Trabzon'dan yola çıktık

TRABZON'a her gelişinde Uzunsokak'ta tur atan bir genel başkan... O beyaz yürüyüşü başlatan tek isim Süleyman Soylu. Demokrat Parti'nin lideri…İşte Soylu'dan Türkiye'ye farklı pencereden bakan görüşlerini içeren açıklamalar...PARTİYİ DEMOKRATİKLEŞTİRECEĞİ

Trabzon'dan yola çıktık

TRABZON'a her gelişinde Uzunsokak'ta tur atan bir genel başkan... O beyaz yürüyüşü başlatan tek isim Süleyman Soylu. Demokrat Parti'nin lideri…

İşte Soylu'dan Türkiye'ye farklı pencereden bakan görüşlerini içeren açıklamalar...

PARTİYİ DEMOKRATİKLEŞTİRECEĞİZ
60 yıllık bir geleneğe sahip Demokrat Parti'nin geleceğini şekillendirecek kadroların bana duymuş olduğu güvene layık olmak için gecemizi gündüzümüze kattık. Tek hedefimiz Demokrat Parti'yi iktidara taşımak. Partiyi hemen demokratik bir hale getireceğiz. Partideki o tüzüğü değiştirip tavan-taban bütünleşmesini sağlayacağız. Taban-tavan bütünleşmesini sağlayacağız. Taban-tavan bütünleşmesinin anlamı şurada; bizi biliyorlar, siyaseti de. Bizim yapacağımız iş, bütün bu hücrelerin tekrar canlandırılmasını sağlayabilmektir. Bu da merkez sağın kurultaylaşması ile mümkün.
Ahlaklı siyaset ve ahlaklı demokrasi diyoruz. Kesinlikle sivil olması gerekir. Kesinlikle katılımcı, şeffaf olacak. Ne yaptığını ve nasıl ettiğini bütün milleti ve tabanıyla paylaşacak. Hesap verilebilir, denetlenebilir, hakkaniyet ilkelerine uygun olacak. Bunlar siyasetin olmazsa olmazlarıdır. Ne yaptığını, ne ettiğini işte o formalizasyon ilkelerine göre bilmesi lazım. Ne zaman ne yapacak, nasıl eğitim yapılacak, ne yazı yazılacak, ne edilecek, hangi konu karşısında ne tür tavır alınacak; partinin bütün yapısının yeniden canlandırılması gerekir. Bizim yapacağımız işte budur.

MERKEZ SAĞIN SAHİBİ
DEMOKRAT PARTİ'DİR
İktidar partisi sadece sağı değil, merkezi sahiplenmeye çalışıyor. Ancak 5 yıllık iktidarlığı süresince yapılanlar ortada... Türkiye olağanüstü gelişmeler sonucunda bu noktaya getirilmiştir, tek partili bir düzene doğru sürüklenmek istemektedir. Merkez sağda yaşanan ayrışma da bu süreci hızlandırmıştır.
Merkez sağda AK Parti'den başka partinin kalmadığı imajını yaratmaya çalışanlara Demokrat Parti'nin 6 Ocak'taki kongresi bir cevaptır. Demokrat Parti tabanı merkez sağda yaratılmaya çalışılan zemin kaymasına 'dur' demiş, kendi içinden çıkardığı kadrolarla yeni bir şahlanışa start vermiştir. Bir 'beyaz yürüyüş' başlamıştır. Bunun önünde kimse duramaz. Merkez sağın gerçek sahibi Demokrat Parti'dir.

GÜNÜ KURTARIYORLAR
Soylu, “Hükümetin ekonomi konusundaki politikası ve yaklaşımı daha çok günü kurtarmaya yöneliktir. 2008 yılının çok kritik bir yıl olacağı, ekonomik kırılganlığın yüksek olacağı ve hükümetin bu konuda açıkladığı önlem paketinin yeterli olmadığı, belirsizlikler içerdiği, kaynak içermediği aşikârdır. 2008 yılında enflasyonla ilgili kaygılarımız devam etmektedir.
Büyümenin sürdürülebilmesiyle ilgili kaygılarımız da sürmektedir. Yüksek cari açığın fonlanması ile ilgili kaygılarımız da... Bu ekonomik krizden hem üreticimizin hem işçimizin hem dar gelirlimizin hem çiftçimizin hem emeklimizin hem esnafımızın olumsuz etkileneceğini düşünmekteyiz.
Bunun karşılığında ortaya konulan ekonomik politikaları da DP olarak yetersiz görmekteyiz. Ülkemizde hiçbir şey güllük gülistanlık değil. Ekonomimizin verdiği sinyaller krizin habercisi iken iktidarın pembe tablolar çizmeye çalışması hayalperestliktir. Göreve gelir gelmez hazırladığımız raporlar net bir şekilde ortaya koymaktadır ki ekonomimiz pamuk ipliğine bağlıdır” diye konuştu.

Ekonomik açık yamayla kapatılıyor
AKP iktidarı taşıma suyla değirmen döndürmeye çalışmaktadır. Zorunlu olarak yapılan özelleştirme ve yabancıya satma, ancak cari açığın karşılanmasına yetmektedir. Özelleştirme politikasıyla ekonomimizdeki açığı yamayla kapatmaya çalışan iktidarın bu tavrı dış politikada elimizi kolumuzu bağlamakta, karar esnekliğimizi kaybetmemize neden olmaktadır. Yönetim politikalarını taşıma suya dayandıran iktidar, sandık galibiyeti için bu yolu izlemektedir. Yani vatandaşımız öncelikle fakirleşip bir torba kömüre muhtaç hale getiriliyor, sonra da kapısına mühür bırakılarak “Bakın biz sizin için neler yapıyoruz” deniyor. Ancak halkımız bir türlü o kömüre muhtaç olmaktan kurtulamıyor. Neden? Çünkü kimsenin işine gelmiyor. Bugün halkımızın ihtiyacı olan iştir. Evine her gün ekmek götürecek, çocuklarını okutacak işe ihtiyacı vardır. İktidar bu sorunu çözemediği için bir torba kömürle göz boyamaya çalışmaktadır.

BEYAZ YÜRÜYÜŞLE
YOLA ÇIKTIK
“Beyaz Yürüyüş”ün çıkış noktası, Türkiye'yi daha ileriye götürmektir. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır kadrolarla önce partimizi iktidara taşıyacağız, daha sonra da ülkemizi içinde bulunduğu coğrafyada belirleyici konuma getireceğiz. Ekonomisiyle, iç ve dış politikalarıyla istikrarı yakalamış, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye için çalışıyoruz.
İktidarın dış politikasındaki tavizkar üsluba olumlu yaklaşmamız beklenemez. Bulunduğu coğrafya itibariyle stratejik bir konuma sahip olan ülkemizin içine düşürüldüğü bu durum acı vericidir. Kurtuluş Savaşı gibi bir destanı yazarak yokluklar içinde ülke inşa eden bir milletin torunlarına yakışmayacak bu muameleye karşı iktidarın dik bir duruş sergilemesi gerekmektedir.
Yanlış anlaşılmasın, AB'ye karşı değiliz. Türkiye bu oluşumun içinde yer almayı çoktan hak etmiştir. Ancak bu koşulsuz gerçekleşmelidir. Biz koşulsuz üyelik istiyoruz. Ülkemiz içinde oynanan oyunlara alet olmanın vebalini kimse ödeyemez.

KIRAT HER GÜN DAHA DA ŞAHLANIYOR
DP lideri, “6 Ocak kongresinin bize vermiş olduğu görev hem partimizi yeniden derleyip toparlayabilmek, hem Türkiye'nin önüne yeni bir alternatif getirebilme heyecanını yaşatmaktadır. Önümüzdeki süreç Kırat'ın her gün biraz daha şahlandığı bir süreç olacaktır” dedi

YENİ HEDEFLER
22 Temmuz seçimleri partimiz için moral bozukluğu oldu. Öncelikle bunu ortadan kaldırıp yeni hedefler belirleyeceğiz ve adım adım yürüyeceğiz.
İlk önce partimiz olağan kongre sürecine girecek. 6 ay içinde partimizin tüzüğü, demokratik yönde değiştirilecek. Böylece taban iradesi partimizde hakim kılınacak. Tüzük değişikliğimiz de yine parti tabanının katkılarıyla ortaya çıkacak.

Türkiye'nin 52 vilayetine yaptığım gezilerde kurumsal kimlikle ilgili sıkıntılar olduğuna dair tepkiler aldım. Çok çeşitli eleştiriler var. Kırat'ın yönünden başlayıp birçok başlığa kadar uzanıyor. Bütün bu eğilimleri ve teklifleri gözden geçireceğiz. Ayrıca parti tabanlarının birleşmesiyle ilgili bazı eğilimler var. Bunun yanında partinin tekrar yapılanmasına yönelik talepler de... Bu süreçte birleşmeyi yeniden gerçekleştireceğiz.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler