Cenabı Allah doğrunun yanında olacaktır. Sayın Başbakan'ımıza güveniyor, memleketimiz üzerinde oynanan oyunlarında boş çıkacağını görmekteyiz. Durumu vatandaşlarımız ile birlikte sağ duyulu sükunet ile takip etmekteyiz."