''Türk yoktur'' sözüne Bahçeli'den sert yanıt
Bahçeli konuşmasını sürdürürken bir kişinin baygınlık geçirdiği görüldü. Bu sırada yayın yapan kameraların harekete geçti. Bayılan şahıs salondan dışarı çıkarıldı. Bahçeli de bu sırada "Bir rahatsızlaşma mı var?" diye sordu ve konuşmasını durdurdu.BDP top
Bahçeli konuşmasını sürdürürken bir kişinin baygınlık geçirdiği görüldü. Bu sırada yayın yapan kameraların harekete geçti. Bayılan şahıs salondan dışarı çıkarıldı. Bahçeli de bu sırada "Bir rahatsızlaşma mı var?" diye sordu ve konuşmasını durdurdu.
BDP toplantısında bayrak indirilmesi olayına sert tepki gösteren Bahçeli, "Türk yoktur" açıklamaları için de "Türk demek İslamın kılıcıdır. Türk demek tarihtir. Türk demek cesaret demektir. Türk demek şehitliktir, irfanlıktır Milletle aynı anlamdadır" dedi.
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
Antalya’da meydana gelen doludan bahsetmek istiyorum. Demre dolu afetini yaşamıştır. Üreticilerimiz 150 milyonluk zarara uğramışlardır. AKP iktidarı herhangi bir yardımı tedbiri hayata geçirmemiştir.
Ortadoğu yine kaynayan kazan gibidir. Suriye’deki yangın körüklenmeye devam etmektedir. PYD-PKK ortaklığı büyümektedir. Özerk bir yönetim için düğmeye basılmıştır. AKP ise sessizce izlemekte ve sineye çekilmiştir.
Başbakan’ın Kamışlı bölgesindeki yapılanmanın Türkiye’yi rahatsız edeceğinin söyleminin üzerinden çok geçmemiştir. Başbakan’ın konuşmalarını PYD ciddiye almamıştır. Irak’ta askerimize çuval geçirilmesini hiçe sayan Başbakan’ın halkımızın haklarını savunması rüyadan ibarettir.
NELERİ GÖZDEN ÇIKARDI
Türkiye AKP ile birlikte yakın coğrafyadaki bütün varlığını kaybetmiştir. İş olsun diye gürlemesi, kuru diklenmeleri hiçbir fayda sağlamamıştır. Türkiye fikri sorulmayan bir ülke haline gelmiştir. Başbakan peşmergenin gönlünü nasıl kazanmış, neleri gözden çıkarmıştır. Boru hatlarının ülkemize musibet gibi dert yağdıracağın gün gibi aşikardır.
AKLI FİKRİ BARZANİ’YE YILIŞMAK
Erdoğan peşmergeye duyduğu sevginin onda birini Türkmenlere göstermemektedir. Aklı fikri Barzani’ye yılışmak, gözüne girmektir Bu ne insanlıkla ne adamla bağdaşmayacaktır. Türkmenler hala ateş altındadır. Biz Türkmen kardeşlerimizin derdiyle dertlenmekten yorulmayacağız, her mücadeleyi vereceğiz. Türkmen kimliğine sırt dönen Başbakan ve hükümetinden inkarlarının hesabının eninde sonunda soracağız.
ENGELLİLERE DESTEK OLUNMALI
Bugün Dünya Engelliler Günü.. Kardeşlerimize yardım etmek hepimizin görevidir. Destek sunmak sosyal bir devlet olmanın da yükümlülüğüdür. Engelliler için önlemler almak devletin asli vazifeleri arasındadır. Engelli olmak aciz horlanacak bir durum değildir. Eksiklik olarak değerlendirmemeliyiz
İKİNCİ İNSAN MUAMELESİ YAPILMAMALI
Ahlaki bir tutumda değildir. Eşitlik ilkesi gereğince hiç kimseye ikinci insan muamelesi yapılmamalıdır. Eğitimden, ekonomiye, sağlığım kadar hayatın her kısmında engellilerin daha fazla görünmesi için çalışmalar fazlalaştırılmalıdır. Kalıcı reformlar yapılmalıdır. Tedavisi mümkün olmayan engelliliğin vicdanda, sığ politikalarda olduğunu unutmayalım. Biz her zaman engelli kardeşlerimizin yanındayız
KADINA SEÇME VE SEÇİLME HAKKI
2 gün sonra önemli bir günü daha idrak edeceğiz. 5 Aralık’ta kadın seçme ve seçilme hakkını almıştır
Bu reform eşine çok az rastlanır bir gelişmedir. Kadınların belediye seçimlerine hak kazandığını da unutmamak gerekir. Demokrasinin beşiği olarak lanse edilen ülkelerin kadını geri plana çekmesi tarihin bize gösterdiği gerçekler arasındadır. İlk Türk devletlerinde kağanın yanında eşi de yer almıştır.
KADINA ŞİDDET
Türk kadın ihtiyacı olan her durumda varlığını göstermiştir. Cepheden cepheye koşturmuşlardır
Soylu Türk kadınları aklımızdan hiç çıkmamıştır. 79 yıl önce kadınlara verilen hak önemli bir hamledir
Türk kadını Kurtuluşda da kuruluşda da önemli görevler üstlenmiştir. Ne üzücüdür ki bugün kadınların her nevi sorunları tırmanıştır. Kadına şiddet otomatiğe bağlanmıştır. Cani ruhlular, eli kanlılar, gözü dönmüş manyaklar katletmektedir. Kadın cinayetleri yüzde 1400 artmıştır. Bu anormal manzara kolay kolay hazmedilecek bir sonuç değildir. Gazetelerin 3. Sayfaları barbarlık haberleriyle doludur. Kadına şiddet çözülmeden, uzanan eller kırılmadan seçme seçilme hakkının hiçbir önemi olmayacaktır. İnsanlığın bu çağında vahşi saldırganların kadınların umutlarını söndürmesi utanç vericidir. Kadının her alanda çok daha fazla söz hakkı olması gerektiğine inanıyoruz
SEÇİMLER
Mali idareler seçimleri 30 Mart’ta yapılacak. 118 gün kaldı. Büyükşehir, belde üyeleri, köy mahalle muhtarları bu seçimler sonucunda belirlenecektir. Bu seçimin şaibesiz, dürüst geçmesi en büyük temennimizdir. Partiler adaylarını açıklamakta ve vaatlerini bir bir sıralamaktadır. Partimizle başarıyı yakalamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu seçimler yakın geleceğimizi etkileyecektir. Şu sorular açıklık bulacaktır;
- Milli Kültüre bağlılık mı kazanacak yoksa bunların küçümsenmesi mi tercih edilecektir
- Karşılıksız sevgi mi seçilecek, hasım, hanedan,akrabalık mı seçilecektir
- Terör kaynağını kazımaya yeminli irade mi öne geçecek yoksa hainler korosu tasvip mi görecektir
- Türk milliyetçiliğinin haklılığı mı görülecek, aklı karışık, soyu bulanık, türklük yok diyenler mi takdir görecektir
Türk milleti bu iki seçimlerden birine evet diyecektir. İnancım odur ki kötü gidişe vurulacak kelepçe olacaktır.
YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI
Ayağa kalkan Türk milleti AKP’ye sandıkta cevap verecektir. Başbakan Erdoğan’ın hakaret dolu açıklamaları, PKK sevdası hak ettiği karşılığı almalıdır. 30 Mart’ı ilk çıkış kapısı olarak görüyoruz
Başbakan Erdoğan seçimleri bir güven oylaması olarak görmektedir. 30 Mart 2014’te yapılacak seçimler cumhurbaşkanlığı seçimleri için de provadır. Her hal ve tavrından görülüyor ki başbakanı korku sarmıştır. İlişkilerindeki gel gitler panik ataklar geçirdiğinin işaretleriyle doludur. Korkunun ecele faydası olmadığı gibi 30 Mart’ta da olmayacaktır. 118 gün sonra kolu kanadı kırılacaktır. Uyanan Büyük Türk milleti oyunu bozmaya karar vermiştir. Türk milleti geleceğini tayin etmek için sabırsızdır. Kaldı ki tüm gelişmeler bunları doğrulamaktadır. AKP, CHP ve BDP birbirinin gıdasıdır, bir olmasa diğerine ihtiyaç kalmayacaktır. 30 Mart seçimleri alayını zangır zangır titretecektir
Seçimlere katılacak AKP adaylığını koruyan bir tavır görülmekte ve anlaşılmaktadır. Mali idareler seçimlerinde aday olacak üyelerin istifa etmek gerekmediği açıklanmıştır. Yani görevlerinden ayrılmalarına gerek görülmemiştir. YSK’nın çok değerli üyeleri bu kararı alırken neleri hesaba katmışlardır? AKP’li adaylar korunup gözetilmektedir. Bakanların koltuklarından ayrılmadan seçime soyunmaları adil değildir. Bir yanda seçim hazırlığını sürdürmeye çalışan adaylar, diğer tarafta devleti arkasına adaylar olacaktır. Bu demokrasiye kara çalmaktır. AKP de bu kararı meşru kabul etmektedir
YSK bu kararı alırken tavsiye almış mıdır? Başbakan Erdoğan demokrasinin zerresini için de taşıyorsa adayların istifasını istemelidir. Görevlerinden çekilmeden aday olurlarsa demokrasi zedelenecektir.
BDP’NİN BAYRAK İNDİRMESİ
Herken bulunduğu yeri yeniden ayarlamalı ve kendine çeki düzen vermelidir. BDP’nin toplantısında bir grup alçak Türk bayrağını indirmişlerdir. Milli değerlerimiz bir bir yıpratılmaktadır. PKK’lıların affı hedef yapılmıştır. Yıkımdan sorumlu Başbakan Yardımcısı şifreli sözlerle bu konunun altını çizmiştir. Başbakan Erdoğan bu bayrak indirilmesine ucundan köşesinden değinmiştir. “Bayrağımıza tahammül edemeyen bir anlayış bu ülkede siyaset yapabilir mi” demiştir. Bu sözü söyleyecek en son kişi sensin Recep Tayyip Erdoğan. Bayrağımız iniyorsa sorumlusu Başbakan Erdoğan’dır. PKK’lılar kimlik kontrolü yapıyorsa sorumlusu Başbakan’dır. Türk demek İslamın kılıcıdır. Türk demek tarihtir
Türk demek cesaret demektir. Türk demek şehitliktir, irfanlıktır. Milletle aynı anlamdadır.