Akçay: Ben iyi limon elma satarım
İkinci yarı hazırlıklarını Antalya’da yaptığı kampla sürdüren Trabzonspor’da Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay açıklamalarda bulundu.
Haber61 - Spor Servisi - Emrah Paça - İkinci yarı hazırlıklarını Antalya’da yaptığı kampla sürdüren Trabzonspor’da Teknik Direktör Mustafa Reşit Akçay açıklamalarda bulundu.
Saha içi organizasyonlarında belli düzeyde farklılıklar olduğunu belirten Mustafa Akçay “oyuncu yapısı ve oyunculardan istenen özelliklerin öncelikleri değişiyor. Birinci ligde mücadele ve organizasyonla bazı şeyleri başarmanız mümkün olabilir ama Süper Lig’de taktik ve teknik önem kazanıyor. Teknik ve taktik sanki önceliğe geçiyor. Ama bu şu demek değil, Fiziksel parametreler tabi ki daha yüksek. Örneğin birinci ligde 200 mekik çekmek gerekiyorsa süper ligde 350-400 mekik çekmek gerekir dakikada. Bu da kuvvet farkını gösterir basit bir şekilde. Bu farklılıklar ne kadar oranda birbirinden ayrılıyor derseniz çok büyük farklılık yok” dedi.
Akçay açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
ALT LİGLERDE DİSİPLİN DAHA KOLAY SAĞLANIYOR
Aşağıda disiplini daha kolay sağlıyorsunuz. Yukarı da milyon dolarları olan yüksek egolara sahip farklı başarı kriterleri elde etmiş ve belli bir doyum seviyesinde olan kişilerle oynuyorsunuz. Buda sizin iletişimle alakalı, psikolojiyle alakalı, pedagojiyle alakalı zorlayıcı bir durum ortaya koyuyor. Siz teknik adam olarak sizde egolarınızı ve davranışlarınızı kontrol etmek zorundasınız onlarla iyi iletişim kurabilmek için. Ve disiplin olarak koyduğunuz prensiplere dikkat etmek zorundasınız. Katı sınırlarla çizdiğiniz prensiplerinizin az olması gerekiyor. Çok fazla kalın çizgilerle sınırlı çizgileriniz olursa bu çatışmaya yol açar. Akılcı bir teknik adamsanız siz işleyişi sağlayan, adaleti sağlayan ve başarıyı yukarıya çıkaracak prensipleri kullanarak gerçekçi olanları kullanmak zorundasınız. Diğerleriyle ilgili ise uyumlu ve iletişime dönük bir yol izlemelisiniz.
BENİM YAKITIM PARA OLMAMALI
Benim aldığım para bir sorun yaratmıyor. Ben aldığım para için Trabzonspor’a teşekkür ediyorum. Kaldı ki ülke şartları değerlendirildiğinde iyi bir rakam. Diğer teknik adamlara göre az bir rakam olabilir ama ben mutluyum. Eğer ben bir şey üreteceksem veya bir şey için ideal olarak koyduğum bazı noktalara ulaşabilmek için benim yakıtım para olmamalı. Benim yakıtım daha çok bilgi daha çok çalışmak daha çok inandırmak olmalı. Beni ileriye itecek olan para değil. 24 yıla girdiğim teknik direktörlük yaşantımda aldığım en yüksek para dolayısıyla beni tatmin ediyor. Şikâyetçi değilim. Beni parayla seviye olarak değerlendirip de bu kadarlık antrenör diyenlerde olabilir. Benden çok kazanan futbolu beni ezmeye çalışabilir buna çalışan olabilir. Ama biz kompleksiz ve kibir olmadan yaklaşmaya devam ettiğimiz sürede buna da biraz sabır ekleyerek bir süre sonra o oyuncuyu kendi tarafınıza almanız mümkün. Bu balık tutmaya benzer.
COLMAN KULÜBÜMÜZÜN MALI
Ben görüntüleri izlemeden Colman’a daha şiddetli bakıyordum ama görüntüleri izledikten sonra Colman’a daha az kızdım. Çünkü tahrik edici unsurlar orada var. Hakemin başlangıçtan sona kadar sürdüğü farklı yorumlar var. Bunların hepsinin bir araya getirdiği bir sinirsel patlama gördüm. Ama tüm bunlara rağmen yapmamalıdır. Profesyonel futbolcular saha içerisinde sorumlulukları olduğunu unutmamalıdır. Colman bizim sözleşmeli oyuncumuz. Geldiği günden itibaren maliyeti 10 milyon Euro’yu bulmuş belki de ondan fazla ödediğimiz bir adam. Ama böyle bir oyuncuyu kaybedip Trabzonspor’un zarar etmesini mi sağlayacağız. Hadi prensip koyalım nasıl koyacaksınız. Burada akıl olacak mı zekâ olacak mı? Colman bizim kulübümüzün malı. Bunu pazarlayacak mıyız, 20 liraya almışız bir liraya mı pazarlayacağız. Yoksa bunu bedava sokağa atıp bedava alınmasını mı sağlayacağız. İşte o zaman prensip yasaklarınızı belirlerken bir anlık kızgınlıkla hareket etmememiz lazım.
MALOUDA VE BOSİNGWA İLE SORUNUMUZ YOK
Colman iki gün geç kaldığı için ceza alacak. Malouda ile ilgili hiçbir bilgimiz yok. O da şu anda gecikmiş olmasının bedelini ödeyecek. Zaten noter tutanaklarımız var. Bu oyuncularımıza sonsuza kadar arkamızı dönemeyeceğiz. Malouda’nın bu tavrı bende de şaşkınlık uyandırdı. Ama bir nedeni var mıdır bilmiyorum. Bosingwa veya Malouda ile bir sorumuz yok. Bunlar profesyonel oyuncular ve biz bunlarla sürekli konuşuyoruz. Bazı insanlar nasıl algılamak istiyorsa öyle yorum yapmaya çalışıyor. Sanırım bu gazetecilerin tekniği. Bir röportajın içerisinden bir yeri alıp kullanıyorlar. Biz insanız konuşurken şu niyetle konuşuyoruz diyemiyoruz.
BİRİNİN KALBİNİ KIRIYORSAM…
Sonuçta ben bir insanım yaptığım konuşmalarda birinin kalbini kırıyorsam keşke konuşmasam derim. Eğer insani yönden birinin kalbinde bir kırıklık yaratmıyorsa ve benden bir şey alıp götürüyorsa ben buna razıyım.
YERİ GELDİĞİNDE AĞLARIM
Teknik adamlar bu kadar duygusal olmaz. Duygusalımdır yeri geldiğinde de ağlarım. Çok da umurumda değil. Bu sezon ağladığım oldu. Maçla ilgili değil. Duygularla ilgili yoğunlaşırsınız. Maçın öncesindeki ağır eleştirilerden sonra bu maçı kazanırsınız ve bunu gözyaşına dönüştürürsünüz.
BEN İYİ LİMON ELMA SATARIM
Özellikle sezon başından itibaren Trabzonspor’un yükünü kaldıramaz, bazen pantolon biçtiler bize bazen gömlek biçtiler bize. Bunlar çok üzücüydü. Ama bunların empoze edilmiş kaynaklardan yapıldığını biliyorum. Birileri bir yerde birilerini görmek istiyor ve onu oradan göndermek için kullanılan yöntemlerden bir tanesi. Hedef yönetimse bazen sporcular bazen yönetimler üzerinden esas amaç gizlenerek hareket edilebilir. Ben saf bir Trabzonsporlu olarak hiçbir maddi menfaat beklemeden, buna itibar da beklentisi içerisinde hizmet etmeye çalışan, şartlar içerisinde görev tanzim edilen bir adam olarak algılanmam gerekirken farklı bir adam olarak algılandığım için üzüldüğüm olmuştur. Benim para için burada olduğumu söyleyen kalemlerde oldu. Geldiğim zaman 1461 Trabzon’dan geldin niye onları oynatmıyorsun diye bana saldıranlar olmuştu. O yazıyı yazanların bir kısmı bir gün kesildi. Bundan başka Trabzonspor yok. Kaybolursam ne olur. Ben iyi limon satarım, iyi elma satarım. Sabah 5’te kalkıp pazarlarda pazarcılık yapacak kadar kompleksiz bir adamım. Buradan gidersem ne olur diye korkmuyorum. 55 yaşına kadar param ve arabam olmadan yaşarım. Bundan sonra da yaşarım. Ama Trabzonspor için dikkat edilmesi gereken bu camia bu kulüp bana göre iyi korunmalı. Korunmaya ihtiyacı var. Kişisel şeylerden bunu uzak tutmamız lazım. Esas kalitede o zaman. Derin Trabzonspor’dan söz ettireceğiz ama Trabzonspor’un efsaneleriyiz dendiği zaman bu kulübün sahiplenmesinde ince bir menfaat olmamalı.
YÖNETİM VE BENİM SÖYLEDİKLERİM ÇATIŞMIYOR
Fikir ayrılıkları, bilgi fırtınaları yaratmak akıl fırtınaları yaratmak akılcı bir yoldur. Sonucunda çok daha doğru ve doyurucu şeyler çıkabilir. Fikir ayrılıklarının olması bende bir kompleks yaratmıyor. Kulüp menfaatleri yönünde tavırlar sergiliyoruz. Aslında yönetimin söyledikleri ile benim söylediklerim çatışmıyor. Ben bu konuda böyle düşünüyorum oda diyor biz böyle düşünüyorum. Ben böyle desem de Colman bizim oyuncumuz ceza yazacağız ve işine devam edecek. Ben demokratik bir şekilde görüşümü söylüyorum onlarda görüşlerini söylüyorlar. Çelişki gibi gözükse de aslında bu bir çelişki değil. Biz eğer bunu çatışmaya çekersek o zaman bir sorun var. Bir antrenör bir oyuncuya farklı bakıyor o farklı bakıyor. Ben diyorum bu bende olsa iyi olur oda diyor ben bunu beğenmiyorum. Biz maçlardan sonra birbirimizden habersiz mikrofonlara söylüyoruz.
HER TEKNİK ADAM TRANSFERİ KAMPIN BAŞINDA İSTER
Her teknik adam transferlerinin kampın başından itibaren olmasını ister. Ama ben kulübün içinde bulunduğu şartları biliyorum. Ve bu sorumluluğun ne kadar ağır olduğunu biliyorum. Taraftarlarımızın da transfer beklentisi içerisinde olduğunu da biliyorum. Benden çık söyle istiyorum diye baskı yap diyenlerde olabilir. Biz popülist yaklaşımlar göstermek yerine sütre gerisinde neler olması gerektiğini konuşup çok fazla kulüp gizliliğine dikkat ederek hareket etmek zorundayız. Biz çok iyi niyet içerisinde olan bir başkana sahibiz. Onlarda transferler için gece gündüz bir gayret içerisindeler. Transferlerde birde şöyle bir adım var. Siz bir adam atıyorsunuz oda bir adım atıyor ama ani değişkenlikler olabiliyor. İmzaya geliyorsunuz ayrılmalar oluyor. Dolayısıyla transferlerdeki gecikmeler biraz iletişimlerdeki kırılmalardan biraz da ekonomik olaylardan oluyor.
ŞAHİN MEVKİSİ BİZE UYGUN BİR OYUNCU
Şahin Aygüneş mevki olarak almamız gereken mevkisi uygun bir oyuncu. Tabi ki handikabı var. 6 ay 1senedir çok fazla maç oynamayan bir oyuncu. Ama ondan önceki dönemde Kasımpaşa da yüksek verim veren bir oyuncu. Gelecek vadeden bir oyuncu. Bu bir kulüp yatırımıdır. Sonuçta bize yönetime getirdiğimiz öneriler ve yönetimin bize getirdiği önerilerde yaptığımız fikir alışverişleri yapıyoruz.
TRABZONSPOR SİLKELENSE KÜLLERİNDEN BAŞKA BİRŞEY DOĞAR
Şu anda tam net olarak isim vermek doğru değil çünkü transferde farklı yerlere gidiyor olaylar. Mesela bir oyuncu neredeyse bedava çıkacaktı kulübünden ama Trabzonspor olunca başka şeyler gösteriliyor. Rakiplerinizle alakalı size saygı gösterilerek yardımcı olunmuyor. Ekonomik sorunlar bir şekilde aşılabilir. Burası Trabzonspor bu konularda da konuşurken gerek bizler gerek sizler gerekse yönetimler dikkatli olmalı. Trabzonspor yıllık 100 milyon TL geliri olan bir kulüp. Biraz farklı çalışma yapılırsa reklam amaçlı sponsor amaçlı bu kulübün geliri 150 milyon TL olabilir. Bunun için biraz çalışmak gerekir. Dolayısıyla Trabzonspor’u sorumlu bir kulüp göstermemeliyiz. Tamam, parasal ihtiyaçları var ama çok ağır bir noktaya koymak da çok doğru değil. Kimin ekonomik sorunu yok ki. Trabzonspor’da bir kişinin parası kalmış mı? Buna para vermiş yöneticilerde de dâhil. Bir silkelenmeye kalksa küllerinden başka bir şey doğar. Onun için konuştuklarımıza dikkat etmemiz lazım.
PUAN FARKINI KAPATMAK İÇİN UĞRAŞACAĞIZ
İkinci yarı puan farkını kapatmak için uğraşacağız. Bu yıl bir yapılanma yılıdır. Taraftarımızın çok yüksek bir beklenti içerisine sokmadan konuşmalıyız. Popilist olmadığımı söyledim. Bu Trabzonspor’un yarışın dışında olacağı anlamına gelmez. Bu bizim genlerimde var. Ama evet bu kapanır bunu biz geçeriz diyerek afakî konuşmamak lazım. Realist olmamız lazım elimizdeki kadro kulübümüzün şartları, taraftarlarımızın kulübümüze bakışı, basın kulüp ilişkileri, lobi oluşturmak. Bunların hepsinin başarıda veya bir maçta çok büyük etkisi var. Onun için ben bir yerel basın ile ilgili konuşurken x bir kulübün gazetecilerinin bazı konularla ilgili o kulübün gazetecilerinin bir tane eleştirisel yazını görmedim. Bunu nasıl başarıyorlar. Neden biz yapamıyoruz. Akrep misali kurbağa ile karşı geçerken kurbağayı zehirlemesi gibi gazetecilik huyu mu ağır basıyor. Beni korumayın ama Trabzospor’u koruyun. Bilmiyorum ben kendi adıma bir şeyler istemiyorum ama kulübü koruyun.
TARAFTARSIZ BİR TAKIMIN BAŞARILI OLMASI İMKÂNSIZ
Bence onların taraftarlıkla ilgili bir tarif yaparsam karşılıksız seven adam derim. Bende onlardan biriyim. Maaş alıyorum Allah bereket versin Trabzonspor’a zarar vermesin. Evime çoluk çocuğuma getiriyorum. Bende bir taraftarım bende kulübü seviyorum. Onların istediği Trabzonspor’u ortaya koymak için elimden ne geliyorsa yapıyorum. Ama bende bunun için bu çabaları yaparken onların da bu takıma sahip çıkması lazım. Beklentilerine belki biraz uzak bir futbol oynanıyor belki farklı nedenlerden dolayı sahadan uzak durmaları gerekiyor. Bence durmamaları lazım. Bu yıl çok farklı şeyler yaşanmış ve yaşanan bir yıl. Hem takıma hem başkana yardımcı olunmalı. Onların enerjisi gerekli. Taraftarsız seyircisiz bir takımın başarılı olma ihtimali hiç yok.