AK Parti İstanbul Milletvekili Oktay Saral, 108 kişi tarafından yayınlanan ‘Cumhuriyet Bildirisine’ tepki göstererdi.

Saral, “Taş üstüne taş koymadığınız gibi taş olup milletin başını yardınız. Şimdi gidin hangi taş büyükse başınızı ona vurun. Çünkü ‘Yeni Türkiye’ sizin gibi ideoloji fosilleri tarafından yıkılacak bir köhnelik değildir” dedi.

AK Partili Saral, yaptığı yazılı açıklamada, “108 maskeli vicdanın işportacı ağzıyla ‘Türkiye’yi yıkalım’ çığırtkanlığı, kendinin efendisi bir millet davasında, milletin ta kendisi olmuş bir siyaset anlayışına yani AK Parti’ye düşmanlık paranoyasından başka bir şey değildir” ifadesini kullandı.

“Milletin değerlerine düşmanlık üzerinden aydın sıfatı kazanarak karanlığa hizmet eden bu anlayış, ‘10 yılda 15 milyon genç’ nakaratları ile bu topraklarda bin yılda biriktirdiğimizi 10 yılda yıkıp harabeye çeviren tarihimize düşman, kimlik ve kültür yıkıcılarıdır” diyen Saral, şöyle devam etti:

“İmar ve inşa liyakatine sahip olmayan; müspeti yıkmaya memur bu zihniyet, milletin mabetlerini yıkarak harem-i ismetine pisleyen bunu da çağdaşlık gerekçesi ile millete dayatan devr-i sabıkın sadık mirasçılarıdır. Süleymaniye Cami’nin Mihrabına doğru tükürüp geçen haçlı çocuklarıyla el ele verip hanümanlar yıkan siz değil misiniz? Kadının meze olduğu şehvet panayırlarında şerefini şampanya kadehlerinde kaybetmiş diskotek züppesi, bar serserisi lümpen bir gençlik icat ederken ahlakı yıkan siz değil misiniz? Şizofren ettiğiniz toplumda kadın cinayetlerinin azmettiricileri olarak hanelere ateş düşüren, ocaklar yıkan siz değil misiniz?”

“Sirkte gösteri yapan ayıya çılgınlar gibi alkış tutan maymun misali, Pensilvanya sirkinin 17 Aralık’ta devlet aleyhine düzenlediği ihanet kumpanyasına alkış tutarken, zihninizde, gizli ajandanızda Türkiye’yi yıkmadınız mı?” ifadesini kullanan Saral şunları kaydetti:

“Bahçedeki köpek kulübesini yıkacak olsa babasından yiyeceği tokadın korkusuyla tir tir titreyen dört sümüklünün, oyun hamurundan kaleler yapıp sonra da yıkan tekerleme yarışındaki ilk mektep çocukları gibi ‘yıkalım’ matahlığı üzerinden ‘Yeni Türkiye’ yerine ‘Yeni Cumhuriyet’ teklifi, eski ayrıcalıklarının ve ekalliyetlerin yeniden tanınması ve tanımlanması talebinden başka bir şey değildir. Şuuru terapiye muhtaç 108 rozet pazarlamacısı bilsin ve bilinmelidir ki; bu ülkede yoğurttan devlete kartondan kama saplamanın devri de defteri de kapatılmıştır.

Yeni Türkiye milletin medeniyet değerleriyle yeniden buluşmasıdır. Yani sizin göçük altında bıraktığınız millete ulaşma davasıdır. Yeni Türkiye ideoloji mahzenlerine kapattığınız o muhteşem tarihe ram olma davasıdır. Yeni Türkiye Kosova’nın, Çaldıran’ın Mohaç’ın, Çanakkale ruhunun dirilişi ve devin yeniden ayağa kalkmasıdır. 108 ideoloji cücesinin rahatsızlığı da bundandır.”