Başkan Hekimoğlu, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:

4 milyon TL.’lik mütevazi bütçeye sahip bir takımız. Bu yılki giderimiz 20 milyon TL. Yani bütçemiz 16 milyon TL. açık veriyor. Buna rağmen kulübümüzün kimseye, geriye dönük 1 TL. bile borcu bulunmuyor. Bütçe açığını; biz yönetim ve bazı dostlarımızın karşılıksız bağış destekleriyle kapatıyoruz. Kulüp olarak ‘bizde mali disiplinsizlik yasak’ düşüncesini benimsiyoruz. Dolayısıyla mali bütçemizi aşacak, yüksek maliyet getirecek teknik direktörlerle de çalışmıyoruz. Bizim teknik kadro maliyetimiz maksimum 1 milyon TL iken, bu rakam rakiplerimizde 3-5 milyon TL’yi, hatta bazı 3.Lig takımlarında bile 7-8 milyon TL’yi bulabiliyor. Biz genelde tecrübesiz ama gelişime açık hocalarla çalışmayı tercih ediyoruz.

Hocalarımızdan birisi takımımız liderken ve şampiyonluğa ramak kala, 5 as oyuncumuzu kadro dışı bırakmak istedi. Bunu yönetim olarak kabul etmedik. Kendisi istifa etti. Bu operasyonu lig bitince yapmak istese anlayabilirdik. Ama şampiyonlukta büyük pay sahibi olan 5 futbolcumuzu hedefe yaklaşmışken dışarıda bırakmak 1 yıllık emeği heba etmek olurdu. Sonrasında başka bir hocayla anlaşıp, şampiyon olduk. O dönem Genel Menajerimiz olan Serkan Ünver de bu konuya şahittir.

Bir diğer hocamız transfer konularıyla ilgili olarak; kampta sportif direktörümüzle ilgili haksız ithamlarda bulunarak, bunu tüm takıma ilan etti. Bu iftira ve ithamlar doğru olmadığı için onunla bağımızı hemen koparttık. Çünkü bizim kulübümüzde dedikoduya, iftiraya ve disiplinsizliğe yer yoktur.

Bir başka hocamız kulübümüzde 1.5 yıl çalıştı. Sonrasında İngiltere’ye gitme kararı aldı. Biz de buna saygı duyduk ve karşılıklı anlaşarak ayrıldık. Halen İngiltere’nin en iyi takımlarından birisinin altyapısında çalışıyor. Kendisini çok severim ve halen daha diyalog halindeyiz.

Bir hocamız, belki de en başarılı olan hocamızdı. Fakat takım iyi giderken, 1.Lig ekibi Altay’dan çok iyi bir kontratla teklif aldı. Ayrılmak istedi. Kulübümüze 300 bin TL tazminat ödeyerek istifa etti. Sonrasında gidip Altay ile anlaştı. Oradan da ayrıldı. Halen farklı bir takımda görev yapıyor.

Bir diğer teknik adamımızı yönetim kurulumuzun yoğun ısrarı üzerine hiç istemeden de olsa göndermek zorunda kaldık. Bir tek o isim konusunda hatalı olduğumu kabul ediyorum.

Mehmet Ak hocamız ile geçen sezon Play-Off öncesi anlaştık. Anlaşma sürecinde kendisine, ‘Hocam biz maddi ve manevi çok yorulduk. Bu sezon dinleneceğiz. Takımımız genç oyunculardan oluşacak. Böyle bir kadro kuracağız. Onları yetiştirip, hedef koyacağımız bir sonraki sezona hazırlamanı istiyoruz. Bizim Trabzonspor’dan aldığımız oyuncuları oynatmak ve onları hem Trabzonspor’a hem de Türk futboluna kazandırmak gibi bir misyonumuz var. Bu oyuncuları oynatmalıyız. Küme düşme hattında olmayalım yeterli’ diyerek yola çıktık. Bu projeyi başlangıçta onaylamasına rağmen, sonrasında, kulübümüzün misyon, prensip ve hedeflerini değil, sadece kendisinin konumunu, PR’ını ve yine kendisinin puan ortalamasını düşünerek sürekli tecrübeli oyuncularla oynamayı tercih etti. Trabzonspor’dan aldığımız oyuncular da dahil gençlere çok az ve zaruri durumlarda forma şansı verdi. Son olarak Sarıyer ve Kasımpaşa maçları için gittiğimiz İstanbul’da Avrupa yakasındaki otellerin çok pahalı olması nedeniyle Anadolu yakasında bulunan Maltepe’de konakladık. Bu tercih bize 200-250 bin TL. arasında bir fayda sağlıyordu.  Kaldığımız otel de 5 yıldızlı bir oteldi. Bunu da belirtmek durumundayım. Takım otobüsümüzü de İstanbul’a göndermemize rağmen hoca bu durumdan mutlu olmadı. Çünkü maç için 1 saatlik yolculuğun takıma çok zararlı olacağı görüşündeydi! Oysa İstanbul’da bulunan takımlar Anadolu veya Avrupa yakasında rakipleriyle oynayacakları maçlara zaten bu sürede gidiyorlar. Resmi kadromuzun 21 kişi olması gerekirken, hocamız deplasman maçlarına 24 kişiyle gitmek istedi. Bu talebi lüks ve gereksiz bulduğumuzdan onaylamadık.

Son Kasımpaşa maçına gelince... Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Kasımpaşa maçında rakibe tedbir almadan aşırı ofansif oynayarak, kulübümüze, şehrimize yakışmayan 6-1’lik bir skorla kaybettik. Kaldı ki, daha fazla da fark yiyebilirdik. Ben tribünde kahroldum. Skor nedeniyle çok üzüldüm. Başkanlığı bir kenara bırakın Trabzonlu bir futbolsever olarak kendi sosyal medya hesabımdan sadece sitem ettim. Bunun üzerine hoca ayrılmak istedi. İlk olarak kabul etmedim. Göreve devam etmesini, böyle bir tasarrufumuzun olmadığını belirttim. Fakat hoca ısrarla istifa etmek istediğini belirtip, görevini bıraktı”

Hekimoğlu, “Evet, teknik direktör konusunda istikrarı sağlayamadık. Bu konuda başarısız olduğumuzu kabul etsek de, şehrimizin, kulübümüzün, ismimizin başını öne eğdirecek tavırlara da hiçbir zaman izin vermeyeceğimizin bilinmesini isteriz. Saygılarımızla.