'Türkiye muz cumhuriyeti değildir'
Başbakan Erdoğan, partisinin yeni yasama dönemindeki ilk grup toplantısında milletvekillerine hitap etti. Başbakan Erdoğan, partisinin ilk grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Başbakan'ın konuşmasından satır başları: Size bir müjde vererek sözle
Başbakan Erdoğan, partisinin yeni yasama dönemindeki ilk grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.
Başbakan Erdoğan, partisinin ilk grup toplantısında milletvekillerine seslendi.
Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
Size bir müjde vererek sözlerime başlamak istiyorum. Türkiye, ilk çeyrekte yüzde 11 oranında büyüme yakalayarak Arjantin ve Çin'in önüne geçerek dünyada birinci oldu.
AK Parti'yi 10 yıl önce kötü gidişe dur demek için kurduk. İlk iktidar dönemimizde bozulan istikrarı yoluna koyduk.
Milletin iradesini yüceltmek için mücadele verdik. Vesayetçi anlayışlarla mücadele için gayret sarf ettik. Bölgemizde büyük çalkantılar yaşanırken Türkiye istikrar abidesi olarak yükseldi. seçime katılan her iki seçmenden birinin AK Parti dediği, sorumluluğumuzun daha da arttığı bir seçim olduk.
10 yıllık süreçte bozulmadan, kibirlenmeden bugünlere geldik. 10 yıl önceki hasbiliğini hiç bir zaman kaybetmedi.
Milletimize AK Parti'ye sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Türkiye'de üçüncü döneminde Oyunu artıran ilk parti olmak sorumluluğumuzu artırmıştır. Kibirden kaçındık daha fazla kaçınacağız. Tevazuda toprak gibi olmaya devam ediyoruz. Nereden geldiğimizi unutmadık, unutmayacağız. Topraktan geldik, toprağa döneceğiz. Aslımıza, milletimize, köklerimize asla sırtımızı dönmeyeceğiz. Haktan, adalatten taviz vermeyeceğiz.
Cesaretle hakkı, hukuku savunmaya devam edeceğiz. Allah'ın izni ile 10 yıl boyunca bu millete mahcup olmadık, olmayacağız. Bizlere oy veren, vermeyen vatandaşlarımıza sesleniyoruz, emanetlerini yere düşürmeyeceğiz.
İlk istişari ve değerlendirme toplantısında AK Parti teşkilatını da yürekten kutluyorum.
Sevgili yol arkadaşlarım, milletin takdirine mazhar olan siz kardeşlerimi de yürekten kutluyorum. Milletin yetkisini emanet olarak almış kişilersiniz. Sizler, şahsım vekiliz. Asıl olan millettir, sizi bu makamlara millet getirmiştir. Bu kutsal emanetin idrakinde olacağınızdan şüphem yok.
Yeni vazifeniz hayırlı olsun. Her fırsatta milletle kucaklaşmanızı sizlerden önemle istiyorum.
AK Parti, 12 Haziran seçimlerinde Türkiye partisi olduğunu ispatladı. Milletimizin adımlarını izliyoruz. Kendisine oy verenler değil 74 milyona gönlünü açan bir partidir.
Milletin tercihini en az millet kadar bilen bir partidir. Bizi tercih etmeyenlere yakıştırmalar yapıştırmadık. Yüzde 50'nin tercihini önemsediğimiz gibi oy vermeyen diğer yüzde 50'nin de tercihlerini önemsiyoruz. Girdiğimiz her seçimden dersler çıkardık.
Her yere hizmetimiz aynı oranda ulşacaktır, ulaşmaya devam edecektir. Bizimle dalga geçenler oldu, filanca ile de üniversite yapacak mısınız dediler. Üniversite yapıldı ama teşekkür eden olmadı.
Milli irade bizim için kutsaldır. Vesayeti asla kabul etmedik etmeyeceğiz. Milletin iradesinin tecellisi önünde hiç bir engeli tanımadık. Biz bir şeylere rağmen buralara geldik. Biz millet iradesi üzerindeki gölgeleri kaldırarak buralara geldik. Hukukun zorlanması, yetkilerin aşılması için sağduyulu olduk. Çok büyük haksızlıklara maruz kaldık. Hakkımızda muhtar bile olamaz diye manşet atıldı. Şiir okuduğumuz için mahkum olduk. Partimiz kapatılmak istendi.
Cumhurbaşkanı seçmemiz engellenmek istendi. Değerlerimiz hiçe sayıldı. Komplolarla istikrar zedelenmek istendi. En güçlü olduğumuz zamanda darbe vurulmak istendi. Biz o yıl kayba uğradık. Milletin birlik ve bütünlüğü hedef alındı. Bize yapılan haksızlıkların tamamını hukuk içinde çözdük. Anayasa'yı takmamazlık etmedik. Tabanımızı sokaklara dökmedik. İleri demokrasi için büyük bedeller ödedik. Üzülerek ifade etmeliyim ki; hep yalnız bırakıldı.
Bize gereken desteği vermediler. Kararlılıkla mücadelemizi sürdürdük. Tüm dünyaya sesleniyoruz. Milli irade üzerinde vesayeti kabul etmiyoruz. Demorkasi ve hukuk dışı uygulamalara göz yummuyoruz. Demokrasinin istismar edilmesini de asla onaylamıyoruz. Meclis'i boykot ederek ulaşılabilecek hedef olmadığını çok iyi biliyoruz.
Hukuka karşı imtiyaz talep etmek ne kadar yanlışsa dayatmalar da o kadar yanlıştır. Onların zamanında yargı yürütmeden talimat almış olabilir ama AK Parti döneminde kimseden emir almaz. İktidardayken kapatılmaya çalışılmış partiyiz, o zaman bile hukukun dışına çıkmadık. Yargı da milli iradedir diye yazılar kaleme alıyordular. Dün milli iradeyi temsil eden yargı bugün temsil etmiyor mu?
AK Parti iktidarını çoğunluğun azınlığa tahakkümü olarak niteleyenler azınlığın çoğunluğa tahakkümünü sorgulamayacaklar mı? Milletin iradesini nereye koyacak? Başbakan bu işi çözsün diyorlar. Başbakan hakimleri arayıp talimat mı verecek?
Bizim dönemimizde bunlar yaşanmayacak. Yargı kararlarından dolayı Meclis'e gelmeyenler, gelip yemin etmeyenler yasama-yürütme-yargı arasındaki güçler ayrılığını kabul etmeyenlerdir. Türkiye muz cumhuriyeti değildir. Sonuçlarını bilerek aday gösterenler yargı kararlarına saygı göstermek durumundadır.
Millet iradesi ile yargı kararı çarpıştırılamaz. Türkiye'nin karşılaştığı her sorun hepimizin ortak sorunudur. Çözüm de ortak olacaktır. Muhalefet partileri makul öneriler getirmek durumundadır. Boykotla bu iş çözülmeyecek. Meclis'e geleceksin ve ben yokum diyeceksin. Milletime sesleniyırum, TBMM'de genel kurula girip ismi okunduğunda yok demesini hangi dürüstlük anlayışının içerisine giriyor.
En önde oturacaksın, kendini yok yazdıracaksın. Anamuhalefetin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Hepiniz oradasınız ve kendisinizi yok yazdırıyorsunuz bunu tarih affetmez. CHP ontolojik sorunlar içerisindedir. Millet boykot yetkisi değil yasama yetkisi verdi.
Şimdi millete ne diyecekler. Milletin karşısında onlar her geçen gün itibar kaybetmeye devam edeceklerdir.
Biz normal çalışmalarımızı yürüteceğiz.. CHP'nin yemin edip meclis çalışmalara katılmasını arzu ederdik ama olmadı.. Muhalefet iste gelsin ister gelmesin, parlamentonun çalışmasına mani bir hal yoktur. Anamuhalefetin genel başkanı diyor ki biz olmadan komisyonlar çalışamaz diyor. Maalesef klavuzu yanlış. Parlamentomuzun çalışmasına yönelik iktidar güçlü kılınmıştır. Komisyon çalışmalarına muhalefet gelmediği zaman komisyon çalışmaz diye bir şey yok.
Sayın Kılıçdaroğlu komisyon bal gibi çalışır. Yeter ki bizim arkadaşlarımızın katılımında bir eksiklik olmasın. Meclis Divanı da aynen çalışır. Çünkü AK Parti'nin sayısı her şeye muktedir durumdadır. Ama gönlümüz demokrasi muhalefetle güç kazanır.
CHP eski kafayla yola devam ediyor. CHP baraj altında kaldığı dönemde mesajı iyi okuyamadı. 12 Haziran seçimlerinin ardından aynı basiretsizliğinin anlaşılamadığı bir kez daha ortada. 1950 seçimleri zihniyeti bir nebze olsun değişmediğini anlıyoruz. seçim sonuçlarını yüzde 60 aptal, bidon kafalı gibi izah edenler milletle gönül bağı kuramayan insanlardır. CHP'nin meclise gelip boykot kararı alması çarpık bakış açısının bir göstergesidir. CHP'nin bir an önce bu şaşkınlıktan kurtulup ana muhalefet görevini devralmasını istiyoruz.