Alındığında boyu ile bonservisi arasında kurulan bağ yüzünden Trabzonspor'un kurmayları yerden yere vurulmuştu. Ama o sustu, sahada konuştu. Onu Türkiye'ye getiren yönetici Mahmut Aksu ise, “Verdiğimiz paraya tepki koyanlar satarken daha büyük tepkiler gösterecek” diye sitem etti.

Ersun Yanal ile anlık patlamalar yaşayan, Broos ile tükenen Alanzinho, artık Güneş'in prensi, tribünün gözdesi.

Alanzinho'nun alınış, çöküş ve çıkış sürecine birebir tanık olan yönetici Mahmut Aksu, , hem sitem etti hem de sırlarını paylaştı...

'YA ONU ALIN YA DA ALMAYIN'
“Devre arası öncesinde hocamız Ersun Yanal ile sık sık durum değerlendirmesi yapıyorduk. Bize, 'Oyun içinde öne bile geçsek baskı yiyoruz. Topu rakip sahaya çıkaracak, top taşıyacak, tutacak bir oyuncu lazım' diyerek isteğini iletti. Kimler var kafasında diye sorduk; Alanzinho'yu söyledi. Araştırdık, çok pahalı geldi, alternatif sunduk. Ama hoca, 'Ya Alanzinho'yu alın ya da kimseyi almayın. Bu futbolcu, hem oynayarak katkı yapacak hem de satılırken para kazandıracak kapasitede' sözleriyle bizi etkiledi...”

'VAZGEÇİP DÖNÜYORDUM Kİ...'
“3.5 milyon gibi bizim kafamızdaki tavan ücretinin dahi yükseklerine çıktık ama ikna edemedik kulübünü. Stabaek'in yöneticileri takımı şampiyon yapan Alanzinho'yu satmaktan çekiniyordu. Bu sırada Alanzinho'nun kendisiyle temasa geçtim. Kendisi bildik Brezilyalılar'a benzemiyor. Çünkü biz daha önce bu yörenin insanlarıyla pek uyum sağlayamamıştık. Ama Alanzinho ilk andan itibaren farkını gösterdi, yardımcı olmaya çalıştı. Her şeye rağmen olmadı, ne fiyatta ne mantıkta anlaşamadık. Dönüyordum ki, Ersun hocanın ısrarıyla 500 bin Euro daha çıktık, yine olmadı. En son başkanı devreye soktum. Norveçliler'i aldım Almanya'ya getirdim, başkanla buluşturdum. Sonunda 3-4 saatlik pazarlık bitti, Alanzinho geldi.”

'DAHA DA İYİSİNİ YAPACAK'
“İlk geldiğinde ligi yeni bitmişti, yorgundu. Teknik heyetin de o zaman onu şimdi Teofilo'ya yapılan gibi oturtma şansı yoktu, kadro dardı. Tam hazır olmadan oynatıldı, kendini gösteremedi. Şimdi yavaş yavaş bizim bildiğimiz tanıdığımız durumuna ulaştı. Ben daha da tırmanabileceğinden eminim. Çünkü burada mutlu ama daha yüksek hedefleri de var. Aldığımızda bizi çok yıpratmışlar, canımızı yakmışlardı. Verdiğimiz paralar için söylenen sözler kırıcı olmuştu. İddia ediyorum ki, alındığında kızanlar, yarın birgün satma durumumuz olduğunda böyle oyuncuyu nasıl satarsınız diye küfür edecek.”