Zılgıt da bizim horon da bizim!
Mitinge katılan bakan ve vekiller tanıtılıyor. Mitinge Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın ve birçok milletvekili katılıyor...İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;Tüm Diyarbakırlıları sevgiyle saygıyla selamlıyorum.. Ra
Mitinge katılan bakan ve vekiller tanıtılıyor. Mitinge Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın ve birçok milletvekili katılıyor...
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Tüm Diyarbakırlıları sevgiyle saygıyla selamlıyorum.. Ramazan-ı Şerif Diyarbakır'a kutlu olsun diyorum.. Yaklaşan Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum...
Sevgili Diyarbakırlılar size yüreğimi açmak istiyorum. Biliyoırsunuz bizim Diyarbakır'a ayrı bir sevdamız vardır. Ahmed Arif 'Seni bahr gibi düşünüyorum, seni Diyarbakır gibi diyordu'. Bİz de sizi aynı muhabbetle seviyoruz...
İNSAN HAKLARI KUTSALDIR
İnsan kutsaldır. İnsan hakları da kutsaldır. Millete efendilik yoktur. Millete hizmetkar olmak vardır. Bu nedenle siyasetimizin merkezine insanı yerleştirdik. İnsanı yaşatki devleti yaşat anlayışını rehbetr edinirken biliyorduk ki insanımız özgür değilse, güvenlik içinde değilse geri kalan hiçbirşeyin önemi yoktur. İnsana özgürce bir yaşam sağlkamadan hiçbir düzen varlığını sürdüremez. Demokrasiyi de geliştirmenin önemini de inandık. Çünkü demokrasi yoksa, orada ekonomi de gelişmez, hukuk da çalışmaz, adalet de olmaz, güvenlik de sağlanamaz.
4 DUVAR ARASINDA DEMOKRASİNİN ÖNEMİNİ DAHA İYİ ANLADIM
Demokrasimizi büyük badireler atlattı. Menderes ve 2 arkadaşını idam ettiler. 12 Eylül demokrasimize büyük darbe vurdu. Özal güzel şeyler yaptı. Yine tahammül edemediler. 28 Şubat süreci milli iradeyi hiçe saydı. Bu kardeşiniz 1997'de Siirt'te şiir okuduğu için ceza aldı. Dört duvar arasında yattım ama umutsuzluğa kapılmadım. Milletime olan sevdamı, ülkeme olan aşkımı, hizmet tutukumu çoğalttım. Demokrasiye olan ihtiyacı o gün çok iyi hissettim. Ogün kimi gazeteler Muhtar bile olmaz diye manşet attılar. Bizi dışlamak istediler. Bizi yok saydılar. Fikirlerimizi, siyasdetimizi küçüğmsediler.
Biz bu ülkede yazı yazdığı, konuştuğu için çile çeken insanların mahpus damlarında nasıl çürüdüğünü çok iyi biliriz.
KÖYLERİN BOŞALTILMASI NE DEMEKTİR BİLİRİZ
Bir geceyarısı ensesine kurşun sıkılarak öldürülen faili meçhullerin acısını çok iyi biliriz. Köylerin boşaltılması ne demektir biliriz. Hapisteki oğlunu ziyarete gidip Kürtçe yasak olduğu için tek kelime konuşamayan annenin dramını biz biliriz.
MUSA ANTER'İN ACISINI UNUTAMAYIZ
Ape Musa'nın, Musa Anter'in acısını bizler unutamayız. Orhan Miroğlu'nun acısını unutamayız. Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananları unutamayız, Şİvan perveri ve Ahmet Kaya'nın gurbette vefatını aklımızdan çıkaramayız. Çünkü biz bu toprakların çocuklarıyız.
ZILGIT DA BİZİM, HORON DA BİZİM!
73 milyon benim özkardeşimdir. Biz Çanakkale'de yan yana şehit düştük. İstiklal Savaşını hep birlikte verdik.
Kardeşlerim zılgıt da bizim, horon da bizim.. Halay da bizim zeybek de bizim.. Bizim dualarımız ortak. Kıblemiz bir. Hepimiz aynı geleceğe yürüyoruz. Hepimiz tüm vatandaşların birinci sınıf vatandaş olduğu bir gelecek istiyoruz. Biz bu ülkenin yaşadığı sorunları her zaman yüreğimizde hissettik.
Bugünde verdiğimiz mücadele hak hukuk mücadelesidir. Adaley mücadelesidir. 12 Eylül'deki referandum demokratikleşme tarihimizin en önemli dönemeçlerinden biridir. Bu ülkede demokratikleşme isteyenler çok acılar çektiler. Ama sonuçsuz kalmadı. Bu referandum mücadelesi de Allah'a inandığım gibi inanıyorum nboşa gitmeyecek. 12 Eylüğl'de millet kazanacak.
BAŞBAKAN NE MESAJ VERECEK DİYORLAR?
Bu aziz milletin huzuruna çıkıpta yapamayacaklarını söyleyenler bunun altında ezilirler. Gönül diliyle konuşmayanlar milletin huzuruna çıkamazlar. Milletin yüzüne de bakamazlar. Günlerdir birileri yazıyor. Başbakan Diyarbakır'da ne mesaj verecek? diyorlar. Burada BDP, Erzurum'da MHP işi gücü bırakmışlar bize konuşma metni yazıyorlar. Sayın Bahçeli söyleyecek sözün varsa Diyarbakır'a gel. Hariçten gazel okuma. Bin yıllık kardeşliğimizi inkarcı zihniyetle korunmuyor. Bugün bizim ortaya koyduğumuz siyaset birliğe hizmet ediyor. Biz belli bir yerin, bölgenin değil. Türkiye'nin partisiyiz. Birileri için ne diyorlar. Filanca etnik unsuru temsil ediyor diyorlar. Kimileri kumsalların partisi. Kumsalların partisi Cumhuriyet Halk Partisi.
SİZİ SEVİYORUZ BE!
Sizi seviyoruz be. Biz size sevdalıyız be. Bizim kitabımnızda İstanbul'da ayrı konuş, Diyarbakır'da ayrı konuş yok. Biz her yerde aynı konuşuruz. Doğu'da Batı'da ayrı konuşmayız. Biz söz verip sözümü unutanlardan da olmadık. Ne demiştim ben. Ne aldatan, ne aldanan olacağız. Sözü eğip bükenlerden olmadık. Diyarbakır'a gelip sonra sırtını dönenlerden olmadık. Türkiye'nin meselelerini kendi meselemiz bildik. Programımızda ne dediysek onun arkasında durduk.
2011'DEN SONRA YENİ ANAYASA
Zihniyeti değiştirmezseniz hiçbirşey değişmez. Bu zihniyeti değiştirdik, ezberleri bozduk, baskılara direndik.
Bu anayasa değişikliği paketiyle herşey bitmiyor. 2011 seçimlerinden sonra yapılacak yeni bir Anayasa'nın temelini atıyoruz. Bu adımı atacağız
Benim Diyarbakırlı kardşimle Rizeli kardeşim bir. Her zaman söylüyorum biz kardeşiz kardeş. Bu kardeşliğimizi bozmak isteyenlere karşı 12 Eylül bir manifestodur. Çünkü biz milli birlik derken neyi kasteddik. İşte bu ayrımcılık ortyadan kalksın diye.
ANADİLDE YAYIN HAKKINI GETİRDİK
Biz yola çıkarken ben buralara geldim. Bana dedilerki Olağanüstü Hal'i kaldır. Peki biz kaldırdık mı . Kaldırdık. Dediler ki şu Çekiç Güç'ü falan bir gönderin. Biz gönderdik mi. Evet. Kimse bunu konuşmuyor şimdi. Dediler ki DGM'leri kaldırın. Onu da kaldırdık. Onlar da unutuldu. Demokrasinin standartlarını yükselttik. Çocuklara bile isim koyarken sıkıntılar yaşanıyordu. Yerleşim yerlerinin isimleri değişti. Anadilde yayın hakkını getirdik. Devletin bir televizyonunu 24 saat Kürtçe yayın yapan hale getirdik.
YATIRIM YAPTIK
Sevgili kardeşlerim Doğu Anadolu'da 2045 km bölünmüş yol, G.Doğu'da 1340 km yol inşa ettik. Yerel kalkınma projelerini hayata geçirdik. Değerli kardeşlerim GAP ve DAP bizim dönemimizde yeniden faaliyete geçirdik.
Tarımda Cumhuriyet tarihinin en büyük desteklerini sağladık.
Diyarbakır'da derslik sayısını artırdık. Kitaplarımızı ücretsiz alıyoruz. Beslenme yardımı yapıyoruz... Eğitim yardımlarımız devam ediyor. Sağlıkta artık istediğiniz hastaneye gidiyorsunuz.
BOYKOT ANTİDEMOKRATİK BİR TAVIRDIR
Şimdi çıkmış ana muhalefet partisinin lideri ne diyor: Eğer evet vermezseniz biz yeşil kartı kaldıracağız. Bakın İstanbul'da afişler asmışlar. Diyarbakır'da da asmışlar: Rahibe kıyafetine evet demişler. Benim kardeşimin başörtüsünü rahibe kıyafetiyle özdeşleştiren zihniyet. İşte CHP zihniyeti bu... Biz hayır diyene de saygı duyarız, evet diyene de saygı duyulmasını isteriz. İşte biz seçimlerin boykot edilmesini de antidemokratik bir yaklaşım olarak görüyoruz. Orada evet vari hayır var. Vekilleri parlamentoya niçin gönderiyorsunuz. Haklarınızı savunmak için. Ama bunlar bir taraftan diyorlarki biizm partimöiz çok kapatıldı, diğer taraftan parti kapatmayı zorlaştıran madde geliuyor. Hiçbiri oy kabinine girmiyor. Olur mu böyle şey?