Erhan Eroğlu

Erhan Eroğlu

Yerel seçim öncesi adaylara naçizane tavsiyelerim

Yerel seçimlere 14 gün kala yarışın kızıştığı ilçelerde seçmenin kafası karışık. Bu karışıklık sandığa gidene kadar da devam edecek, durum onu gösteriyor.

Seçmenin kalbine dokunacak kelimeler ya da çalışmalar belki de henüz dile getirilmemiştir. Eskisi gibi hane halkının reisi ne derse o olmuyor. İnsanlar daha bilinçli olarak oy kullanıyor hele ki genç seçmen ve ilk defa oy kullanacak kişiler oy verirken çok farklı değerlendirmeler yapabiliyor.

Bir broşür, yanında da bir kuru kahveye oy veren sayısı azaldı sanırım. Seçmen değerlendirme yaparken yaşamış olduğu fiziki çevredeki mutluluğunu göz önünde bulunduruyor.

Genel olarak seçmenin istek ve ihtiyaçlarını değerlendirmek gerekirse özet bir şekilde şunları söyleyebiliriz.

Karı - koca çalışan ve çocuğu olan çiftler çalıştıkları süre içerisinde çocuğun bakımı ve eğitimi için bulundukları bölgede kreş talep ediyor, hafta sonu da çocuğuyla güzel bir zaman geçirmek için çocuk parkının olup olmadığını önemsiyor. Çocuğu yok ise de hafta sonu genelde tüm gününü geçirebileceği sosyal tesisler ve alanlar talep ediyor.

Engelli vatandaşlarımızın birçoğu evlerinden çıkmak istemiyor. Neden mi? Çünkü sokağa çıktığında özgür bir şekilde hayatını sürdüremiyor. Ortalama 40 cm yüksekliğindeki kaldırımlar, engelli bayırı olmayan kurum ve kuruluşlar, yürüyüş alanlarına çekilen araçlar, işitme engelliler için dizayn edilmemiş yaya geçitleri ve niceleri…

65 yaş üstü yaşlılarımız evet belediye otobüslerini ücretsiz kullanıyor ve birçoğu günün tamamına yakın bir süresini otobüs seyahati ile geçiriyor. Bunu eleştiren yazarlar ve arkadaşlarım oldu. Peki hem yerel yönetimlere aday olanlara hem de bunu eleştiren arkadaşlara soruyorum. Neden sürekli otobüsün içindeler? Acaba ikamet ettikleri bölgelerde yaşlılarımıza hitap eden sosyal alanların yokluğundan olabilir mi? Ya da yaşlı bakım merkezlerinin eksikliği?

Kadınlarımız ve özellikle de evde çalışan kadınlarımız… Bu zamana kadar acaba kadınlarımızın kalbine dokunan, değerli oldukları hissettirilen projeler geliştirilmiş mi? Sadece dikiş-nakış kursu açmakla kadın seçmenin talepleri yerine getirilmiş mi oluyor? Samimi olarak kadınlarımızla seçim dönemi dışında görüşmeler yapılıp talepleri dinlenilmiş ve ihtiyaç analizi çıkartılmış mı?

İlimizde tarımsal üretimde fındık üretimi başı çekiyor. Peki bu zamana kadar yerel yönetimler çiftçilerimizin sorunlarını samimi olarak dinleyip sadece seçimden seçime değil seçildiği günün ertesi günü ziyaret edip taleplerini not etmiş mi? Fındık üreticilerinin en büyük sorununun hasat sürecinden sonra depolama olduğunu biliyor mu? Depolama sorunu sebebiyle piyasaya erkenden sürülen fındığın fiyatının bu nedenle geç verildiğini ya da değerinden az verildiğini biliyor mu? Yerel yönetim olarak ilçede yaşayanların fındığını ücretsiz ve belirli süreli olarak depolama hizmeti sunabiliyor mu?

Esnaf ve sanatkarın devletimizin sunmuş olduğu hibe, teşvik ve kredilerden daha hızlı ve doğru bilgiye sahip olabilmesi için yerel yönetimler belediye bünyesinde bir birim oluşturmuş mu?

Gençlerimizin boş zamanlarını değerlendirebilecek olduğu okuma salonları, sosyal alanlar, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini sürdürebileceği ücretsiz bilgisayar salonları geliştirilmiş mi? Son dönemlerin en büyük sorunu olan gençlerimizdeki telefon bağımlılığını en aza indirmek için sözde değil özde proje çalışmaları gerçekleştirilmiş mi?

Sokak hayvanlarının ıslahı ve yaşamı konusunda yerel yönetimlerimiz dünya standartlarında uygulamaları hayata sokmuş mu?

Denizi dolduralım demiyorum fakat madem ki yerel yönetimlerimizi idare eden başkanlar denizi doldurma kararı almış ise doldurulan bu alanları neden imalat sektöründe faaliyet gösterme potansiyeli olan kişi ya da tüzel kişiliklere ücretsiz yer tahsisi şeklinde vermezler. Buralarda işsiz gençlerimiz iş fırsatı yakalasa ülkemizin geleceğine katkıda bulunsa faydalı olmaz mı? Koca koca binalara bakıp işsiz gençlerimiz çekirdek mi çitlesinler?

Kısacası ben oy verirken bu bahsettiğim konulara en yakın gördüğüm adaya oy vereceğim. Ve şunu bir kez daha ifade etmek isterim ki eğer düşündüğüm standartlarda faaliyet gösteremeyecek aday babamın oğlu da olsa ona oy vermem.

Bu nedenle yerel yönetimlerimiz ‘adama göre iş değil işe göre adam’ istihdam etme mantığında olursa bahsi geçen çalışmaların hepsi hayata geçmiş olur. Belediyeler bölgelerinde yaşamış ve alanında uzmanlaşmış kişileri takip edip seçimden önce ve hemen sonra istişareler etmelidir diye düşünüyorum. Doğru yönetim topyekün hareket ederek ve fikir alışverişi yaparak sağlanır kanısındayım. 11 yıldır hem sosyal hem de ticari alanlarda 200’ün üzerinde proje hayata geçiren bir Yomralı vatandaş olarak benim de doğduğum ilçedeki yerel yönetimden beklentim yıllardır bu oldu fakat samimi olmam gerekirse Mustafa BIYIK dışında bu zamana kadar kapımı çalan olmadı.

YAZIYA YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.