"61 numarayı taşıyacağım"
2007 yılı Supersport Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu’ndan çarpıcı açıklamalar…"Abim Trabzon'a ve Trabzon'un değerlerine çok önem veriyordu. Ben Sakarya'da doğduğum ancak ailemden gelen bir Trabzonluluk var tabi. Babam Of, annem Tonyalı. Dedemler zamanında
2007 yılı Supersport Dünya Şampiyonu Kenan Sofuoğlu’ndan çarpıcı açıklamalar…
"Abim Trabzon'a ve Trabzon'un değerlerine çok önem veriyordu. Ben Sakarya'da doğduğum ancak ailemden gelen bir Trabzonluluk var tabi. Babam Of, annem Tonyalı. Dedemler zamanında Sakarya'ya göç ettiler ve buraya yerleştiler..."
“ABİM TAM FANATİKTİ”
Peki sen de Trabzon'a gelip gidiyor musun abin gibi?
Abim daha sık gelip gidiyordu. En son bir kaç ay önce oradaydım. Motorumla geldim ve Uzungöl'e çıktım. Orada bir kaç gün kaldım. Çok güzel bir doğası var Karadeniz'in. Ayrıca Sultan Murat Yaylası'na çıktım. Yaylaları gezdim. Sümela Manastırı'na çıktım.
Abinden sonra 61 motor numarasıyla yarışmayı düşündün mü?
Evet düşündüm. Ama yurt dışında 8 yıldır 54'le yarıştığım için değiştirmedim. Türkiye'deki yarışlarda 61 motor numarasıyla yarışıyorum. Türkiye'de düzenlenecek olan kendi şampiyonamızda da 61 numarasını taşıyacağım. Sakarya'nın çoğu Trabzonlu zaten. Orada da Trabzonlu gibi yaşıyoruz.
Trabzon'un sendeki çağrışımları ne?
Abim kemençeyi çok sever, Trabzon denince dururdu. Hayat onun için Trabzonluluk demekti. Bizde de var Trabzonluluk ancak abim çok daha fazla tutkuluydu.
“ÖRNEK ALDIĞIM İSİM FATİH SULTAN MEHMET”
Kaskında Osmanlı tuğrası var ve Fatih Sultan Mehmet’i örnek alıyorsun. Bunun Nedeni ne?
Hiçbir zaman bir sporcuyu idol olarak kendime seçmedim. Acaba onlar benim geldiğim yerden gelseler, bu kadar dayanabilirler miydi? Yaşadıklarımı bir ben, bir de çevremdekiler bilir. Avrupalılar’ın her türlü imkanları önlerinde. Rossi ve diğerleri, yapılmış hazır yollarda yürüdüler. Ben ise yolları yaparak, açarak geldim. Örnek aldığım kişi, Fatih Sultan Mehmet. Bunun nedeni 21 yaşında yüzlerce yıldır fethedilemeyen İstanbul’u fethetmesi. Ben de henüz o yaşlardayım, 22 yaşında Dünya SuperSport şampiyonu oldum.
“AİLEM MOTOR KULLANMAMA SICAK BAKMADI”
Motorsiklet tutkunu bir aileden geliyorsun. Önünde yaşanmış acı hikayeler var. Ailen senin motora başlamana nasıl baktı?
İlk başta pek istemediler. Çünkü iki ağabeyim yarışıyordu ve üçüncüsüne gerek yoktu. Ama ailenin küçük çocukları ağabeylerine özenirler. Bahattin ağabeyimin sakatlanmasının ardından motosikleti boş kaldı. Babam da yalvarmalarımı kabul etti. Çıktığım ilk yarışı -amatör bir klasmandı- kazandım. Başarım ailemi etkiledi. Bu sayede yarışmaya başladım.
“BABAMIN OLMASAYDI ŞAMPİYON OLAMAZDIM”
Baban bir motosiklet atölyesi yerine restoran işletseydi, aşçı mı olurdun, yoksa yine motosiklet sürücüsü mü?
Lisedeyken elektriğe ve elektroniğe hevesim vardı. Belki de bu yönde bir eğitim alırdım. Motosiklete yönelmemin sebebi, ağabeylerimin sürekli motosiklet kullanmaları ve ailecek bu işle uğraşmamızdı. Şunu açıkça söyleyebilirim; babamın bir restoranı olsaydı ya da devlet memurluğu yapsaydı bugün ben dünya şampiyonu olamazdım. Kader bu. Bizim hayatımız, işimiz motosiklet. Ağabeylerimi kaybetmemiz de aynı şekilde. Biz motosikletten kopamıyoruz. Siz annenizi, babanızı silebilir misiniz?
“VEFATLAR OLUMSUZ ETKİLEDİ”
Ağabeylerini yitirdin, deprem felaketi yaşadın. Sinan vefat ettikten sonra çok büyük bir kaza geçirdin. Ayağın kırıldı. Tüm bunlar üzerinde tedirginlik yaratmadı mı?
Sinan ağabeyimin vefatından sonra derecelerim iyi olmamaya başladı ki, yarışlar moral işidir. Moralim bozuktu. Sıkıntım şuydu; bana da bir şey olursa annem, babam ne yapar? Dikkat edeyim, düşmeyeyim de annem, babam görmesin diye çok sıkıntı yaşadım. İtalya’da geçirdiğim kaza bana biraz rahatlık verdi. O çok büyük bir kazaydı. Şöyle düşündüm; zaten başına bir şey gelecekse, önüne geçemiyorsun.
“ANNEM SÜREKLİ ‘DİKKATLİ OL’ DİYOR”
Ailenin duyarlılığı arttı mı ?
Babam bu yönde bir tepki vermedi bana . Annedir sonuçta . Annem sürekli, ‘dikkatli ol ‘diyor. Ama yarışma diye bir şey ağzından çıkmadı.
Uzun yürüyüşünde destek gördün mü?
Bence devlet elinden geleni yapıyor. Beni üzen nokta ödüllerin dağıtılma kriteri. Senede 15 yarışım var. 15 farklı ülke, 15 farklı pist. Hava şartları değişiyor, mekanik problemler oluyor. 1 yıl boyunca mücadele veriliyor. Benim Türk olarak, evimde yarışım yok. Hep deplasmandayım. Buna rağmen dünya şampiyonu oluyorsunuz. Sonuçta bir olimpik sporcuya 2 bin altın verilirken, benim ödülüm federasyonun da desteğiyle 200 altın oluyor. Devletin, yönetmelikleri, ödülleri ve desteğiyle biraz daha diğer sporlara eğilmesi gerekiyor. Bunu kesinlikle yadırgamıyorum. Çünkü benden önce motosiklet sporuyla bu düzeyde uğraşan bir sporcu yoktu. Doğal olarak da devletin bir yönetmeliği yoktu. Şu anda federasyonumuz inanılmaz derecede aktif. Belki de konuya şuradan başlamak gerekiyor. Önce sporcu üzerine düşen vazifeyi yapmalı ve belli noktaya gelmeli. Sponsorlara da çok ihtiyaç var. Sponsorlara bu sporu yine sporcular tanıtacak.
“SPORCU ZORLUĞU GÖRMELİ”
Sporcu zorluğu görmeli mi başarılı olabilmesi için?
Bence rahat yaşayan bir sporcu kolay kolay başarılı olamaz. Zorluklar sporcunun kamçısıdır. Beni en çok kamçılayan şey başıma gelen zorluklardır. Zorluklar nedeniyle daha azimli çalıştım. Başka seçeneğim yoktu. Şu anda benim konumumdaki bir insan için, gerekli desteği aldım. Ayrıca çevremdeki insanlardan fazlasıyla destek görüyorum. Bu konuma gelene kadar destek almamıştım. Ama şikayetçi değilim. Ülkemiz bu sporu bilmiyor. İnşallah ben bunu zamanla öğretmeye çalışacağım. İleriye yönelik projelerim de var. En büyük niyetim, motosiklet yarışı okulu açmak; Sofuoğlu Racing School. Bilgi birikimimin kaybolup gitmesini istemiyorum. Burada yetişebilecek çok yetenekli çocuklar var. Özellikle bir Türk’ün cesareti Avrupalılar’dan daha farklı ve fazladır.
“UÇAK BİLETLERİMİ AİLEM ALIYORDU”
Ekonomik açıdan verdiklerinin karşılığını alıyor musun?
İlk yılımda yarışabilmek için çok para harcadım. Çok derken, 20 bin Euro. Ama bu para bizim için çoktu. İşyerimiz vardı. Bütün motosikletlerimize kadar sattık. Daha sonra benim her yıl normal şartlarda 100-200-300 bin Euro civarında sponsor gelirine ihtiyacım vardı. Hiçbirini bulamıyorduk. Ama çok başarılı olduğum için de takımlar benden vazgeçmiyordu. Yıllarca bu işten para kazanmadım. Uçak masraflarımı ailem zar zor karşılıyordu. Karavan kiralıyordum, karavanda kalıyordum o şekilde orada yaşamaya çalışıyordum. Tabii şampiyonluk sonrası işler değişti. Tarihte rekor 7 yarıştı bir sezon içinde, ben 13 yarıştan 8 tanesinde birinci oldum. Tüm bunların sonunda ne kazandın diye geriye dönüp bakarsan, ikinci lig topçusu bile benden daha fazla para kazanıyor. Ama ben memnunum. Çünkü sevdiğim işi yapıyorum.
YETENEK-SABIR-TECRÜBE
Söylediklerin hayli mesajlar içeriyordu. Vermek istediğin başka bir mesaj var mı?
Kazanan her zaman çözüm, kaybeden bahane bulur. Üç nokta çok önemli: 1- Yetenek, 2-Sabır, 3-Tecrübe . Tecrübe gelmeden asla sonuç alamazsınız. Ben bir anda şampiyonluğa ulaşmadım, 8 yıllık mücadelenin ardından ulaştım. Bu sekiz yılda, hem sabrım ölçüldü, hem tecrübe kazandım.
“ANNEME KALSA BENİ BUGÜN EVLENDİRİR”
Karadenizliler bir an önce torun sahibi olmak isterler. Annenden bu yönde bir baskı var mı?
Anneme kalsa, bugün evlenmemi istiyor. Babam ise ‘Sen ne yaparsan doğru yaparsın’ diyor. Çünkü yedi yıldır yurt dışında yalnız yaşıyorum. Babam bana hiçbir konuda baskı yapmadı. Benim düşüncemde önümüzdeki üç dört senelik süreçte böyle bir planım yok. Tabii ki her şey nasip kısmettir. Ayrıca şimdi böyle bir aday da bulunmuyor .
Formula 1’de çok yetenekli pilotlar var. Ancak orada en belirleyici faktör arabalar. Bunu senin branşınla karşılaştırır mısın?
Schumacher benim motosikletimle test yaptı. Benden 4-5 saniye yavaştı. Bizde bir turda 4-5 saniye yersen barajı aşamazsın. Rossi 2 hafta önce Ferrari’nin F1 aracını kullandı. Bir saniye civarında yavaş. Formula 1, bizim yarışlara göre çok kolay. Motosikletle 250 ile giderken yere yatırıp kaldırdığınız zaman tekerleğiniz, parmak kalınlığında yere basıyor. Schumacher’e sorun; o da aynısını söyleyecektir. Formula 1 aracının kullanımı, bizim motosikletlerin kullanımına göre çok daha kolay. Hamilton geldi, ilk sezonunda neredeyse dünya şampiyonu oluyordu, ikinci senesinde çok rahat bir şekilde kazandı. Schumacher ve bir çok pilotun dediği gibi Formula 1’de araca eşeği bile oturtsanız, kullanabilecek hale gelirmiş.
“ROSSİ ÇOK İYİ BİR PİLOT”
Son olarak Kenan mı Rossi mi?
Rossi, dünyadaki en yetenekli, en iyi pilot. 8 kez dünya şampiyonu oldu. 4-5 yaşlarında kariyerine başlamış. Ben ise 18 yaşında. Ayrıca farklı klasmanlardayız. Ben Moto GP’ye gitsem zorlanırım, Rossi SuperSport’a gelse zorlanır.
Röportaj: Serdal ŞAHİN / Trabzonspor Resmi Dergisi