Adnan Sezgin'e Şok!

Gazeteci Lube Ayar, Adnan Sezgin'in telefon konuşmalarını yayınladı.Ankara Emniyet Müdürlüğü, 2007′de bir rüşvet çetesine yönelik olarak ‘Simsar’ adını verdiği operasyonu yürütürken bazı kulüp yöneticilerin telefon konuşmaları teknik takibe takıldı. Ankar

Adnan Sezgin'e Şok!

Gazeteci Lube Ayar, Adnan Sezgin'in telefon konuşmalarını yayınladı.

Ankara Emniyet Müdürlüğü, 2007′de bir rüşvet çetesine yönelik olarak ‘Simsar’ adını verdiği operasyonu yürütürken bazı kulüp yöneticilerin telefon konuşmaları teknik takibe takıldı. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyası, itirazlar nedeniyle Yargıtay’a gönderildiği için iki yılı aşkın süredir bir adım yol alabilmiş değil. Fakat ‘Simsar Operasyonu’nun ilk günlerinde basına yansıyan bazı haberler, bazı kulüp yöneticilerinin görev sınırlarını zorladığını ortaya koymuştu. O günden beri kovaladığım bu dosyayı avukat Faik Işık sayesinde okuma fırsatı buldum. Beni takip edenlerin bildiği gibi, bilgime başvurulmak üzere davet edildiğim emniyet müdürlüğünde de bu dosyanın numaralarını komiserlere vermiştim. Soruşturma tamamladığı ve iki buçuk yıl önce dava açıldığı için dosyanın haber yapılmasında hiçbir ‘hukuki’ ya da ‘ahlaki’ sıkıntı bulunmadığını belirtip, sözü uzatmadan ayrıntılara geçelim.

Adnan Sezgin dinlemeye takıldı

PFDK Başkan Vekili Recep Özcan‘ın ‘bir numaralı’ sanık olduğu dava dosyasında, Galatasaray İdari Menajeri Adnan Sezgin‘in daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış telefon görüşmeleri de yer alıyor. O günlerde 2006-2007 sezonunun son haftaları oynanıyor. Ligin dibine çakılan ve kümede kalma umudu olmayan Sakaryaspor, 30’uncu haftada Galatasaray’la mücadele etmeye hazırlanıyor. Dava dosyasında Özcan ve Sezginarasındaki ilişki şöyle özetleniyor:

“Galatasaray Futbol Şubesi idari sorumlularından Adnan Sezgin’in, Sakaryaspor maçında çıkan olaylardan dolayı kendilerine ceza verilmemesi konusunda Recep Özcan’a telkinlerde bulunduğu ve olaylardan dolayı Sakaryaspor’un alacağı cezayı öğrenmeye çalıştığı, Recep Özcan’ın ‘seyircisiz oynama’ cezası verileceğini ifade ettiği ve kuruldan bu yöde karar çıkarttırdığı, Galatasaray’a ise cezaya yer olmadığına dair karar çıkarttırdığı anlaşılmıştır.”

 

RECEP ÖZCAN’DAN ADNAN SEZGİN’E; “SEN NE İSTİYORSUN?”

(24 Nisan 2007– Saat: 11.49)

Adnan Sezgin: Ne yapıyorsun?

Recep Özcan: Sağ ol, sen ne yapıyorsun? Komitedeymişsin he?

Adnan Sezgin:Hee…

Recep Özcan: İyi bir kanun çıkarın bari.

Adnan Sezgin: Çıkaracağım.

Recep Özcan: Valla çıkarın.

Adnan Sezgin: Darmadağın edeceğim.

Recep Özcan: Sen şimdi ne istiyorsun abi, onu söyle bana.

Adnan Sezgin: He?

Recep Özcan: Sen ne istiyorsun?

Adnan Sezgin: Bu Sakarya’da duman ettiler ya sahayı mahayı… Zaten düşmüş herif. O sahada seyircisiz oynanır ya, şey oynanır, yaktılar maktılar raporlar nasıl bilmiyorum…

Recep Özcan: Seyircisiz…

Adnan Sezgin: Bir de bize bir şey olmasın haa!

Recep Özcan: Sizi neden sevk ettiler?

Adnan Sezgin: Ankara’daki küfürden. Sen yok muydun? Ne küfrü ya?

Recep Özcan: Tamam.

Adnan Sezgin: Tamam oldu, peki.

Recep Özcan: Tamam kardeş, hadi görüşürüz

İlgili PFDK kararı: PFDK, 2006-2007/1434 sayılı kararında, Sakaryaspor’un bir maç seyircisiz oynamasına ve Galatasaray A.Ş. kulübü hakkında yasal koşulları oluşmadığı için çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ceza tayinine yer olmadığına hükmediyor.

(Aynı gün – Saat: 15.12)

Adnan Sezgin:Efendim?

Recep Özcan: Dediğin gibi oldu hepsi.

Adnan Sezgin:Ne oldu?

Recep Özcan: Sakarya seyircisiz, size ceza tayinine yer yok.

Adnan Sezgin: Tamam sağ ol.

Recep Özcan: Tamam mı?

Adnan Sezgin: Allah razı olsun, tamam oldu peki.

Recep Özcan: Hadi görüşürüz

“ADNAN, SANA BİR KIYAK YAPAYIM MI?”

 

Galatasaray İdari Menajeri Adnan Sezgin‘in PFDK Başkanvekili Recep Özcan‘ı aradığı bir başka telefon konuşması ise dosyaya şöyle yansıyor:

(9 Mayıs 2007 – Saat: 14.13)

Recep Özcan: Buyur kardeş.

Adnan Sezgin: Ne yapıyorsun?

Recep Özcan: Kimseye bir şey yaptığımız yok, Allah’a şükür.

Adnan Sezgin: Yapıyorsun. Yarın yapma da! Yarıngidiyorsun sen değil mi toplantıya?

Recep Özcan: He katılacağım inşallah, bir problem çıkmazsa.

Adnan Sezgin: Aman ha! Tamam?

Recep Özcan: Ne var sizde?

Adnan Sezgin:Küfür müfür Antalya maçı ile ilgili…

Recep Özcan: Öyle mi?

Adnan Sezgin: Ama biz gerekli bütün şeyleri gösterdik.

Recep Özcan: Doneleri mi?

Adnan Sezgin: Gerekli bütün gayreti de gösterdik.

Recep Özcan: He la baba niye şampiyon olamadınız be?

Adnan Sezgin: Sen şu yarınki iş çok önemli tamam, konuşuruz.

Recep Özcan: Size bir kıyak yapıyım anasını satıyım?

Adnan Sezgin: Ne?

Recep Özcan: Şu kablo yayından bir maç hak mahrumiyeti cezası vereyim mi?

Adnan Sezgin: Ver.

Recep Özcan: He?

Adnan Sezgin: Ver.

Recep Özcan: Verebiliriz yani…

Adnan Sezgin: Ver ver!

Recep Özcan: Ama bütün Türkiye s… bizi o zaman ben sana söyleyeyim.

Adnan Sezgin: Tamam, zaten yeterince yapmışlar, biraz daha yapsınlar.

Recep Özcan: Ha ha ha yani s….. diye yapmayı düşünüyorum yani.

Adnan Sezgin: Tamam,

Recep Özcan: İyi baba bakarız yarın.

Adnan Sezgin: Hadi görüşürüz sağ ol.

İlgili PFDK kararı: PFDK, 2006-2007/1485 sayılı kararıyla,Fenerbahçe Spor Kulübü’ne çıkan saha olayları nedeniyle Federasyon Disiplin Talimatı’nın (FDT) 30/2 maddesi uyarınca ‘1 maç seyircisiz oynama cezası’ ile çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 30 bin YTL para cezası verilmesine hükmediyor. Daha sonra Fenerbahçe’nin itirazı üzerine ‘seyircisiz oynama’ cezası ‘saha kapama’ cezasına dönüştürülüyor. Sarı-lacivertliler, İzmir’de oynadıkları maçta Trabzonspor’la 2-2 berabere kalarak, ligin bitimine iki hafta kala şampiyonluklarını ilan ediyor.

İlgili PFDK kararı: PFDK, 2006-2007/1534 sayılı kararıyla, Galatasaray’a Antalyaspor maçında çıkan saha olayları nedeniyle 3 bin YTL para cezası verilmesine ve Galatasaray hakkında yasal koşulları oluşmadığı için çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle yasal koşulları oluşmadığından ceza tayinine yer olmadığına hükmediyor.

REKOR CEZANIN ‘PERDE ARKASI’

Beşiktaş, Bursaspor’a 3-0 yenilince, Fenerbahçe cezası nedeniyle İzmir’de oynadığı ve 2-2 berabere kaldığı Trabzonspor maçından sonra turunu atar. Şampiyon Fenerbahçe, 33. haftada Ali Sami Yen’de ezeli rakibinin karşına çıkar. Edu ve Lugano’nın golleriyle daha ilk yarıda maç 2-0 olunca tribünlerde büyük olaylar baş gösterir. Sahaya yüzlerce su şişesi atan Galatasaray taraftarı, yaklaşık 15 bin koltuğu kırıp, tribünleri ateşe verir. Kamuoyu haftalarca Galatasaray’a kaç maç ceza verileceğini tartışıp durur, fakat PFDK bir türlü kararını açıklamaz. ‘Simsar Operasyonu’na ilişkin dosyaya giren telefon konuşmaları, bu gecikmenin neden yaşandığını da gözler önüne seriyor

 

.

(6 Haziran 2007 – Saat: 14.06)

Adnan Sezgin: Alo

Recep Özcan: Alo ha kapandı abi. Hee…

Adnan Sezgin: Ya hiç kombineleri sayamıyoruz. Şimdi böyle kötü bir ceza gelirse, diyecekler ki ya bu kadar maç bilmem şöyledir böyledir.

Recep Özcan: Ama abi bir an evvel satın, fazla uzatamıyoruz ki ya.

Adnan Sezgin: Tamam bir hafta daha yeter.

Recep Özcan: Pazartesiye kadar sallattırdım, çünkü “Yokum” dedim mazeret çektirdim a… koyayım.

Adnan Sezgin: Şey peki nasıl durum?

Recep Özcan: Hangi durum abi?

Adnan Sezgin: Yani olaydaki durum?

Recep Özcan: Beş maç görünüyor abi en az…

Adnan Sezgin: Beş? Ne seyircili mi, seyircisiz mi?

Recep Özcan: Seyircisiz abi, seyircili olmaz abi. İkisi çirkin tezahürattan geliyor zaten.

Adnan Sezgin: Dışarıya verin.

Recep Özcan: Dışarıya veremeyiz abi, o zaman seyirciyi ödüllendirmek olur ya.

Adnan Sezgin: Niye? Ali Sami Yen’in seyircisini cezalandırıyorsun.

Recep Özcan: Ya dışarıdaki seyirci… Sanki Ali Sami Yen’in seyircisiyle İzmir seyirciniz çok farklı a… koyumda ya!

Adnan Sezgin: Tamam oraya bir gelelim de, çağırın bizi dinleyin ya…

Recep Özcan: Ya iki haftadır sallamaktan… basından kaçıyorum ben her toplantıda “Hastayım” diyorum a… koyayım, “Evde yatıyorum” diyorum gazetecilere ya!

Adnan Sezgin: Tamam öyle yapın, tamam. Ben geleyim de konuşalım, yurtdışındayım ararım ben seni.

Recep Özcan: Abi 17’sine bir otelde bana rezerv yaptırsanıza, gene dolu a… koyduğumun otelleri…

Adnan Sezgin: Hangi 17’si?

Recep Özcan: Bu ay. Bir de Adnan Polat ödesin istemiyorum parasını, bana makul bir fiyat söylesinler.

Adnan Sezgin: Tamam tamam peki.

Recep Özcan: Sen bana bilgi verirsin değil mi rezervasyonla ilgili?

Adnan Sezgin: Tamam oldu.

Recep Özcan: Oldu baba sağ olasın.

 

RECEP ÖZCAN: “CEZAYI SEKİZDEN BEŞE ÇEKEBİLİRSEM…”

PFDK’nın olaylı derbi maça ilişkin kararını vereceği gün, sarı-kırmızılı kulübün idari menajeri Adnan Sezgin, yine yakın markajdadır. Erken saatlerde PFDK Başkanvekili Recep Özcan’ı arayan Sezgin, “İsviçre milli maçında havaalanından stadyuma kadar dövdük adamları, Fifa’dan üç maç ceza aldık” diyerek savunur kulübünü. Özcan ise, Galatasaray’a verilmesi düşünülen sekiz maçlık cezayı beşe indirmenin çabası içindedir. Ve tüm futbol kamuoyunun bildiği üzere, Galatasaray’a beş maç seyircisiz oynama cezası verilir.

(11 Haziran 2007 – Saat: 11.24)

Adnan Sezgin: Ne yapıyorsun, iyi misin?

Recep Özcan: Sağ ol iyiyim baba, sen nasılsın?

Adnan Sezgin: İyi, nerdesin?

Recep Özcan: Federasyondayım.

Adnan Sezgin: Haa… Şimdi gözünü seviyim bugün karar marar verirseniz. Beni tahkimin kucağına atmayın ha! Adam çıktı dedi ki, “İtiraz etmesinler”, ben çok zor durumda kaldım ya öbür tarafta kafasını gözünü yardılar, iki maç bir de seyircili oynadılar, biz burada bir bıçaktan şeye gittik kapalı bıçak. Tamam mı gözünü seviyim ha!

Recep Özcan: Valla üç haftadır sallıyorum Adnan baba.

Adnan Sezgin: Biliyorum, yani çıkacak karar önemli.

Recep Özcan: Yani bir şey var çıkacak karar işte, minimumunu çıkarmaya bakacağım abi.

Adnan Sezgin: Yani?

Recep Özcan: Bir maç küfürden gelir, dört de öbüründen gelir en az.

Adnan Sezgin:Yok yok, o çok ya!

Recep Özcan: Valla…

Adnan Sezgin: O dört ne ya? Öbür tarafta futbolcu yaralandı, şey hoca yaralandı, iki maç verildi ya böyle bir şey yok ki. İsviçre milli maçında Türkiye, havaalanından stadyuma kadar dövdük adamları kaç maç aldık Fifa’dan? Üç maç… Nasıl oluyor bu iş?

Recep Özcan: Abi siz tahkim ayağını da sıkı tutun yani tahkime…

Adnan Sezgin: Yav bak ne diyorum sana, böyle bir ifadeden sonra beni onların kucağına atmayın.

Recep Özcan: Hıı…

Adnan Sezgin: O şey olur, yıpranır herkes yıpranır. Gözünü seveyim böyle dört mört aman ha!

Recep Özcan: Yani burada bir bloğu epeydir sallıyorum biliyorsun yani.

Adnan Sezgin: Tamam iki artı bir yeter, tamam hadi sana güveniyorum.

Recep Özcan: Abi ben elimden geleni yaparım da, burada bir blok oluştu, adamlar korkuyorlar yani.

Adnan Sezgin: Bizden de korksun1ar o zaman, onlara da onu de, biz de bağırırız.

Recep Özcan: Heee bağırmayın bağırmayın abi.

Adnan Sezgin: E o zaman bağırmayacak bi şey yapın.

Recep Özcan: Bakacağım işte, sekizden beşe çekebilirsem…

Adnan Sezgin: Ya ne sekizmiş? Şey sanki bunlarda ya! Neyse sen dediğimi şey yap, tamam gözünü seviyim.

Recep Özcan: Tamam abi daha başlamadı toplantı, arkadaşlarla şöyle bir değerlendireceğim yani.

Adnan Sezgin: Tamam oldu dayı.

“EN AĞIR CEZALARI FENERBAHÇELİLER’E VERDİM”

‘Rüşvet’ çetesinin bir numaralı sanığı Recep Özcan’a, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ‘PFDK Başkanvekilliği görevi esnasında kulüplere, yöneticilerine ve futbolculara verilen disiplin cezaları ile ilgili çıkacak kararlara etki etme eylemleriniz hakkında’ sorular da yöneltilir.

Savcının sorusu tam olarak şöyledir:“TFF Profesyonel Disiplin Kurulu Başkanvekilliğiniz döneminde futbol takımları ve futbolcularla ilgili verilecek cezalar konusunda birtakım şahıslarla görüşmeler yaptığınız, kendilerine yardımcı olacağınızı ve istekleri doğrultusunda karar alınması yönünde disiplin kuruluna etki edeceğinizi belirttiğiniz, yapılan teknik takip sonucunda anlaşılmış, TFF’nin resmi internet sitesinden bahsi geçen cezalarla ilgili alınan kararlar tespit edilmiş, bu kararların sizin görüşmelerinizde halledeceğinizi söylediğiniz şekliyle karara bağlandığı tespit edilmiştir. Bu iddialarla ilgili açıklamanızı yapınız?”

Recep Özcan, kendisini savunurken, “PFDK yedi kişiden oluşur, kararlar çoğunlukla verilir, en az nisap 4’tür. Bu kararlarda Futbol Disiplin Talimatı’nın hükümleri aynen uygulanır. Futbol Federasyonu konusuyla alakalı olarak daha önce verdiğim ifadem de belirttiğim gibi, tam tarafsız hatta mensubu olduğum Fenerbahçe Spor Kulübü yönetici ve futbolcularına en ağır cezaları verdim. Fenerbahçe’ye, Fenerbahçe kongre üyesi olan benim imzamla, en ağır ceza PFDK’dan çıktı. Bunun dışında futbol, toplumumuzun çok büyük kesimini ilgilendiren en büyük sivil toplum kuruluşudur. Yöneticisinden, sempati duyan kamu görevlisi, sempati duyan iş adamı, sempati duyan iş kadınından ev hanımına kadar geniş bir yelpazede spor kulüplerinin cezaları takip edilir. Hatta bu yelpaze içindeki kişiler, disiplin kurulunu etkilemek için ve takımlarının lehine karar alabilmek ümidiyle aleni olan telefon numaralarımıza ulaşırlar. Ve bu telefonlarda bizi şahsen tanıyanlar daha samimi bir şekilde, “Aman ha bizim kulübe veya x futbolcuya ceza vermezsiniz, değil mi?” ya da “X takıma verdiğiniz cezadan daha az bir ceza olursa biz karışmayız” gibi bazen samimi bazen yarı şaka bazen de ciddi taleplerde bulunurlar. Biz bu taleplere bazen bakarız, bazen yaparız, bazen de “Olmaz” diye cevap veririz. “Yaparız” dediğimiz cevaplar her zaman yapılacak işlemler değildir. Eğer bu konuda dinleme tutanağı varsa ondan sonraki hafta verilen cezanın genelde beyanımızla örtüşmediği görülecektir. Eğer örtüşen varsa, yazılı olan futbol disiplin talimatının ilgili maddeleri uygulanmış demektir” ifadelerini kullanır.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler