"Tüm siyasi partiler bizim seçim bildirgemizi esas aldı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunlarını en iyi bilen partinin CHP olduğunu söyleyerek, "Artık bunu herkes kabul ediyor. Çünkü tüm siyasi partiler bizim seçim bildirgemizi esas aldılar" dedi.CHP Genel Başkanı

"Tüm siyasi partiler bizim seçim bildirgemizi esas aldı"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunlarını en iyi bilen partinin CHP olduğunu söyleyerek, "Artık bunu herkes kabul ediyor. Çünkü tüm siyasi partiler bizim seçim bildirgemizi esas aldılar" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Eskişehir Sıhhiye Meydanı'nda düzenlenen mitinginde konuştu. Miting öncesi Eskişehir'deki Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz da anıldı. Ardından CHP'li milletvekilleri ve belediye başkanları tanıtıldı. Mitingde konuşan Kılıçdaroğlu, koalisyon sürecinde yaşananları anlattı. 3 aylık seçim hükümeti istendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "İnanıyorum ki 1 Kasım'da Eskişehir bir tarih yazacak, demokrasinin tarihini yazacak. 7 Haziran'da sandığa gittik, vatandaş oyunu kullandı ve ortaya bir tablo çıktı. Tablo şuydu; hiçbir partiye hiçbir yetki vermedi milletimiz. Oturun kendi aranızda uzlaşın, "Türkiye'nin çözülmesi gereken çok büyük sorunları var. Sorunlar çok birikti, oturun bir koalisyon kurun ve ülkenin sorunları çözün" dediler. Bize geldiler, "Hoş geldiniz" dedik, "Başımızın üstünde yeriniz var" dedik. Madem görev size verildi, koalisyon kurmak istiyorsanız biz hazırız, çünkü bizim için önce parti değil, bizim için önce "ben" değil, bizim için önce Türkiye'nin çıkarlarını savunuruz" diye söyledik. "Tamam" dediler. 10 günlük bir konuşma oldu. 10 günün sonunda dediler ki, "Biz 4 yılık bir koalisyon istemiyoruz'. Ne istiyorsunuz? "3 aylık seçim hükümeti" dediler. Biz de "kusura bakmayın" dedik. 3 aylık seçim hükümeti milli iradeye saygısızlık olur" dedik" ifadelerini kullandı.

"SEÇİM BİLDİRGEMİZİ KOPYALAMIŞLAR"

CHP'nin seçim bildirgelerinin esas alındığını ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin başka bir gerçeği, 7 Haziran'da seçim bildirgesi açıkladık. "Emekliye 2 maaş ikramiye, asgari ücret net bin 500 lira, 800 bin kamuda çalışan taşeron işçisine kadro vereceğiz" dedik. "Çiftçi için mazotu 1 lira 80 kuruş yapacağız" dedik. Bütün bunları ifade ettik. Öğrencinin yurt sorununu 13 yılda beceremediler, bir yılda çözeceğiz dedik. "Parayı nereden bulacaksınız?" dediler. "Saray için kaynak varsa vatandaş için hayli hayli var" dedik. Sonra bir baktık, 7 Haziran sonrası yeni bir seçim bildirgesi, bizimkini kopya yapmışlar. Asgari ücret, taşeron işçi, hepsi var orada. Bu şunu gösteriyor; Türkiye'nin sorunlarını en iyi birlen parti Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin sorunlarına en güzel çözüm getiren parti Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin geleceğini en iyi düşünen parti Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'yi yönetecek en sağlam kadrolar Cumhuriyet Halk Partisi'nde var. Artık bunu herkes kabul ediyor. Çünkü tüm siyasi partiler bizim seçim bildirgemizi esas aldılar."

"SİYASET KAVGA ALANI DEĞİLDİR"

"Siyaset ülkenin, vatandaşın sorunlarını çözmektir" diyen Kılıçdaroğlu, siyasetin iki dar alana hapsedildiğini öne sürerek, "Siyaset kavga alanı değildir. Siyaset toplumu ayrıştırma alanı değildir. Siyaset ülkenin, vatandaşın sorunlarını çözmektir. Siyaseti iki dar alana hapsettiler. Din üzerinden, etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyorlar. İbadet Allah için yapılır, siyaset için yapılmaz. Her şeyi istismar ediyorlar. Bütün değerlerimizi istismar ediyorlar. Buna izin vermeyeceğiz, vermemeliyiz. Etnik kimlik üzerinden siyaset bu da son derece yanlış. Hiçbirimiz anne babalarımızı seçme özgürlüğüne sahip değiliz ama hepimiz anne ve babamızla gurur duyarız. Herkesin kimliği kendi şerefidir. Bu siyaset konusu olur mu? Asla olmayacak. Size sözüm söz, ne inancı, ne etnik kimliği, ne yaşam tarzını siyasete konu etmeyeceğim. 78 milyon yurttaşımı kucaklayacağım, sözüm sözdür" dedi.

"İKİ TRAKYA BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN 10 YILDIR EKİLMİYOR"

İktidara gelmesi halinde hayata geçireceği çalışmaları sıralayan Kılıçdaroğlu, "Emekliye bizim gönül borcumuz var. Emekli yıllar yılı çalıştı, ülkenin kalkınmasına katkıda bulundu. Her duvarın arkasında, fabrikanın temelinde onların alın teri var. Emekli oldu diye açlığa mı mahkum edelim? İnsanca bir düzen dedik. Asgari ücretli bin 500 lira olacak. Bizi işverene şikayet ettiler. Aman ha bak CHP asgari ücreti artırıyor, neden itiraz etmiyorsunuz? Bu ülkede asgari ücretin kaç lira olduğunu da bizden öğrendiler. Çünkü onların asgari ücretle ilgileri yok ki. Dolarlara Avrolarla oynuyorlar, onlar ayakkabı kutularıyla oynuyorlar. Onlar da bir karar almışlar. "Asgari ücret bin 330 lira olacak" diyorlar. Sözüm söz tüm işçiler için asgari ücreti bin 500 lira yapacağım. Eskişehir aynı zamanda bir tarım kenti. Bereketli toprakları var. Çiftçi perişan, mazotu 1 lira 80 kuruş yapacağız, kıyameti koparıyorlar. Kardeşim sen yata verirken ben ses çıkarıyor muyum? Sen tercihini yattan yana yapıyorsun, ben tercihimi çiftçinin traktöründen yana yapıyorum. Tarım tüm ülkelerde stratejik alandır. Toprak ekilmezse olmaz. Çiftçinin üretmesi lazım. İki Trakya büyüklüğünde alan son 10 yılda ekilmiyorsa bu çok büyük bir ayıptır" diye konuştu.

"DEVLET KİNLE YÖNETİLMEZ"

1 Kasım seçimlerinin önemine değinen Kılıçdaroğlu, "Devlet akılla yönetilir, devlet kinle yönetilmez, intikam duygusuyla yönetilmez, devlet önyargı ile yönetilmez. Devlet basiretle, akılla, sağduyu ile yönetilir. Sevlet danışılarak yönetilir. Devlette kavga olmaz. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerinden birisini yaşıyor. Neden mi? Ülkeyi kim yönetiyor? Kimin Başbakan kimin Cumhurbaşkanı olduğunu kim söyleyecek Allah aşkına? Kağıt üstünde var ama kim yönetiyor Türkiye'yi? Böyle bir düzen olmaz, böyle bir yapı olmaz. Tam bir kargaşa, çivisi çıkmış bir Türkiye var. Bütün vatandaşlarımdan şunu istiyorum. 1 Kasım seçimleri çok önemlidir. Türkiye'yi bu ateş çemberinden kim çıkarabilir? Parlamentoda grubu olan 4 parti var. Bir parti malum, 13 yıldır yönetiyor, memleketi ne hale getirdi? Bir başka parti var, sağ olsun o da her şeye "hayır" diyor. Yahu kardeşim her şeye hayır diyeceksen niye seçime giriyorsun? Bir başka parti var Türkiye'yi yönetme kapasitesi yok, denklem dışı. Geriye bir parti kalıyor, Cumhuriyet Halk Partisi. Adaletle yönetecek Cumhuriyet Halk Partisi, biz topluma yayınladığımız seçim bildirgeleriyle gerekli güveni verdik. İki zıt parti koalisyon görüşmelerinde bir ortak görüşte birleştiler. Koalisyon olacaksa mutlaka CHP olmalı dediler. Bu ne anlama geliyor? CHP dışında bu ülkenin sorunlarını çözecek ikinci parti yoktur. Bizim için önce Türkiye vardır. Biz parti çıkarları peşinde, yandaş peşinde değiliz, saray, villa peşinde değiliz, köşeyi dönme peşinde değiliz, her şeyin hesabını vermek isteriz. Hiçbir Allah'ın kulu "siz kul hakkı yediniz" diyemez. Geçmişte şu veya bu partiye oy veren vatandaşlarım var. hiçbir vatandaşıma dönüp, niye şu partiye oy verdin diye suçlamadım. Ama şimdi hepimiz düşünmek zorundayız. Yazık bu ülkeye. Gencecik çocuklarımız hayatlarını kaybediyor. Çiftçi perişan vaziyette, üretemiyoruz. Son 10 aydır devamlı ihracatımız düşüyor. Memlekete turist gelmemeye başladı" ifadelerini kullandı.

"SENİN MISIR'LA NE İŞİN VAR?"

Türkiye'nin 5 ülkede büyükelçiliği olmamasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bıraktık Suriye'yi gittik Mısır'la kavga ettik. Yahu senin ne işin var Mısır'la arkadaş? 5 ülkede büyükelçiliğimiz yok. Cumhuriyet tarihinde ilktir bu. Yazık günah değil mi? Şimdi herkesle kavga, herkesle savaş. Bu nasıl bir anlayıştır? Tüm vatandaşlarımızın sandığa giderken düşünmesi lazım. Sağduyu zamanı, düşünme zamanı. Gençleri potansiyel suçlu olarak görüyorlar. Gençler bu ülkenin umududur, geleceğidir. Biber gazı, cop, TOMA'lar bunların bitmesi lazım, meydanların gençlere açılması lazım. 21. yüzyılda yasak mı olur Allah aşkına? Televizyonları yasaklıyorlar. Bir politikacının alkıştan çok eleştiriye ihtiyacı vardır. Bunları anlatmamın nedeni şu; geçmişte şu veya bu partiye oy verebiliriz. Şimdi sağduyu zamanı, ülkemizin geleceğini düşünme zamanı. Bakın Suriye'ye, Rusya orada, ABD orada, İran orada, Türkiye nerede? Kapının dışında. Sizden isteğim kesinlikle 1 Kasım'da sandığa gidin. 1 oyla çok şey değişir, 1 oy altın değerindedir. 1 oy demokrasiye katkıdır, geleceğe katkıdır, 1 oy basın özgürlüğüdür, 1 oy kadın erkek eşitliğidir. 1 oy hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye demektir. Hepimiz oylarımızı sağduyu ile kullanacağız. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye'nin kurucu partisidir. Biz ülkemizin çıkarlarını savunuyoruz, geleceğini savunuyoruz. Uygar dünyasının bir parçası mı olacak? Ortadoğu bataklığının bir parçası mı olacak? 13 yıldır tek başlarına yönetiyorlar. Parlamentoda yeterli sayıları vardı zaten. Yönetemiyorlar artık, bir siyasi parti sorun olmaya başladıysa ülkenin sorunlarını çözemez. Artık bu parti sorun olan bir partidir. Tüm istikrarsızlıkların kaynağıdır" şeklinde konuştu.

"ÜLKENİN HUZURA İHTİYACI VAR"

Türkiye'de 22 milyon yoksul olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Bu ülkede 22 milyon yoksul olmaz. Ayda 300 lira ile geçiniyorlar. O çocuklar nasıl yaşayacak arkadaşlar? O çocuklar bizim çocuklarımız değil mi? Hiçbir ailenin geliri 700 lira altında olmayacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bu mübarek topraklarda yoksulluğu, fakirliği tarihe gömeceğim. Bir şeyi sakın unutmayın. Davutoğlu saraya çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Sizin için çalışacağım, sizin için mücadele edeceğim" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler