’’Ülkemizi bölmenin gayreti içindeler”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bütün ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın öldürülmesinin, şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor söyleyeyim. Bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler" dedi.C
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bütün ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın öldürülmesinin, şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor söyleyeyim. Bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Erzincan, Hakkari, Iğdır, Malatya, Muş, Tunceli, Batman, Şanlıurfa, Erzurum ve Ankara illerinden gelen muhtarlarla bir araya geldi. 9. Muhtarlar Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlarla ocak ayından beri sürdürdükleri toplantılar vesilesiyle ülkenin her köşesinden muhtarlarla hasbihal etme, hasret giderme imkanı bulduklarını ifade etti. Hedeflerinin ülkedeki muhtarların tamamıyla bir araya gelerek hasbihal etme ve sofralarını paylaşmak olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Külliyesi'nde yapılan çalışmalarla ilgili bili verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve Ankara'ya millet için iftihar kaynağı bir külliye kazandırmaktan memnuniyet duyduğunu kaydetti.
"TÜRKİYE'NİN YOKLUK VE YOLSUZLUK GÜNLERİNİ SİZLERLE BİRLİKTE YAŞADIK"
Bugün Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinden gelen muhtarlarla bir araya geldiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sizlerle Türkiye'nin geçtiğimiz 12 yılının bugün yaşamakta olduğumuz sürecin samimi bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Belki yaşı 30'un altında olan gençler görmedikleri için bilmiyor olabilir ama sizlerin bir kısmı 1970'li yılları, hemen hepimizle 1990'lı yılları çok iyi hatırlıyor olmalısınız. Türkiye'nin yokluk ve yolsuzluk günlerini sizlerle birlikte yaşadık. Bugün sahip olduğumuz ve eksikliğini hayal dahi edemeyeceğimiz hizmetlerin pek çoğundan mahrum şekilde hayatımızı yaşamak zorunda kaldığımız o yılları asla unutmamalıyız" dedi.
13 yıl önce Türkiye'de 26 tane hava limanı bulunduğunu, bugün ise hava limanlarının sayısının 55'e geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık her vilayetten Ankara'ya ve İstanbul'a gelmenin mümkün olduğunu vurguladı.
"BU VATANI SEVMEYENLERİN OLDUĞUNU DA GÖRÜYORUZ"
"Biz dertliydik, dertli olduğumuz için de bunu başardık" diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Düşünün denseydi ki 15 yıl önce Iğdır'a, Hakkari'ye, Kars'a, Muş'a, Ağrı'ya hava limanı açılacak, inanır mıydınız? "Mümkün değil, yok canım, buraya kim gelir, batı dururken doğuda, güneydoğuda bunların işi ne" hep böyle baktılar, böyle değerlendirdiler. Ama biz yola çıkarken öyle düşünmedik. Biz tek vatan dedik, batıda ne varsa doğuda da o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde de o olacak dedik. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarımızın hepsinde bizim vatandaşımız tek millet anlayışıyla bundan istifade edecek dedik. Şuanda bunlar var mı, var. Hala devam ediyor mu, ediyor. Çünkü, biz bu milleti seviyoruz, biz bu vatan topraklarını seviyoruz. Ama sevmeyenlerin de olduğunu bu arada görüyoruz. Ve ne yazık ki demokrasi, insan hakları, işkence, özgürlükler, can ve mal emniyeti bakımından kabus gibi yıllar yaşadığımızı hiçbir aklımızdan çıkarmayalım. Bakın şimdi yeniden buna başladılar mı, başladılar. Bugünkü toplantıyla alakalı olarak bile ben bir çok muhtarımızın tehdit edildiğini biliyorum. Gelmek istediği halde tehdit edildiğini bilmiyorum. Ve bundan dolaya gelemeyen muhtarlar olduğunu da biliyorum. Muhtar kim, memur mu? Muhtar seçilmiştir. Kim tarafından, halk tarafından. Cumhurbaşkanı nasıl halk tarafından seçiliyorsa, muhtarda aynı şekilde halk tarafından seçildiği için, benim indimde, benim inandığım demokraside seçilmiş atanmışa göre daha üstündür. Demokrasiye inanların hepsi işi böyle yorumlar, demokrasiye inanmayanların "hayır oraya seni ben atadım, ben ne dersem onu yapacaksın." Şimdi silahı doğrultanlar aynı şeyi söylemiyor mu? Yat, yat. Kalk, kalk. Mantık bu" ifadelerini kullandı.
"ÜLKEYİ BÖLME GAYRETİ İÇİNDELER"
13 yıl önce göreve geldiklerinde "Olağanüstü hal var mıydı?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Peki olağanüstü hali bir ay içerisinde kaldırmadık mı? Biz kaldırdık ve o zaman güneydoğuyu dolaşırken, doğuyu dolaşırken bütün oralardaki vatandaşlarım bize şunu söylüyordu, "olağanüstü hali kaldırın yeter." Kaldırdık, peki yetti mi? Ondan sonra neleri konuştuk, neleri hasbihal ettik. Televizyon dediler, 24 saat yayın. Başlattık mı? Başlattık. Kendi dilimizde propaganda başlattık mı? Başlattık. Üniversitelerde enstitüler kuruldu mu? Kuruldu. Bütün bunların yanında bu ülkede Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza vs. bu ayrımlar ortadan kaldırıldı mı? Kaldırıldı. Alt yapı üst yapı yatırımları yapıldı mı? Yapıldı. Bütün ayrımlar kalkmasına rağmen hala bu ülkede bu fidanlarımızın öldürülmesinin, şehit edilmesinin sebebi nedir? Her şey yapıldığı halde bunlar ne istiyor söyleyeyim. Bunlar ülkemizi bölmenin gayreti içindeler. Ekonomik yıkımların ardı ardına geldiği, güven ve istikrar ortamının yerle yeksan olduğu Türkiye günleri ham olsun bugün yok, onlar bunu hazmedemiyorlar. Biz böyle bir dönemin ardından milletimizin teveccühüyle ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendik. Kolları sıvadık. Her alanda çok köklü reform politikalarını hayata geçirmeye başladık. Eğitimde, sağlık da düşünün şuanda Türkiye'nin 81 vilayetinin tamamında üniversitelerimiz var mı? Daha önce böyle bir şey yoktu. Hele hele güneydoğu da üniversite. 13 yıl önce böyle söylense "hadi canım." Geldi. Şimdi en ücra köşedeki benim Kürt kardeşim evladını oradaki üniversiteye gönderebilir mu, gönderebiliyor. Onlar o üniversiteleri yakmanın, yıkmanın gayreti içindeler. Okulları yakanlar bunlar. Hastaneleri yakanlar bunlar. Camilerimizi yakanlar, yıkanlar bunlar. Bunlara karşı ortak bir mücadeleye sürdürmek için sizlerle bir aradayız. Bunu beraber yapacağız."
Bir muhtarın "Allah başımızdan eksik etmesin Cumhurbaşkanım" demesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Allah razı olsun" diye karşılık verdi.