YÖK rektörleri tekrar uyardı

YÖK Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada,"Cumhuriyetin nitelikleri özgürlükleri sınırlandırma gerekçesi olamaz. Eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi suçtur." deniliyor.YÖK Başkanı Özcan'ın açıklaması şöyle:ilişkin olarak oluşturulmaya çalışılan tereddütl

YÖK rektörleri tekrar uyardı

YÖK Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada,"Cumhuriyetin nitelikleri özgürlükleri sınırlandırma gerekçesi olamaz. Eğitim ve öğrenim hakkının engellenmesi suçtur." deniliyor.

YÖK Başkanı Özcan'ın açıklaması şöyle:

ilişkin olarak oluşturulmaya çalışılan tereddütlere açıklık getirmek amacıyla kamuoyuna aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.
I. Anayasamızın 13. maddesine göre,

“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.”

Söz konusu maddenin Danışma Meclisi tarafından kabul edilen metninde “ancak Kanunla sınırlanabilir” ibaresi yer almakta iken; Milli Güvenlik Konseyi Anayasa Komisyonu, “ancak” ibaresini madde metninden çıkarmıştı. Madde bu şekliyle kanunlaşmıştı. Fakat bilahare 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla Anayasa'da yapılan değişiklikler kapsamında, söz konusu 13. madde halen yürürlükte olan şekliyle değiştirilmiş ve madde metnine yeniden “ancak” ibaresi eklenmiştir (Resmi Gazete: 17 Ekim 2001/24556 Mükerrer). Bu suretle, Danışma Meclisi tarafından kabul edilen madde metninde olduğu gibi, “temel hak ve hürriyetler… Ancak kanunla sınırlanabilir” hükmü Anayasa metnine ithal edilmiştir.

Danışma Meclisi tarafından kabul edilen 13. maddenin gerekçesinde şu açıklamalara yer verilmiştir:

“Maddenin birinci fıkrasında “ancak kanunla” denilmek suretiyle, hak ve hürriyet sınırlamalarının münhasıran kanun konusu olduğu; yani yasama tasarrufundan başka bir düzenleyici tasarrufla (tüzük, yönetmelik vb.) hak ve hürriyetlerin sınırlanmayacağı belirtilmiştir.

Hak ve hürriyetlerin sınırlanmasında mümkün tek araç olarak kanun yani yasama tasarruflarının seçildiğini gösteren bu hüküm dahi 'genel' niteliktedir.”
Anayasa Mahkemesi'nin 4.11.1986 tarihli ve 11/26 sayılı Kararında da bu hukuk kuralı teyit edilmiştir:

“Anayasa koyucu getirdiği 13. madde hükmüyle, temel hak ve özgürlükler üzerinde yerine göre yapılması gereken sınırlamaların ne tür tasarruflarla, ne gibi sebeplere dayanılarak ve hangi ölçüler içerisinde yapılabileceği belirlemiştir. Maddedeki bu belirlemeye göre temel hak ve özgürlükler üzerindeki sınırlama ancak kanunla yapılabilecek, sınırlamayı haklı gösterecek sebep olarak ancak maddede sayılı ve sınırlı olarak gösterilmiş bulunan genel sınırlama nedenleriyle Anayasanın ilgili diğer maddelerinde öngörülen özel sınırlama sebeplerine dayanılmış olacak ve sınırlamanın ölçüsü ise demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı bulunmayacaktır.” (Resmi Gazete: 22 Şubat 1987/19380, sh. 13).
Anayasanın 13. maddesinde 3.10.2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunla yapılan değişiklik, bir hak ve özgürlüğün, idarenin genel düzenleyici işlemlerinin yanı sıra, mahkeme kararıyla sınırlandırılamayacağı yönündeki hukuk kuralını teyit etmiş bulunmaktadır.


HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler